ÜLKEYE ÇARE etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ÜLKEYE ÇARE etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Temmuz 2018 Perşembe

ÜLKEYE ÇARE: MİLLİ HÜKUMET!

ÜLKEYE ÇARE: MİLLİ HÜKUMET!



Erdoğan GÖKÇE

Siz hiç can veren bir hastanın başında sürekli yalan söyleyen, sinirlenen, bağırıp çığıran,  tehditler savunan, sürekli konuşmaktan  ve talimatlar vermekten 
başka  hiçbir şey yapmayan   bir doktor gördünüz mü hiç?
Veya,  tedavi için götürdüğünüz ağır hastanıza karşı böyle bir davranışta bulunan doktora karşı ne yaparsınız?

Ülkeleri yöneten başbakanlar da bir anlamda siyasi doktorlardır. Milletin derdine çare olmak, çözüm bulmak için halk tarafından iktidara getirilir, başbakanlık 
görevi verilir. Başbakanların görevi, ülke ve millet sorunlarına çare bulmaktır, çözüm üretmektir, sağlıklı bir ekonomi, kalkınmış bir ülke  ve huzurlu bir 
gelecek  yaratmaya çalışır Ama ne yazık ki Türkiye’de iktidarda bulunan AKP hükümetinin başı, yukarıda bahsettiğim doktora benziyor. Gittikçe ağırlaşan hastayı tedavi edemediği gibi hastanın durumunu daha da ağırlaştırıyor. Hatta kafasına göre hasta özerinde  hem otopsi yapıyor hem de  hastanın organlarını kaça satarım misali ülkeyi pazarlıyor.

Hastanın,  yani ülkenin sahibi olan milletin bir kısmı ise, böyle bir siyasi doktorun  “başarılı” olduğunu sanıyorlar hâlâ! “Du bakali ne olecak” diye, ülkenin uçurumun kenarındaki durumunu seyrediyorlar.
Öyle bir doktora çatılmış ki; hiçbir tedavi uygulamadığı halde  ne hastayı bırakıyor,  bu kadar  bilgisizliğine rağmen ne de görevi bırakıyor. O zaman görev hasta sahibine, yani millete düşmez mi? Hastayı bu sahte doktorun elinden alarak işin ehli bir doktora götürmez mi? Aksi taktirde hastanın öleceğini 
bilmez mi?

Çözemiyorsa gider, yerine çözecek biri gelir. Eğer hem hiçbir sorunu çözemiyor, hem de oturduğu koltuktan asla kalkmak istemiyorsa, o zaman  görev millete 
düşer. O doktoru bırakır, başka doktoru bulur.
Başbakanlık  koltuğunda oturan Tayyip Erdoğan da yukarıda bahsettiğimiz  doktor gibi.  Ülkenin hiçbir sorununu çözemediği gibi vekaleten oturduğu 
başbakanlık koltuğundan da - babasının malı veya alnına tapulu gibi- asla kalkmak istemiyor.

Türkiye  hasta adam gibi yanıyor, yıkılıyor, parçalanıyor. Tayyip Erdoğan  masal anlatıyor, milleti kandırıyor, kendisini istemeyenleri ezmeye çalışıyor. 
Ama millet tarafından oturtulduğu koltuktan kalkmaya da hiç yanaşmıyor.
Ülkenin ağır bir hasta olduğunu, sıcak para serumuna bağlanarak yaşatılmaya çalışıldığını herkes söylüyor. Aam bu sıcak para serumu da bitti. Ve artık 
milletin sağlığı elinden alınmaya başlandı Şöyle ki, enflasyonun yıllık bazda yüzde 8,3 olarak gerçekleştiği son 1 yılda sağlık hizmetlerinde yüzde 222'yi bulan fiyat artışları yaşandı. Son bir yılda,  sağlık hizmetlerine ne kadar zam geldiğini gösteren konu ile ilgili grafik aşağıda. Birkaç ay sonra (1 dolar 2 TL’yi geçtikten sonra) durum çok daha feci olacaktır.

Dolar’ın yükselmesiyle birlikte akaryakıt fiyatları da 5 TL  sınırına yaklaştı ve birkaç ay sonra geçecektir.

Temel madde denilen akaryakıta zam gelmesi demek, iğneden ipliğe, tüm mallara zam gelmesi demektir.

30-35 yıl önce dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden bir olan Türkiye’nin, bu noktaya gelmesinin tek sebebi, başa geçen hükümetlerin MİLLİ değil de 
ABD ve AB işbirlikçisi olmaları, milli politikaları değil de emperyalistlerin istediği politikaları uygulamalarıdır.

Türkiyemiz Kurtuluş Savaşı öncesinde de böyle hasta olmuştu. Atatürk gibi siyasi bir doktor çıktı, Milli Hükümet kurdu, Milli  programlar uyguladı… 
Hem bir Dünya Savaşı’ndan hem de Kurtuluş Savaşı’ndan çıkmış, taş üstünde taş kalmayacak şekilde yıkılmış, darı bile kalmayacak şekilde soyulmuş… 
boğulacak derecede borçlanmış… Ama;  1930’lu yıllara gelindiğinde; dünyadaki büyük ekonomik krize rağmen, dünyada  en hızlı kalkınan iki ülkeden biri 
olmuştur.

Bugün de çözüm var! Hem de geçmişten daha kolay. Önderi, örgütü, programı da hazır! Tek noksan olan milletin örgütlü desteğidir.

ÇÖZÜM: Gayrı-milli İktidardan  Kurtulmak, Yerine MİLLİ HÜKUMET KURMAK!

Haziran 2012

Fiyatı (lira) Haziran 2013 Fiyatı (lira) Fark (lira)  Artış  (yüzde)

Diş Çekme Ücreti 24,85 50,94 26,09 105
Diş Dolgu Ücreti 35,45 81,98 46,53 131
Röntgen Ücreti 17,01 38,43 21,42 126
Ultrason Ücreti 44,36 105,53 61,17 138
Emar Ücreti 164,41 345,55 181,14 110
Laboratuvar Tahlil Ücretleri 4,74 15,24 10,5 222
Hastane Yatak Ücreti 55,56 119,98 64,42 116
Ameliyat Ücreti 518,04 657,89 139,85 27
Doğum Ücreti (Normal Doğum) 385,91 757,39 371,48 96
Doğum Ücreti (Sezaryen) 702,01 929,29 227,28 32

TOPLAM 1952,34 3102,2 1149,88 59



***