İşbirlikçi
İstihbarat ve Küresel Kaplama..
19
Mayıs 2018
Soğuk Savaş süresince CIA, analitik süreçler ve
ikaz istihbaratı konusunda sınırlı kabiliyetlere sahipti. 1990’lardan sonra
küresel tehditler karşısında, eski tip istihbaratçılar için kör bölgeler ortaya
çıktı. Artık ellerindeki analitik lensler işe yaramıyordu[1]. Buna çare bulmak için önce
2004 yılında CIA ve RAND Corporation birlikte bir çalışma yaptı[2].
Analizcilerin sürekliliği olan, daha serbest, yaratıcı ve işbirliği olan bir
ortamda varsayımlarını sorgulaması ve düşüncelerinin aynı geçmiş, eğitim veya milliyetten
gelmeyen uzmanlar tarafından denetlenmesinin uygun olacağı düşünüldü. Paralel
olarak CIA içinde “stratejik araştırma konuları” adı altında aşırı İslamcılık
ve radikalleşme, terörizm, ulusaşan uyuşturucu, suç ve illegal finans grupları
gibi stratejik tehditlere ve kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesine
odaklanıldı. Kendi kaynaklarınız ile büyük resmi anlamanız küresel bilgi
ortamında oldukça küçük bir yer kaplar, diğer bölümlerde sözsüz anlama, açık
kaynak bilgileri ve gizli bilgiler vardır. Küresel genişlikte kaynaklardan
yararlanma fikri eskisine göre bu yeni bir paradigma idi ve bir ad bulundu;
“işbirlikçi istihbarat”. CIA, işbirlikçi istihbarat paradigmasını denemeye
başladı. Buna açık istihbarat ve uydu istihbaratının öne çıktığı ‘küresel
kaplama’ konsepti eklendi. ABD’in sembolü olan ve küresel gözetlemeyi temsil
eden ‘kartal’ artık hem görecek hem anlayacaktı.
Neden işbirlikçi istihbarat?
Geleneksel istihbarat kontrollü giriş yapardı,
dış ülkelerle sınırlı ilişki vardı ve genellikle sert hedeflere odaklanırdı.
Geleneksel istihbarat paradigmasının ana özellikleri; gizli bilgiler, gizlilik
dereceli bilgi akışı, birkaç sert hedefe (devletler) odaklanmak, yabancı
istihbarat servisleri ile sınırlı ilişki, anahtar bilgiler ve bitmiş istihbarat
ürünleri vermekti. Yeni paradigma ise açık kaynak odaklı, çoğu istihbarat
profesyoneli olmayan uzmanlara ulaşmayı ve yumuşak hedeflere ulaşmayı
amaçlıyordu. Yeni işbirlikçi paradigma, açık kaynak toplama modelinden daha
fazlası oldu. Sentez edilmiş anlama (knowledge), çeşitli akademik kuruluşlar
(üniversiteler ve düşünce merkezleri), iş dünyası ile diğer özel sektör ve
resmi kurumlarda bulunur. Geleneksel paradigma, sert hedeflerin niyetleri ve
kabiliyetleri için belirli bilgiler peşindeydi. İşbirlikçi model ise uzmanların
görebileceği çeşitli konular, anomaliler ve diğer öngörüleri tarıyor.
İşbirlikçi model, “(bilimsel) anlama yönetimi” ve “yenilikçilik” isteyen
akademi ve iş dünyasından faydalanır. Çünkü onlar farklı perspektifleri olan
insanları bir araya getirir, öngörü ve uzmanlıklarını saygın bir yolla
birleştirir. Birçok yeni fikir, eski ya da mevcut bilgilerden doğmuştur yani
tamamen yeni değildir ama yeni öngörüler sağlar.
İskoç yenilik uzmanı David Robson, Aralık
2006’da istihbaratçı dinleyicilerine şöyle demişti; “Bütün akıllı insanlar sizin için çalışmıyor ya da siz onları işe almak
istemezsiniz ama araştırmalar gösteriyor ki kimse herkes kadar akıllı değildir.
Daha açık, daha şebeke merkezli bir model, şebekenin gelişmesinden daha hızlı
bir şekilde sizin anlamanızı geliştirecektir[3].” CIA’nın “Ulusaşan
İlişkiler Ofisi”, yeni işbirliği yöntemlerini test etmek için İşbirliği
Laboratuarı (CoLab) kurdu. İstihbaratçılar ile bilim adamları ve iş dünyası
arasında yeni teknolojileri de kullanarak daha hızlı ve akıllı grup çalışmaları
yapmanın yolları araştırılıyor. Açık Kaynak Merkezi’nin, internette online
blog’lar kurmasının nedeni buydu. ABD istihbaratı deneylere başladı; örneğin
tasnif dışı (gizliliği olmayan) ulusal değerlendirmeler yayınlayarak küresel
düzeyde bilgi, perspektif ve yorum topluyorlar. Wiki sayfaları da bu tür
amaçlara hizmet ediyor; bilgiyi yaymak ve toplamak. Her şeyden öte işbirlikçi
istihbarat modelinin tüm dünyaya yayılması için bir kültür oluşturuluyor.
Şekil:
Küresel Ortamda Nüfuz Edilmeyen Sözsüz Anlama
Küresel Kaplama ve
Açık Kaynaklara Öncelik Verilmesi
1997 yılında
artık “geleneksel roller ile ani çıkan krizlere çözüm getirilemeyeceği[4]”
değerlendirmesi yapılarak, “küresel kaplama” kararı verilmişti[5]. Küresel
kaplama konsepti çerçevesinde açık kaynak istihbaratı (OSINT), ana toplama
kaynağı olarak belirlendi. Açık kaynak istihbaratı, istihbarat toplumunun
dışına çıkarak NGO’lardan iş dünyasına kendine açık kaynak metodolojileri ve
pratikleri edindi. Özellikle Arap Hareketleri, bunlar için verimli bir uygulama
alanı oldu. Açık kaynak bilgilerine göre halk hareketlerine, askeri ve sivil
müdahalelere karar verildi, karşı tarafın tepkileri ölçüldü. Örneğin Suriye
cephesinde sosyal medya ve internet haricinde videolar, yerel vasıta raporları,
Şam’daki en az 12 yerden gelen sosyal medya raporları, NGO’ların
değerlendirmeleri etkili oldu[6]. Öte
yandan, sosyal medyanın hızlı gelişimi ile geleneksel medya kaynaklarından
(gazete, tv vb.) çeşitli sosyal medya vasıtalarına (Facebook, Twitter, Youtube
vb.) odaklanıldı ve alan genişletildi. Sosyal medya vasıtası ile çeşitli
halkların nabzı tutularak daha fazla uyarı kabiliyeti ve ufuktaki konuların
daha iyi algılanması hedeflendi[7].
Küresel kaplama, bununla da kalmadı ülke içi ve
dışındaki akademisyen ve özel sektör uzmanlarına el atarak alternatif bakışlar
temin etmeyi ve bilgi üssü alanını genişletmeyi hedefledi[8]. Düzenlenen konferanslar,
araştırma projeleri komisyonları bu amaca hizmet etti. Akademisyenler ve
istihbarat analizcileri aynı ailenin üyeleri, kuzenleridir. Akademik çalışmanın
üretimi ile bitmiş istihbarat analizinin üretimi benzerdir; kişinin bilgi
toplama (araştırma) kabiliyeti, bu bilgiyi değerlendirmesi (düşünme) ve
bulgularını aktarması (yazma ve konuşma) ile ilgilidir. Ancak, aynı zamanda
aralarında büyük fark da vardır. Akademisyenler pek çok faktör ve etkilerini
ortaya koyarak bilimsel bilgiyi (knowledge) geliştirmeye çalışırlar. İstihbarat
servisinin işi ise yararlı bilgiyi üretmektir. Genel modellerden ziyade belirli
olayların içeriği veya sonuçları üzerine yani daha çok pratiğe odaklanırlar.
Akademisyenler, istihbaratın pratiği için gerekli anlama ve açıklama için
bilgiyi geliştirme, doküman haline getirme ve dağıtımında iyidirler[9].
İstihbaratta pratik tecrübesi önemlidir ama birkaç akademisyenin de bu pratik
için söyleyecek sözü vardır.
ABD ve
Akademisyenler..
ABD Dış İşleri Bakanlığı ve CIA, 70 yıldır
üniversitelere kendi görevlilerini yerleştirmektedir. Bu görevliler bir yandan
eleman örgütlerken, bir yandan da CIA ile akademisyenleri arasında eşgüdüm
sağlamaktadır. Yabancı öğrenci ve akademisyenlerin CIA’nın ağına alınmasında şu
üç temel amaç güdülmektedir[10];
(1) ABD’nin çıkarlarına uygun yürütülen projeler
için ilgili ülke ya da bölgelerden getirilmiş iyi eğitimli ve yetenekli kişiler
aracılığıyla, akademik çalışma adı altında birinci elden bilgi devşirmek ve
operasyonlara beyin gücü sağlamak.
(2) Örgütün bazı sinsi operasyonlarına maliyeti
düşük, akademik görünüşlü bir örtü yaratmak.
(3) Üçüncü dünya ülkelerinden devşirilmiş
yetenekli öğrencilerden bazılarının ‘yarının liderleri’ olacağı varsayılarak,
ClA adına, yarının bu liderlerini peşinen devşirmiş olmak (etki ajanları).
Kasım 2005’de Harvard Üniversitesi
sponsorluğunda yoğun atölye çalışmaları yapıldı. CIA’nın Küresel Gelecekler
Ortaklığı (GFF[11]), 20’den
fazla ülkeden 120 uzmanı davet etti[12]. Üç günlük çalışma
sonucunda ayrı bir Küresel Gelecekler Forumu (GFF[13]) oluşturulması
kararlaştırıldı. Bu forum, küresel güvenlik sorunları konusunda işbirliği
yapılması için açık, çok taraflı ve çok sektörlü bir şebeke oluşturacaktı. GFF,
ABD Dış İlişkiler Konseyi (CFR) içine kaydırıldı ve CFR Konseyi (Council of
CFR) adını aldı. CFR Konseyi’ne bağlı olarak 120 ülkede (Türkiye’de ki Global
Relations Forum) bağlı forumlar kuruldu.
Amerikan hükümeti
ve elçilikleri diğer ülkelerde destekledikleri projeler, burslar, konferans ve
sempozyum davetleri hatta öğle yemekleri ile size sorguya çeker, istihbarat
elemanları ve yerel işbirlikçilerle ulaşamayacakları bilgileri akademisyenlerin
ağzından ve çoğu kez raporlarından alırlar. Amerikalı resmi yetkililer ve
istihbarat analizcileri bu sorgulamaları (debriefing) dört gözle beklerler[14]. Tabii ki
tüm akademisyenler muhbir değildir ama bilerek ya da bilmeyerek ülkenizdeki
siyasi gelişmeler, muhtemel politikalar, partiler, liderler ve nihayet halkın
tutumu ile ilgili çok değerli bilgiler sağlarlar. Böylece Amerikalı analizci
nerede bozucu faaliyet yapabileceğini, kimleri kullanabileceğini ve destek
olması gerektiğini belirler. Sorgulanan akademisyenler genellikle ılımlı ya da
radikal muhaliflerdir ve muhtemelen siyasi ya da kişisel (istismar
edilebilecek) hassas tarafları vardır. Sanıldığının aksine özellikle solcu,
anti-emperyalist gözüken kişilere yaklaşılır. Sorgulama için daha çok önemli
üniversiteler ve araştırma merkezlerinden birkaç akademisyen ile belirli
akademik dergiler ve yayınlarda editör geçinenler ve bazı aktivistlerden bir ağ
kurulur. Bu akademisyenler raporlarını bilimsel ya da insani değerlerin
geliştirilmesi görüntüsü ile istenen adreslere gönderirler.
Sonuç
İşbirlikçi
istihbarat çalışmaları, ABD’nin küresel kaplamaya geçmiş istihbaratı içinde
özellikle akademik dünyada açık kapsamlı çalışmalar ile ülke güvenliğimizi
tehdit etmektedir. Amerikalılar, özellikle emperyalizm ve yönetici sınıfın
sömürüsü üzerine yayınlar yapan, dergiler çıkaran düşünce merkezleri ile
çalışır ve sınıfsız kimlik politikaları, post-modern teori çalışmaları,
etnik-ırkçı çatışmalar hakkında özel sayılar yayınlarlar. Yapılan bir araştırma
Amerikalıların arka planda yönettiği dergilerin ancak %0.1 oranında sınıf
çatışması ve ABD emperyalizmini konu edindiğini gösterdi[15]. ABD, müttefiklerinin ve
onlarla müşterek yürüttükleri projelerin deşifre olmasını istemezler. Bu
yüzden, İngiltere ve İsrail üzerinde en az çalışılan ülkelerdir. Anglo Amerikan
narkotik ağları akademik olarak asla çalışılmaz. “Şiddet” ve “Otoritercilik”
üzerine hazırlanan akademik raporların asıl amacı, ABD’nin uyguladığı ekonomik
yaptırımların, halkın fakirleştiğinin ve bir darbeye ihtiyaç olduğunun
propagandasını yapmaktır. Bu taktikler özellikle Latin Amerika, Orta Doğu ve
Güney Asya’da 70 yıldır test edilmiştir. Akademisyenler casuslukla
suçlandıklarında niyetlerinin bu olmadığını söylemişlerdir. Özetle akademik
muhbirler, ABD’nin tek dünya hükümeti hedefine hizmet etmekte ve Amerikan
istihbaratının profesyonel operatörlerinin ölümcül işlerini takviye
etmektedirler.
[1] Moises Naim, Illicit: How Smugglers, Traffickers, and Copycats Are Hijacking the
Global Economy Doubleday, (New York, 2005), 5.
[2] Sherman Kent School, Making Sense of
Trasnational Threats, Occasional Papers, Vol.3, No.1, October 2004, 1–25.
[3] David Robson, Innovation in Business – Culture
and Practice, Remarks to the Global Futures Forum Conference on Strengthening
Partnerships to Meet Security Challenges, (3–6 December 2006).
[4] Acting DCI George Tenet, Statement Before the Senate Select
Committee on Intelligence Hearing on Current and Projected Threats to the
United States, (February 5, 1997).
[5] DNI John Negroponte, Annual Threat Assessment of the
Director of National Intelligence, (January 11, 2007).
[6] The White House, ‘Government Assessment of the
Syrian Government’s Use of Chemical Weapons on August 21, 2013, Office of the
Press Secretary, 30 August 2013,
http://www.whitehouse.gov/the-press-office/2013/08/30/governmen-assessment-syrian-government-s-us-cemical-weapons-august-21.
[7] John A. Kringen, Rethinking the
Concept of Global Coverage in the U.S. Intelligence Community, IDA, Alexandria, Virginia, (May 2015),
4. National Open Source Committee, FY12 Business Plan, 7.
[8] John A. Kringen, Rethinking the Concept of Global Coverage in
the U.S. Intelligence Community, IDA, (Alexandria, Virginia, 2015), 6.
[9] Stephen Marrin, Intelligence Analysis: Turning
A Craft Into A Profession, Proceedings of the 2005 International Conference on
Intelligence Analysis, McLean, Virginia, May 2005.
[10] Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında, Ulus
Dağı Yayınları, (İstanbul, 2004), 371.
[11] GFP: Global Futures Partnership.
[12] Sherman Kent School, Insights: Strategic Issues
for Intelligence Practice in the 21st Century: Responding to Future
Intelligence Consumers, April 2005, Harvard Executive Seminar Series.
[13] GFF: Global Futures Forum.
[14] James Petras, De-Briefing Academics: Unpaid Intelligence
Informants, Centre for Research on
Globalization, (May 05, 2018).
[15] Petras, ibid, (May 05, 2018).
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder