Ali'yi Arkadaşları öldürmüş... Polisi zora sokmak için,
Mustafa Mutlu:
12 Temmuz 2013
İngilizce öğretmeni olacaktı; cinayet kurbanı oldu!
Eskişehir’de tekmeli, yumruklu, sopalı, coplu saldırıya uğradı.
Beyin ameliyatından sonra dört gün ilaçla uyutuldu.
Temmuz başında ise solunum cihazından çıkarıldı ve kendi kendine nefes almaya başladı.
Ailesi için son bir ayın en iyi haberiydi bu…
Ancak bilinci bir türlü yerine gelmedi.
Tam 38 gün direndi.
Önceki gün direnmekten vazgeçti…
Dün de memleketi Hatay’da toprak oldu!
Gizli tanığa ret!
Ali İsmail Korkmaz, 19 yaşındaydı.
Saldırıya uğramasından tam bir ay üç gün sonra, yani 5 Temmuz’da kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir kişi Eskişehir Cumhuriyet Savcısı’nın yanına gitti.
“Olay sabaha karşı meydana geldi.
Önce bir kişi elinde sopayla adını bilmediğim ve tanımadığım bir kişiyi darp etti.
Darp edilen genç kaçmaya çalıştı ama sivil giyimli beş kişi daha olay yerine geldi.
Sopayla, tekmeyle, tokatla ve copla dövüyorlardı” dedi…
Ve bu bilgileri verdikten sonra saldırganları teşhis edebileceğini ancak kendi can güvenliği için bunu sadece gizli tanık sıfatıyla yapabileceğini söyledi.
Savcı bu talebi reddetti ve adamcağızı geri gönderdi.
Ah Vali Bey, ah!
Ali İsmail Korkmaz, 19 yaşındaydı.
Ölüm haberi Eskişehir’e ve memleketi Hatay’a ulaşınca on binler, katillerinin bulunması için sokağa çıktı.
Bu acılı kalabalığa anlayış ve saygı göstermesi gereken polis, yine biber gazına, basınçlı suya ve plastik mermiye sığındı.
Bu arada Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna da “penguenci” CNN Türk’e çıkarak, Ali İsmail Korkmaz’ın kendi arkadaşları tarafından öldürüldüğünü ima etti!
“Onlar yaptı, polisin üzerine yıkmaya çalışıyorlar” dedi.
Ancak Ali İsmail’i öldürdüklerini iddia ettiği “arkadaşlarının” neden yakalanmadığını bir türlü açıklayamadı!
Mağdurların amacı!
Ali İsmail Korkmaz, 19 yaşındaydı.
Valiye göre arkadaşları öldürdü; tek amaçları, polisi zora sokmaktı!
Ethem Sarısülük, 26 yaşındaydı; hâkime göre polisin havaya sıktığı kurşunun önüne vücudunu koydu.
Taksim Meydanı’ndaki kız, palalı adama gidip kendini dövdürttü…
Bir başka adam aynı palalı adamdan, kulağını kesmesini rica etti…
Başlarından yaralanıp komaya giren, gözlerini kaybeden onlarca kişi gaz fişeğine kafa attı!
Hepsinin tek amacı vardı: Polisi zora sokmak!
Okmeydanı’nda vurulan 16 yaşındaki Berkin Elvan da sırf polisi zora sokmak için haftalardır komadan çıkmamakta inat etmiyor mu zaten?
Aydınlanma şehidi!
Ali İsmail Korkmaz, 19 yaşındaydı.
Korkmadı…
İngilizce öğretmeni olacaktı, aydınlanma öğretmeni oldu…
Bir tek Eskişehir Valisi’ni aydınlatamadı!
Bir Ali daha!
Ali İsmail, 38 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra öldü…
Tarlabaşı’nda geçen pazartesi akşamı başından biber gazı kapsülü ile yaralanan, 16 yaşındaki liseli Mustafa Ali Tombul ise yoğun bakımda direnmeye devam ediyor.
Babası Mehmet Tombul, “Ben vergi veriyorum bu devlete…
Kendimi paralı katil tutmuş gibi hissediyorum.
Çünkü maaşını ödediğim polis, benim oğlumu vurdu” diyor.
Polis arkadaş…
Bu isyanın nedeni sensin!
Vurduğun çocuklar senin kardeşin…
Kanunsuz emirlere uyma artık!
Bugüne kadar çok can aldın, binlerce masumu hastanelik ettin, artık yeter…
Bizim için söylenen bir laf vardır ya, “Gerekiyorsa kır kalemini ama asla satma” diye…
Gerekiyorsa sen de kır o silahı…
Ama asla masuma doğrultma!
GÜNÜN SORUSU
AKP’li vekilin tabiriyle pala “ Demokratik ” olunca, Ankara’da da bir “ Palalı Demokrat ” dehşet saçtı…
Soru Halk TV editörlerinden:
Bu durumda Gezi direnişçileri de “palalı demokratik haklarını” kullanmaya kalkarsa, ne olacak?
Mısır darbesine dava!
Türkiye’deki darbeler hakkında açtığı soruşturmalar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nı kesmemiş olacak ki şimdi de Mısır’daki darbe için soruşturma başlattı.
Mazlum-Der’in önceki gün verdiği suç duyurusu dilekçe üzerine Mısır Genelkurmay Başkanı Abdel Fatah Said Al-Sisi başta olmak üzere 12 kişi hakkında soruşturma açıldı.
İyi de daha üç hafta önce Başbakan ve bakanlar, Gezi Direnişi için yorumda bulunan diğer ülkelerin siyasetçilerine, hukukçularına ve basınına “Size ne?
Bu bizim iç meselemiz” dememiş miydi?
O zaman bu dava da neyin nesi?
Bu durumda; diğer ülkeler de “iktidar darbesi” diyerek, Gezi Direnişi nedeniyle Türk Hükümeti’ni yargılamaya kalkarsa ne yapacağız?
VATAN
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder