17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 2
(B) SUÇ ÖRGÜTÜNÜN YAPILANMASI VE FAALİYETLERİ
Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden; soruşturmaya konu şüphelilerin tek bir irtibat çatısı altında ve yöneticileri itibariyle birbirleri ile koordineli
hareket edebilen3farklı örgüt yapılanmasıyla bir araya geldikleri,
Soruşturmaya konu eylemlerin merkezinde Rıza SARRAF liderdiğindeki örgütün olduğu, Rıza SARRAF’ın ambargoyu delerek İran’ın sıcak para ihtiyacını
karşılamak için geliştirdiği komisyon karşılığında uluslararası para döndürme sistemi için sahtecilik, kaçakçılık ve rüşvet suçlarını işlemek amacıyla bir
araya gelen şahısların hiyerarşik bir yapı ile hareket ettikleri, örgüt lideri Rıza SARRAF ile örgüt yöneticisi/üyesi şüphelilerin arasında patron-işçi ilişkisinden
ziyade, örgüt lideri ile elemanı arasındaki ilişki şeklinde olduğu, nitekim şüphelilerin Rıza SARRAF’ın talimatlarını legal-illegal ayrımı yapmaksızın aidiyet
duygusuyla yerine getirdikleri, bahse konu örgütü oluşturan şüphelilerin fiili birlikteliklerinin altında haksız ekonomik kazanç için suç işleme amacının olduğu
görülmüştür.
Rıza SARRAF liderliğindeki örgütte, Abdullah HAPPANİ, Rüçhan BAYAR, (Sadık) Mohammadsadegh RASTGARSHISHEHG, Ahmet Murat ÖZİŞ, Yücel ÖZÇİL ve
Mohammad ZARRAB isimli şahısların, suçların işlenişinde etkin rol oynadıkları, Umut BAYRAKTAR, Murat CESURTÜRK, Emin HAYYAM, Cemalettin HAPPANİ,
Emir EROĞLU, Muacet KORKMAZ, Nesteren Zarai DENİZ, (Umit) Omid SAEİDZAMAN, Hüsamettin ALTINBAŞ, Halil İbrahim AKKAYA,Turgut HAPPANİ,
Ercan SAĞIN, Murat YILMAZ, (Şehram) Shahram Mohaghegh OROMİ, (Miandapçı) Aresh MİANGOGGIAN, Adem GELGEÇ, Ertuğrul BOZDOĞAN,
Vidadi BADALOV ve İrfan IŞIKGÜN isimli şahısların örgüt yöneticilerinin talimat ve telkinleri doğrultusunda suçun işlenişi noktasında fiili bir birliktelikle
hareket ettikleri, aynı şekilde Taha Ahmet ALACACI ve Türker SARGIN’ın da bahse konu örgütün faaliyetleri çerçevesinde hareket edereken bu örgütten
ayrılıp kendi komisyon grubunu oluşturmaya çalıştıkları, bundan sonra Rıza SARRAF’a rakip olmaları sebebiyle Rıza SARRAF liderliğindeki örgürün rüşvet
ilişkileri sayesinde sindirildikleri anlaşılmıştır.
Yapılan teknik ve takip çalışmalarında, Rıza SARRAF liderliğindeki örgütün, Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer ÇAĞLAYAN, İçişleri Bakanı Muammer GÜLER,
Avrupa Birliği Bakanı Egemen BAĞIŞ ve Halk Bank Genel Müdürü Süleyman ASLAN ile örgüt faaliyeti çerçevesinde haksız maddi menfaat ilişkisi geliştirdiği,
bu kapsamda Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN yöneticiliğinde ve İçişleri Bakanı Muammer GÜLER yöneticiliğinde iki ayrı gurubun, Rıza SARRAF liderliğindeki
örgüt ile rüşvet suçunu işleme amacıyla ve tek bir organizasyonun çatısı altında fiili ve sürekli bir birliktelik sergiledikleri, bu örgütlerin rüşvet vermek ve
rüşvet almak suçlarını belli bir hiyerarşi ve koodinasyon ağıyla, belli sistemde ve sürekli olarak işledikleri belirlenmiştir.
Ekonomi Bakanı M. Zafer ÇAĞLAYAN yöneticiliğindeki örgütte Halk Bank Genel Müdürü Süleyman ASLAN, oğlu Salih Kaan ÇAĞLAYAN, özel kalemleri
Onur KAYA ve Mustafa Behçet KAYNAR’ın faaliyet gösterdiği,bu şahısların Rıza SARRAF liderliğindeki örgüt ile aralarındaki rüşvet eylemlerini örgüt faaliyeti
çerçevesinde gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır. Fatma ASLAN’ın Süleyman ASLAN’a getirilen rüşvetlerle ilgili bilinçli bir şekilde aracılık ettiği anlaşılmıştır.
Rüşvet eylemlerinde Zafer ÇAĞLAYAN’ın kardeşi Mehmet Şenol ÇAĞLAYAN’ın da iştirakinin olduğu belirlenmiştir.
İçişleri Bakanı Muammer GÜLER yöneticiliğindeki örgütte, oğlu Barış GÜLER, Özgür ÖZDEMİR, Hikmet TUNER ve Barış KIRANTA isimli şahısların faaliyet
gösterdiği, bu şahısların sistemli bir şekilde Rıza SARRAF liderliğindeki örgüt ile aralarındaki rüşvet eylemlerini örgüt faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirdikleri
görülmüştür.
Bahse konu örgütlerin tek bir irtibat ağı altında, Rıza SARRAF’ın liderliğindeki suç örgütünün eylemleri doğrultusunda rüşvet faaliyetleri gerçekleştirdikleri
anlaşıldığından, soruşturmamızda eylemler, Rıza SARRAF liderliğindeki örgütün faaliyetleri, sistemleri, menfaatleri ve rüşvet ilişkileri odak alınarak ele alınmıştır.
Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN, İçişleri Bakanı Muammer GÜLER, AB Bakanı Egemen BAĞIŞ ve Halk Bank Genel Müdürü Süleyman ASLAN’a verilen paralar ve karşılığında sağlanan menfaatler, Rıza SARRAF liderliğindeki örgütün rüşvet faaliyetleri içerisinde bölümler halinde anlatılacaktır.
Diğer yandan örgüt ile ilgili …
Bu kapsamda Rıza SARRAF liderliğindeki suç örgütünün;
? Sahtecilik
? Altın Kaçakçılığı
? Rüşvet
? Fuhşa Aracılık Etmek suçlarını işlediği anlaşılmıştır.
(C) SUÇ ÖRGÜTÜNÜN ÖZELLİKLERİ
220. Maddeye ilişkin Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2006/1054 E. 2006/4780 K. ve 2007/110 E. 2007/3049 K. sayılı içtihat kararları “Suç İşlemek İçin Örgüt Kurmak” suçunu detaylı bir şekilde açıklamaktadır. Her iki içtihat kararına göre örgütün varlığından söz edebilmek için özetle:
1. Üye sayısının en az 3 kişi olması,
2. Üyeler arasında soyut bir birleşme değil, gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması,
3. Suç işlenmese bile suç işleme amacı etrafında fiili bir birleşmeninolması,
4. Niteliği itibariyle devamlılık göstermesi gereklidir.
Bu kapsamda,soruşturmaya konu suç örgütlerininözellikleri;
• “Suç İşleme AmacıEtrafındaki Fiili Birleşme”
• “Örgütsel İlişkiler; Hiyerarşi, Talimat, Yönlendirme ve Geri Bildirim”
• “Devamlılık”
• “Örgütsel Baskı ve Kamu Gücünün Haksız Kullanıması” başlıkları altında örneklerle irdelenecektir.
SUÇ İŞLEME AMACI ETRAFINDAKİ FİİLİ BİRLEŞME
Yapılan tüm çalışmalar neticesinde, şüphelilerin suç işlediklerinin farkındalığı içerisinde hareket ettiklerive şüphelileri birlikte,sürekli ve sistemli hareket etmelerinin temel gayesinin haksız kazanç sağlamak olduğu anlaşılmıştır. “F-Eylemler” bölümünde her bir eylemde haksız menfaatin nasıl ve ne miktarda sağlandığı tek tek detaylarıyla izah edilip, “G-Şüphelilerin Konumları” bölümünde de her bir şüphelinin hangi eylemde, ne tür ve ne miktarda menfaat sağladığı belirtilecektir. Bu bölümde ise; şahısların rüşvet,sahtecilik, kaçakçılık ve fuhşa aracılık suçlarını işleme kastı etrafındaki fiili birliktelikleri ve “haksız maddi menfaat”i bu eylemlerle elde ettikleri örneklerle açıklanacaktır.
Şüphelilerin örgütteki konumu ve eylemlerdeki rolüne göre haksız maddi menfaatin türü ile ilgili farklı motivasyonlarının olduğu anlaşılmıştır. Şöyle ki;
Rıza SARRAF liderliğindeki örgüte mensup şüphelilerin motivasyonunun;
o İran’ın parasını aktarma işlemleri için alınan komisyon
o Sahte transit gıda ticareti işlemlerine göz yumulması, yol verilmesi
o İstisnai yoldan Türk vatandaşlığının kazanılması
o Bankanın aldığı yasal komisyon oranlarının düşürtülmesi
o Kaçak altının yurda sokulma teşebbüsünde altınlara el konulmaması ve akabinde Duabi’ye uçuşunun sağlanması
o Halk Bank nezdinde rakiplerin engellenerek kartel haline gelinmesi
o Usulsüzlüklerini ihbar eden kamu görevlisinin tayininin çıkarttırılarak sürülmesi
o Koruma Polis Memuru görevlendirilmesi ile emniyet şeridini kullanmak amacıyla imtiyaz kazanma
o Usulsüzlüklerle ilgili basında çıkacak haberlerin engellenmesi
o Halka açık şirketlerin yönetiminin ele geçirilmesi
o Çin’deki paravan firmaların bankalar nezdinde yaşadığı sıkıntının atlatılması için İçişleri Bakanlığı’ndan bu firmalar adına referans mektubu yazılması
o Rıza Sarraf liderliğindeki örgütle ilgili adli ve istihbari çalışmalara karşı koyma faaliyetleri gerçekleştirilmesi
o Otel yatırımı için kredi çekimine onay alınmasıKamu görevlisi şüphelilerin motivasyonunun;
o Rüşvete konu yüksek meblağda paralar
o Mücevherat
o Lüks ve pahalı saatler
o Danışmanlık adı altında alınan aylıklarşeklinde olduğu anlaşılmıştır.
Şüpheli şahısların, soruşturmaya konu suçları işleme amacı etrafındaki fiili birliktelikleri, bu suçları farkındalık içerisinde işlediklerine dair teknik takip çalışmalarında geçen örnekler aşağıda verilmiştir.
Rıza SARRAF, Muammer GÜLER’in İçişleri Bakanı olmasının medyada yayınlanmasının hemen akabinde; örgüt yöneticilerinden Rüçhan BAYAR’ın Muammer GÜLER ile olan akrabalık ilişkisini kullanmayı hedeflediği anlaşılmıştır.
TK:1888176608 - 24.01.2013 18:52 Rıza Sarraf – Rüçhan Bayar görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “hayırlı uğurlu olsun gözün aydın … GÜCÜMÜZE GÜÇ GELDİ … BENİM KAFA DENGİM Mİ onu söyle bana”, Rüçhan Bayar: “aynen”, Rıza Sarraf: “TABİ BURDAN O BU ÇİN’E DE BAĞLANTI KURAR BURDAN”, Rüçhan Bayar: “vallaha her yere kurar abi yani ordayken valiyken bile kuruyordu bütün dünyayla bağlantıyı bütün valileri karşılıyordu ya … çok güzel oldu”, Rıza Sarraf: “İŞİMİZ DÜŞÜK bişey söyleyecem ABİMİN ŞU VATANDAŞLIK İŞİNE DE Bİ EL ATARSIN ARTIK İÇİŞLERİ BAKANI”, Rüçhan Bayar: “haa haa atarız atarız atarız”
Görüşmede geçen 3 ana hususu açacak olursak;
Rıza Sarraf’ın Muammer Güler ile geliştireceği ilişkiyi “GÜCÜMÜZE GÜÇ GELDİ” şeklinde tanımlaması, Zafer Çağlayan ile Egemen Bağış’tan sonra bir bakanla ilişki geliştireceği hususunu akıllara getirmiş, kamu gücünün satın alınmasının örgüt lideri tarafından güç olarak görülmesi ise soruşturmaya konu rüşvet eylemlerinin vahametini göstermesi açısından örnek teşkil etmiştir.
Rıza Sarraf’ın “BENİM KAFA DENGİM Mİ” şeklindeki sorusuyla Muammer Güler’in maddi menfaat ilişkisine meyilli olup olmadığını öğrenmek istediği anlaşılmıştır. Zira Çin’deki banka yetkilerine rüşvet verme eylemleri ile ilgili yine Rüçhan Bayar ile yaptığı başka bir görüşmede (TK:1936434637 - 19.02.2013 18:44) Rıza Sarraf: “görüştün müdürle sen kendin”, Rüçhan Bayar: “görüştüm”, Rıza Sarraf: “KAFA DENGİ Mİ”, Rüçhan Bayar: “KAFA DENGİ”, Rıza Sarraf: “mama mama mama şey yeptınız mı”, Rüçhan Bayar: “ya bizim tanıştıranlarla mamalaştık”, Rıza Sarraf: “kimse ma ma mamasız olmaz biliyosun ya ondan”, Rüçhan Bayar: “fazla verince de azıyorlar abi bu seferde olacak işte olmuyor” şeklinde konuştukları, “kafa dengi” tabirini rüşvet almaya meyilli yetkili anlamında kullandıkları anlaşılmıştır. Böylece yukarıdaki görüşmede Rıza Sarraf’ın, Muammer Güler ile tanışmadan evvel kendisiyle maddi menfaat ilişkisi kurmayı hedeflediği anlaşılmıştır.
Görüşmede geçen “işimiz düşük” “ÇİN’E DE BAĞLANTI KURAR” ve “ABİMİN ŞU VATANDAŞLIK İŞİNE DE Bİ EL ATARSIN ARTIK İÇİŞLERİ BAKANI” konuşmaları ise, eylemler bölümünde detaylarıyla anlatılan rüşvet karşılığındaki eylemlere tekabül etmektedir ki, Çin bankaları nezdindeki paravan işlemlerde yaşanan sıkıntıların çözülmesi amacıyla Muammer Güler adına Referans Mektubu hazırlandığı ve Rıza Sarraf’ın ağabeyi ve örgüt yöneticilerinden Mohammed ZARRAB’ın istisnai yoldan Türk Vatandaşlığına alındığı anlaşılmıştır.
Özetle, Muammer Güler’in bakan olmasının hemen akabinde gerçekleşen bu görüşme ile Rıza Sarraf’ın Muammer Güler’le geliştireceği rüşvet ilişkisinin kodları açıkça görülmüştür.
3. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder