5 Ocak 2017 Perşembe

Şehidine sahip çık Türkiye!




Şehidine sahip çık Türkiye!













ABD’si, AB’si, Rusya’sı, AKP’si, PKK’sı, Yunan’ı, Ermeni’si tek bir koro olmuş 

Kürt açılımı ” diye tutturuyorlar!

Peki bizden gerçekte ne istiyorlar?

Diyorlar ki Türkiye Kürtlere baskı uyguluyor, haklarını vermiyor.

Öyle mi acaba?

Bu ülkede bugüne kadar Türk’e hak olup da Kürt’e yasak olan ne var?
Başbakan olabiliyorlar, Cumhurbaşkanı olabiliyorlar, siyasi parti kurabiliyorlar, Meclis’te yıllardır tonla milletvekilleri var.
Hatta Türk’ün arkasında olmayan büyük güçleri de var: Emperyalizm.
Amerikası, Avrupası, Rusyası, Yunanistanı, Ermenistanı hep arkalarında.
Peki ne için?
Büyük Kürdistan’ı kurmak için!
Yeni bir proje mi bu?
Hayır!
Daha Kurtuluş Savaşı dönemimizden bu yana Batılı devletler bir Kürt devleti kurma peşindeler. Bu amaçla Şeyh Sait İsyanı’dan bu yana 16 tane ayaklanma çıkarttılar. Kurtuluş Savaşımız sırasında bile Türk Ordusu’na karşı ayaklandılar.
Yani yeni bir olayla değil çok eski bir planla karşı karşıyayız.
Bizden hak değil yurdumuzu istiyorlar!

...

Diyorlar ki bu yurt Kürtlerin siz bizim yurdumuzu işgal ettiniz!

Gerçek mi peki?

Elbette hayır.

Tam tersine Türkler 1000 yıldır Anadolu’da yerleşen bir halk.
Bugün Kürtlerin kendilerine kale gördükleri Diyarbakır bile, bir Türkmen devleti olan Akkoyunlu Devleti’nin başkenti.
Yani dağdan geldiler bağdakini kovmaya çalışıyorlar!
Hem suçlular hem güçlüler!
Ama Kürtlerin bu bölgede Türkler’den eski olduğuna inanmamızı istiyorlar.
İnanacak mıyız?
Elbette hayır!
Yalanlarına, dolanlarına inanmayacağız!
Tarih ortada, belgeler ortada, Anadolu bin yıldır Türk’ün yurdu.
Yurdumuza sahip çıkacağız!
...
Ama şunu da bileceğiz.
Bizden istedikleri sadece Kürt devleti kurmak değil!
Emperyalizmin isteği Türk’ü Anadolu’dan tamamıyla atmak.
Güneydoğu’da bir Kürdistan, Doğu Anadolu’da bir Ermenistan, Karadeniz’de Pontus, İstanbul’da Bizans, İzmir’de Yunan devleti kurmak.
Yani Sevr’i gerçekleştirmek!
Bölünmekten korkmayın, burakın paranoyayı diyorlar?
Sevr’i biz mi uyduruyoruz?
Sevr’de bu maddeler yok mu?
Biz paronoyak değiliz ama siz bizi uyutmaya çalışıyorsunuz.
Ama uyumayacağız!

...

Artık barışalım, bu savaşı bitirelim diyorlar.
Ne savaşı?
Ortada bir savaş değil bir hainlik, bir kahpelik var.
Sana aş veren, iş veren, kız veren, yurt veren Türk’e arkadan saldırmak var!
Hainlerle mi barışacağız?
Teröristlerle birlikte mi yaşayacağız?
Elbet hayır!
Hainlerden hesap soracağız.
Akan kan dursun mu?
Hayır durmasın!
Gerekirse hepimiz kanımızı bu yurt için veririz ama hainlerle barışmayız!

...

Bizden istedikleri tecavüzcümüzle evlenmemiz!
Razı mıyız?
Yurdumuza, dilimize, geleneklerimize, mahallelerimize tecavüz eden teröristlerle evlenecek miyiz?
Hayır! Hayır! Hayır!

...

Bu yurdu savunurken, halkını savunurken, karakolunu savunurken, okulunu savunurken, hastanesini savunurken öldürülen asker, polis, öğretmen, hemşire şehitlerimizi unutacak mıyız?
Unutmayacağız!
Unutmayacağız çünkü onlar bizim için öldüler...
Onlar ölürken geride bize bir emanet bıraktılar.
Emanete ihanet etmeyeceğiz.
Hainleşmeyeceğiz.

...

Yurdumuzu düşmana vermeyeceğiz!
Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız!
Öleceğiz ama boyun eğmeyeceğiz! Diyorlar ki bu yurt Kürtlerin siz bizim yurdumuzu işgal ettiniz!
Gerçek mi peki?
Elbette hayır.
Tam tersine Türkler 1000 yıldır Anadolu’da yerleşen bir halk.
Bugün Kürtlerin kendilerine kale gördükleri Diyarbakır bile, bir Türkmen devleti olan Akkoyunlu Devleti’nin başkenti.
Yani dağdan geldiler bağdakini kovmaya çalışıyorlar!
Hem suçlular hem güçlüler!
Ama Kürtlerin bu bölgede Türkler’den eski olduğuna inanmamızı istiyorlar.
İnanacak mıyız?
Elbette hayır!
Yalanlarına, dolanlarına inanmayacağız!
Tarih ortada, belgeler ortada, Anadolu bin yıldır Türk’ün yurdu.
Yurdumuza sahip çıkacağız!

...

Ama şunu da bileceğiz.
Bizden istedikleri sadece Kürt devleti kurmak değil!
Emperyalizmin isteği Türk’ü Anadolu’dan tamamıyla atmak.
Güneydoğu’da bir Kürdistan, Doğu Anadolu’da bir Ermenistan, Karadeniz’de Pontus, İstanbul’da Bizans, İzmir’de Yunan devleti kurmak.
Yani Sevr’i gerçekleştirmek!
Bölünmekten korkmayın, burakın paranoyayı diyorlar?
Sevr’i biz mi uyduruyoruz?
Sevr’de bu maddeler yok mu?
Biz paronoyak değiliz ama siz bizi uyutmaya çalışıyorsunuz.
Ama uyumayacağız!
...
Artık barışalım, bu savaşı bitirelim diyorlar.
Ne savaşı?
Ortada bir savaş değil bir hainlik, bir kahpelik var.
Sana aş veren, iş veren, kız veren, yurt veren Türk’e arkadan saldırmak var!
Hainlerle mi barışacağız?
Teröristlerle birlikte mi yaşayacağız?
Elbet hayır!
Hainlerden hesap soracağız.
Akan kan dursun mu?
Hayır durmasın!
Gerekirse hepimiz kanımızı bu yurt için veririz ama hainlerle barışmayız!
...
Bizden istedikleri tecavüzcümüzle evlenmemiz!
Razı mıyız?
Yurdumuza, dilimize, geleneklerimize, mahallelerimize tecavüz eden teröristlerle evlenecek miyiz?

Hayır! Hayır! Hayır!

...
Bu yurdu savunurken, halkını savunurken, karakolunu savunurken, okulunu savunurken, hastanesini savunurken öldürülen asker, polis, öğretmen, hemşire şehitlerimizi unutacak mıyız?

Unutmayacağız!
Unutmayacağız çünkü onlar bizim için öldüler...
Onlar ölürken geride bize bir emanet bıraktılar.
Emanete ihanet etmeyeceğiz.
Hainleşmeyeceğiz.

...

Yurdumuzu düşmana vermeyeceğiz!
Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız!
Öleceğiz ama boyun eğmeyeceğiz! Diyorlar ki bu yurt Kürtlerin siz bizim yurdumuzu işgal ettiniz!
Gerçek mi peki?
Elbette hayır.
Tam tersine Türkler 1000 yıldır Anadolu’da yerleşen bir halk.
Bugün Kürtlerin kendilerine kale gördükleri Diyarbakır bile, bir Türkmen devleti olan Akkoyunlu Devleti’nin başkenti.
Yani dağdan geldiler bağdakini kovmaya çalışıyorlar!
Hem suçlular hem güçlüler!
Ama Kürtlerin bu bölgede Türkler’den eski olduğuna inanmamızı istiyorlar.
İnanacak mıyız?
Elbette hayır!
Yalanlarına, dolanlarına inanmayacağız!
Tarih ortada, belgeler ortada, Anadolu bin yıldır Türk’ün yurdu.
Yurdumuza sahip çıkacağız!
...

Ama şunu da bileceğiz.
Bizden istedikleri sadece Kürt devleti kurmak değil!
Emperyalizmin isteği Türk’ü Anadolu’dan tamamıyla atmak.
Güneydoğu’da bir Kürdistan, Doğu Anadolu’da bir Ermenistan, Karadeniz’de Pontus, İstanbul’da Bizans, İzmir’de Yunan devleti kurmak.
Yani Sevr’i gerçekleştirmek!
Bölünmekten korkmayın, burakın paranoyayı diyorlar?
Sevr’i biz mi uyduruyoruz?
Sevr’de bu maddeler yok mu?
Biz paronoyak değiliz ama siz bizi uyutmaya çalışıyorsunuz.
Ama uyumayacağız!

...

Artık barışalım, bu savaşı bitirelim diyorlar.
Ne savaşı?
Ortada bir savaş değil bir hainlik, bir kahpelik var.
Sana aş veren, iş veren, kız veren, yurt veren Türk’e arkadan saldırmak var!
Hainlerle mi barışacağız?
Teröristlerle birlikte mi yaşayacağız?
Elbet hayır!
Hainlerden hesap soracağız.
Akan kan dursun mu?
Hayır durmasın!
Gerekirse hepimiz kanımızı bu yurt için veririz ama hainlerle barışmayız!
...

Bizden istedikleri tecavüzcümüz ile evlenmemiz!
Razı mıyız?
Yurdumuza, dilimize, geleneklerimize, mahallelerimize tecavüz eden teröristlerle evlenecek miyiz?
Hayır! Hayır! Hayır!
...
Bu yurdu savunurken, halkını savunurken, karakolunu savunurken, okulunu savunurken, hastanesini savunurken öldürülen asker, polis, öğretmen, hemşire şehitlerimizi unutacak mıyız?

Unutmayacağız!

Unutmayacağız çünkü onlar bizim için öldüler...
Onlar ölürken geride bize bir emanet bıraktılar.
Emanete ihanet etmeyeceğiz.
Hainleşmeyeceğiz.
...
Yurdumuzu düşmana vermeyeceğiz!
Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız!
Öleceğiz ama boyun eğmeyeceğiz!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder