Sedat Peker'e Tertip mi Yapıldı?
Sedat Peker. O kendini iş adamı olarak tanımlıyor, artık karanlık dünyadan uzaklaştığını ve kanunsuz bir işi olmadığını söylüyor. Neden bir iş adamı oradan oraya, arkasında 15-20 kişilik bir grupla gider belli değil ama Polis’in onun yakasını bir türlü bırakmadığı açık.
Son günlerde ismi yine gazete sayfalarında;
-İstanbul'da önceki gün vefat eden Sedat Peker'in babası Ahmet Peker, kılınan cenaze namazının ardından uzun bir konvoy eşliğinde Adapazarı'na getirildi. Sedat Peker'in babası Ahmet Peker, Adapazarı Emirdağ Mezarlığı'nda toprağa verildi. Adapazarı Emirdağ Mezarlığı'nın önü tarihi kalabalıklarından biri daha yaşadı. Sedat Peker babasını kendi elleriyle defnetti.
-Tatlıses-Peker buluşması Akmerkez’i karıştırdı. İbrahim Tatlıses ile Sedat Peker'in Akmerkez'de buluşması üzerine polis harekete geçerek alışveriş merkezini bastı. Siyah takım elbiseli 15 kadar adamıyla dün saat 18.30'da Akmerkez'e gelen Sedat Peker'in İbrahim Tatlıses ile buluşması, her iki isme karşı da hassas olan polisi harekete geçirdi. Cinayet Büro Amirliği ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri, Akmerkez'e doldu. İbrahim Tatlıses ve Sedat Peker, Beymen mağazasına girdiklerinde polis tarafından alı konuldular. Tatlıses ve Peker, mağazanın depo bölümüne götürüldüler. Beymen'de 2.5 saat mahkemeden çıkacak üst arama izni için alıkonulan Tatlıses serbest bırakılırken, Peker gözaltına alındı.
-Peker’in adamı komiser çıktı. Peker'le birlikte gözaltına alınan eski komiser Aziz Saka'nın ise Peker için çalıştığı ve 15 trilyon liralık bir servete sahip olduğu iddiaları ortaya atıldı. Dün Peker'i, şoförü Yener Keskin ile korumaları Boğaç Kağan Murathan ve Gaffar Karademir ile birlikte gözaltına alan Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri, Aziz Saka ve Hepdeğer Urhan'ı da şubeye götürdü. Bu kişilerden Aziz Saka'nın eski bir komiser, Hepdeğer Urhan'ın ise polis memuru olduğu ortaya çıktı. Aziz Saka'nın, adına kayıtlı biri Rusya'da diğeri Romanya'da iki şirket bulunduğu ve yaklaşık 15 trilyon liralık bir servete sahip olduğu ileri sürüldü. Polis memuru Hepdeğer Urhan'ın ise, Ağustos ayında otomobilinin bagajında ölü olarak bulunan Şişecam'ın Eski Müdürü Ali Osman Karar'ın öldürülmesiyle ilgili olarak gözaltına alındığı belirtildi
-İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ndeki sorgu ve işlemleri tamamlanan Peker, gözlem altına alınan diğer kişilerle birlikte bu sabah şubeden çıkartılarak İstanbul DGM'ye götürüldü. Mahkeme Peker’i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
Son günlerde ismi yine gazete sayfalarında;
-İstanbul'da önceki gün vefat eden Sedat Peker'in babası Ahmet Peker, kılınan cenaze namazının ardından uzun bir konvoy eşliğinde Adapazarı'na getirildi. Sedat Peker'in babası Ahmet Peker, Adapazarı Emirdağ Mezarlığı'nda toprağa verildi. Adapazarı Emirdağ Mezarlığı'nın önü tarihi kalabalıklarından biri daha yaşadı. Sedat Peker babasını kendi elleriyle defnetti.
-Tatlıses-Peker buluşması Akmerkez’i karıştırdı. İbrahim Tatlıses ile Sedat Peker'in Akmerkez'de buluşması üzerine polis harekete geçerek alışveriş merkezini bastı. Siyah takım elbiseli 15 kadar adamıyla dün saat 18.30'da Akmerkez'e gelen Sedat Peker'in İbrahim Tatlıses ile buluşması, her iki isme karşı da hassas olan polisi harekete geçirdi. Cinayet Büro Amirliği ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri, Akmerkez'e doldu. İbrahim Tatlıses ve Sedat Peker, Beymen mağazasına girdiklerinde polis tarafından alı konuldular. Tatlıses ve Peker, mağazanın depo bölümüne götürüldüler. Beymen'de 2.5 saat mahkemeden çıkacak üst arama izni için alıkonulan Tatlıses serbest bırakılırken, Peker gözaltına alındı.
-Peker’in adamı komiser çıktı. Peker'le birlikte gözaltına alınan eski komiser Aziz Saka'nın ise Peker için çalıştığı ve 15 trilyon liralık bir servete sahip olduğu iddiaları ortaya atıldı. Dün Peker'i, şoförü Yener Keskin ile korumaları Boğaç Kağan Murathan ve Gaffar Karademir ile birlikte gözaltına alan Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri, Aziz Saka ve Hepdeğer Urhan'ı da şubeye götürdü. Bu kişilerden Aziz Saka'nın eski bir komiser, Hepdeğer Urhan'ın ise polis memuru olduğu ortaya çıktı. Aziz Saka'nın, adına kayıtlı biri Rusya'da diğeri Romanya'da iki şirket bulunduğu ve yaklaşık 15 trilyon liralık bir servete sahip olduğu ileri sürüldü. Polis memuru Hepdeğer Urhan'ın ise, Ağustos ayında otomobilinin bagajında ölü olarak bulunan Şişecam'ın Eski Müdürü Ali Osman Karar'ın öldürülmesiyle ilgili olarak gözaltına alındığı belirtildi
-İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ndeki sorgu ve işlemleri tamamlanan Peker, gözlem altına alınan diğer kişilerle birlikte bu sabah şubeden çıkartılarak İstanbul DGM'ye götürüldü. Mahkeme Peker’i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
-İstanbul DGM'de önceki gün akşam geç saatlere kadar sorgulanıp 7 arkadaşıyla birlikte tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Sedat Peker'in sevinci kısa sürdü. Emniyette 4 gün gözetim altında kalan Peker ile arkadaşı Ersin Kuştemir'in serbest bırakılmalarına, sanıkların ilk sorgularını yapan DGM Cumhuriyet Savcısı Ali Cengiz Hacıosmanoğlu itiraz etti. Savcı Hacıosmanoğlu, İstanbul 5 No'lu DGM Yedek Hakimliği'nin serbest bırakma kararına, aynı mahkemenin asıl hakimliği düzeyinde itirazda bulunarak sanıklardan Peker ve Kuştemir'in tutuklanmalarını istedi. Mahkeme dosya üzerinden yaptığı inceleme sonunda savcının istemini kabul ederek Peker ile Kuştemir hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkardı. Hemen harekete geçen Organize Suçlar Şubesi ekipleri, Peker'i Beykoz'daki evinde yeniden gözaltına alarak Emniyet Müdürlüğü'ne getirdiler. Peker, DGM çıkışında gazetecilerin, "Neden tutuklandınız?" şeklindeki sorusunu, "Kırmızı ışık ihlalinden tutuklandım" diye yanıtladı.
-Sedat Peker meydan okudu. Çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak suçundan DGM'ye çıkarılan ve geçtiğimiz günlerde tutuklanarak Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne konulan Sedat Peker, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada meydan okudu. Hayatının hiçbir döneminde ölümden korkmadığına dikkat çeken Sedat Peker, "Bu film daha önce Türkiye'de oynandı. Ben böyle bir filmde rol almam. Bana bu komployu kuranlar, zekamı unutmasınlar" dedi. Peker, "Bana karşı söylenen mafya nitelemesi; şahsımı rahatsız ettiği için bana karşı komployu düzenleyen insanları benim bu şekilde nitelemem haksızlık olur. Polis tahkikatında Nuri Ergin'in kardeşini vurdurttuğum ve bir adamını öldürttüğüm, daha sonra da öldüreni Makedonya'ya yolladığım soruldu. Bu insanları bana düşman etmek isteyen kişilerin, tutuklanmama sebep olan komployu kuranlar olduğunu zannediyorum" ifadelerini kullandı.
Sedat Peker konusunda yazmamızın sebebi, aldığımız bir mektup. ‘Ben devlette görevli bir şahısım’ diye kendini tanıtan mektup sahibi şunları yazmış:
”İnsanlar üzerine senaryolar hazırlayıp oynanması hiç hoş değil. Yazıyı okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Peker dosyasında çok ilginç olaylar oluyor. Devletin içinde bazı birimler şöyle bir tezgah hazırladı;
Alakasız bir dosyadan Peker hakkında zorla ifade alındı. Yaklaşık 1 aydır da aranıyor gözüküyordu.
Bir aydır aranan adam oldukça kalabalık bir Cenaze töreni yaptı ve devletin bütün kolluk güçleri oradaydı.
Aranan adam da oradaydı. Nitekim bundan iki gün sonra gözaltına alındı. Sahte bir dosyadan mahkemeye çıkarıldı. Mahkemeye Ersin Kuşdemir adında bir şahıs getirildi. Şahıs aleyhte ifade verecekti ancak mahkemeye çıkarken görüldü ki haplanmıştı ve bayıldı. Bunu anlayan Savcı ve Peker’in avukatları kan tahlili istedi. Şahıs Şişli Etfal’e gitti. Ne hikmettir ki orada kan tahlili yapamadılar. Orası sağlık ocağı olduğu için kan tahlili yapılamıyordu.
Oradan Adli Tıb’a gidildi. Orada da doktor yok olmuştu. Şahsı, oradan arabaya tekmeleyerek bindirdiler. Hem de öz abisinin gözleri önünde. Ve ortadan 2 saat kaybolmasını müteakip 8 saat sonra DGM’ye şahıs kan tahlili yapılmadan geri getirildi ve ifade verdi.
Hakim, gözünün önündeki adamın davranışlarına itibar etmediği için Peker’i serbest bıraktı.
Ama düğmeye basılmıştı bir kere.
Bir gün sonra Peker tutuklandı ve Tekirdağ’ı Cezaevine gönderildi ve neticede kanlı tezgah başladı.
Aynı cezaevinde Vedat Ergin’de yatıyor. İçerde bir şey olmasa bile , dışardan ziyarete gelindiğinde iki tarafın tanıdıkları arasında bir çatışma kesin çıkacak. Bunun sonunda çok büyük bir kan pazarı oluşacak. Çünkü Peker’in grup yapılanması çok başkadır. En ufak bir çatışmadan sonra göreceksiniz ki bunun önüne kimse geçemeyecek.
Bu tezgahın devamı var. Aleyhte ifade veren Ersin Kuşdemir, Edirne cevaevine gönderildi. Orada da Nuriş lakaplı şahıs yatıyor. Orada söz sahibi devlet, Ersin Kuşdemir’i Peker’in adamı diye yolladı. Göreceksiniz ki Ersin Kuşdemir orada ölecek! Mafya, aleyhinde ifade veren adamı öldürmüş olacak.
Bu komplo teorisi değil. Bu yaşanacak bir süreç...”
Evet, böyle bir tertip var mı? Varsa amacı nedir, bu kime, ne fayda sağlıyor?
Bütün bu suallerin cevabını bilmiyoruz, herhalde zamanla onlarda ortaya çıkar.
Baş edemediği kişileri birbirine kırdırmak devletin işi olamaz ve asla olmamalı.
Suçlu dahi olsalar, kişilerin hayatını korumak devletin en önemli görevi...
-Sedat Peker meydan okudu. Çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak suçundan DGM'ye çıkarılan ve geçtiğimiz günlerde tutuklanarak Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne konulan Sedat Peker, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada meydan okudu. Hayatının hiçbir döneminde ölümden korkmadığına dikkat çeken Sedat Peker, "Bu film daha önce Türkiye'de oynandı. Ben böyle bir filmde rol almam. Bana bu komployu kuranlar, zekamı unutmasınlar" dedi. Peker, "Bana karşı söylenen mafya nitelemesi; şahsımı rahatsız ettiği için bana karşı komployu düzenleyen insanları benim bu şekilde nitelemem haksızlık olur. Polis tahkikatında Nuri Ergin'in kardeşini vurdurttuğum ve bir adamını öldürttüğüm, daha sonra da öldüreni Makedonya'ya yolladığım soruldu. Bu insanları bana düşman etmek isteyen kişilerin, tutuklanmama sebep olan komployu kuranlar olduğunu zannediyorum" ifadelerini kullandı.
Sedat Peker konusunda yazmamızın sebebi, aldığımız bir mektup. ‘Ben devlette görevli bir şahısım’ diye kendini tanıtan mektup sahibi şunları yazmış:
”İnsanlar üzerine senaryolar hazırlayıp oynanması hiç hoş değil. Yazıyı okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Peker dosyasında çok ilginç olaylar oluyor. Devletin içinde bazı birimler şöyle bir tezgah hazırladı;
Alakasız bir dosyadan Peker hakkında zorla ifade alındı. Yaklaşık 1 aydır da aranıyor gözüküyordu.
Bir aydır aranan adam oldukça kalabalık bir Cenaze töreni yaptı ve devletin bütün kolluk güçleri oradaydı.
Aranan adam da oradaydı. Nitekim bundan iki gün sonra gözaltına alındı. Sahte bir dosyadan mahkemeye çıkarıldı. Mahkemeye Ersin Kuşdemir adında bir şahıs getirildi. Şahıs aleyhte ifade verecekti ancak mahkemeye çıkarken görüldü ki haplanmıştı ve bayıldı. Bunu anlayan Savcı ve Peker’in avukatları kan tahlili istedi. Şahıs Şişli Etfal’e gitti. Ne hikmettir ki orada kan tahlili yapamadılar. Orası sağlık ocağı olduğu için kan tahlili yapılamıyordu.
Oradan Adli Tıb’a gidildi. Orada da doktor yok olmuştu. Şahsı, oradan arabaya tekmeleyerek bindirdiler. Hem de öz abisinin gözleri önünde. Ve ortadan 2 saat kaybolmasını müteakip 8 saat sonra DGM’ye şahıs kan tahlili yapılmadan geri getirildi ve ifade verdi.
Hakim, gözünün önündeki adamın davranışlarına itibar etmediği için Peker’i serbest bıraktı.
Ama düğmeye basılmıştı bir kere.
Bir gün sonra Peker tutuklandı ve Tekirdağ’ı Cezaevine gönderildi ve neticede kanlı tezgah başladı.
Aynı cezaevinde Vedat Ergin’de yatıyor. İçerde bir şey olmasa bile , dışardan ziyarete gelindiğinde iki tarafın tanıdıkları arasında bir çatışma kesin çıkacak. Bunun sonunda çok büyük bir kan pazarı oluşacak. Çünkü Peker’in grup yapılanması çok başkadır. En ufak bir çatışmadan sonra göreceksiniz ki bunun önüne kimse geçemeyecek.
Bu tezgahın devamı var. Aleyhte ifade veren Ersin Kuşdemir, Edirne cevaevine gönderildi. Orada da Nuriş lakaplı şahıs yatıyor. Orada söz sahibi devlet, Ersin Kuşdemir’i Peker’in adamı diye yolladı. Göreceksiniz ki Ersin Kuşdemir orada ölecek! Mafya, aleyhinde ifade veren adamı öldürmüş olacak.
Bu komplo teorisi değil. Bu yaşanacak bir süreç...”
Evet, böyle bir tertip var mı? Varsa amacı nedir, bu kime, ne fayda sağlıyor?
Bütün bu suallerin cevabını bilmiyoruz, herhalde zamanla onlarda ortaya çıkar.
Baş edemediği kişileri birbirine kırdırmak devletin işi olamaz ve asla olmamalı.
Suçlu dahi olsalar, kişilerin hayatını korumak devletin en önemli görevi...
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder