BÜYÜK NUTUK GÜNLERİ
Ben milletimin düşünce ve duygularını yakından tanımaktan, aziz milletimde gördüğüm kabiliyet ve ihtiyacı belirtmekten başka bir şey yapmadım. Onun bu kabiliyet ve duygularını sezip tanımakla övünüyorum..(Gazi Mustafa Kemâl Atatürk – 1922)
————————————————————————————————————————
————————————————————————————————————————
NUTUK, Atatürk’ün ölümsüz eseridir.
Ülkemizin bugün içine sürüklendiği kargaşa ortamında NUTUK her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır. Son yıllarda yaşadığı olağanüstü olayları algılamakta zorlanan halkımız Tv. ve radyo haberlerini dinlemekten ve özellikle gazete okumaktan korkar hale gelmiştir.
Nereye gidiyoruz? Ne olacak bu memleketin hali? Sorularına mevcut sistem içinde yöneticilerinden inandırıcı cevabı alamadıkları için halkımız her geçen gün daha karamsar ve kötümser olmaktadır. Toplumda psikolojisi bozuk insanların çoğalması ise hayra alamet değildir. Çünkü böyle insanların yaşadığı toplumlarda yöneticilerin sağlıklı kararlar verdikleri görülmemiştir.
Oysa korkunun ecele faydası yoktur. İnsan bilmediği ve sonunu göremediği olaylardan korkar. Bilgi korkunun panzehiridir. 12 bin yıldır tarih sahnesinde Türk toplumu bugünün benzeri olayların daha da kötülerini yaşamıştır. Ama sonunda bu kötü günleri geride bırakmanın yollarını mutlaka bulmuştur.
Atatürk, NUTUK’ta Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluş mücadelesinin öncesinde toplumun yaşadığı olumsuzlukları sıralar, bunlarla mücadele için elinde bulunan milli imkanları ortaya koyar ve neyi-nasıl yaparak başarıya ulaştığını en ince detayına kadar açıklayarak adeta yöneticilere çok ciddi bir yönetim dersi verir. Sonunda Türk milletinin başı ne kadar sıkışırsa sıkışsın istediği takdirde çözemeyeceği hiç bir sorunun olmadığını vurgulayarak kurduğu cumhuriyeti Türk gençlerine armağan eder..
Türk milleti için;
NUTUK, çaredir.
NUTUK, çözümdür..
NUTUK, karanlıklardan aydınlığa çıkış yoludur..
NUTUK, 20 nci asırda gerçekleştirdiği son Ergenekon’un destanıdır..
Gazi Mustafa Kemal Atatürk; 85 yıl önce CHP’nin 15-20 Ekim 1927 tarihlerindeki İkinci Büyük Kongresinde NUTUK’u altı gün boyunca kürsüden bizzat okuyarak Türk milletine armağan etmiştir. Bu dev eser devletimizin temelini teşkil eden yapı taşlarının en önemlilerinden biridir. Cumhuriyetin kuruluş felsefesi ve sonsuza kadar devamının sağlanması için yapılması gereken ana esasları belirler.
Gazi’nin Türk milletini ne kadar iyi tanıdığına NUTUK’ta şahit oluyoruz.. Kanaatime göre Atatürkçülüğün temelini O’nun büyük eseri NUTUK teşkil etmektedir. İşte bu yüzden ben diyorum ki; NUTUK bilinmeden, NUTUK irdelenmeden ve NUTUK öğrenilmeden, yani NUTUK hıfzedilmeden Atatürkçü olunamaz ve Atatürkçülük’ten bahsedilmez.
NUTUK okunması zor olan bir eser değildir. Bir tarihi roman gibi düşünüldüğünde kolaylıkla anlaşılabilen bir eserdir. Burada daha önce NUTUK’u okumayanlar için bazı temel bilgiler vererek onlara yardımcı olmak istiyorum.
NUTUK; 395 başlıkta, 395 madde halinde bizzat Gazi tarafından kaleme alınmıştır. Kitapta metin dışında olayların anlaşılmasına yardımcı olacak 299 adet belge yer almıştır.
NUTUK; 1919-1927 yılları arasındaki dönemde cereyan eden siyasi, askeri, sosyal ve ekonomik olayları tarihi seyri içinde mantıki bir sıra ilke anlatır.
NUTUK; okuyanlara öncelikle Türk’ü tanıtır, Türk’ün kim olduğunu, nereden gelip nereye yöneldiğini, bu coğrafyada varlığımızı nasıl koruyacağımızı, kendimizi çevremize ve dünyaya nasıl kabul ettireceğimizi, varlığımızı geliştirmek için hangi temel esaslar üzerinde çalışmamız gerektiği gibi hususların açık cevaplarını verir.
İşte bunun için NUTUK, 1982 Anayasasına göre ülkemizin yönetiminde uygulamak zorunda olduğumuz Atatürkçü düşünce sisteminin de temel esin kaynağıdır.
NUTUK; canlı bir tarih kitabıdır. Bu kitapta tarihi, edebi, felsefi bir ifade ile Türk milletinin var oluş mücadelesinin destanî anlatımını görürüz. NUTUK; milletimizin hayatında yer alan vazgeçilemez duyguları, fikirleri ve eylemleri bir araya getiren düşünce ve uygulamaları bir bütün olarak ele alan bir kitaptır.
NUTUK’ ta; Türk Milleti, Türk Anayurdu, Türk’ün onurlu yaşayışı, Türk’ün gurur kaynakları, Türkün yetenekleri, Türk’ün bağımsızlık ve özgürlük anlayışı gibi kavramlar anlatılır. Fakat bu kavramlarla birlikte, binlerce yıllık Türk tarihi ve Türk kültürünün nasıl günümüze gelip duygulardan düşüncelere, düşüncelerden eylemlere dönüştüğü ve Türk’ün yok oldu dendiği bir anda yeniden nasıl tarihi varlık olarak doğduğu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz üslubu ile okuyucuya aktarılmaktadır.
NUTUK’ ta; yukarıda açıklananların karşısında yer alan duyguların, düşüncelerin ve davranışların nasıl tarih sahnesinden yok oldukları ve eriyip gittikleri de anlatılır.
NUTUK, bir kere okununca anlaşılamaz. Birkaç kere okunmalıdır. Okurken, tek cümle, tek paragraf olarak değil, konunun tamamı okunmalıdır. Bilahare okunan konu üzerinde Neden?, Nasıl? Nasıl olsa daha iyi olabilirdi? Şeklinde ara sualler sorularak konuların derinliğine nüfuz edilmelidir. Bu şekilde incelenen NUTUK’ta günümüz Türkiyesinde yaşadığımız pekçok olumsuz olayın mutlaka cevabının olduğu görülecektir.
NUTUK; Gazi tarafından mecliste okunduğu 1927 tarihinden itibaren geçen 85 yıl içinde ülkemizde en fazla basılan ve okunan temel eserdir. Bugün pek çok yayınevi günümüz Türkçesine uygun olarak titizlikle hazırladığı NUTUK kitaplarını çok ucuz fiyatlarla halkımızın istifadesine sunmuştur. Yani Türk gençlerinin NUTUK elde etme imkânı her zaman vardır.
NUTUK, okumaktan kaçınanların ilk öne sürdükleri husus, “kitap çok uzun ve dili çok ağır” olmaktadır. Yeni yazılan kitapların tamamı günümüz Türkçesi ile yazıldığından “Dili çok ağır” sözü mazeret olmaktan çıkmıştır.
NUTUK okunurken “Kitap çok uzun olduğu için okuyamadım. Zamanım yoktu. Başladım. Bitiremedim” gibi mazeretler ilk bakışta doğru gibi görülebilir. Fakat geçerli değildir. Çünkü Gazi, bu eserini kaleme alırken kitabın özünü anlatan dört ayrı bölüme yer vermiş ve “Bu bölümleri sindirerek okuyanlar NUTUK’ un anlamını kavrar” demiştir. Gerçekten bu bölümler NUTUK’un bütün anlam ve içeriğe sahiptir. Bu bölümleri okuyanlar eserin ana temasını kavrayabilirler.
Bunlardan birincisi ve en önemlisi; NUTUK’un en sonunda yer alan “GENÇLİĞE HİTABE” bölümüdür. Bu hitabe kitabın tam bir özetidir. Buradaki her kelime ve cümlenin ciltlerle anlatılacak derin anlamları bulunmaktadır.
İkinci Özet; 22 sayfalık 220 Numaralı Belgedir. Bu belge “ANKARA HALKI İLE TANIŞMAK İÇİN VERDİĞİM KONFERANS” başlığını taşımaktadır ve toplam iki saatte okunup anlaşılması mümkündür. Sadece bu belgenin okunması ile değişik yaş ve meslek gruplarındaki insanların kitabın tamamını okumuş gibi bilgi sahibi olacakları kesindir.
Üçüncü Özet; 13 sayfalık “Saltanatın ve Hilafetin Kaldırılması” başlıklı 264 sayılı belgedir.
Dördüncü Özet ise; Sevr ve Lozan Antlaşmaları arasındaki farkların irdelendiği bölümdür. Bu bölüm kitapta,”MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASINDAN SONRA TÜRKİYEYE YAPILAN DÖRT BARIŞ TEKLİFİ ARASINDA MUKAYESE” kenar başlığı altında verilmiştir.
Yukarıdaki dört özetin toplam olarak üç-dört saat içerisinde okunabileceğini önceden bilmenin Nutuk için okuma kolaylığı sağladığı gibi, Nutuk okuma isteğini de kamçıladığı görülecektir..
Sabredip NUTUK’un bir kere tamamını okuyanların artık bir temel eser olarak onu daima elinin altında bulundurması hususu çok doğal bir gelişme olarak kabul edilmelidir. Nitekim, bugün pek çok dünya liderinin çalışma masasında her zaman okuyup yararlanabileceği elaltı kitabının NUTUK olduğu bizzat kendi beyanlarından bilinmektedir.
Sonuç olarak;
Bugün her alanda dışa bağımlı ve dış destekli saldırılardan bunalmış bir Türkiye vardır. Mevcut milli güç unsurlarımızın yeterli potansiyeline rağmen iyi yönetilemeyen Türkiye Atatürk’ün kurduğu ve şekillendirdiği devletin görüntüsünden çok uzaktadır.
Bugün kafası karmakarış hale getirilerek tepkisizleştirilmiş Türk halkından önce seçtiği yöneticilerinin NUTUK öğretisine acilen ihtiyaçları bulunmaktadır. Her alandaki yöneticilerimiz zahmet edip zaman ayırabildikleri ve NUTUK ile tanışıp O’nu algılayabildikleri takdirde Türkiye’yi kaostan çıkartarak O’nu her alanda kalkınmış devletler seviyesine kolaylıkla taşımanın reçetelerini bulabileceklerdir.
Şimdi milletçe Nutuk’u sahiplenmeli ve gösterdiği yolda bütünleşmeliyiz.
Çünkü, başka çıkış yolumuz yoktur ..
Dr. Tahir Tamer Kumkale
16 Ekim 2012 Salı
..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder