Araç Muayene Rezaleti,
24 Temmuz 2000 Pazartesi
Son derece sakin yaratılışlı bir insan olduğumu söylüyorlar. Evet ben kolay sinirlenmem. Büyük olaylar karşısında dahada sakin olurum , mantığımı çalıştırır ve aklıselimimi kullanırım. Kısacası kolay kızmam. Kolay kızmadığım için, insanlarla kavga ve münakaşada etmem. Daima diyalog ve hoşgörünün hakim olmasını isterim. 30 yıllık meslek hayatımda uygulamaya çalıştığım bu davranışımı yaratılıştan gelen bir karakter olarak değerlendiriyorum.
Bütün sakin ve sabırlı davranışıma rağmen bugün YEDİKULE TRAFİK MUAYENE İSTASYONU' nda bir vatandaş olarak gördüklerim ve yaşadıklarım beni çıldırttı. Adeta kendimi tanıyamadım. Yaşım ve tecrübem gereği olması gerekeni yaparak oradan nasıl sağ salim çıktığımı ve kaçtığımı bilemiyorum.
1972 yılında 25 yaşında ehliyet sahibi oldum. 28 yıllık tecrübeli bir şoförüm. Bomboş yolda dahi inatla ve israrla trafik kaidelerine aynen uyarım. Arabama daima bakım yaptığım ve yaptırdığım gibi, her türlü vergisinide önceden yatırmayı adet haline getirmişimdir. Bunu çok önemli bir vatandaşlık görevi telakki ederim. Saatlerce sıra beklemek bahasına bu görevi hiç aksatmam. Bu seferde 31 Temmuz'da dolacak araç fenni muayanesi için İstanbulda yaşayan ve arabası olan her Türk vatandaşı gibi göğsümü gere gere, bir tam işgünümü heba etmeyi de göze alarak arabamı muayeneye götürdüm.
Keşke götürmez olsaydım. Buradaki düzensizlik, kargaşa ve keşmekeşi anlatmaya kağıt ve sayfa yetmez. "BU MİLLET SİZE NE YAPTI EY YETKİLİLER?" Günahtır. Yazıktır bu millete. Yarışma açsanız böyle kargaşa yaratamazsınız. Böyle karmaşa olamaz . Mümkün değildir . İnsan hayalinde bile böyle bir kargaşa yaratamaz. İnsanlar böyle horlanmak ve aşağılanmak için çok büyük bir suçmu işlediler?
Size kim bu millete eziyet ve işkence yapma hakkı veriyor ey sayın yetkililer.
Boşa geçen zamanamı yanarsın!. Boşanan sinir sisteminemi yanarsın!. Gördüğüm manzarayı ve layık tutulduğum muameleyi şikayet edecek makam ve merci olmamasına mı yanarsın.!
Balık kokunca tuzlanırmış. Tuz kokmuş. Kokular yedi cihanı sarmış ey yöneticiler. Burnunuz neden koku almıyor.? Neden buradaki düzensizliğe el koymuuyor ve çare bulmuyorsunuz. ? Yoksa hepiniz hala sıcak tatilindemisiniz ?
Bu şartlarda arabamın muayenesini yaptırabilmem mümkün görülmediğinden muayenesi yapılmamış araba ile gezeceğim. Eğer bana neden yaptırmadın diyen olursada ona bu yazının fotokopisini göstereceğim. Cezamı vermeye hazırım. Çünkü araç muayene istasyonunda normal şartlarda araç muayenesi yaptırabilmenin cezasına katlanmak çok ağır. Buna dayanmak her insanın harcı değil.
Şimdi buradan sayın İstanbul Valisine ve sayın İstanbul Emniyet Müdürüne birkaç şey söylemek istiyorum. Sayın Devlet ve İstanbul büyüklerim; bu makamlar sizlerle kaim değildir. Oturduğunuz o koltuklar sizlere milletin emanetidir. Nöbeti devredeceksiniz ve yaşınız gelince sizde bizler gibi sade vatandaş olarak bu milletin içine döneceksiniz. Medeni alemin bir gereği olarak mutlaka şahsınıza veya eşinize ait kullandığınız bir arabanız olacaktır. İşte o zaman sizde benim gibi bir sade vatandaş olarak arabanızın emniyeti için en tabii vazifenizi icra edecek ve aracınızın rutin muayenesini yaptırmak isteyeceksiniz.
İşte, sizde benim gibi böyle bir istasyona girdiğinizde benim ve benim gibi diğer sade yurttaşlarınızın yaşadıklarını yaşamak istemiyorsanız. Lütfen makam ve mevkiler elinizde iken ve hala yetkiniz varken, Lütfen tedbir alınız. Tedbir o kadar da zor değil. Bir kere görüp yaşamanız kafi. İsterseniz padişah 4 ncü Murad misali Tebdili Kıyafet yapın ve yarın sabah şahsi aracınızla Yedikule Araç Muayene istasyonuna vatandaş gibi gelin ve gerçekleri bizzat yaşayın.
Yukarıda yazdığım olay çok basit ve rutin bir denetleme noksanlığını gösteriyor. Bu millet bunlara layık değil. Milletimiz insanca ve dürüst muamele bekliyor ve bunu herzaman hakediyor. Sayın Sadettin TANTAN gibi bir içişleri bakanının görev yaptığı bir dönemde bana ve benimle birlikte istanbulda araç muayenesi yaptırmak zorunda bulunan 1.5 millyon araç sahibine reva görülen bu muameleler bu devirde bize acı veriyor.
Utanıyorum... Utanıyorum... Utanıyorum... Beni utandıran basiretsiz yöneticilerimi kınıyorum.
En basit bir trafik işleminin dahi birilerine rant elde etmek için kullanılmasını anlamıyorum. Anlayamıyorum. İnşallah bu cennet vatanı kendi vatandaşına cehennem yapan zihniyetten bu milleti kurtaracak basiretli ve cesaretli yöneticilemizin özlemini daha çok uzun süreler çekmeyiz.
Dr. Tahir Tamer Kumkale
24 Temmuz 2000 Pazartesi
http://www.kumkale.net/yazi.asp?id=58
.