YANGIN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
YANGIN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Kasım 2017 Salı

YAPAN DA YIKAN DA YAKAN DA KİM MERAK ETTİNİZ Mİ.? ( ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ)


YAPAN DA YIKAN DA YAKAN DA  KİM  MERAK ETTİNİZ Mİ.? 


( ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ)

BU KAÇINCI YAPILIŞ OLACAK?


12 Mart Muhtırasından & 12 Eylüle giden yolda AKM = Atatürk Kültür Merkezi Yangınları.., 


12 Mart muhtırasına giden yolda AKM yangını

12 Mart muhtırasına giden yolda AKM yangını








Eskinin “İstanbul Kültür Sarayı”, bugünün “Atatürk Kültür Merkezi”, açılışından 585 gün sonra, 27 Kasım 1970’te, “Burası Türkiye” denilebilecek ve ancak Türkiye’de yaşanabilecek traji-komik bir yangın sonucu 45 dakikada küle dönmüştü. Hem de Arthur Miller’in “Cadı Kazanı” isimli oyunu sahnelendiği sırada. Yangında bir oyun için AKM’ye getirilen Sultan IV. Murad’ın eşyaları da kül olmuştu

Emre Gül/ Dünya Bülteni/ Tarih Dosyası
Yangından iki gün sonra, Taksim’de halk enkazı seyrediyor
Günümüzde, yıkılarak yerine dünya çapında 2500-3000 izleyiciye imkân tanıyacak dev bir opera binası yapılması gündemde olan Atatürk Kültür Merkezi, bundan 43 yıl önce yanarak kül olmuştu. Eski adı “İstanbul Kültür Sarayı” olan bu binanın yapımı, rekor sayılabilecek bir sürede, tam 23 yılda tamamlanmıştı.


Kültür Merkezi’nin yapıldığı saha ve Fransız Müdüre ait lojman
İlk projesi, Mimar Feridun Kip ile Rükneddin Güney tarafından hazırlanan bina, önce büyük bir “Opera” olarak düşünülmüş ve temeli, 29 Mayıs 1946’da İstanbul’un fethinin 494’üncü yıl dönümünde, “Taksim’de etrafı apartmanlarla çevrili ve İstanbul Elektrik İdaresi’nin Fransız müdürüne ait bir lojmanın bulunduğu 5.277 metre karelik bir sahada” atılmıştı. Fakat yapılan planlamaya göre; her yıl verilecek ödeneklerle toplam 10 milyon liraya mal olması ve fethin 500’üncü yıl dönümünde açılması beklenen opera binası inşaatında işler istendiği gibi yürümemişti.

1946 yılındaki ilk projeye göre yapılan “Büyük Opera” binasının maketi
Kaba inşaatı ve seyirci kısmının karkası tamamlanan bina, ödenek yokluğundan dolayı yarım kalmış ve 1953 senesinde Bayındırlık Bakanlığı’na devredilmişti. 3 yıl sürüncemede kalan inşaata, 1956’da Mimar Hayati Tabanlıoğlu’nun proje başına getirilmesiyle devam edilmiş, fakat süren ödenek sorunu nedeniyle yapım, ağır aksak ilerlemişti.
Nihayet, 7 yılda tamamlanması ve 10 milyon liraya mal olması planlanan opera binası, 23 yılda bitirilebilmiş, ayrıca 93 milyon lira sarf edilmişti. Proje mimarı da değişen yapının açılışı, ifade edildiği gibi “Büyük Opera Binası” olarak değil, “İstanbul Kültür Sarayı” adıyla 12 Nisan 1969’da yapılmıştı. Açılışta, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Başbakan Süleyman Demirel, Meclis Başkanı Ferruh Bozbeyli de bulunmuş ve ilk olarak Ferit Tüzün’ün “Çeşmebaşı Balesi” ile Giuseppe Verdi’nin ünlü eseri “Aida” sahnelenmişti.

Gelin görün ki, eskinin “İstanbul Kültür Sarayı”, bugünün “Atatürk Kültür Merkezi”, açılışından 585 gün sonra, 27 Kasım 1970’te, “Burası Türkiye” denilebilecek ve ancak Türkiye’de yaşanabilecek traji-komik bir yangın sonucu 45 dakikada küle dönmüştü.  Hem de Arthur Miller’in “Cadı Kazanı” isimli oyunu sahnelendiği sırada.
Oyunun üçüncü perdesine henüz başladığı sırada çıkan yangını ve o anları sahnede bulunan sanatçılardan Nihat Akcan, Milliyet Gazetesi’ne verdiği röportajda: “Salonda birden gülüşmeler duydum. Sahne dekorcusu Ahmet Aslan sahneye fırlamış, bir şeyler söylüyordu. Replik almak için yukarı baktım. Sahnenin sağ köşesi yanıyordu.” Şeklinde anlatmış, Kerim Afşar ise: “ Arkam sol kulise dönüktü. Sağ kulisten, sahneye aniden bir şeyler söylemeye çalışan garip bir adam girdi. Salondakiler gülüşmeye başladılar onu görünce. Sinirlerim son derece bozulmuştu. Her şeyi unutup üzerine doğru yürüdüm adamın. O sırada seyircilerden birinin korkunç çığlığını duydum. Bir kadın yangın var! Diye bağırıyordu.” Demişti.


Yağmur söndürme musluklarının ve telefonlarının çalışmadığı binada çıkan yangının kaynağı konusunda, elektrik kontağı ile ihmal ihtimali üzerinde durulduysa da kesin olarak belirlenememiş ve 12 Mart Darbesi’nin ardından sabotaj iddiasıyla davalara konu olmuştu. Mimarı Hayati Tabanlıoğlu’nun, binanın tam hazır olmadığı, teknik alt yapısının tamamlanmadığı, sahnenin yönetimi için yeterli teknisyenin bulunmadığı ve “Bir iş çıkaracaklar! Yolundaki uyarıları yetkililerce dikkate alınmadan açılışı yapılan Kültür Sarayı, yine kendisi tarafından, iç dekorasyonu değiştirilmiş bir şekilde 8 yılda onarılmış ve ikinci açılışı bu defa “Atatürk Kültür Merkezi” adıyla 6 Ekim 1978’de yapılmıştı.


Can kaybının yaşanmadığı yangının en üzücü taraflarından biri de, Cüneyt Gökçer’in başrolde oynayacağı “IV. Murad” oyununun galası için, Topkapı Sarayı’ndan getirilerek İstanbul Kültür Sarayı’nda sergilenen Sultan IV.Murad’ın kafanı, kılıcı, entarisi, Kösem Sultan’a gönderdiği bir ferman, ünlü bir İtalyan Ressam tarafından yapılan  tablosu ve hattatlarından Hafız Mehmed’in eseri olan kıymetli bir Kur’an-ı Kerim’in yanarak yok olması olmuş, Bağdat Seferi’nde giydiği zırhı da hasar görmüştü.


Yangından sonra İstanbul Kültür Sarayı’nın enkazından bir görünüm
İstanbul Kültür Sarayı’nın küle dönen büyük sahnesi
Kaynaklar:
Milli Eğitim Bakanlığı, Cumhuriyet Devrinde İstanbul, 1949.
Günaydın Gazetesi, 28 Kasım 1970, Milliyet Gazetesi, 28,29 Kasım 1970.

http://www.dunyabulteni.net/haber/281413/12-mart-muhtirasina-giden-yolda-akm-yangini