11 Kasım 2017 Cumartesi

“ Çözüm Süreci ”nin Tılsımı

 “ Çözüm Süreci ”nin Tılsımı 
   




“Çözüm Süreci”nin Tılsımı
Sadi Somuncuoğlu 
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü 
14 Haziran 2014 Cumartesi
Terörizm ve Terörizmle Mücadele

Lice’de bölücülerin askeri garnizondaki Türk Bayrağını indirmesi, yurtta büyük bir infiale yol açmış, bütün illerde yürüyüşlerle tel’in edilmiş ve edilmekte dir. İktidar partisinde ise tam bir panik ve suçüstü hali yaşanmıştır. 

Bilhassa Başbakan’ın, bu menfur saldırı ile ilgili olarak salı günü grup toplantısında;  “Neymiş? Çözüm sürecini sekteye uğratmayalım. Ne demek ya? O bayrağı indireni, neyse alacaksın indireceksin gereğini de yapacaksın”  diyor ve şöyle devam ediyor: “Biz büyük devlet refleksiyle hareket edeceğiz. Üç beş 
piyonun, korkakların tahrikiyle yolumuzdan sapmayacağız. Hem o provokatörlere haddini bildirecek, hem de çözüm sürecini ilerleteceğiz”  Beşir Atalay ise; 
“Güvenlik birimlerimiz çözüm sürecinin hassasiyeti nedeniyle çok temkinli dikkatli, çünkü bizim talimatımızdır, o bölgede de bu hassasiyetin çok fazla 
dikkate alınması gerekiyor”  Şeklindeki ifadesiyle, “çözüm süreci”nin tılsımına vurgu yapıyor.

Gerçekten de bu  “çözüm süreci”  çok tılsımlı olmalı ki; (!) Türk Devletinin egemenliği, kamu düzeni, kanun hakimiyeti alabora edilip, bayrağı indirilerek 
 bölgede paralel bir devlet (!) oluşumuna çalışıldığı görülmektedir. Göz göre göre yapılanları hatırlayalım: bölücü terör örgütü yol kontrolleri yapmakta, ana 
yollara hendekler açarak ulaşımı engellemekte,vatandaşlarımızı, kamu görevlilerini ve güvenlik güçleri mensuplarını kaçırmakta, Köy Korucularını 
şehit etmekte, şantiyeleri basıp yakmakta, kalekol ve karakol inşaatlarını engellemekte, diğer yandan  “yargılama”, “vergi toplama”, “asayişi sağlama”, “öz savunma gücü”  adı altında silahlı kuvvetler teşkili ve  “özerklik-özyönetim”  aldatmacasıyla bağımsız bir devlet için alenen çalışmaktadır. 

Bu durumda yine soralım: İktidar yetkilileri gibi bölücü terör örgütü elebaşlarının da dilinden düşürmediği sihirli  “çözüm süreci”  nereden çıktı? 

Zihnini kiraya vermeyenler için bu soru garip karşılanabilir, ama biz yine de izaha çalışalım. Bunun için, 1999 başından 2004’e kadarki döneme, yani terörist 
başının mahkum edildiği, örgütün dağıtılıp eylem yapamaz hale getirildiği, hayatın normale döndüğü 6 yıllık döneme gitmeden, Ocak 2013 İmralı Mutabakatı’nı hatırlayalım. Geçen yazımızda daha geniş şekilde yazmıştık. Orada ilk madde  “çatışmasızlık”, ikinci madde silahlı teröristlerin  “sınır dışına çıkma”sı, üçüncü madde “özerklik-özyönetim” değil miydi?

 “Çatışmasızlık”  ise; ben terör eylemi yapmayacağım, sen de bana operasyon yapma demektir. Siz buna  “devletin teslim edilmesi”  de diyebilirsiniz. Zira, 
insanlığa karşı suç işleyen terör örgütü ile meşru devlet aynı, eşit konuma getirilmektedir. “Çatışmasızlık!”  sağlanınca da örgüt, “Mutabakatın”  üçüncü 
maddesi gereğince  “özerklik/devletleşme (!)”  hakkını elde edeceğinden, serbestçe çalışma imkânına kavuşuyor. Burada akla  “özerklik/özyönetim”  
devletleşme mi, diye bir soru gelmemeli. Çünkü bu kavramlar gerçeği gizlemek, Milletimizi aldatmak için kullanılmaktadır. Zira  “özerklik”  veya  “özyönetim”in, iç asayişi (trafik düzeni gibi) sağlamak üzere polisi olabilir, ama  “öz savunma gücü” , yani ordusu olamaz. Eğer ordusu olursa (ordu bağımsız devletin kurumudur), buna bağımsızlığı ilan edilmemiş  “devlet”  denir. 

Aynen Kuzey Irak’ta Barzani yönetiminin  “Peşmerge”  ordusuna sahip olması gibi. 

IŞİD  Irak’ı karıştırınca, mümkündür ki, beklemekte olan Barzani bağımsızlığını ilân edecektir. Irak’ı 2003’te işgal eden ABD-İngiliz Koalisyonu, Irak Federal 
Cumhuriyeti Anayasası’nı, ülkeyi üçe bölecek şekilde böyle düzenlemişti.   Acaba iktidar sahiplerinin her vesileyle tekrarladıkları,  “aman süreç bozulmasın”  
demelerinin sebebini anlatabildik mi?  Burada akla şöyle bir soru daha gelebilir; “Türk Milletinin ülkesi ve devletiyle bölünmez bir bütün olduğunu 
düşünenler, neden böyle bir süreci benimsesin?”  Bu sorunun cevabı şöyle veriliyor; özetleyelim:  “Milli (bir millete ait) ve üniter devlet yapısı, artık 
dar geliyor, büyümemizi önlüyor. Dünyada federasyonlar devri başlamıştır. Büyümek için çağa ayak uydurmalıyız. “Yeni Osmanlıcılık” “Anadolu Federasyonu” gibi. Büyümenin de sınırı yoktur. Mesela; terör örgütü ile Türkiye sınırları içinde, Barzani ve Suriye’den birer parçanın katılması ile dışarıdan hatta diğer ülkelerden İHVAN hizip grupları ile birleşebilir, ” federasyon “olur büyürüz.”  Bir yanlışı hemen düzeltelim, federasyonlarda, federe devletler de aynı millete mensup olduğundan, milli devlet yapısı devam ediyor. Ama ayrı milletler veya etnisitelerin devletine, “çok milletli veya çok ortaklı devlet” denir ki, egemenlik paylaşıldığında, tarihte ve zamanımızda yaşananlar göstermektedir ki, iç savaş kaçınılmaz hale gelir. Günümüzde, bunun küçük bir örneği Irak’ta yaşanmaktadır.  

Büyüme işine gelince; Türkiye Cumhuriyeti’ne PKK, Barzani ve diğerleri ortak olursa nasıl büyümüş olacağız? Biz onlara değil, onlar bizim devletimize ortak 
olmaktadır. Yani sizin evinize komşularınız ortak olursa, siz büyümüş olur musunuz? Konuyu daha fazla gülünç hale getirmeden soralım; acaba  “çözüm süreci” nin tılsımını anlatabildik mi?


Uzman Hakkında
Sadi Somuncuoğlu
sadisomuncuoglu@yahoo.com

Uzmanın Diğer Yazıları

  Yasa İle Ülkemiz Bölünemez! 
  Haçlı Projesinde Türkmenler 
  “Çözüm Süreci”nin Tılsımı 
  Hak-Hukuk Tanımayan Batı Siyaseti! 
  Suriye Türkleri Ateşe Atılmamalı 
  PKK’dan sonra AB “ev ödevleri” 
  Elimizle Gelen Çifte Bela 
  Teröristbaşı’yla “mutabakat” meselesi 
  2023 ve 2071 Vizyonu Ne Demek? 
  Bir olan millet nasıl bölünür? 
  Oslo’da “Doğrudan müzakere”nin 5’incisi öyle mi? 
  AB’nin Güneydoğu Projesi 1 : Önce azınlık, sonra ayrı bir ulus... 
  AB’nin Güneydoğu Projesi 3 : Ayrı bir halkın hukuki altyapısı 
  AB’nin Güneydoğu Projesi 1 : Önce azınlık, sonra ayrı bir ulus... 
  Ölümsüzleşen dava adamı Elçibey 
  “Demokratikleşme”nin bedeli ve ürkek MGK 
  Erdoğan’ın Kıbrıs atağının arkası 
  Silivri başka, PKK-KCK-BDP-DTK bambaşka 
  Bir Eski MİT Müsteşar Yardımcısının Güneydoğu İçin Bir Yol Haritası 


http://www.yenicaggazetesi.com.tr/cozum-surecinin-tilsimi-31100yy.htm

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder