28 Haziran 2019 Cuma

17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 45

17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 45


Görüşmelerde geçen “ONU YAPACAĞIMIZ BİR İŞ VAR HAFTA HAFTA İÇERİSİNDE ÖZGÜR BEY’E TELEFON ETTİRECEĞİZ OFİSE GELİYORUM DİYE…ÖZGÜR BEY ORAYA GİDERKEN BİZ O CİVARI TUTACAĞIZ ONLARDAN BİRİ GELİYORSA ONLAR DEMEK Kİ ŞEYDİR YANİ ONLARDAN BİRİNİ ALIRSAK POLİS YA DA GASPÇI OLDUĞU BELLİ OLUR…BUNU BİZ HAFTA İÇİ ÖZGÜR BEYE TELEFON ETTİRECEZ OFİSE GELİYORUZ DİYE ÖZGÜR BEY OFİSE GİDECEK GİDERKEN BİZ O SOKAKLARI TUTACAZ YANİ BU ÖZGÜR BEY’İN TELEFONUNU DİNLEYİP POLİS Mİ GELİYOR YOKSA GASPÇI MI GELİYOR ONU ÖYLE ANLAYACAĞIZ” şeklindeki planlarından, şüphelilerin kendilerini takip eden polisleri deşifre etmek için “3. Göz” diye tabir edilen “takipçileri takip etme” girişimlerinde bulunacakları anlaşılmış, yukarıdaki belirtilen hususlardan ötürü böyle bir çalışmanın, Şube Müdürlüğümüze şüpheliler ile ilgili bir çalışma yapılıp yapılmadığını gayri resmi olarak soran İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından yapılabileceği şüphesi hasıl olmuştur.

Bunun üzerine, adli soruşturmaya karşı böyle bir deşifre çalışmasının olup olmadığını teyit etmek maksadıyla yapılan bir uygulamada;

TESPİT ÇALIŞMASI

CMK 135 kapsamında yapılan teknik takip çalışmalarından soruşturmanın deşifre edilmesi amacıyla hedeflerin ev ve işyerleri çevresinde tedbirler aldırılacağı anlaşılması üzerine11.11.2013 günü saat:13.30 sıralarında, Halide Edip Adıvar Caddesi No:9-11 Kanlıca/ Beykoz adresine gidilmiştir. Sonradan yapılan araştırmalarda emniyet aracı olduğu ve İSTİHBARAT ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜuhdesinde bulunduğu tespit edilen 34ZP7334 plakalı Toyota Auris marka aracın No:9-11 numaralı kapıyı görecek şekilde yolun karşı kaldırımında, park halinde beklediği görülmüştür. 

 RIZA SARAF EVİ ÖNÜ KORUNMASI,

Böylece, İçişleri Bakanı Muammer GÜLER’in Rıza SARRAF ile aralarında gerçekleşen rüşvet ilişkisini araştıracağını söylemesinin üzerine, İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün, gizlilik ilkeleriyle yürütülen soruşturmamızı deşifre etmeye yönelik girişimlerinin olduğu belirlenmiştir.

RÜŞVETE DAİR VERİLEN PARALAR

Yapılan çalışmalar kapsamında; Rıza SARRAF ile Muammer GÜLER arasındaki rüşvete dair paranın teslimi aşamasının Rıza SARRAF yönüyle Abdullah HAPPANİ, Muammer GÜLER yönüyle ise Barış GÜLER, Özgür ÖZDEMİR ve Hikmet TUNER tarafından organize edildiği anlaşılmıştır.

Yukarıda bahsedilen eylemler karşılığında Muammer GÜLER’e gönderildiği anlaşılan paraların her defasında, Rıza SARRAF’a ait Fatih İlçesi Nuru OsmaniyeCaddesi’nde bulunan Orient Bazaar isimli ofiste teslim edildiği, parayı teslim almaya ilk başlarda Barış GÜLER’in, daha sonraları ise Özgür ÖZDEMİR ve Hikmet TUNER’in geldiği anlaşılmıştır.

Yapılan fiziki takip ve görüntü alma çalışmaları kapsamında, parayı teslim almaya gelen Barış GÜLER’in elinin boş gelip ofisten çıkarken içerisinde ağırlığın olduğu anlaşılan çanta ile çıktığı anlaşılmıştır. Üç Milyon Dolar’ın teslim alınması işleminde, Özgür ÖZDEMİR’in taşımadaki kolaylığından boş olduğu anlaşılan valizle gelip valizin çıkarken ağırlığı sebebiyle zor taşındığı anlaşılmıştır.

Yapılan teknik takip çalışmalarında, hemen her bir para teslim eyleminde ne kadar para verildiği ve paraların hangi eylemeler için verildiği açıkça anlaşılmış, 4 farklı para teslimi eyleminde görüntü alınarak paranın alındığı teyit edilmiştir.

Rıza SARRAF ile Muammer GÜLER’in ilk görüşmelerinde eylemlerin fiyata bağlanması, Muammer GÜLER’in Barış GÜLER’e, Özgür ÖZDEMİR’in parayı teslim alıp almadığını sorması (paranın alındığına dair geri bildirim) ve Muammer GÜLER’in eylemlerdeki çabalarına binaen Rıza SARRAF’ın Abdullah HAPPANİ’ye Muammer GÜLER için jest yapacağını söyleyip yüksek miktarda para göndermesi hususlarıyla, teslim alınan paraların Muammer GÜLER’e gönderilmek üzere alındığı anlaşılmıştır.

Para teslimi eylemlerinin bir ortak özelliği daha olarak, Abdullah HAPPANİ’nin Rıza SARRAF’ın talimat ve onayını alarak parayı teslim ettiği, listelemesi, Özgür ÖZDEMİR’in de Barış GÜLER’e geri bildirimde bulunduğu anlaşılmıştır.

Barış GÜLER’e “Danışmanlık” Adı Altında Verilen Paralar

Yapılan çalışmalarda, Muammer GÜLER ile yapılan rüşvet anlaşması karşılığında verilen paraların haricinde, Rıza SARRAF tarafından, rüşvete dair eylemlerde aracılık yapan ve parayı teslim alma eylemlerini organize eden Barış GÜLER’e “danışmanlık” adı altında aylık ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. 

Yapılan eylemlerin (mesela Emniyet Müdürü Orhan İNCE’nin Rıza SARRAF’ın ihbar edilmesini koordine ettiği için sürülmesi eyleminin) muhteviyatına bakıldığında, Barış GÜLER’in Rıza SARRAF’tan kendisi için sağladığı maddi menfaatin (babası için aracılık ettiği rüşvetten değil danışmanlık adı altında aldığı paradan bahsedilmektedir) karşılığında koordine ettiği eylemlerdeki usulsüzlüğe (rüşvet karşılığında husumetli olunan bir kamu görevlisinin tayininin çıkarılmasına) bir danışmanlık faaliyeti olarak bakılamayacağı değerlendirilmiş, bu durumun Rıza SARRAF ile Muammer GÜLER arasındaki rüşvet ilişkisine ve bu kapsamdaki eylemlere aracılık ederken ayrıca kendine menfaat sağlama girişimi olduğu anlaşılmıştır.

Rüşvete dair eylemlerin bazılarında, konunun öncelikle Rıza SARRAF ile Muammer GÜLER arasında görüşülerek maddi menfaate (belli bir fiyata) bağlandığı, anlaşmanın gerçekleştiği, akabindeki işlemlerin Maummer GÜLER’in talimatları ile gerçekleştiği, Barış GÜLER’in ise iletişimde aracılık ettiği veya eylemlerin kısmi takibini yaptığı anlaşılmış ve eylemin gerçekleşmesinden sonra da paranın yine Barış GÜLER’ın organizatörlüğünde alındığı anlaşılmıştır. 

Bu şekilde olmayan eylemlerde ise; Rıza SARRAF’ın durumu önce Barış GÜLER’e bildirdiği, Barış GÜLER’in de Muammer GÜLER’e bildirdiği, akabindeki işlemlerin ise bizzat Muammer GÜLER’in talimatları ile gerçekleştiği ve eylemin gerçekleşmesinden sonra da paranın yine Barış GÜLER’ın organizatörlüğünde alındığı anlaşılmıştır.

Her iki eylem şeklinde, Barış GÜLER ve elemanlarının, Muammer GÜLER ve Rıza SARRAF arasında rüşvete aracılık ettikleri anlaşılmıştır.

Barış GÜLER’in, “danışmanlık” adı altında İçişleri Bakanı olan babası Muammer GÜLER’in nufüsunu ve geliştirdiği rüşvet ilişkisinden nemalanmayı 

bir fırsat bildiği ve bunu kullandığı yönünde gayet açıklayıcı mahiyetteki TK:2220021256 - 21.07.2013 15:29 Barış Güler – Tahsin görüşmesinde;

Tahsin: “sen napıyosun”, Barış Güler: “iyi abi Allah’a şükür koşturmaca danışmanlıkyapıyorum”, Tahsin: “nasıl paraları sayıyor musun”, Barış Güler: “...
yok abi daha yok yüz yüze görüşürüz yüz yüze görüşürüz … BU DÖNEMLE ALAKALI BİRŞEY YOKSA BU DÖNEMDE OLMASA YÜZÜMÜZE BAKARLAR MI YA BİLİYORSUN”, 

Tahsin: “dediğin doğru o şeyde valilikten gitti randevu bile vermediler Allahsızlar hatırlıyorum ben”, Barış Güler: “tabi tabi… ha hu diyolar randevu ....”, 

Tahsin: “OLSUN SEN DE UYANIK GEÇİNDE NE ŞİMDİ NE YAPARSAN KARDIR BOŞVER SENDE HAKKIN”, Barış Güler: “tabi öyle aynen öyle aynen öyle” Görüşmeden, Barış Güler’in “danışmanlık” ve bu yolla para kazanmayı, babasının İçişleri Bakanı olmasının sağladığı “DÖNEMSEL” nüfustan nemalanma 
(fırsat) olarak tanımladığı anlaşılmıştır.

Diğer yandan, Muammer GÜLER’in rüşvete dair eylemlerde iletişim için Rıza SARRAF’ı Barış GÜLER’e, Barış GÜLER’i de Rıza SARRAF’a yönlendisi suretiyle, 

Barış GÜLER’in bu işlemlerdeki işlevine karşılık “danışmanlık” adı altında ayrıca maddi menfaat temin etmesi ise;

Muammer GÜLER açısından kendisinin haricinde, ayrıca Barış GÜLER için de maddi menfaat sağladığı,

Barış GÜLER açısından ise rüşvete aracılıktan kendisine ayrıcamaddi menfaat sağladığı anlamına geldiği değerlendirilmiştir.

Bu sebeplerle, para teslimi eylemlerinde, (Para Teslimi: 2 ( 33 ) , 5, 6, 8 ve 10) 5 farklı eylemle danışmanlık adı altında alınan paralar da bu kısımda bahsedilmiştir.

( 33 )   Bu para tesliminin miktarı henüz net değildir.

Rüçhan Bayar’ın Borcunun Ödenmesi Konusu

Yapılan teknik takip çalışmalarında, örgüt yöneticilerinden Rüçhan BAYAR’ın, Muammer GÜLER ile akrabalık bağının olduğu, eskiden yaptıkları ortak bir işle ilgili olarak Rüçhan BAYAR’ın Muammer GÜLER’e borçlu olduğu, örgüt lideri Rıza SARRAF’ın da bu durumun rüşvet ilşikisi içerisinde olduğu Muammer GÜLER ile olan ilişkisine zarar vermemesi için Rüçhan BAYAR’ın borcunu ödemesi için telkinde bulunduğu, daha sonra Rıza SARRAF’ın Rüçhan BAYAR’dan temin etmek üzere borcunu kapatmak için Muammer GÜLER’e Barış GÜLER ve elemanı Özgür ÖZDEMİR aracılığı ile 100.000,00 Dolar gönderdiği anlaşılmıştır.

Bu durum, tahkikatımızda Rüşvet olarak ele alınmamıştır. Ancak, bu tarihe kadarki para teslimlerinin herhangi bir borç ilişkisine dayanmadığının anlaşılması için ele alınmıştır. 

Rüçhan BAYAR’ın borcuyla ilgili ilk görüşmede;

TK:2054887362 - 22.04.2013 21:40 Rüçhan Bayar – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “bir şey söyliyecem sana o hani sen dedin ya o arkadşlar benim yanımda olduğunu duymuşlar haber yollaycaklar diye … hani dedin ya birileri duymuuş Barışlar benim yanımda olduğunu benim kapımı çalabiliryer diye … dedim valla benim yanımda maaşla çalışıyor”, Rüçhan Bayar: “abi istiyorsanız da çıkarın dersin yani sorun yok yani”, Rıza Sarraf: “hı dedim ki işten çıkar diyorsanız çıkarıyım camdan aşağı at diyorsanız atayım maaşını verme diyorsanız maaşını vermeyeyim ama bu adamın geçınmesi lazım”

Görüşmede Rüçhan Bayar’ın Muammer Güler’e borcunun olduğu ile ilgili konuşulduğu anlaşılmakta olup, Muammer Güler ve Barış Güler’in, Rüçhan Bayar’ın Rıza Sarraf’ın elemanı olduğunu ilk defa duyduklarının anlaşıldığı, (bu hususun TK:1888176608 ile tezat oluşturmadığı, zira Rıza Sarraf’la Muammer Güler’i Rüçhan Bayar’ın değil Yaşar Aktürk’ün tanışdırdığı), yukarıda geçen görüşmenin tarihine bakıldığında ilk iki para tesliminden sonra gerçekleşmektedir. Görüşmenin içeriğinden bu zamana kadar herhangi bir ödemenin borç ilişkisi ile ilgili olmadığı da açıkça anlaşılmaktadır.

Devam eden görüşmede;

TK:2054904134 - 22.04.2013 21:47 Rüçhan Bayar – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “dinle dedim ki dedim mi ama ben bu adamı işten çıkarırsam tamam mı bunun hiç bir zaman size ödeyebilme imkanı kalmaz … hani çıkarıp senin dediğin rakamı çat diye verebilecek bi durumu yok öyle bir iş değil yani ona verdiğim çünkü dedim o benim işçi maaşı ben her yerde kendime bebr ortak çıkarsa ben işimin başını tutumam şuraya bağladık yok dedi senden dedi biz bir rica ediyoruz orta kazançında ufakta olsa en azından babam çok takık bu konuya vasiyetı var ufak ufak ne olur bizim de ihtiyacam var bir şey olursa sen ortada hakemlik yap bizede ufak ufak bir şeyler kazanırsa versin … bak bir şey söyliycem beni beni beni bakBİR TANE BİZİ BİLE TEKNİĞE TAKSALAR TAKİBE BİTERİZ … ben diyorum ki ufak ufak tamam mı ufak ufak şana 50 anladın mı işte bi 1 ay gecer bi 50 bin böyle ufak ufak ver buna benim sana nacizhane tavsiyem ben olsam öyle yapardım ama sen bilirsin”

Bu görüşmelerden aylar sonraki bir görüşmede;

TK.2323095474 - 17.09.2013 14:32 Rıza Sarraf – Rüçhan Bayar görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “o senin dayı var ya … abi ona bir ateşleme yap bana prees yapıyorlar burda”, Rüçhan Bayar: “o dediğimiz şeyi ııı yapacak mı abi ya bütün hepsini benim üstüme yıkmayacak değil mi … gerçi konuşmamıssındır ama”, Rıza Sarraf: “ben detaya girersem bana derki cıkar sen ver anladın mı”, Rüçhan Bayar: “YANİ BİZİM ÜÇ TANE EVRAK VAR YANİ ADAMIN ELİNDE ŞİMDİ”, Rıza Sarraf: “abi ben detaya girersem derki çıkar sen ver der amasen çıkar bir parça ver ki ben kırılmıyım yani arada ben şey olmamış olayım çünkü bugün üstüne kondura kondura söylüyordu diyordu ya sizin hep buradan geçiyor işte bu işin şuyu var buyu var teknik takibi var bilmem neyi var adamlar hep sizi kollarlar anladın mı … hep minnattar kalırlar bunu tersten okuduğun zaman ne geliyor aklına”, Rüçhan Bayar: “geliyor abi geliyor bir sürü şey geliyor okey tamam abi ben gönderiyorum … yani bir 100 BİN ödeyeceğiz herhalde”, Rıza Sarraf: “bence de 100 BİN ÖDE… bence öde abi öde ki bunlar şey olmasınlar salça olmasınlar … 100 bin öde sonra ordan düşürttür yaz ki 100 Bin öde ya da ben yada ben gireyim araya madem onlar Yaşar abiyi soktular araya anladın mı ben giriyim araya … diyim abi al bu 100 Bin 100 Bin düş borcundan”, Rüçhan Bayar: “tamam abicim olur olur en iyisi”, Rıza Sarraf: “sonra biraz bir iki ödeme yaptıktan sonra bir Barış’la bir araya getirelim felan”, Rüçhan Bayar: “olur olur”

Görüşmeden Rüçhan Bayar’ın Muammer Güler’e olan borcuyla ilgili, Muammer Güler’in elinde 3 tane senet olduğunu, 100.000,00 Dolar civarında ödeme yapması gerektiği anlaşılmıştır. Görüşmenin sonunda Rıza Sarraf’ın, Rüçhan Bayar yerine 100.000,00 Dolar borç ödemesi yapmaya karar verdikleri ve Rıza Sarraf’ım “ben gireyim araya” sözünden de, Rıza Sarraf’ın borç konusu ile ilgili ilk defa ödeme yapma girişiminde bulunacağı anlaşılmıştır. Görüşmedenin içeriğine bakıldığında, bu tarihe kadar Rüçhan Bayar’ın borcunun ödenmesine dair herhangi bir para teslimin olmadığı, bu durumda bu tarihe kadar (17.09.2013 tarihine kadar), (başka bir deyişle 13. Para Teslimine kadar) ki ödemelerin herhangi bir borç ilişkisine dayanmadığı anlaşılmıştır. 

Devam eden görüşmelerde;

TK.2361837179 – 09.10.2013 10:46 Özgür Özdemir – Abdullah Happani görüşmesinde; 

Özgür Özdemir: “müsaitseniz uğrayacaktım”, Abdullah Happani: “tamam bilgim yok abiyle bir görüşeyim o zaman” 

Görüşmeden, Özgür Özdemir’in Abdullah Happani’nin yanına geleceği anlaşılmıştır.

TK.2361939954 - 09.10.2013 11:43 Abdullah Happani – Rüçhan Bayar görüşmesinde; 

Abdullah Happani: “100 BİN ÖDEME YAPTIM”, Rüçhan Bayar: “BEN GÖNDERECEM SANA ABİ bugün öğlenden sonra 3 3 buçuk gibi sana da…kasaya mı göndereyim”, Abdullah Happani: “... yok bana gelsin abi”, Rüçhan Bayar: “sana gelsin tamam” 

Görüşmelerden, Abdullah Happani tarafından Barış Güler’in elemanı Özgür Özdemir’e 100.000,00 Dolar ödeme yapıldığı, bu paranın Rüçhan Bayar tarafından Abdullah Happani’ye ödeneceği anlaşılmıştır.

46. CI  BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 44

17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 44



TK:2400355324 - 25.10.2013 15:44 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “Abdullah onlar kim olabilir sence…gizli niye fotoğraf çeksinler ya çakmak kamerayla…çakmak kamera ile gizli”, Abdullah Happani: “onu nasıl görmüşler ya”, Rıza Sarraf: “görmüşler işte abi bunların işi o uzmanlık alanı o ya”, Abdullah Happani: “bilmiyorum vallahi abi ya vallahi bilmiyorum abi ya arayayım mı seni birazdan”

 TK:2400375453 - 25.10.2013 15:52 Rıza Sarraf - Ahad Khabbaz Tamimi görüşmesinde;

Ahad Khabbaz Tamimi: “televizyona bakıyoruz”, Rıza Sarraf: “saatlerini biliyor musunuz”, Ahad Khabbaz Tamimi: “yok bastık izliyoruz ...”, Rıza Sarraf: “saat kaçtan başladınız…saat 10.30 da geldi” 

TK:2400573090 - 25.10.2013 17:13 Rıza Sarraf - Ahad Khabbaz Tamimi görüşmesinde;

Ahad Khabbaz Tamimi: “Rıza burda şeye çekiyorlar neydi CD’yi bir de karşıdaki kuyumcunun var o iyi gösteriyor onu akşam çekip verecekler…birini biz polise benzettik…yok demedi polis bir tanesini biz şüphelendik bir tanesi polis olabilir diyor…sabah saat 9 da 10- 11 e kadar şimdi çıkartıyor cdsini veriyor asıl ordaki kuyumcunun ki güzel gösteriyor böyle aydınlık”, Rıza Sarraf: “nerden bulabiliriz bunların yüzü lazımdır bize”

Görüşmelerin devamına bakıldığında polis takibi yapıldığı şüphesinin örgüt üyelerinde yüksek derecede rahatsızlık oluşturduğu, güvenlik kameraları polislerin eşkâllerinin tespit edilerek Muammer GÜLER vasıtası ile tespit edilmek istendiği anlaşılmaktadır.

TK:2401663648 - 26.10.2013 10:50 Hikmet Tuner – Özgür Özdemir görüşmesinde;

Hikmet: “ bu adamları araştırması için şeye geldik…müdürede söyledim…onlarında bilgisi var şimdi ben bakacam o adamlar orda mı değiller mi şimdi farzetki diyelim o adamlar orda… biz adamları aldık diyelim polis değiller…sen sen şikayetci olacaksın değil mi benim resmimi çektiler diye…polis değillerse tabi yani”, Özgür Özdemir: “yani senin söylemene bağlı…sen ne dersen onu yaparım”

TK:2401791626 - 26.10.2013 12:07 Hikmet Tuner – Özgür Özdemir görüşmesinde;

Özgür Özdemir: “evden çıkarkende benzer şahıslardan biri var burda… yani şey benzer harekette bulunuyo elinde birtane şey var cihaz var…Bakırköy”, Hikmet: “sen çıkma o zaman sen çıkma biz oraya gelelim…şey o dünkülerden biri değil dimi”, Özgür Özdemir: “yok yok değil değil”, Hikmet: “dünkülerden biri değil peki onlarda o civarda olur sen sakın evden çıkma biz oraya geliyoruz” 

TK:2401812687 - 26.10.2013 12:19 Hikmet Tuner – Özgür Özdemir görüşmesinde;

Hikmet: “whatsapp a baksana bi hocam”, Özgür Özdemir: “tamam” 

TK:2401901222 - 26.10.2013 13:06 Barış Güler – Özgür Özdemir görüşmesinde;

Özgür Özdemir: “ babayla konuştum ben dedi şey yapacam dedi arayıp çağırttıracam onu dedi tamammı…büro şeyde burda şu anda Hikmet beyde Yalçın beyde burda kolaçan ediyorlar etrafı tamam”, Barış Güler: “sana nasıl sana peki nasıl şey yaptılar senin fotoğrafınımı çektiler”, Özgür Özdemir: “şöyle abi şimdi ben evden indim tamam mı yani bunlar ıı bir şekilde hani bir tanesi tam ben arabaya binerken böyle dikkatli yüzüme baktı sonra böyle bi gopro kamera gibi ellerinde bunların bişey var hepsinde aynı aletten var ama dün gördüğümde benzer bişeydi ondan sonra…ondan sonra çat diye çekti arabanın plakasına baktı yürüdü gitti ama dikkatli dikkatli baktı yani şey değil ıı bunlardan sonra bir kişi daha vardı bir kişi daha vardı o bişey yapmadı resim falan çekmedi böyle beni şey yaptı takip etti izledi çekti gitti durum o”, Barış Güler: “o zaman ben şey yapıyorum senin adresine devamlı adam koyuyorum abi bu aralar ...”, Özgür Özdemir: “evet önemli çünkü bu geri zekalılar ŞEYİ BENDE FALANDA ZANNEDEBİLİR SALAK HERİFLER anladın”, Barış Güler: “aldım aldım tamam ben gerekeni yapıyorum sen rahat ol abi” 

Görüşmelerden Barış GÜLER’in ve rüşvet paralarını takip eden Özgür ÖZDEMİR’in polis tarafından takip edildiklerini düşündükleri ve olası bir takip durumundan haberdar olmak için adreslere Hikmet ve Yalçın isimli şahısları kontrol amaçlı koydukları anlaşılmıştır.

Görüşmede, Özgür Özdemir’in “şeyi bende falan zannedelibir salak herifler” söyleminden parayı Barış Güler’e teslim ettiği anlaşılmaktadır.

TK:2401959070 - 26.10.2013 13:37 Hikmet – Barış Güler görüşmesinde;

Hikmet: “Barış bey bunlar kuvvetli muhtemelen şey ya polisler ya”, Barış Güler: “hangi polisler”, Hikmet: “bizim YA İSTİHBARATIN YA DA MALİ ŞUBENİN POLİSLERİDİR şey birinin resmini çekmiş elinde doğru kamera var böyle ceketinin kolunun içinde arkadan çekmiş ama burda şüphelendiği bir araç var araçta komple siyah camlı bir araç sorgulattım ben aracı herhangi bir kaydı maydı yok Fatih’te bir adres çıkıyor bunlar kuvvetli muhtemelen polis yani kuvvetli muhtelemen değil yüzde yüz polis”,Barış Güler: “niye çekiyorlar”, Hikmet: “işte onu niye çekerler o binanın önünde çektiler sonra bu nereye gidiyor kimlerle görüşüyor ne yapıyor onu takip etmiş olabilirler böyle şey fazla fazla da ....hiç gerek yok yalnız hafta içerisinde şey yapalım Barış Özgür bey şeyi arasın Nuruosmani'ye yi ben geliyorum desin bu diyo ki ben hep telefon edip gittiğimde diyor aynısı oluyor özgür hoca öyle diyo bir daha telefon etsin oraya gitsin bizde gerekirse oraya gideriz bakarız tekrar gelip çeken bar mı bunu… bir tek onu deneriz onda da bişey yoksa kapatalım gitsin önemli bişey yok yani”, Barış Güler: “polisler takip ediyor öyle mi…adamların fotoğrafı var mı Özgür de”, Hikmet: “var ama arkadan var önden değil önde arkadan var ama elinde elinde şey olduğu belli böyle ceketinin kolunun içine yarısını sokmuş kamera şeklinde bişey var elinde yani yüzde 99 polis yüzde 99”, Barış Güler: “tamam konuşalım bunu peki” 

TK:2401974668 - 26.10.2013 13:44 Özgür Özdemir – Barış Güler görüşmesinde;

Özgür Özdemir: “konuştuk ta şey diyor bunlar polis diyor…Mali Şube falan olabilir diyo…şimdi hani anladın mı olayı başka sıkıntılı şeylerde olmasın şimdi burda bi nasıl bişey yapmak lazım bilmiyorum yani niye böyle bi MALİ ŞUBENİN BÖYLE Bİ ÇALIŞMASI VAR MI FALAN FİLAN ONU Bİ BİRİLERİNİN SORDURMASI LAZIM YANİ ÇOKTA DİKKAT ÇEKMEDEN”

Yukarıdaki görüşme içeriklerinden Barış GÜLER, Özgür ÖZDEMİR ve Hikmet isimli şahısların takip edildiklerinden ciddi manada şüphe ettikleri ve katılmış oldukları suç faaliyetlerini de göz önünde bulundurarak Mali Şube’den veya İstihbarat Şube’den çekindikleri için bu şubelerin polisleri tarafından takip edildiklerini düşündükleri ve dikkat çekmeden bu durumu Muammer GÜLER vasıtası ile kontrol ettirecekleri anlaşılmıştır.

TK:2401987754 - 26.10.2013 13:53 Hikmet – Özgür görüşmesinde;

Hikmet: “Özgür bey o arabanın plakasını sen kaydettin mi…bi verir misin bana”, Özgür Özdemir: “tamam” 

TK:2401998871 - 26.10.2013 13:58 Barış Güler – Hikmet görüşmesinde; 

Hikmet: “arabalarının fotoğrafını çektim arabalarının fotoğrafını gönderdim arabaları…tabi tabi öyle bir siyah camlı ki arabanın böyle elini koyuyorsun içi bile görünmüyor arabanın”, Barış Güler: “ha o kesin istihbarat”, Hikmet: “yani bencede”, Barış Güler: “araba arabayı bulduğunuz iyi peki onların arabası olduğunu nerden biliyosunuz”, Hikmet: “ben arabayı sorgulattım araba bayan bir bayanın üzerine çıkıyor Fatih’te bir adres çıkıyor ..”, Barış Güler: “peki o zaman nasıl polisin olduğunu düşünüyorsunuz”, Hikmet: “ya polisin elinde var ya öyle çalıntı arabalar sahibi bulunmayan arabalar şunlar bunlar…Hikmet: “ama hiç bir bilgi yok yani ne adres bilgisi şey ne telefon bilgisi ne şey sadece bir bayanın üzerine kayıtlı”

Görüşmelerden örgüt üyelerinin haklarında bir soruşturma olup olmadığını öğrenebilmek için takibi yapan polisleri bulmaya çalıştıkları anlaşılmıştır.

TK:2402271854 - 26.10.2013 16:23 Rıza Sarraf – Barış Güler görüşmesinde;

Barış Güler: “vallahi bizimkiler öyle demiş sizinkilere Emniyet’ten öyle demişler bunlar demiş biz de bunları arıyoruz zaten demişler WHATSAPTAN BEN SİZE YAZDIM”, Rıza Sarraf: “yok tam öyle değil konu…daha netleşmemiş”, Barış Güler: “polisler demiş ki biz bunları arıyoruz bizde bunları arıyoruzbunlar gaspçı”, Rıza Sarraf: “değil değil siz bi daha bi konuşun şimdi… tam aksıni söylüyor biz konuştuk şimdi tam aksin diyorlar siz bi daha bi konuşun”, Barış Güler: “he sivil diyorla demi”, Rıza Sarraf: “tabi tabi bi daha siz bi konuşun Hikmet beyle”

TK:2402276933 - 26.10.2013 16:25 Barış Güler – Hikmet görüşmesinde;

Barış Güler: “şimdi bu nurosmaniye deki arkadaşlarla alakalı Rıza beyde tersini söylüyor…bir daha görüşün hikmet beyle o konu öyle değil diyor onlar gaspçı mı yoksa sivil mi”, Hikmet: “bunlar yani yüzde 99 polis”, Hikmet: “motorla gelen valla barış bey ONU YAPACAĞIMIZ BİR İŞ VAR HAFTA HAFTA İÇERİSİNDE ÖZGÜR BEYE TELEFON ETTİRECEĞİZ OFİSE GELİYORUM DİYE…ÖZGÜR BEY ORAYA GİDERKEN BİZ O CİVARI TUTACAĞIZ ONLARDAN BİRİ GELİYORSA ONLAR DEMEK Kİ ŞEYDİR YANİ ONLARDAN BİRİNİ ALIRSAK POLİS YA DA GASPÇI OLDUĞU BELLİ OLUR…BUNU BİZ HAFTA İÇİ ÖZGÜR BEYE TELEFON ETTİRECEZ OFİSE GELİYORUZ DİYE ÖZGÜR BEY OFİSE GİDECEK GİDERKEN BİZ O SOKAKLARI TUTACAZ YANİ BU ÖZGÜR BEY’İN TELEFONUNU DİNLEYİP POLİS Mİ GELİYOR YOKSA GASPÇI MI GELİYOR ONU ÖYLE ANLAYACAĞIZ”, Hikmet: “fazla hani öyle dallandırıp budaklandırmayalım…hafta içi sessiz sedasız bir şekilde halledelim”

Yukarıdaki görüşmelerde de Barış GÜLER ve Hikmet TUNER isimli şahısların haklarında bir fiziki takip çalışması olup olmadığını anlamak için yöntemler geliştirdikleri, kendilerini takip ettiklerini düşündükleri şahısların polis mi yoksa gaspçı mı olduğunu anlamak için strateji geliştirdikleri anlaşılmıştır.

TK:2402858316 - 26.10.2013 21:31 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “ hani o hesapta 2 buçuk felan alacak 2 600 olan hesap var ya alacaklı olan…onu seni arayıp gelen gelen adam var ya…ONUN ARADAĞI O ŞEYLERİ KAPAT DEĞİŞTİR NERDEN ULAŞTIYSA SANA”, Abdullah Happani: “en son nerden aramıştı cepten şirket hattından aramıştı”, Rıza Sarraf: “TAMAM ONU DEĞİŞTİR”, Abdullah Happani: “tamam yarın hemen talimat veririm… tamam abi sıkıntı mı varmış onunla ilgili…yok yani onlar olabilir…şüpheleniyorlar mı”, Rıza Sarraf: abi şüpheleniyorlar onlarla alakalı gelmişlerde sonuçta bişey geçti ya…sen kapat gitsin ne gerek var…BEN KENDİ ÖNLEMİMİ ALIYORUM NE GEREK VAR”

Görüşmeden Rıza SARRAF’ın, Abdullah HAPPANİ’ye, Özgür ÖZDEMİR tarafından arandığı numarasını değiştirmesi talimatını verdiği ve olası bir teknik takipten kurtulmak istedikleri anlaşılmıştır.

TK: 2400371723 25.10.2013 15:49 Rıza Sarraf -Abdullah Happani görüşmesinde;

Abdullah Happani: “abi o arkadaşlar geldiğinde saat böyle sabah 10 gibi falandı yani o saatlerde öyle bişey olur mu olmaz mı bilmiyorum bide  bu adamlar biliyorsun işleri bu olmayan bişeyi sana olurmuş gibi sunabilirler mi”, Rıza Sarraf: “niye sunsunlar ki bana ne bana ne faydası zararı olacak ki”, Abdullah Happani: “yani icabında araştır diyeceksin sonra bişey çıkaracak sonra bişyeler yani ben belki kafamda kuruyorum yani ha”, Rıza Sarraf: “HAYIR KENDİLERİNDEN ŞÜPHELENİYORLAR ONLAR”, Abdullah Happani: “ha öyle mi”, Rıza Sarraf: “kendilerinden kendileri gelmiş ya, ONLARIN ONDAN MAÇALARI DÜŞEŞ ATIYORanladın mı yoksa bizle alakalı değil bize ne olacak”, Abdullah Happani: “kendilerini de geleceği falan bilinmiyordu abi nerden şey yapacaklar ki”, Rıza Sarraf: “abi salak işte o biraz öbürü”, Abdullah Happani: “biraz şey bir adam evet pinpirikli”, Rıza Sarraf: “hı biraz salak konuşuyorlar ediyorlar anladın mı olur olmaz telefonda, olur mu olur anladın mı salak çünkü var öyle salaklıkları ON KERE DEDİM Kİ BUNU İKİ ÜÇ SEFER YAPAK YOK YOK BUYUR İŞTE, nerden çıktıkları belli değil bize ne ya”, Abdullah Happani: “KENDİ BİLİR ABİ YANİ BİZİM YAPABİLECEĞİMİZ BİŞEY YOK GÖRÜNTÜLEYEN ADAMA NE DİYECEN Kİ”, Rıza Sarraf: “KAÇ KERE UYARDIM BEN KENDİSİNİ İKİ PARTİ YAPALIM BİLMEM NE YAPALIM YARIMINA BİLE GERİ DÖNDÜLER BÖYLE BİR SAÇMA BİRŞEY OLABİLİR Mİ YA GİT ANASINI SATAYIM BİR HAFTA SONRA GEL DÜNYANIN SONU MU YA GÜN MÜ BİTİYOR AMINA KOYUM”, Abdullah Happani: “YANİ NE ZAMAN GELSEN NE KADAR İSTİYORSAN ALIYORSUN ZATEN”, Rıza Sarraf: “enterasan adamlar ya bırak neyse”, Abdullah Happani: “şeyse abi öyle birşeyden ŞÜPHELENMEŞİSE ARAŞTIRSIN KENDİ BULAMAZSA BİZ NE YAPABİLİRİZ”, Rıza Sarraf: “kendi için ben zaten aradım dedim BİZLE BİR ALAKASI YOK SİZİNLE ALAKALI”,  Abdullah Happani: “KENDİ UĞRAŞSIN O ZAMAN”  Rıza Sarraf: “tabi canım bize ne .....canım bizim bir şeyimiz yok kendisi baksın”

Görüşmeden şahısların kendilerinden para almaya gelen Barış Güler ve Özgür Özdemir isimli şahısların teknik takip altında olduklarını düşündükleri, Rıza Sarraf’ın “KAÇ KERE UYARDIM BEN KENDİSİNİ İKİ PARTİ YAPALIM BİLMEM NE YAPALIM YARIMINA BİLE GERİ DÖNDÜLER BÖYLE BİR SAÇMA BİRŞEY OLABİLİR Mİ YA GİT ANASINI SATAYIM BİR HAFTA SONRA GEL DÜNYANIN SONU MU YA GÜN MÜ BİTİYOR AMINA KOYUM” ifadeleri ile Muammer GÜLER ve Barış GÜLER’in paraların tek seferde gitmesini istediği ancak Rıza SARRAF’ın iki parti olarak göndermek istediği, takip edildikleri şüphesi oluşunca da Rıza SARRAF’ın ciddi manada rahatsızlık duyduğu Abdullah HAPPANİ’nin de “yani ne zaman gelsen ne kadar istiyorsan alıyorsun zaten” ifadeleri ile Muammer ve Barış GÜLER’in ne zaman ne kadar istese aldıklarını vurguladığı anlaşılmıştır.

Ertesi gün,

TK: 2402400667 26.10.2013 17:30 Barış GÜLER-Muammer GÜLER görüşmesinde..,
Muammer Güler: “Barış gelecek bugün onlarla bi konuşun bakalım ne”, Barış Güler: “evet İzmirdeyimde ben şey Özgürle bir araya  gelecekler Özgürle, konuşcaklar”, Muammer Güler: “tamam yani bu iş nedir acaba anlamıyorum Özgür mü ...”, Barış Güler:  “Özgür’ün üzerine”, Muammer Güler: “BEKLİ SENİ DE DINLEYEN VARSA”, Barış Güler: “ÖZGÜR’Ü DE DİNLİYOR OLABALİRLER, ... Özgür’üde dinliyor olabilirler özgür ne zaman ne zaman gitsem diyor ne gitsem o zaman ordalar diyor”, Muammer Güler: “ha … Barış bak şöyle olabalirmi oğlum bide şu bi de şu var oraya giriryor çıkıyor ordan para götüren adamları takip ediyorsa bunlar gaspcıysa bu oğlana gaspta yapabilirler”, Barış Güler: “o da olabilir tabi oda olabilir”, Muammer Güler: “gaspçı da olabilir”, Barış Güler: “ben Tunç’u uyardım ben ben Tunç Tunç’u uyardım yani Şafak’ın kuzenini ama ne bileyim belli belli müddet yanına birirni mi vermek lazım ne yapmak lazım”, Muammer Güler: “YANİ HAYIR ARTIK O ŞEYİ BARIŞ SENLE KONUŞCAK O ŞEYİ ARTIK O ŞEKİLDE YAPMAYIN KESİNLİKLE”, Barış Güler: “evet biliyorum”, Muammer Güler: “tamam mı”, Barış Güler: “biliyorum biliyorum biliyorum”, Muammer Güler: “tamam oğlum tamam peki BEN ONU ARAŞTIRACAM ONUN KİM OLUP OLMADIĞINI … dikkat ol oğlum … TELEFONDA DA  DİKKAT OLUN”, Barış Güler: “tamam baba”, Muammer Güler: “kendisiyle konuşurken de dikkatli olun” 

Yukarıdaki görüşmeyi teyit eden bu görüşmede de Muammer GÜLER’in “YANİ HAYIR ARTIK O ŞEYİ BARIŞ SENLE KONUŞCAK O ŞEYİ ARTIK O ŞEKİLDE YAPMAYIN KESİNLİKLE” ifadeleri ile bundan sonraki para alışverişlerini bu şekilde yapmalarını istemediği, Danışmanı (İçişleri) Barış’la bu konuda kendisine haber göndereceği, ayrıca bu görüşmeden sonraki tarihlerde de para geleceğinin üstü kapalı ifade edildiği, Muammer GÜLER’in oğlu Barış GÜLER’i hem fiziki takipler konusunda hem de teknik takip (telefonlar) konusunda uyardığı, örgütün istihbarata karşı koyma faaliyetlerine katkıda bulunduğu anlaşılmıştır.

Şüpheli şahsıların kendilerinin adli olarak dinlendiklerinden ve takip edildiklerinden şüphelenmelerinden ve bunun üzerine İçişleri Bakanı Muammer GÜLER’in “BEN ONU ARAŞTIRACAM” şeklindeki konuşmasından ötürü, soruşturmanın deşifre olabileceği görüşü üzerine, soruşturma savcısının talimatı üzerine İletişim Dinlenmesi çalışmaları sonlandırılmıştır.

Dinlemelerin sonlanmasından sonraki süreçte;

İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğümüze, Rıza SARRAF liderliğindeki örgütün faaliyetleri hakkında 02.09.2012 tarih ve 317248 sayılı yazıları hakkında Şube Müdürlüğümüzce herhangi bir projeli çalışma yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine, soruşturmanın deşifre edileceği yönünde şüphelerin arttığı değerlendirilmiştir. 
İSTİHBARATIN GÖNDERDİĞİ YAZI,

İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğümüze gönderdiği 02.09.2012 tarihli yazısı

Bunun akabinde, edinilen istihbarat kapsamında, şüphelilerin kamu irtibatlarının nüfuzunu kullanarak haklarında her hangi bir soruşturma olup olmadığını araştırmaya yönelik girişimlerinin olduğu değerlendirilmiştir.

45. Cİ  BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 43

17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 43



Görüşmeden, bahse konu 2 ayrı banka için 2 ayrı referans mektubu hazırlanacağı anlaşılmıştır.

TK:2208464798 - 14.07.2013 19:17 Abdullah (İçişleri Bakanlığı) – Barış Güler görüşmesinde;

Barış Güler: “mektubu pazartesi bakacak baba de mi abi”, Abdullah: “pazartesi yarın işte”, Barış Güler: şu an için şu an için onun kriterlerine göre sizin kriterlerize göre bi sıkıntı kalmadı heralde demi isme göre yazıldığı için”, Abdullah: “yok yani isim isimleri temin ettik yani hem banka ismi yaz hem … bankanın başkanı var yani yönetim kurulu başkanı”

TK:2209943840 - 15.07.2013 16:40 Barış Güler – Barış (İçişleri Bakanlığı) görüşmesinde;

Barış Güler: “ne oldu abi Reza’nın işi imzalamadı mı daha”, Barış: “imzaladı Abdulllah verdi imzalattı çıkardı”

TK:2210167765 - 15.07.2013 18:33 Barış Güler – Abdullah (İçişleri Bakanlığı) görüşmesinde;

Abdullah: “imzaları aldık yalnız bakan beyin bir talimatı daha oldu onları bekliyorum ... firmalarla ilgili bir bak dedi bişey var mı … gayrı resmi bir bakıyorum bu bu gece yalnızım inşallah şey yaparız yetiştiririz”, Barış Güler: “tamam abicim tamam tamam”

TK:2210652548 - 15.07.2013 23:14 Abdullah (İçişleri Bakanlığı) – Barış Güler görüşmesinde;

Abdullah: “şey çıktı ....zarfları gönderecek inşallah … Murat şimdi zarfın üstüne de güzel etiket çıkarın dedim onu da hazırlıyorlar zarfı kapatıp göndereceğiz inşallah … firmaların şeyi söylemişti bakan bey bi sıkıntıları var mı yok mu diye de ben de bi geri .....şöyle bi yüzeysel olarak bir baktırdım herhangi bir sıkıntı görünmüyor … o yönetim kurulu yönetim kurulu başkanlarına hitaben yazdı zarfın üstüne de yönetim kurulu ... banka ismini yazacaz zarfları kapatmadan ben gönderecem size”

TK:2210717029 - 15.07.2013 23:56 Murat – Barış Güler görüşmesinde;

Murat: “efendim bu gece saat 2 de 2 de ya da 3 te Ulusoy’un otobüsü varmış ona verelim mi efendim”, Barış Güler: “iyi tamam verin Ulusoy’a tamam verin Ulusoy’a”

Görüşmelerden, referans mektuplarının İçişleri Bakanı Muammer Güler tarafından imzalandığı ve Barış Güler’e ulaştırıldığı anlaşılmıştır.

TK:2211286856 - 16.07.2013 12:59 Barış Güler – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Barış Güler: “şimdi ben havalimanında işim bitti bi 10 dakkaya çıkacam burdan … görüşme olacak mı getiriyim mi”, Rıza Sarraf: “ben saat 4 gibi filan işim biter ondan sonra bi görüşelim”

TK:2211745519 - 16.07.2013 16:50 Rıza Sarraf – Barış Güler görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “siz kaça kadar ofistesiniz”, Barış Güler: “ben hep ofisteyim yani 1-2 saat daha ofisteyim”, Rıza Sarraf: “ben ya hemen gelirim”

Görüşmelerden ve buluşmadan, Barış Güler’in bahse konu referans mektuplarını Rıza Sarraf’a teslime ettiği anlaşılmıştır.

TK:2211804652 - 16.07.2013 17:15 Rıza Sarraf – Rüçhan Bayar görüşmesinde;

Rüçhan Bayar: “mektubu açıyorum bir saniye bir dakka ...hahah ya olmaz böyle bişey ya”, Rıza Sarraf: “Kunlun’u ayrı yazdırdım Pingan’ı ayrı yazdırdım”, Rüçhan Bayar: “vay vay”, Rıza Sarraf: “iki tane”, Rüçhan Bayar: “İzmitAbles ....Trabzonokey ben bunun burda yeminli tercumanda da şeyinide yaptırayım”, Rıza Sarraf: “yok burda yaptıracam ya ben orjinalini güzel bakanlık zarfında zaten tercümana verecem Çin Konsolosluğu’na da onaylatacam yollayacam sana”, Rüçhan Bayar: “tamam elden gönder abi bunu kaybolmasın … çocuklar gelecek buraya çünkü … valla helal olsun süper hahah YAKINDA KABİNENİN YARISI BİZE KEFİL OLACAK ABİ”, Rıza Sarraf: “sana dedim ben imzalatacağım ya dedim inşallah … imzayı gördün mü kim imzalamış”, Rüçhan Bayar: “görmez miyim çok yakışıklı bir imza hahah ellerine sağlık o çok güzel oldu ya … çok iyi daha ne olacak daha da etkili bence”, Rıza Sarraf: “Bank of Kunlun’unkini de şeye yazmış Golingvang heralde bu başka … Kunlun’unkini de direk başkanına yazdı”, Rüçhan Bayar: “abi bu pisikolojik gazla Kunlun’un da kapısını çalarız yani direk kendimiz bile bitiririz işi yani … çok kuvvetli ya çok iyi bir referans abi”

Görüşmede, Rıza Sarraf’ın, referans mektuplarının görüntülerini Çin’de bulunan Rüçhan Bayar’a dijital ortamda gönderdiği, Rüçhan Bayar’ın bu duruma çok sevindiği, bu şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanlığı’ndan gelen bir referans mektubu ile Çin’de firmalarının hesaplarında sıkıntı yaşadıkları Kunlun Bank’a giderek işlerini halledebileceklerini ve bu gidişle Türkiye’de Bakanların yarısının (Kabinenin yarısının) kendilerine kefil olacaklarını söylediği anlaşılmıştır.

TK:2211836553 - 16.07.2013 17:34 Rıza Sarraf – Rüçhan Bayar görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “o yazı neyi ifade ediyor birde biliyorsun dimi REAL TİCARET ODUĞUNU”, Rüçhan Bayar: “ya çok güzel canım bunlarla bankalardan bir yüzer milyon dolarlık kredi alırız hahah”, Rıza Sarraf: “hayır yani bu REAL TİCARET OLDUĞUNU ŞEY YAPIYORbiliyorsun di mi”, Rüçhan Bayar: “tabi canım ya “, Rıza Sarraf: “yani artık Kunlun munlun zırt pırt ...birtane Kunlun genel müdürlüğüne yazdı Pinganınkine yazdı”, Rüçhan Bayar: “TÜM SORUNUMUZU ÇÖZECEK GİBİ DURUYOR BURDA”, Rıza Sarraf: “EN AZINDAN ŞEYE MIRIN KIRIN EDEMEZLER BU REAL Mİ DEĞİL Mİ KONŞİMENTO CART CURT”, Rüçhan Bayar: “yok … Kunlun’la en üst düzeyde kendimizi ifade edebiliriz artık yani direk aracıyada gerek yok”

Görüşmede, bahse konu referans mektuplarının, İçişleri Bakanı Muammer Güler tarafından yazıldığından, Çin’deki bankalar ve bankalara sorgu yapan kurumlar nezdinde, referans olunan firmalar hakkında –öyle olmamasına rağmen- GERÇEK (REEL) TİCARET yaptığı konusunda kanaat oluşturacağı değerlendirilmesinde bulunulmuş, böylece şüpheli şahısların paravan ve sahteciliğe dayanan işlemler zincirinin Çin basamağındaki usulsüzlükleri, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı makamının alet edilmesi ile örtbas edilmeye çalışıldığı anlaşılmıştır. Kaldı ki referans mektubunun yazıldığı Kunlun Bank’ın uluslararası camiada nasıl tanındığı yukarıda açıklanmıştır. Diğer eylemlerde de detaylarıyla açıklandığı üzere, uluslararası boyutta faaliyet gösteren suç örgütünün lideri Rıza Sarraf ile Muammer Güler arasındaki rüşvet ilişkisiyle kamu gücünün nasıl satın alınabildiği, bunun da uluslararası camiada ülkemiz imajına nasıl etki edeceği aşikardır.

TK:2213006746 - 17.07.2013 12:24 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “o evrak geldimi eline tercümeye yolladın mı”, Abdullah Happani: “geldi saat üç de Çince tercümesini alacam … İngilizcesini yaptırdım ama daha onay falan yaptırmadım konsoloslukdan”, Rıza Sarraf: “tamam konsolosluğa yaptıralım bide nereye onaylanıyo o”, Abdullah Happani: “ya noter tasdikli isterler aslında”, Rıza Sarraf: “tamam onu yaptır … onlar bu işin realitesinin olup olmadığını sorsalar buraya sorarlar dengine sormaz … yani hayır prosüdür olarak mesela onlar bu konşimento doğru mu değil mi sormak isteseler buna sorarlar”, Abdullah Happani: “BANKADA ŞEY İZLENİMİ YARATABİLİR TAMAM BUNLARIN BÖLGEDE YAPTIKLARI İŞLER GAYET RESMİDİR FALAN GİBİ Bİ İZLENİM YARATIR”, Rıza Sarraf: “öbür abiden alsaydık o işin içine girecekti anladın mı”, Abdullah Happani: “e tabi”, Rıza Sarraf: “gerek yok”

Görüşmede, referans mektubu yazma konusuna Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın özellikle karıştırılmadığından bahsedildiği anlaşılmıştır.

Bu arada (Para Teslimi-7) bölümünde anlatıldığı üzere, Çin’e gönderilmek üzere hazırlanan 2 farklı referans mektubu konusunun halledilmesinin hemen akabinde; Barış GÜLER’in elemanı Özgür ÖZDEMİR’in Nuruosmaniye’deki ofise gelerek Abdullah HAPPANİ’den 200.000,00 (İki Yüz Bin) Dolar istediği, akabinde Rıza SaRRAF’ın talimatı doğrultusunda Abdullah HAPPANİ’nin Barış GÜLER’in elemanlarından Özgür ÖZDEMİR’e 200.000,00 DOLAR para verdiği anlaşılmıştır.

TK:2221629163 - 22.07.2013 14:56 Abdullah Happani’nin Rıza Sarraf’a gönderdiği mesajda; 

“Tercüme ettırdıgımız evraklar bende duruyor hala ne yapacağız bunları?” 

TK:2221761813 - 22.07.2013 15:59 Rıza Sarraf’ın Abdullah Happani’ye gönderdiği mesajda;

“Ruchana elden yollicax” 

TK.2246338522 - 05.08.2013 12:43 Rıza Sarraf – Rüçhan Bayar görüşmesinde; 

Rıza Sarraf: “o bakanın yazılarını yolladınız mı bankaya”, Rüçhan Bayar: “tabi tabi hepsini verdik ORJİNALİ DE BURDA şimdi... adam devletten bir adamla tekrar Kunlun’a gidecek bu hafta içi yanlız abi bu ikisine yapıyorlar mesela bohai ye dün yaptık bugün aldım hesapları…bohai çok şıkır şıkır aldı”, Rıza Sarraf: “SEN O EVRAKLARI VER İŞE YARAR” 

Görüşmeden, referans mektuplarının Çin’de bulunan Rüçhan Bayar’a ulaştığı anlaşılmıştır.


( 8 ) RIZA SARRAF’LA İLGİLİ ADLİ VE İSTİHBARİ ÇALIŞMALARIN ARAŞTIRILMASI ve ADLİ ÇALIŞMALARA KARŞI KOYMA.,

Yapılan teknik takip çalışmalarında, bahse konu suç örgütünün, İçişleri Bakanı Muammer GÜLER ile olan rüşvet ilişkisinden doğan nüfuzu kullanmak suretiyle, haklarında yapılan adli/istihbari çalışmalara karşı koydukları anlaşılmıştır.

TK.2361009343 - 08.10.2013 18:59 Rıza Sarraf – Rüçhan Bayar görüşmesinde; 

Rüçhan Bayar: “İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NDA HERHANGİ BİR İSTİHBARAT’TAN BÖYLE BİR ÇALIŞMA FELAN OLMUŞ MU”, Rıza Sarraf: “hiç bir şey yok hayır”, Rüçhan Bayar: “öyle bir bilgi yok OLSA ZATEN İLK AĞIZDAN SEN DUYACAN ONU HEMEN”, Rıza Sarraf: “onlar yok onla da görüştüm bugün”

Görüşmeden, örgüt yöneticisi Rüçhan Bayar’ın kendileri hakkında İçişleri Bakanlığı (Emniyet) İstihbarat’ta bir çalışma olup olmadığına yönelik bilgileri rüşvet ilişkisi içerisinde oldukları İçişleri Bakanı Muammer Güler’den (ilk ağızdan) öğrenebileceklerini söylemesi üzerine, Rıza Sarraf’ın Mumammer Güler ile (o gün) görüştüğünü, Emniyet İstihbarat’ta haklarında bir çalışma olmadığını öğrendiğini söylediği anlaşılmıştır.

Yapılan teknik takip çalışmalarında, Rıza Sarraf’ın bahse konu gün Muammer Güler ile makamında görüştüğü anlaşılmıştır.
Daha sonra,
TK.2372974913 - 11.10.2013 19:51 Muammer Güler – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Basında çıkması muhtelem haberlerle ilgili yapılan görüşmede Rıza Sarraf: “sayın bakanım sadece insanın insan ailesine zedeliyorlar başka bir şey yok”, Muammer Güler: “abicim hiç sen o konuda sen rahat ol sen rahat ol … VALLAHİ BİLLAHİ BÖYLE BİR ŞEY VARSA SENİN ÖNÜNE BEN YATARIM YA … SENİN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NDA BİR ŞEYİN YOK MİT’TE BİR ŞEYİN YOK MALİ’DE BİR ŞEY YOK”

Bu görüşmede de Rıza SARRAF’ın liderliğini yaptığı suç örgütünün faaliyetlerinden haberdar olan Orhan İNCE’ye husumeti olan Rıza SARRAF’ın bu konuda haberlerin de çıkması neticesinde Muammer GÜLER’in devreye girdiği ve örgütün suç faaliyetlerinin gizli kalması konusundaki faalieyetlerini yukarıda kendisini özetlediği ve önleyici ve adli soruşturma makamlarında örgüt lideri Rıza SARRAF hakkında bir çalışma olmadığı yönünde bilgi verdiği anlaşılmıştır.

Daha sonra,

Örgütün faaliyeti kapsamında komisyonculuk yapan İran uyruklu şahıslar için Türk vatandaşlığı alınması,

Rıza SARRAF’ın husumetli olduğu Emniyet Müdürü Orhan İNCE’nin İstanbul dışına tayininin çıkartılması,

Rıza SARRAF’ın usulsüzlükleri ile ilgili basında yer alacak haberlerin engellenmesi için Muammer GÜLER’in devreye girdiği bu konuların tamamında belirleyici rol aldığı ve talimatları ile eylemleri yönettiği bu işlemlerin karşılığında (Para Teslimi-14) konusunda 3.500.00.000 Dolar aldığı tespit edilmiştir.

(Para Teslimi-14) sırasında Mali Şube ekiplerince yapılan fiziki takip çalışması sırasında, şahıslar takip edildikleri konusunda şüpheye düşmeleri ve soruşturmanın Muammer GÜLER tarafından araştırılacağı bilgisi üzerine, İletişimin Dinlenmesi tedbiri savcılık talimatıyla 27.10.2013 tarihinde sonlandırılmıştır.

Suç işlemek amacı ile kurulan Rıza SARRAF liderliğindeki suç örgütünün imkân ve kabiliyeti açısından üst düzeyde olduğu Muammer GÜLER’in, İçişleri Bakanı olması, örgütün ihtiyaç duyduğu kamu nüfuzunu sağlaması ve suç örgütünün de tüm bu faaliyetleri finanse edecek kapasitede olması göz önünde bulundurulduğunda açık ve net olarak ortaya çıkmaktadır. 

İmkân ve kamu nüfuzu açısından bu derecede kabiliyete sahip olan suç örgütünün, suça konu eylemleri ile ilgili olarak istihbarata karşı koyma faaliyetleri içerisinde olduğu ve Muammer GÜLER vasıtası ile kendisi ile ilgili olası teknik takip ve soruşturma aşamasına gelebilecek çalışmaları engellemeye yönelik faaliyetler içerisinde oldukları gözlemlenmiştir. Bu sebeple, CMK 135 kapsamında yapılan teknik takip çalışmaları, Muammer GÜLER’in örgüt hakkında bir soruşturma olup olmadığı yönünde çalışmalar yapmaya başlamasının anlaşılması üzerine savcılık talimatıyla sonlandırılmıştır.

25.10.2013 günü Muammer GÜLER’e rüşvet parası olarak giden paranın fiziki takibi esnasında takip edildiğinden şüphelen şahısların aralarındaki görüşmelerine bakıldığında, Rıza SARRAF’ın paraların iki parti halinde gitmesini istemesine karşılık Muammer GÜLER’in paraların tek seferde toplanmasını istediği ancak bu olaydan sonra Muammer GÜLER’in oğlu Barış GÜLER’i hem fiziki takip hem de teknik takip çalışmalarına karşı duyarlı olması için uyardığı, ayrıca takibi yapan polislerin tespit edilmesi ve Mali Şube ile İstihbarat Şube tarafından örgüt üyeleri hakkında bir çalışma yapılıp yapılmadığının Muammer GÜLER eli ile gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.

(Para Teslimi-14)’te paraının teslim alınarak Barış GÜLER’e teslim edilmesinin akabinde,

TK:2400253937 - 25.10.2013 15:00:18 Rıza Sarraf – Barış Güler görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “bu ne olabilir”, Barış Güler: “vallaha ben hiç bilmiyorum ama yani o kesin yani sivil gibi geldi hiç bana normal insanlarmış gibi gelmedi çünkü orada çakmakımsı bişeyle fotoğraf filan çekiyorlar sağ solun fotoğrafınıçekiyorlar yani o adamların…eşfali falan beli yani Özcan abi tecrübeli polistir gitsin bi kimlik sorsun veya”, Rıza Sarraf: “ne olacak bizim resmi polisler sorar”, Barış Güler: “TEDİRGİN OLDUK YANİhani niye onlar orda duruyorlar ne yapıyorlar sağ solun milletin çakmakla fotoğrafını çekiyorlar”, Rıza Sarraf: “öyle olduysa yani nasıl bi birim olurki bizim haberimiz olmaz”, Barış Güler: “YANİ Bİ BİŞEYİ Mİ TAKİP EDİYOR NE YAPIYORLAR BİLEMEDİM YANİ ORA ARKADAŞLAR … çünkü hoşumuza gitmedi o görüntü hoşumuza gitmedi ee yani bi bi bi bişey var onun altında bişye var yani bi bakarsanız iyi olur arkadaşlar bi bakarlarsa gerekirse mesala kardeşim siz kimsiniz bi kimlik kontrolu yaparsa”, Rıza Sarraf: “yaparız problem yok onda da acaba ordalar mıdır”, Barış Güler: “...ben size tama kulubenin orası eviniz arka şey ofisiniz arkada tarafında İŞTE KAPINI ORDA ADAMLAR BEKLİYORLAR DA SAATLERCE BEKLİYORLARDI BİZİMKİLERDE BİZİMKİLERLE … ALAKALI Bİ KONU MU DİYE MERAK ETTİK YANİ, Rıza Sarraf: “işte acaba eğer yoklarsa siz o o dönemde gelmişler gitmişler sizinkiler geldiğinde”, Barış Güler: “sizinkiler bi kimlik kontrolu yapsalar” 

Görüşmeden örgüt üyelerinin takip edildiklerinden şüphe ettikleri ve Barış GÜLER’in tedirgin olduğu, takip edildiği hissi ile rahatsızlık duyduğu ve alacağı rüşvet parasının görüntülenmesinden çekindiği ve polis olduğundan şüphelendikleri şahıslarla ilgili  “işte kapını orda adamlar bekliyorlar da saatlerce bekliyorlardı bizimkilerde bizimkilerle … alakalı bi konumu diye merak ettik yani” dediği ve katılmış oldukları suça konu eylemlerin takip edilmesinden çok çekindiği tespit edilmiştir.

Sonrasında,

TK:2400256104 - 25.10.2013 15:02 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “abdullah bi ofisten bi…ofisten bi dışarı çık…o arkaya doğru git o cam var ya arka sokağa bakan cam” 

 TK:2400258948 - 25.10.2013 15:04 Abdullah Happani – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “kulübe var ya…yukardan aşağıya bak arka arka sokağa…orda kulübe var beyaz” 

TK:2400264682 - 25.10.2013 15:06 Abdullah Happani – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “o dışarda kulübe var ya bi tane… onun yan yanında iki kişi adam oturuyor mu”, Abdullah Happani: “bi tane adam oturuyor”, Rıza Sarraf: “bi tane adam oturuyor mu şuandaben sana bi resim iletiyorum whatsaptan öbür telefonun yanında mı…al onları bi bak bakayım bunlar onlar mı” 

TK:2400272938 - 25.10.2013 15:09 Rıza Sarraf – Barış Güler görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “ben yolladım şimdi baksınlar…keşke sizinkiler o anda baksaydı”,Barış Güler: “yani keşke baksalarda yani yanlarına gidip birşey söylemediler yani şimdi yanlış ... yani işte ee şey yapama yapmak istemedik yani kimseyi ürkütmek istemedik”, Rıza Sarraf: “kim nerden anlamışlar peki resim çektiklerini”, Barış Güler: “böyle şey çakmak gibi bi şey tutuyorlarmış çakmakla çekiyorlarmış milletin resmini yani anlamış ÖZGÜR ANLAMIŞ” 

Yukarıda fiziki takip çalışmaları sırasında şüphelenen örgüt üyelerinin polis tarafından takip edilmekten duyduğu çekince ile yapmış oldukları görüşmelerde polis olduklarından şüphelendikleri şahısların fotoğraflarını almaya çalıştıkları ve Barış GÜLER’E ilettikleri, takip edildiklerinden ilk şüphelenen şahsın Barış GÜLER’in para alım işlerini organize eden-rüşvete aracılık eden adamı Özgür ÖZDEMİR olduğu anlaşılmıştır.

TK:2400287965 - 25.10.2013 15:11 Abdullah Happani – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “orda oturan bir adam var mı siyahlı…mailin ne”, Abdullah Happani: ahappani@hotmail.com, Rıza Sarraf: “oturuyor birisi dedin dimi orda”, Abdullah Happani: “bir tane dışırda adam var bir tane içerde…gri ceket var üzerinde…bu dernek ismi yazıyor dedim ya sana kulübenin üzerinde”, Rıza Sarraf: “ama fotoğraf çekiyorlarmış orda…girenin çıkanın girenin çıkanın bizim orda arka kapı da geldi mi mail sana…whats app var mı telefonunda ya”, Abdullah Happani: “var var 6666…05333500000 değil mi”, Rıza Sarraf: “abi mesaj atmışsın akn diye whats app at…multi media attım geldi mi” 

TK:2400297752 - 25.10.2013 15:20 Abdullah Happani – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Abdullah Happani: “abi bu fotoğraflar net değil birde burda oturan adam bunlardan birine benzemiyor yani bugün çekilmiş bir şeyse”, Rıza Sarraf: “bugün çekilmiş”, Abdullah Happani: “adamda yani bugün şu an oturan adamda gri takım elbise var bu adamlar siyah giyili ama suratlarıda net değil hafif böyle bıyıklı mıyıklı bir adam oturuyor şu anda yani” 

TK:2400319509 - 25.10.2013 15:30 Rıza Sarraf – Barış Güler görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “ Bişey söylecek bizim arakadaşlar he ...bizimkiler baktılar orda şuan öyle birisi yok… BU MUHTEMELEN SİZLE ALAKALI OLABİLİR”, Barış Güler: “e anladım tamam tamam BEN GEREKEN ÖNLEMLERİ ALACAM”

TK:2400338770 - 25.10.2013 15:36 Rıza Sarraf – Barış Güler görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “yani şeyden bakabilirler orda kamera mamera varsa”, Barış Güler: “bakarız anlarız onları anlarız ortaya çıkarırız bi iki güne kadar ortaya çıkarırız onu”, Rıza Sarraf: “YANİ SİZLE ALAKALI OLMA İHTİMALİ YÜKSEK”, Barış Güler: “YANİ BEN ORTAYA ÇIKARIRIM BEN ORTAYA ÇIKARIRIM ONU BEN ORTAYA ÇIKARIRIM…bizimkiler onların fotoğrafını çekmiş hani onlar ÖZGÜR BİREŞ ŞEY OL TEDİRGİN OLUNCA BİZE SÖYLEDİbizim arkadaşlar da yanına gittiler binanın içerisine orda o bekleyen arkadaşların fotoğraflarını çekmişler”, Barış Güler: “elimizde çok net fotoğrafları yokta Hikmet bey yarın şeye gidecek binaya gidecek kamerada o adamların kamera görüntülerini alacak ondan sonra eşgallerini eşgallerini bulduracak kimlik tespiti yaptıracağız kimdir nedir biz ortaya çıkarırız onu zaten”

Görüşmelerde fiziki takip yapıldığından şüphelenen örgüt lideri Rıza SARRAF ile Abdullah HAPPANİ arasında gerçekleşen görüşmelerin neticesinde Rıza SARRAF’ın Barış GÜLER’E “bu muhtemelen sizle alakalı olabilir” dediğiBarış Güler’in de “ben gereken önlemleri alacam”şeklinde cevap verdiği, örgütün istihbarat karşı koyma faaliyetlerinde konumu itibari ile önemli bir yeri haiz İçişleri Bakanı Muammer GÜLER’in oğlu olması münasebeti ile konunun Barış’ı ilgilendirdiği anlaşılmıştır.

44. CÜ  BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 42

17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 42


13.10.2013 tarihli Yeni Şafak Gazetesi’nin görüntüsü





YENİ ŞAFAK GAZETESİ ANA SAYFA

Yeni Şafak Gazetesi’nde çıkan ilgili haberde Rıza SARRAF’ın adının veya firmaların isimlerinden hiçbirinin habere konmadığı, kamuoyunda Rıza SARRAF’ı akla getirebilecek herhangi bir imanın bulunmadığı görülmüştür.

Bu durumun haberin yayınlatılmasını isteyen Orhan İNCE’nin dikkatini çektiği görülmüş, 

TK.2376318998 - 13.10.2013 19:30 X Şahıs (05323861108) – Orhan İnce görüşmesinde;

X şahıs: “senin dava ... şey oldu manşet yaptı Şafak’ta okumadın mı”, Orhan İnce: “okudum da İSİM YOK HİÇ BİRŞEY YOK”, X şahıs: “isim yok”, Orhan İnce: “tabi kim kim bunlar”, X şahıs: “ama adam işte o şirketin sahibi”, Orhan İnce: “TAMAM YAZMIYOR Kİ O ŞİRKETTEN BİLE BAHSEDİLMİYOR KİMDİR NEDİR BAĞLANTI”

TK.2376046652 - 13.10.2013 16:56 X Şahıs (05367153844) – Orhan İnce görüşmesinde;

Orhan İnce: “Yeni Şafak Gazetesi almış okuyorum”, X Şahıs: “ciddi misin … var mı bişey”, Orhan İnce: “ne biliyim birşeyler yazmışlar eksik birşeyler işte”, X Şahıs: “patlamaya patlamaya başladı yani”, Orhan İnce: “patlayacak bize geçirdikten sonra patlasa ne olur ki … üstünkörü geçmişler bahsedememişler isim felan bahsedememişler”

Görüşmelerden Orhan İnce’nin eksik çıkan ve Rıza Sarraf’la ilgiyi ortaya koymayan haberden memnun kalmadığı ve tayininin çıkmasına karşılık olarak gördüğü sansasyonun, bu eksik haberle olmayacağını ima ettiği anlaşılmıştır.  

Tüm bu süreçte, Muammer GÜLER’in bu konudaki çabaları ve Orhan İNCE’ye daha fazla baskı uygulayabileceğini vaat etmesi üzerine; (Para Teslimi-14)’de bahsedildiği üzere, Rıza SARRAF’ın Abdullah HAPPANİ’ye verdiği talimatla Özgür ÖZDEMİR, Hikmet TUNER ve ardından Barış GÜLER aracılığı ile Muammer GÜLER’e ulaştırılmak üzere (Vatandaşlık için Mohammed ZARRAB’tan alınan 1.000.000,00 Dolar ile birlikte) toplam 3.500.000,00 (Üç Milyon) Dolarverdiği hem fiziki takip çalışmalarından hem de teknik takip çalışmalarından anlaşılmıştır.


ÇİN’DEKİ PARAVAN FİRMALAR İÇİN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN REFERANS MEKTUBU GÖNDERME.,


“İran Odaklı Yeni Sistem” başlığı altındaki bölümde bahsedildiği gibi; şüpheli şahısların, İran’a uygulanan uluslararası ambargodan kaynaklanan bankacılık işlemlerindeki kara para ve swift sorgulamalarını delmek amacıyla geliştirdikleri bu yeni sistemle, Çin Halk Cumhuriyeti’nde paravan firmalar kurdukları, bu firmalar adına açtıkları banka hesaplarına İran’daki bankalardan ihracat ödemesiymiş gibi havale yaptıkları ve bu işlemler için sahte evrak tanzim ettikleri,Çin’e gelen paraları bekletmeden Türkiye’de kurdukları paravan veya gerçek firmaların hesabına ihracat ödemesi olarak gönderdikleri, devamında da paranın döviz veya altın olarak (zaman zaman da Dubai üzerinden) İran’a gönderildiği anlaşılmıştır.

Yapılan teknik takip çalışmaları sırasında; Rüçhan BAYAR isimli şüpheli şahsın örgütün Çin’deki faaliyetlerinden sorumlu olduğu ve Çin’de bankaların paravan işlemlere karşı veya kara para şüphesine karşı parayı bloke etme girişimlerinde derhal örgüt lideri Rıza SARRAF’a bildirdiği ve Rıza SARRAF’ın direktifleriyle çözüm bulmaya çalıştıkları anlaşılmıştır.

Yapılan çalışmalarda şüphelilerin, Çin’deki bankalarla yaşadıkları sıkıntıların aşılması veya orada kuracakları yeni sistem için Türkiye’den elde edecekleri bir kamu referansına ihtiyaç duydukları görülmüştür.

Bu kapsamda, rüşvet ilişkisi geliştirdikleri İçişleri Bakanı Muammer GÜLER’e, Çin’de faaliyet gösteren ve yukarıda bahsedilen eylemlerinde paravan olarak kullandıkları;



Trabzon Tianjin İnternational Trading

İzmit Tianjin İnternational Trading 

Ables Tianjin İnternational Trading

MNZ Tianjin İnternational Trading isimli firmalar için referans olmak üzere;

Çin’de kurulu olan;

Bank of Kunlun ve

People’s Bank isimli bankalara hitaben 2 ayrı referans mektubu yazdırarak gönderdikleri anlaşılmıştır.

Konunun dikkat çekici yanlarından biri şudur ki; Bank of Kunlun …

Dikkat çekici bir diğer husus ise, adı geçen firmaların, örgüt lideri Rıza SARRAF’ın kurduğu uluslararası paravan ve sahte işlemler zinciri içerisinde Çin basamağının temelini oluşturduğu, bu firmalara İran’dan gerçekte olmayan ihracatlara dair ödemeler yapılıp, aynı şekilde yine bu firmaların hesabından Türkiye’deki paravan/gerçek firmaların hesabına ihracat ödemesi altında aynı paranın gönderildiği, yani bu paravan firmaların sahtecilik eylemlerinin kaynağı olduğu, referans mektubu yazma hususunun ise bu firmalar üzerinden hayali işlemlerle para vurdurulduğunun Çin açısından incelenmesinin gündeme gelmesi üzerine; usulsüzlüklerin örtbas edilmesi gereksiniminden doğduğu gerçeğidir. Oysa ki referans mektuplarıyla Çin nezdinde bu firmaların reel faaliyet gösterdiği izlenimi oluşturulmaya çalışıldığı anlaşılmıştır.

Bu iki husus dikkate alındığında ve firmaların hesaplarının hem İran hem de Türkiye’deki işlemlerle ilintili olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bahse konu referans mektuplarının açık bir şekilde suça kefillik olduğu değerlendirilmektedir. Bu durumun kaynağının, rüşvet ilişkisi ile birlikte, Muammer GÜLER ve yönlendirmesiyle hareket eden Barış GÜLER’in, her talebine cevap verdikleri Rıza SARRAF’a karşı duydukları örgütsel aidiyetleri ile açıklanabileceği değerlendirilmiştir. 

Diğer yandan (Para Teslimi-7) bölümünde anlatıldığı üzere, Çin’e gönderilmek üzere hazırlanan 2 farklı referans mektubu konusunun halledilmesinin hemen akabinde; Barış GÜLER’in elemanı Özgür ÖZDEMİR’in Nuruosmaniye’deki ofise gelerek Abdullah HAPPANİ’den 200.000,00 (İki Yüz Bin) Dolar istediği, akabinde Rıza SaRRAF’ın talimatı doğrultusunda Abdullah HAPPANİ’nin Barış GÜLER’in elemanlarından Özgür ÖZDEMİR’e 200.000,00 DOLAR para verdiği anlaşılmıştır.

Rıza SARRAF’ın İçişleri Bakanı Muammer GÜLER nezdinde bu yöndeki hedefinin/planının, henüz Muammer GÜLER ile tanışmadan önce mevcut olduğu anlaşılmıştır. Zira Muammer GÜLER’in İçişleri Bakanı olmasının medyada yayınlanmasının hemen akabinde; 

TK:1888176608 - 24.01.2013 18:52 Rıza Sarraf – Rüçhan Bayar görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “hayırlı uğurlu olsun gözün aydın … nasıl bir duygu artık yani İçişleri Bakanının yeğenisin … ne zaman bana ne zaman randevu alıyorsun … gözümüz aydın olsun artıkbişey söyleyecemgücümüze güç geldi”, Rüçhan Bayar: “vallahainanılmaz bir güç”, Rıza Sarraf: “nasıl bi insan peki …benim kafa dengim mi onu söyle bana”, Rüçhan Bayar: “aynen”, Rıza Sarraf: “TABİ BURDAN O BU ÇİN’E DE BAĞLANTI KURAR BURDAN”, Rüçhan Bayar: “vallaha her yere kurar abi yani ordayken valiyken bile kuruyordu bütün dünyayla bağlantıyı bütün valileri karşılıyordu ya … çok güzel oldu”, Rıza Sarraf: “bak bişey söyleyecem artık işimiz düşük bişey söyleyecem abimin şu vatandaşlık işine de bi el atarsın artık içişleri bakanı”, Rüçhan Bayar: “haa haa atarız atarız atarız”

Rıza Sarraf’ın “benim kafa dengim mi” şeklindeki sorusuyla Muammer Güler’in maddi menfaat ilişkisine meyilli olup olmadığını öğrenmek istediği anlaşılmıştır. (Bkz: TK:1936434637 - 19.02.2013 18:44) Görüşmede geçen “ÇİN’E DE BAĞLANTI KURAR” söylemi ise, aşağıda detaylarıyla anlatılacak olan eyleme tekabül etmektedir ki, Çin’deki paravan firmaların Çin bankalarındaki işlemlerinde yaşanan sıkıntıların çözümü için İçişleri Bakanı Muammer Güler adına Referans Mektubu hazırlandığı anlaşılmıştır.

İlerleyen süreçte, (diğer konularda detaylıca açıklandığı üzere) Rıza SARRAF ile Muammer GÜLER arasında maddi menfaate dayalı fiili birliktelik durumunun oluştuğu, Muammer GÜLER’in para karşılığında görevi ile ilgili (yetki ve etki alanına giren) konularda Rıza SARRAF’ın gerek şahsi gerekse örgüt faaliyetine dayanan taleplerini karşılamaya başladığı, bu hususta da Barış GÜLER ve elemanlarının iş takipçiliği ve rüşvete aracılık ettikleri anlaşılmıştır.

Mevcut durum bu iken, Çin’deki firmaların Çin Bankalarındaki hesapların nezdinde reel ticaret yapılmadan havale işlemleri yapıldığı gerekçesiyle paraların bloke olabileceği riskinin ortaya çıktığı, bu durumun engellenmesi için Çin’deki paravan firmaları için Rıza SARRAF’ın İçişleri Bakanı Muammer GÜLER’den aldığı iki adet referans mektubunu ilgili bankalara sunduğu, kendileri açısından problem oluşturarak sistemlerini tıkayacak hadisenin önüne bu şekilde geçtikleri anlaşılmıştır. 

Konu ile ilgili olarak;

TK:2189555450 - 03.07.2013 15:45 Rıza Sarraf – Rüçhan Bayar görüşmesinde; 

Rüçhan Bayar: “şimdi bir tane mail atmışlar Ticare Odasından bu yazıyı alabilir misiniz diye”, Rıza Sarraf: “ben uzun uzun Lee ile konuştum … bunlar havlu atıyor diyo ki bizim bu konuda yapabileceğimiz bişey yok bu çok SERİUSLY BİR PROBLEMbunun sizin çözemeniz lazım”, Rüçhan Bayar: “bizim çözebileceğimiz bişey yok ki yani şey aklımıza geldi parlak bir firma mı kuralım hemen hızlı şekilde burda”, Rıza Sarraf: “yani ben de onu söylüyorum zaten sabah söyledim veya isim değiştirmek daha kolay”, Rüçhan Bayar: “abi yani bir firmanın elimizdeki bir firmanın isimini mi değiştirelim”, Rıza Sarraf: “ismini değiştirsek onun yazısını alabiliriz zaten bu şirket mevcut diye doğru mu”, Rüçhan Bayar: “evet ama şöyle bir yazı istiyor yani ...Tianjin Chinaya şu şu numaralı...company e biz uzun zamandır iş yapmaktayız ticaret odası böyle bir yazı vermez ki yani ya saçmalamışlar bizim işimiz uzaktan ticarettirr...bilmem ne yiyecek işi yapıyoruz bunlar zaten vermez ki yani ticaret odası normal firmaya bile vermez”, Rıza Sarraf: “Huaxiya’nın müdüründen haber var mı sinirlendi”, Rüçhan Bayar: “şekeri çıkmıştır biraz şimdi onun o biraz sakinleşsin o biz paranın peşine düştüğümüzü öyle anlayınca sinirleniyoryani biz sırf parayı soruyoruz”, Rıza Sarraf: “yıllarca iş yapmak istiyoruz yani nasıl olacak bi de bu”, Rüçhan Bayar: “tabi onu şey yapmamız lazım yoksa ben paraları böyle bir günde şey olacak felan MAHKEME OLACAK TÜRKİYE’YE SORACAKLAR KARAR VERECEKLER PARALARI TUTACAKLAR elli kere yüz kere döner bu para ama zeminde” 

TK:2189809626 - 03.07.2013 17:53 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “ÇİN’DEN PARALARIMIZ İADE OLAYDI YA … bence iade edebilirler”, Abdullah Happani: “ederler ya ya çünkü dediğim gibi ederler ederler çünkü süreç şey değil ABİ SONUÇTA II BANK OF KUNLUN KURULUŞ AMACI YANİ DAHA DOĞRUSU BU İŞTEKİ AMACI BELLİ OLAN BİŞEY VE İŞİNDE KİMİN NE İŞ YAPTIĞINI ÇOK NET BİLİYORLAR bunlar ha 1 Temmuz’a kadar buna göz yumdularşuan durdurdular bence şey yani herkesin parasını iade edecekler ha geçmişe dönük inceleme yaparlar mı Bank ok Kunlun bankalar yapmaz bu incelemeyi belki şey yapar icabında bizim şirketimizi inceler uygun görmez evraklarını sonra yetkili kuruma der ki kardeşim bunlarda problem var inceleyin”, Rıza Sarraf: “BEYANNAMELERİN DOĞRU OLUP OLMADIĞINI NASIL TESPİT EDECEKLER ben onu anlamıyorum”, Abdullah Happani: “BEYANNAMENİN DOĞRULUĞUNU TESPİT EDEMEZ sadece resmi yazı olarak sözlü olarak da değil resmi yazı olarak beyannamenin ait olduğu ülkeye sorar”, Rıza Sarraf: “abi gümrük kağıdı vermeyiz ki bunlar beyanname vermiş ya taşıma şirketin beyannamesini vermiş”, Abdullah Happani: “konşimento vermiş tamam onu da resmi olarak şeye sorar yani konşimentoyu bence şey yapamaz kontrol edemez beyannamesini isteyebilir şeyin beyannamesini istedikten sonrada beyannameyide resmi olarak sorabilir zaten şey yani bütün bilgileri resmi olarak isteyebilir yani devletler arasındaki resmi yazışmalarda yani aylar sürer öyle kolay bişey değil yani”, Rıza Sarraf: “iadelerden sonra diyorum CHAMBER OF COMMENCE MESALA BİR ONAYINI BASSAK NASIL DOĞRULAYACAK BUNU YA”, Abdullah Happani: “abi doğuralasa bile uzun zaman alır yani”

Görüşmelerden, Çin’deki Kunlun Bank’ın kuruluş amacının Rıza Sarraf’ın liderliğini yaptığı örgütün faaliyetindeki gibi İran’ın parasını döndürme üzerinden kazanç sağlama olduğu, Çin genelinde yapılan sorgulamalarda Kunlun Bank’ın bu faaliyetinin deşifre olduğu ve Kunlun Bank’ta hesabı olan firmaların işlemlerinin gerçek (reel) bir ticarete dayalı olup olmadığının sorgulanacağı, Rıza Sarraf, Rüçhan Bayar ve Abdullah Happani’nin Çin’deki paravan firmalarına ait hesaplarda bulunan paralara el konulabileceği konusunda paniğe kapılarak çözüm arayışına girdikleri anlaşılmıştır. 

TK:2190348049 - 03.07.2013 22:48 Barış Güler – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “benim bir tane bu Chamber of Commers tan BİR TANE REFERANS MEKTUNU ALMAM LAZIM … ÇİN İÇİN”, Barış Güler: “ben konuşurum … gerekeni yaparız … nasıl bir yazı olduğunu isterseniz yüz yüze görüşelim”, Rıza Sarraf: “şey yazıyor diyor ki bizim bir tane Çin’de ortak olduğumuz bir şirket var ....china ....company işte uluslararası ticaret yapıyorlar diye … bir tane referans mektubu lazım bunu bir bakanlık ta yazabilir bunu chamber of commerste yazabilir”, Barış Güler: “bakanlıkta olarakta yazarız”, Rıza Sarraf: “antentli kağıda yazıp bakanlık bunu onayladabilir”, Barış Güler:” tamam onu da yaparız nasıl derseniz ikisi de olur … bana bir e-mail haliyle taslak olarak gönderirseniz”

Önceki görüşmelerde şüpheli şahısların çözüm arayışı anlaşılmış, bahse konu görüşmede ise Rıza Sarraf’ın Barış Güler’e İçişleri Bakanlığı adına Çin’deki firmaları için referans mektubu yazılması konusunda fikir alış verişinde bulunduğu anlaşılmıştır.

TK:2191596100 - 04.07.2013 18:40 Rıza Sarraf – Cüneyt görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “burda bakan beylede konuştum … tabi ben dün Ekonomi Bakanımızla da konuştum onunla alakalı ondan sonra şeylede konuştum gümrük bakanıyla şeylede konuştum Rüçhan’ın dayısı ile kendim konuştumyani bir sıkıntı yok bu tarafta … gidişatı nasıl olur yani Kunlun’un işleyişi”, Cüneyt: “vallahi bu bir ıı yani Kunlun bunu açmak zorunda çünkü başka hiç bir geliri yok Kunlun’un işi bu”, Rıza Sarraf: “bunun için kurulmuş bir banka zaten … BİZİM 3-5 TANIDIĞIMIZ VAR GÜÇLÜYÜZ AMA … SİZCE NASIL BİR YAZI ALMAK LAZIM çünkü ben … ekonomi bakanlığından da alacam bir tane”, Cüneyt: “iki satır bişey alınacak bitecek gidecek yani”, Rıza Sarraf: “tamam Ekonomi Bakanlığından da alacam belki yani ondan alsam daha güçlü zaten ayın üçünde biz sayın Zafer Çağlayan’la direk cumhurbaşkanına direk misafir olarak gidiyoruz İstanbul’dan … şey önümüzdeki ayın üçünde evet orda bizim bu konuyu zaten konuşacaz yani bakan bey ricacı olacak yani bunlar Türkiye’den bizim büyük ticaret yapan şirketlerimiz bankalarınıza rica edin bunlara yardımcı olsunlar kolaylık sağlasınlar”, Cüneyt: “yav harkülade olur tabiki müthiş bişey olur”, Rıza Sarraf: “işte abi biran önce ne olur senden ricam sende bi vizeni al git de yani şu konuda … yani bir çark var bozmayalım … güzel bir sistem var yani … ömürlü bir sistem yapalım yani güzel bişey”

Görüşmede, Rıza Sarraf’ın Çin’de kurdukları Paravan işlemlere dayalı sistemin (çarkın) bozulmaması için güçlü bir referansa ihtiyaç duyduklarını, böyle bir gücün (Bakanlar nezdindeki) olduğunu söylediği ve bu durumu hem (Rüçhan’ın dayısı dediği) İçişleri Bakanı hem de Ekonomi Bakanı ile görüştüğünü söylediği anlaşılmıştır.

TK:2195229386 - 06.07.2013 19:47 Rıza Sarraf – Rüçhan Bayar görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “bir tane mail attım onun altına o şirket isimlerini yaz bana yolla nasıl bu satır”, Rüçhan Bayar: “abi bunun altına yazacagımız bizim Çin’deki şirketlerimiz de mi abi yanlış anlamıyorum”, Rıza Sarraf: “evet evet … referans mektubu işte … bunu imzalatabilirsek bence orda çok işe yarar”

TK:2201391778 - 10.07.2013 14:42 Onur Kaya – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Onur Kaya’nın taslak bir referans mektubu hazırladığı ve buna göre; Çin’de faaliyet gösteren ve Türk-Çin ortaklığı olduğu söylenen;

Trabzon Tianjin İnternational Trading

İzmit Tianjin İnternational Trading 

Ables Tianjin İnternational Trading

MNZ Tianjin İnternational Trading isimli firmalar için referans olunması planlandığı anlaşılmıştır.

TK:2202860984 - 11.07.2013 12:20 Barış Güler – Abdullah (İçişleri Bakanlığı) görüşmesinde;

Barış Güler: “bir e mail attım abi … BABAMIN BEKLEDİĞİ BİR ŞEYDİ bir REFERANS MEKTUBUYAZACAKorda Word Dosyası halinde bana göndermişler ... oraya da onları şey yapıyoruz tarih belirtiyoruz ilgili kurumların dikkatine diyoruz şu şu şu kurumlar orda yazan şey neyse onu yazıyoruz işte babama imzalattıyoruzonun dün bilgisi var zaten abi … BİRAZ ACİLİYETİ OLAN BABAMIN DA ÖNEM VERDİĞİ BİR KONU… REZA BEYİN KONUSUonu bi arzedebilirseniz … hazırlandıktan sonra bizim koruma Murat beye verirseniz o bana elden gönderir abi”, Abdullah: “tamam tamam tamam başüstüne”

Görüşmeden, Muammer Güler’in, imzalayacağı referans mektuplarının Rıza Sarraf’ın işi ile ilgili olduğunu bildiği, konunun Barış Güler tarafından takip edildiği anlaşılmıştır.

TK:2203118971 - 11.07.2013 14:42 Abdullah (İçişleri Bakanlığı) – Barış Güler görüşmesinde;

Abdullah: “Barışçım bu Türkçe mektup olacak öyle mi”, Barış Güler: “doğru abi Türkçe”, Abdullah: “biraz düzeltmeler yaptım ben o şeylerde … isterseniz isterseniz e maille göndereyim bi son haline”, Barış Güler: “gönder abi bakayım”

TK:2203215426 - 11.07.2013 15:31 Barış Güler – Abdullah (İçişleri Bakanlığı) görüşmesinde;

Barış Güler: “tamamdır abicim mektup tamamdır mektup abi”, Abdullah: “tamam o şekilde antentli bir kağıda çıktısını alalım”, Barış Güler: “antentli mühürlü bir şekilde şey yaparsınız abi onu”, Abdullah: “tabi tabi bakan bey şeydeydi Başbakanlık'taydı bi dönsün ondan sonra imzalattırırız”

TK:2203601497 - 11.07.2013 18:58 Abdullah (İçişleri Bakanlığı) – Barış Güler görüşmesinde;

Abdullah: “şimdi o yazıyı ben arz ettim haklı olarak bakan beyin 1-2 şeyi oldu … şimdi bakan bey imzalayacağı için Barış'ım bu ilgili kuruma değil de yani kime yazılacaksa o kurumun veya şahsın isminin açık ve net bir şekilde yazılması lazım  … metinde bir problem yok şekilde problem yok sadece onuda belirleyebilirsek yani mesela İzmit İnternational Trading şey değilse diyelim ki ne nerde işte hangi ülkede ise o ülkedeki şahsa yazılırken … 1 den fazlaysa aşağıdadır denebilir … ama yani yani hitap edilecek kişinin bakan da imzalayacağı için belli olmasında fayda var bakan beyde onu istedi zaten”, Barış Güler: “hı o zaman abi görüşün şeyle reza beyle telefonunu vereyim size … 0533 …350 00 00 … bir tanesi de 0532 … 202 66 66”, Abdullah: “ben görüşeyim yani onu şey resmi şeye döndürmek gerekecek yani”, Barış Güler: “valla dün babam benim önümde konuşurken ne istersen nasıl söylersen öyle yazarız dedi”

Görüşmeden, Muammer Güler’in referans mektubunu “ilgili kuruma” hitabıyla değil belli bir makama yönelik yazmak istediği ve konunun bir gün önce Barış Güler’le yüz yüze görüşüldüğü anlaşılmıştır.

TK:2203609225 - 11.07.2013 19:02 Abdullah (İçişleri Bakanlığı) – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Abdullah: “Abdullah ERİN ben İçişleri Bakanı Danışmanı … şimdi Barış beyle sayın bakanımla konuşalan bi referans mektubu konusu var … şimdi metni aşağı yukarı oluşturduk biz sayın bakanıma da ben arz ettim yalnız kime hitaben yazılacağı konusunda”, Rıza Sarraf: “bankalara hitaben … Çin”, Abdullah: “İçişleri Bakanı olarak ben imzalayacam kime gideceğini hita yani açık bir şekilde yazmamız lazım dediler normalde resmi resmi şeyi de bakan imzalayacağı içinde bence haklı yani bakan bey”,  Rıza Sarraf: “yani banka ismimi lazım … bana mailinizi mesaj atın ben hemen yollıyım size”

TK:2203625234  - 11.07.2013 19:11 Rüçhan Bayar – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “abi bu mektubu kime hitaben yazmaları lazım Bank of Kunlun yazsalar olur mu … BANK OF KUNLUN’A YAZALIM … PEOPLES BANK’A YAZALIM”

Görüşmeden, bahse konu referans mektuplarının Çin’de kurulu olan;

Bank of Kunlun ve

People’s Bank isimli bankalara hitaben yazılmasının planlandığı anlaşılmıştır.

TK:2204606409 - 12.07.2013 12:19 Barış Güler – Abdullah (İçişleri Bakanlığı) görüşmesinde;

Barış Güler: “mektupla alakalı bir gelişme olabildi mi abicim”, Abdullah: “biraz önce bu Reza bey bişey gönderdi 2 tane banka ismi gönderdi Çin'de heralde… o banka isimlerine ya yöneticilerine hitaben olsa aslında çok daha iyi olurdu Barış bey bankanın kurumsal ve mesela banka genel müdürüne”, Barış Güler: “abi şöyle burda şu şu çok önemli ııı ...niyeti ve hareketleri çok önemli yani bu adam bugün tabi gidipte kötüye kullanacak ya da sıkıntı yapacak biri felan değil yani o yüzden de bunu YANİ ÇOKTA FAZLA BÖYLE İNCE ELEYİP SIK DOKUMADAN YAPSAK İYİ OLURçünkü yani ÇOK DERİN BİR HUKUKUMUZ VARiyi bir hukukumuz var … ONU BABAMA ÖZELLİKLE SÖYLERSENİZ O ZATEN BİLİYOR ADAMI TANIYOR DA yani çokta fazla böyle şey yaparsak kırmaktanda çekiniyorum … babama söylersen Reza bey hani Barış bey diyor ki dersin hani rahat olun bu konuda”

Görüşmede, Barış Güler’in İçişleri Bakanlığı personelinden Abdullah isimli şahsa, Rıza Sarraf’la ayrı bir hukuklarının olduğunu, Muammer Güler nezdinde de ayrı bir yerinin olduğunu, bu yüzden referans mektubunun hazırlanması ile ilgili konunun çok fazla incelenmeden yapılmasını telkin ettiği anlaşılmıştır.

TK:2204630204 - 12.07.2013 12:35 Rıza Sarraf – Abdullah (İş İşleri Bakanlığı) görüşmesinde; 

Abdullah: “aldım Reza bey ona göre 2- 2 mektup mu yazalım bu durum da”, Rıza Sarraf: “yani 2 mektup yazarsanız daha iyi olur”, Abdullah: “aynı yazıyı 2 bankaya hitaben yazmış olalım o zaman … banka genel müdürlerine ayrıca yer verme ya onlara hitaben yazmaya gerek var mı yoksa sadece banka kurum”, Rıza Sarraf: “yazın fark etmez”, Abdullah: “tamam banka o zaman genel müdürünü ben bulayım bulabilirsem internetten” 

43.CÜ  BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***