İktisat, Şirketler, Irak derken
Erol Manisalı ,
08.04.2003 - Sayı:27
İktisatçılar, firma teorisini anlatırken maliyet yapısı ile satış ve pazarlama yöntemleri ile içinde çalışacakları pazar yapısı ile öyle bir şirket anlatırlar ki Aya bile gönderseniz orada bile çalışacak sanırsınız. Halbuki kazın ayağı öyle değildir. İşin içine iktisadın (ve işletmenin) fiziği ve matematiği yanında kimyası da girer. Bazen A+B’den C diye bir şey çıkar, şaşırıp kalırız. Veya iki artı iki dört değil de üç ediverir. Matematik ve fizik kuralları işlemez hale gelir.
İktisatçılar (ve işletmeciler) işin genellikle Türkçesini değil de Latincesini söylerler; “Ceteris Paribus” deyiverirler. Ne olduğunu anlamamız için ya iktisat teorisi okumuş olmak veya Latince bilmek gerekir. İktisat okuyanların içinden de bilmeyenlerin çıktığı olur. “Diğer şartlar eşit, diğer şartlar değişmez” anlamına gelen bir iktisat terimidir. Ancak diğer şartlar firmalar için hiçbir zaman eşit değildir.
Amerika Irak’ı ve Ortadoğu’yu işgal edip üstün silahlarını bölgeye yığdığı için ABD Petrol şirketleri, Alman veya Japon karşısında üstünlük sağlarlar. Alman şirketinin işletmecilik açısından sağlayacağı üstünlükler hç bir anlam taşımaz hale gelir. Amerika ve İngiltere silahı çeker Almana “eller yukarı deyiverir”
Ya az gelişmiş ne yapsın
Almanın petrol şirketi Amerika ve İngiltere karşısında dünya üzerinde yarışamaz. Çünkü Amerikan, İngiliz ya da Fransız şirketlerinin önlerinde tankları, yanlarında muhripleri, tepelerinde de destekçi füzeleri vardır. Alman ve Japon iktisadi olarak çok güçlü olsalar bile altyapıları yeterli olmadığı için joker çıkaramazlar. Güçlü ordu, nükleer silah, denizaşırı bölgelerde üsler, dünyada iki-üç ülkeye özgüdür.
Batı dışında az gelişmiş dünya ise perişan vaziyettedir. Şirketlerinin arkasında ordular güvenlik konseyi üyesi devletler, nükleer silahlar yoktur. Azgelişmişlerin şirketleri giderler Batıda güçlü bir ÇUŞ’un peşine takılırlar, onun uydusu olurlar.
Batı öğretisi Batıya yarar
Princeton’da, L.S.E.’de, U.C.L.A.’da... M.I.T.’de öğrendiğiniz şirket işlerinin (firma teorilerini),
a) Ya Batıda kapitalizmin içinde yer alan bir şirkette Batıya hizmet etmek için
b) Ya Batıdaki ÇUŞ’a bağımlı hale gelmiş azgelişmiş ülkedeki bir şirkette para kaçırmak için
c) Veya devleti soymak için kurulmuş bir az gelişmiş ülke şirketinde uygulayabilirsiniz.
(a) şıkkında mikro-makro maksimizasyonlar örtüşür. Yani öğrendiğiniz teoriler amacına ulaşmıştır. Ancak (b) ve (c) şıklarında kitabına uydurulmuş bir soygun vardır. Firma teorisi yine uygulanmış olur, ancak mikronun kendini maksimize etmesi makrodan aşırarak meydana gelir.
Bütün bu gerekli gereksiz şeyleri niye anlatıyorum ki? Bush ve yönetimindeki ortaklarının Irak’ı işgal ederken bunu bir özgürlük savaşçısı olduğu için değil petrol ve silah şirketlerindeki stratejik ortaklarının kazanmasına yardım etmek için yaptığını anlatmak için.
Bir de İran, Kuzey Kore, Pakistan gibi Bush’un serseri dediği devletlerin Nükleer silah geliştirme hobilerinin “Irak misali bir büyükten sopa yememek niyetinden kaynaklandığını anlatabilmek için”
Firma teorisine belki de hiç gerek yoktu. Ancak Batı kapitalizmin şirketlerinin işi nerelere kadar götürebildiklerini gösterebilmek için bir iki laf etmek gerekli oldu.
http://www.turksolu.com.tr/27/manisali27.htm