BASBAKANA ACIK MEKTUP : DR. SUKRU M. ELEKDAĞ
SAYIN BAŞBAKAN R.T. ERDOĞAN’A
“ BİZ HER TÜRLÜ MİLLİYETÇİLİĞİ AYAĞIMIZIN ALTINA ALAN BİR İKTİDARIZ ”
ŞEKLİNDEKİ İFADESİ NEDENİYLE AÇIK MEKTUP
Dr. Şükrü M. Elekdağ <sukru@elekdag.com>
Sn. Başbakan, “ Biz her türlü milliyetçiliği ayağımızın altına alan bir iktidarız” şeklindeki açıklamanız, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun temelindeki Milli Mücadeleyi, millet olarak varolma şuurunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini etkileyici bir nitelik taşıyor.
Bu önemi nedeniyledir ki, konuyla ilgili bazı hususları dikkatinize getirmeyi bir görev bildim.
Esasında açıklamanız, iki açıdan çok talihsiz yorumlara yol açan bir yaklaşımı yansıtıyor.
Birincisi, “her türlü milliyetçilik” ifadesi, Kurtuluş Savaşı’nda şahlanarak Anadolu’yu düşmandan arındıran Türk milliyetçiliğini de kapsıyor.
Eminim anımsayacaksınız. Mustafa Kemal Atatürk Milli Mücadelede hedef olarak şu parolayı ortaya atmıştı: “Hakimiyeti milliyeye müstenit, bilâkaydüşart müstakil yeni bir Türk devleti tesis etmek… Ve Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasını sağlamak.”
Bu nedenle ben Zat-ı Alinize soruyorum:
Milliyetçilik duygusu ile millet olarak var olma ve yaşama azmi Kurtuluş Savaşımızda bir şuur ve iman halinde yaşamasaydı, bugün hür, haysiyetli ve şerefli bir millet olarak ayakta kalabilir miydik?
Anadolu düşman kuvvetlerinden arındırılabilir ve Türkiye Cumhuriyeti kurulabilir miydi?
Bu nedenle Sayın Başbakan, açıklamanızdaki “hertürlü milliyetçilik” ifadesinin hatalı olduğunu ve murat etmediğiniz anlam ve yorumlara yol açtığını lütfen kabul buyurunuz.
İkincisi Sn. Başbakan, “Türk milleti”, asla ve kat’a bir kavmin, bir ırkın, veya bir etnik grubun adı değildir.
“Türk Milleti” nin en veciz tanımı Atatürk’ün şu ifadesinde yer almıştır:
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir”
Bir gönül bağı olan Atatürk milliyetçiliği, diğer milliyetçi akımların sizi rahatsız eden sakatlıklarından arındırılmıştır.
Şöyle ki: Atatürk milliyetçiliği, ırkçılık, Turancılık karşıtıdır, kafatasçılığı reddeder, özgürlükçü ve eşitlikçidir, demokrasiyi hedefler, dünya ile barışıktır, başka milletleri ne hakir ne de kendinden üstün görür.
En önemlisi de, Atatürk milliyetçiliği, Türk halkını, tüm toplum bireylerini dil, kültür ve tarih bilinci temelinde “ Türk Milleti” ve “Türklük” şemsiyesi altında birleştiren bir toplumsal yapıdır.
Sayın Başbakan, siz bu milliyetçiliği “ayak altına almaya” kalkarsanız, o zaman,Türkiye halkını milli kimlikten ve aidiyet duygusundan yoksun bırakır, bölünmüş, ufalanmış, dejenere bir kitleye dönüştürürsünüz.
Türkiye’yi, Türk milletinin var olmadığı bir noktaya getirirseniz, Türkiye Yugoslavya’ya döner parçalanır.
Affınıza mağruren belirteyim ki, görüşünüzde ısrar etmeniz ceremesini kıyamete kadar çekeceğiniz vahim bir hata olacaktır.
Bu nedenle, Zat-ı Alinize naçizane telkinim, hatanızdan dönme erdemini göstermeniz ve bu konuda artık bir polemiğe girmekten sarf-ı nazar etmek suretiyle malum talihsiz ifadenin zaman içinde unutulmasını sağlamanızdır.
Saygılarımla,
Şükrü M. Elekdağ