17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 45
Görüşmelerde geçen “ONU YAPACAĞIMIZ BİR İŞ VAR HAFTA HAFTA İÇERİSİNDE ÖZGÜR BEY’E TELEFON ETTİRECEĞİZ OFİSE GELİYORUM DİYE…ÖZGÜR BEY ORAYA GİDERKEN BİZ O CİVARI TUTACAĞIZ ONLARDAN BİRİ GELİYORSA ONLAR DEMEK Kİ ŞEYDİR YANİ ONLARDAN BİRİNİ ALIRSAK POLİS YA DA GASPÇI OLDUĞU BELLİ OLUR…BUNU BİZ HAFTA İÇİ ÖZGÜR BEYE TELEFON ETTİRECEZ OFİSE GELİYORUZ DİYE ÖZGÜR BEY OFİSE GİDECEK GİDERKEN BİZ O SOKAKLARI TUTACAZ YANİ BU ÖZGÜR BEY’İN TELEFONUNU DİNLEYİP POLİS Mİ GELİYOR YOKSA GASPÇI MI GELİYOR ONU ÖYLE ANLAYACAĞIZ” şeklindeki planlarından, şüphelilerin kendilerini takip eden polisleri deşifre etmek için “3. Göz” diye tabir edilen “takipçileri takip etme” girişimlerinde bulunacakları anlaşılmış, yukarıdaki belirtilen hususlardan ötürü böyle bir çalışmanın, Şube Müdürlüğümüze şüpheliler ile ilgili bir çalışma yapılıp yapılmadığını gayri resmi olarak soran İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından yapılabileceği şüphesi hasıl olmuştur.
Bunun üzerine, adli soruşturmaya karşı böyle bir deşifre çalışmasının olup olmadığını teyit etmek maksadıyla yapılan bir uygulamada;
TESPİT ÇALIŞMASI
CMK 135 kapsamında yapılan teknik takip çalışmalarından soruşturmanın deşifre edilmesi amacıyla hedeflerin ev ve işyerleri çevresinde tedbirler aldırılacağı anlaşılması üzerine11.11.2013 günü saat:13.30 sıralarında, Halide Edip Adıvar Caddesi No:9-11 Kanlıca/ Beykoz adresine gidilmiştir. Sonradan yapılan araştırmalarda emniyet aracı olduğu ve İSTİHBARAT ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜuhdesinde bulunduğu tespit edilen 34ZP7334 plakalı Toyota Auris marka aracın No:9-11 numaralı kapıyı görecek şekilde yolun karşı kaldırımında, park halinde beklediği görülmüştür.
RIZA SARAF EVİ ÖNÜ KORUNMASI,
Böylece, İçişleri Bakanı Muammer GÜLER’in Rıza SARRAF ile aralarında gerçekleşen rüşvet ilişkisini araştıracağını söylemesinin üzerine, İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün, gizlilik ilkeleriyle yürütülen soruşturmamızı deşifre etmeye yönelik girişimlerinin olduğu belirlenmiştir.
RÜŞVETE DAİR VERİLEN PARALAR
Yapılan çalışmalar kapsamında; Rıza SARRAF ile Muammer GÜLER arasındaki rüşvete dair paranın teslimi aşamasının Rıza SARRAF yönüyle Abdullah HAPPANİ, Muammer GÜLER yönüyle ise Barış GÜLER, Özgür ÖZDEMİR ve Hikmet TUNER tarafından organize edildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda bahsedilen eylemler karşılığında Muammer GÜLER’e gönderildiği anlaşılan paraların her defasında, Rıza SARRAF’a ait Fatih İlçesi Nuru OsmaniyeCaddesi’nde bulunan Orient Bazaar isimli ofiste teslim edildiği, parayı teslim almaya ilk başlarda Barış GÜLER’in, daha sonraları ise Özgür ÖZDEMİR ve Hikmet TUNER’in geldiği anlaşılmıştır.
Yapılan fiziki takip ve görüntü alma çalışmaları kapsamında, parayı teslim almaya gelen Barış GÜLER’in elinin boş gelip ofisten çıkarken içerisinde ağırlığın olduğu anlaşılan çanta ile çıktığı anlaşılmıştır. Üç Milyon Dolar’ın teslim alınması işleminde, Özgür ÖZDEMİR’in taşımadaki kolaylığından boş olduğu anlaşılan valizle gelip valizin çıkarken ağırlığı sebebiyle zor taşındığı anlaşılmıştır.
Yapılan teknik takip çalışmalarında, hemen her bir para teslim eyleminde ne kadar para verildiği ve paraların hangi eylemeler için verildiği açıkça anlaşılmış, 4 farklı para teslimi eyleminde görüntü alınarak paranın alındığı teyit edilmiştir.
Rıza SARRAF ile Muammer GÜLER’in ilk görüşmelerinde eylemlerin fiyata bağlanması, Muammer GÜLER’in Barış GÜLER’e, Özgür ÖZDEMİR’in parayı teslim alıp almadığını sorması (paranın alındığına dair geri bildirim) ve Muammer GÜLER’in eylemlerdeki çabalarına binaen Rıza SARRAF’ın Abdullah HAPPANİ’ye Muammer GÜLER için jest yapacağını söyleyip yüksek miktarda para göndermesi hususlarıyla, teslim alınan paraların Muammer GÜLER’e gönderilmek üzere alındığı anlaşılmıştır.
Para teslimi eylemlerinin bir ortak özelliği daha olarak, Abdullah HAPPANİ’nin Rıza SARRAF’ın talimat ve onayını alarak parayı teslim ettiği, listelemesi, Özgür ÖZDEMİR’in de Barış GÜLER’e geri bildirimde bulunduğu anlaşılmıştır.
Barış GÜLER’e “Danışmanlık” Adı Altında Verilen Paralar
Yapılan çalışmalarda, Muammer GÜLER ile yapılan rüşvet anlaşması karşılığında verilen paraların haricinde, Rıza SARRAF tarafından, rüşvete dair eylemlerde aracılık yapan ve parayı teslim alma eylemlerini organize eden Barış GÜLER’e “danışmanlık” adı altında aylık ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan eylemlerin (mesela Emniyet Müdürü Orhan İNCE’nin Rıza SARRAF’ın ihbar edilmesini koordine ettiği için sürülmesi eyleminin) muhteviyatına bakıldığında, Barış GÜLER’in Rıza SARRAF’tan kendisi için sağladığı maddi menfaatin (babası için aracılık ettiği rüşvetten değil danışmanlık adı altında aldığı paradan bahsedilmektedir) karşılığında koordine ettiği eylemlerdeki usulsüzlüğe (rüşvet karşılığında husumetli olunan bir kamu görevlisinin tayininin çıkarılmasına) bir danışmanlık faaliyeti olarak bakılamayacağı değerlendirilmiş, bu durumun Rıza SARRAF ile Muammer GÜLER arasındaki rüşvet ilişkisine ve bu kapsamdaki eylemlere aracılık ederken ayrıca kendine menfaat sağlama girişimi olduğu anlaşılmıştır.
Rüşvete dair eylemlerin bazılarında, konunun öncelikle Rıza SARRAF ile Muammer GÜLER arasında görüşülerek maddi menfaate (belli bir fiyata) bağlandığı, anlaşmanın gerçekleştiği, akabindeki işlemlerin Maummer GÜLER’in talimatları ile gerçekleştiği, Barış GÜLER’in ise iletişimde aracılık ettiği veya eylemlerin kısmi takibini yaptığı anlaşılmış ve eylemin gerçekleşmesinden sonra da paranın yine Barış GÜLER’ın organizatörlüğünde alındığı anlaşılmıştır.
Bu şekilde olmayan eylemlerde ise; Rıza SARRAF’ın durumu önce Barış GÜLER’e bildirdiği, Barış GÜLER’in de Muammer GÜLER’e bildirdiği, akabindeki işlemlerin ise bizzat Muammer GÜLER’in talimatları ile gerçekleştiği ve eylemin gerçekleşmesinden sonra da paranın yine Barış GÜLER’ın organizatörlüğünde alındığı anlaşılmıştır.
Her iki eylem şeklinde, Barış GÜLER ve elemanlarının, Muammer GÜLER ve Rıza SARRAF arasında rüşvete aracılık ettikleri anlaşılmıştır.
Barış GÜLER’in, “danışmanlık” adı altında İçişleri Bakanı olan babası Muammer GÜLER’in nufüsunu ve geliştirdiği rüşvet ilişkisinden nemalanmayı
bir fırsat bildiği ve bunu kullandığı yönünde gayet açıklayıcı mahiyetteki TK:2220021256 - 21.07.2013 15:29 Barış Güler – Tahsin görüşmesinde;
Tahsin: “sen napıyosun”, Barış Güler: “iyi abi Allah’a şükür koşturmaca danışmanlıkyapıyorum”, Tahsin: “nasıl paraları sayıyor musun”, Barış Güler: “...
yok abi daha yok yüz yüze görüşürüz yüz yüze görüşürüz … BU DÖNEMLE ALAKALI BİRŞEY YOKSA BU DÖNEMDE OLMASA YÜZÜMÜZE BAKARLAR MI YA BİLİYORSUN”,
Tahsin: “dediğin doğru o şeyde valilikten gitti randevu bile vermediler Allahsızlar hatırlıyorum ben”, Barış Güler: “tabi tabi… ha hu diyolar randevu ....”,
Tahsin: “OLSUN SEN DE UYANIK GEÇİNDE NE ŞİMDİ NE YAPARSAN KARDIR BOŞVER SENDE HAKKIN”, Barış Güler: “tabi öyle aynen öyle aynen öyle” Görüşmeden, Barış Güler’in “danışmanlık” ve bu yolla para kazanmayı, babasının İçişleri Bakanı olmasının sağladığı “DÖNEMSEL” nüfustan nemalanma
(fırsat) olarak tanımladığı anlaşılmıştır.
Diğer yandan, Muammer GÜLER’in rüşvete dair eylemlerde iletişim için Rıza SARRAF’ı Barış GÜLER’e, Barış GÜLER’i de Rıza SARRAF’a yönlendisi suretiyle,
Barış GÜLER’in bu işlemlerdeki işlevine karşılık “danışmanlık” adı altında ayrıca maddi menfaat temin etmesi ise;
Muammer GÜLER açısından kendisinin haricinde, ayrıca Barış GÜLER için de maddi menfaat sağladığı,
Barış GÜLER açısından ise rüşvete aracılıktan kendisine ayrıcamaddi menfaat sağladığı anlamına geldiği değerlendirilmiştir.
Bu sebeplerle, para teslimi eylemlerinde, (Para Teslimi: 2 ( 33 ) , 5, 6, 8 ve 10) 5 farklı eylemle danışmanlık adı altında alınan paralar da bu kısımda bahsedilmiştir.
( 33 ) Bu para tesliminin miktarı henüz net değildir.
Rüçhan Bayar’ın Borcunun Ödenmesi Konusu
Yapılan teknik takip çalışmalarında, örgüt yöneticilerinden Rüçhan BAYAR’ın, Muammer GÜLER ile akrabalık bağının olduğu, eskiden yaptıkları ortak bir işle ilgili olarak Rüçhan BAYAR’ın Muammer GÜLER’e borçlu olduğu, örgüt lideri Rıza SARRAF’ın da bu durumun rüşvet ilşikisi içerisinde olduğu Muammer GÜLER ile olan ilişkisine zarar vermemesi için Rüçhan BAYAR’ın borcunu ödemesi için telkinde bulunduğu, daha sonra Rıza SARRAF’ın Rüçhan BAYAR’dan temin etmek üzere borcunu kapatmak için Muammer GÜLER’e Barış GÜLER ve elemanı Özgür ÖZDEMİR aracılığı ile 100.000,00 Dolar gönderdiği anlaşılmıştır.
Bu durum, tahkikatımızda Rüşvet olarak ele alınmamıştır. Ancak, bu tarihe kadarki para teslimlerinin herhangi bir borç ilişkisine dayanmadığının anlaşılması için ele alınmıştır.
Rüçhan BAYAR’ın borcuyla ilgili ilk görüşmede;
TK:2054887362 - 22.04.2013 21:40 Rüçhan Bayar – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “bir şey söyliyecem sana o hani sen dedin ya o arkadşlar benim yanımda olduğunu duymuşlar haber yollaycaklar diye … hani dedin ya birileri duymuuş Barışlar benim yanımda olduğunu benim kapımı çalabiliryer diye … dedim valla benim yanımda maaşla çalışıyor”, Rüçhan Bayar: “abi istiyorsanız da çıkarın dersin yani sorun yok yani”, Rıza Sarraf: “hı dedim ki işten çıkar diyorsanız çıkarıyım camdan aşağı at diyorsanız atayım maaşını verme diyorsanız maaşını vermeyeyim ama bu adamın geçınmesi lazım”
Görüşmede Rüçhan Bayar’ın Muammer Güler’e borcunun olduğu ile ilgili konuşulduğu anlaşılmakta olup, Muammer Güler ve Barış Güler’in, Rüçhan Bayar’ın Rıza Sarraf’ın elemanı olduğunu ilk defa duyduklarının anlaşıldığı, (bu hususun TK:1888176608 ile tezat oluşturmadığı, zira Rıza Sarraf’la Muammer Güler’i Rüçhan Bayar’ın değil Yaşar Aktürk’ün tanışdırdığı), yukarıda geçen görüşmenin tarihine bakıldığında ilk iki para tesliminden sonra gerçekleşmektedir. Görüşmenin içeriğinden bu zamana kadar herhangi bir ödemenin borç ilişkisi ile ilgili olmadığı da açıkça anlaşılmaktadır.
Devam eden görüşmede;
TK:2054904134 - 22.04.2013 21:47 Rüçhan Bayar – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “dinle dedim ki dedim mi ama ben bu adamı işten çıkarırsam tamam mı bunun hiç bir zaman size ödeyebilme imkanı kalmaz … hani çıkarıp senin dediğin rakamı çat diye verebilecek bi durumu yok öyle bir iş değil yani ona verdiğim çünkü dedim o benim işçi maaşı ben her yerde kendime bebr ortak çıkarsa ben işimin başını tutumam şuraya bağladık yok dedi senden dedi biz bir rica ediyoruz orta kazançında ufakta olsa en azından babam çok takık bu konuya vasiyetı var ufak ufak ne olur bizim de ihtiyacam var bir şey olursa sen ortada hakemlik yap bizede ufak ufak bir şeyler kazanırsa versin … bak bir şey söyliycem beni beni beni bakBİR TANE BİZİ BİLE TEKNİĞE TAKSALAR TAKİBE BİTERİZ … ben diyorum ki ufak ufak tamam mı ufak ufak şana 50 anladın mı işte bi 1 ay gecer bi 50 bin böyle ufak ufak ver buna benim sana nacizhane tavsiyem ben olsam öyle yapardım ama sen bilirsin”
Bu görüşmelerden aylar sonraki bir görüşmede;
TK.2323095474 - 17.09.2013 14:32 Rıza Sarraf – Rüçhan Bayar görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “o senin dayı var ya … abi ona bir ateşleme yap bana prees yapıyorlar burda”, Rüçhan Bayar: “o dediğimiz şeyi ııı yapacak mı abi ya bütün hepsini benim üstüme yıkmayacak değil mi … gerçi konuşmamıssındır ama”, Rıza Sarraf: “ben detaya girersem bana derki cıkar sen ver anladın mı”, Rüçhan Bayar: “YANİ BİZİM ÜÇ TANE EVRAK VAR YANİ ADAMIN ELİNDE ŞİMDİ”, Rıza Sarraf: “abi ben detaya girersem derki çıkar sen ver der amasen çıkar bir parça ver ki ben kırılmıyım yani arada ben şey olmamış olayım çünkü bugün üstüne kondura kondura söylüyordu diyordu ya sizin hep buradan geçiyor işte bu işin şuyu var buyu var teknik takibi var bilmem neyi var adamlar hep sizi kollarlar anladın mı … hep minnattar kalırlar bunu tersten okuduğun zaman ne geliyor aklına”, Rüçhan Bayar: “geliyor abi geliyor bir sürü şey geliyor okey tamam abi ben gönderiyorum … yani bir 100 BİN ödeyeceğiz herhalde”, Rıza Sarraf: “bence de 100 BİN ÖDE… bence öde abi öde ki bunlar şey olmasınlar salça olmasınlar … 100 bin öde sonra ordan düşürttür yaz ki 100 Bin öde ya da ben yada ben gireyim araya madem onlar Yaşar abiyi soktular araya anladın mı ben giriyim araya … diyim abi al bu 100 Bin 100 Bin düş borcundan”, Rüçhan Bayar: “tamam abicim olur olur en iyisi”, Rıza Sarraf: “sonra biraz bir iki ödeme yaptıktan sonra bir Barış’la bir araya getirelim felan”, Rüçhan Bayar: “olur olur”
Görüşmeden Rüçhan Bayar’ın Muammer Güler’e olan borcuyla ilgili, Muammer Güler’in elinde 3 tane senet olduğunu, 100.000,00 Dolar civarında ödeme yapması gerektiği anlaşılmıştır. Görüşmenin sonunda Rıza Sarraf’ın, Rüçhan Bayar yerine 100.000,00 Dolar borç ödemesi yapmaya karar verdikleri ve Rıza Sarraf’ım “ben gireyim araya” sözünden de, Rıza Sarraf’ın borç konusu ile ilgili ilk defa ödeme yapma girişiminde bulunacağı anlaşılmıştır. Görüşmedenin içeriğine bakıldığında, bu tarihe kadar Rüçhan Bayar’ın borcunun ödenmesine dair herhangi bir para teslimin olmadığı, bu durumda bu tarihe kadar (17.09.2013 tarihine kadar), (başka bir deyişle 13. Para Teslimine kadar) ki ödemelerin herhangi bir borç ilişkisine dayanmadığı anlaşılmıştır.
Devam eden görüşmelerde;
TK.2361837179 – 09.10.2013 10:46 Özgür Özdemir – Abdullah Happani görüşmesinde;
Özgür Özdemir: “müsaitseniz uğrayacaktım”, Abdullah Happani: “tamam bilgim yok abiyle bir görüşeyim o zaman”
Görüşmeden, Özgür Özdemir’in Abdullah Happani’nin yanına geleceği anlaşılmıştır.
TK.2361939954 - 09.10.2013 11:43 Abdullah Happani – Rüçhan Bayar görüşmesinde;
Abdullah Happani: “100 BİN ÖDEME YAPTIM”, Rüçhan Bayar: “BEN GÖNDERECEM SANA ABİ bugün öğlenden sonra 3 3 buçuk gibi sana da…kasaya mı göndereyim”, Abdullah Happani: “... yok bana gelsin abi”, Rüçhan Bayar: “sana gelsin tamam”
Görüşmelerden, Abdullah Happani tarafından Barış Güler’in elemanı Özgür Özdemir’e 100.000,00 Dolar ödeme yapıldığı, bu paranın Rüçhan Bayar tarafından Abdullah Happani’ye ödeneceği anlaşılmıştır.
46. CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***