DANIŞIKLI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
DANIŞIKLI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ocak 2016 Perşembe

AKP İLE PKK NIN NUMARADAN ( DANIŞIKLI ) SAVAŞI




AKP  İLE PKK  NIN  NUMARADAN ( DANIŞIKLI ) SAVAŞI

AKP’nin PKK ile mücadele ettiğine inanıyor musunuz?

29  ARALIK  2015


13 yıllık iktidarı boyunca her zaman PKK’yı destekleyen AKP’nin, PKK ile mücadele ettiğine, gözlerimle görsem yine de inanmam!

“Gözlerimle Görsem” tabirini bilerek seçtim, çünkü ortadaki savaş görüntüsü, kimilerinin gözlerini bağlıyor olabilir.
Bense gözünüzü açın diyorum.



7 Haziran seçimleri ile 2 Kasım arasında Türkiye’nin Güneydoğusu kan gölüne döndü.

Peki neden?
Aslında AKP’nin PKK ile hiçbir sorunu yoktu.

Nitekim Oslo’da masa kurarken de, İmralı’da müzakere yaparken de aralarından su sızmıyordu.
Hatırlayın: AKP, HDP’li vekilleri arabulucu olarak Kandil’e kendisi gönderiyordu.
Habur’dan PKK’lı teröristler Türkiye’ye girince dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, “sevindirici gelişmeler bunlar” demişti.



Son noktaya gelinmişti ki, yani Apo’nun istekleri AKP tarafından tümüyle kabul edilmişti ki, Dolmabahçe’deki görüşmeden sonra AKP birden PKK’nın aleyhine döndü.

Oysa Dolmabahçe’de mutabakat metni bile imzalanmıştı ve o mutabakatta AKP PKK’ya özerklik de tanıyacağını beyan etmişti.
Ama HDP tuttu seçime parti olarak girdi, AKP’nin hükümet kurmasına engel oldu ve çatışma başladı.



Ama yanlış anlaşılmasın ya da oyuna gelmeyin.
AKP veya Saray, kendisine engel çıkarttığı için PKK’ya kızıp da savaş ilan etmedi.

7 Haziran’a kadar AKP-HDP işbirliği ile kurulması planlanan Özerk Kürdistan, 7 Haziran’da suya düşünce, plan değişti.
İlk plan: AKP’nin Hükümet kuracağı sayı ve HDP’nin barajı aşması idi.
Böylece “milli irade” hem AKP’yi hem de özerkliği kabul etmiş olacaktı.
Sandıkta işler ters gidince A planı çöpe atıldı ve B planı devreye sokuldu.



B planı ise, elbette AKP’nin tek başına planı değil, “AKP-PKK önderliği”nin ortak planı.

Bölücü başları, madem Türkiye’yi barışla bölemedik o zaman savaşla bölelim kararı aldılar.
PKK o nedenle saldırmaya başladı.
Böylelikle AKP’nin “barış”ı sonlandırmak için gerekçesi yaratılmış oldu.



Şu anda AKP, Güneydoğu’nun bir bölümünde fiili bir savaş rejimi kurmuş durumda.
PKK’nın buna cevabı ise Rojova, Kobane tarzı bir kent direnişi örgütlemek.

Plan şu:

Devlet baskıyı ve şiddeti arttırdıkça, Güneydoğu’da çok sınırlı da olsa hala kalan Türkiye ile birlikte yaşama isteği bitirilecek.

HDP gibi bir partinin Türkiye ile birleşebilme ihtimali ortadan kaldırılacak.

Devletin kuşattığı kentlerde Kürt halkını koruyan gücün PKK olduğu halkın bilincine kazınacak.
Yani İsrail-Filistin çıkmazına girilecek.



Bu kanlı plan için askerimiz ve polisimiz şehit düşüyor.
Ama AKP’lilerin umurunda bile değil.
Onlar ölen her Türk askeri ve polisi için ayrı ayrı seviniyordur.

Sivil Kürtler ölüyor.
Ve dağdaki PKK’lı şefler seviniyor.
Çünkü ne kadar sivil kayıp olursa direniş o kadar şanlı, özgürlüğe giden yol o kadar kanlı olur.
Hem AKP’lileri hem de PKK’lıları sevindiren plan bu.



Bu plan işleyecek.

Ve şöyle devam edecek:
HDP’lilerin parlamento dışına itilmesi sağlanacak.
Kürtler Meclis dışında kalmış olacak ve böylece Kürtler azınlık haline gelecek.
AKP Güneydoğu vekilliklerini de alıp Başkanlığa geçecek.



Sonra?

Başkanlık rejimine geçen Türkiye, Güneydoğu’nun Türkiye’den ayrılmasını kendi Meclisi’nde (yani Saray’ın Meclisi’nde) oylatacak.

Yok canım diyenlere tavsiyem, beş yıl önce Sudan’ın devlet başkanı El Beşir’in önce ülkesindeki azınlıklara savaş açtığını, sonra da azınlığın bağımsızlığını kabul edip, kendi ülkesini Kuzey ve Güney Sudan olarak böldüğünü hatırlatırım.
El Beşir şu anda Kuzey Sudan’ın devlet başkanı…
Güney Sudan ise bağımsız…
Bu arada El-Beşir ile Tayyip Erdoğan’ın çok yakın arkadaş olduklarını da bilmenizi isterim!



AKP ile PKK’nın savaşının sahte olduğunun kanıtı, Kandil’deki şeflerin açıklamalarıdır.
Sahi sizce PKK ile mücadelede kararlı olan bir hükümetin gidip Kandil’i bitirmesi gerekmez miydi?

Neden gitmiyorlar?



Çünkü Türkiye artık ne Irak ne de Suriye sınırının dışına çıkabiliyor!
Çünkü Rusya izin vermiyor.
Neden?

Çünkü Rusya’nın uçağını düşürdük.

Türkiye’nin Rusya’nın uçağını düşürmesinin altındaki sebep tam olarak budur.
Saray, Kandil ile anlaşarak, Kandil’i korumak için Rus uçağını düşürtmüş ve Türkiye’yi kendi sınırları içine hapsetmiştir.



Kandil’in açıklamalarını okuyun.

Artık hem Amerika ile hem de Rusya ile müttefikiz diyorlar.
Ve Saray da hem Amerika’ya hem de Rusya’ya karşı.
Oyuna bak sen.



Bu arada MİT’in Kandil’deki şeflere kriptolu telefon verdiği ortaya çıkmıştı.
Merak ediyorum, telefonun diğer eşi nerede?
Saray’da mı…


http://www.turksolu.com.tr/akp-ile-pkknin-numaradan-savasi/


..