HER ŞEY ORTADA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
HER ŞEY ORTADA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Şubat 2015 Cuma

HER ŞEY ORTADA


HER  ŞEY  ORTADA


12 Nisan 2014

Her şey ortada


Her şey ortada

ABD'li profesör John L. Esposito diyor ki;
"Türkiye'nin ekonomik gücü AB'yi endişelendiriyor.
Çünkü Türkiye artık büyük ve güçlü bir ülke.
Küçük ve fakir ülkeleri bile içine alırken, Büyük Türkiye'yi sindiremiyorlar."
Evet endişeleniyorlar.

3. köprüler, 3. havaalanları gelirse Londra ve Frankfurt ağıtlar yakacak.

Onun için Almanya'nın Merkel'i istemez.

2012 sonunda saray kasasında 32 milyon STERLİN olup 2013 sonunda 1 milyon sterline düşen İngiltere kraliçesi istemez.

Hele hele yıllardır önce parçaladıkları sonra yönettikleri Ortadoğu'ya girdiğimizi görürlerse asla istemezler.

Nisan 2012'de Bard Collage Profesörlerinden Walter Russel Mead, bir röportaj veriyor.
Dünyada güç dengelerinin değiştiğini söylüyor.

Düşüşe geçen ABD'ye "Türkiye, Hindistan gibi ülkelerle ilişkilerini geliştir" çağrısı yapıyor.

AB'nin çökmek üzere olduğunu belirtiyor.
Russel Mead'a göre evet ABD hala önemli bir aktör.
Ancak artık yedi kutuplu bir dünya var.

Russel, "Dünyada söz sahibi olanlar artrık bu 7'ler" diyor.

Bunlardan birinin Türkiye olduğunu açıklıyor. "Türkiye giderek dünya siyasetinde muazzam bir güç kazandı" diye ekliyor.
Böyle bir Türkiye'yi kimler ister, kimler istemez?
Bir hafta önce Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser konuşuyor.

Kriz sonrası dönemde Türkiye'nin işgücü piyasası performansına övgüler yağdırıyor.. "Son 10-15 yılda Türkiye'de işgücü verimliliğindeki artış yüzde 4'e yakın.

Bu, yükselen tüm diğer piyasalardan daha yüksek bir oran" diyor.
Raiser, AB'nin istihdamda 2 milyonluk düşüş yaşadığını Türkiye'nin 3.5 milyona iş sahası açtığını söylüyor.
Ve dahası Türkiye'de refahın arttığını belirtiyor.

Yani dünya geriye giderken Türkiye kıskanılacak bir şekilde büyüyor.
Böyle bir Türkiye'yi kim ister?
Tabii ki bu ülkeyi yıllardır yönetenler, soyup soğana çevirenler asla istemez.

Büyüyen, kabuğunu yırtan, Ortadoğu'ya akan, enerji hatlarına inen, DÜNYA 7'LERİ arasında gösterilen bir ülkeyi nasıl soyacaklar?
Onun için ABD'de Neo-Conlar ayağa kalkıyor.
Musevi BARONLARIN gazetelerinden bize hakaret yağdırıyor.
Sonra da muhalefet üyelerimizi ağırlıyor?

Neden? Gayet basit.

Bu ülkeyi BÜYÜTEN ADAMI istemiyorlar.
Davos'tan beri istemiyorlar.
Mavi Marmara'dan beri istemiyorlar.

Çünkü hepsi "İSRAİL" diye bas bas bağırıyor. Artık görüyorlar ki Türkiye MOSSAD'ın emrinde çalışmıyor.
Deliriyorlar.

Yoshiaka SASAKİ bir Japon Profesörü.

Bu ülkeye geldi, araştırmalar yaptı, Türkiye ile ilgili bir kitap hazırladı.
"Türkiye DÜNYA LİDERİ olma yolunda hızla ilerliyor" diyor.

20 Haziran 2012'de ABD'de Dünya Para İmparatorlarının fonladığı Washington İnstute adlı LOBİ merkezinde bir konferans düzenleniyor. Toplantıda sözü İsrail Başbakan yardımcısı Mofaz alıyor.
Ve diyor ki; "Türkiye ile ilişkiler çok önemli.

Özellikle İsrail'de olmak üzere hepimiz, Türkiye'nin bölgesinde bir SÜPER GÜÇ haline geldiğini anlamalıyız.

Türkiye'yi bölgemizde bir süper güç olarak görüyorum, Bunda hiçbir ŞÜPHE yok."

Bunu ne zaman söylüyor?

Tam birbuçuk yıl önce 20 Haziran 2012'de.

Yani Türkiye'ye ard arda operasyonların başladığı tarihlere yakın bir süreçte.

Kimler bizden yana dertli?

Kimler BÜYÜYEN TÜRKİYE'yi istemiyor?

Kimler içimizden aynı konumdalar?

Kimler kimlerle yanyana gelip ittifaklar yapıyor?

Alt alta koyun...

Bu memlekette neler oluyor diye anlamakta kendinizi zorlamayın!
Bekir Hazar



http://www.dunyavegercekler.com/haber/44-her-sey-ortada.html

..