4 Ekim 2018 Perşembe

İSRAİL ORDUSU AĞZI İLE LONDRA TERÖR BİLDİRİSİ.,

İSRAİL ORDUSU AĞZI İLE LONDRA TERÖR BİLDİRİSİ.,


(El-Kaide Masalına Alternatif ŞEBEKE TEORİLERİ) 
Behiç Gürcihan,
Kategori: İstihbarat
2005-07-11

7 Temmuz Saldırısının hemen ardından sayfalara ve ekranlara bir "El Kaide" propagandası düştü ki evlere şenlik. 
Hala birilerinin "El Kaide"''nin varlığını sorgulamadan kabul ettiğini görmek bana zamanında rastladığım bir karikatürü hatırlatıyor. 
Karikatürde; bir UFO'nun içindeki iki uzaylı tiplemesi dünyanın üzerinden geçerken; biri diğerine aynen şöyle diyor : 
Geminin yanlarında iki yanıp sönen ışık yak ve düz uç ki, aşağıdaki salaklar bizi uçak zannettsin

UFO'ların varlığı ve içeriğinden bağımsız olarak bu karikatür; terör olaylarını yorumlarken kendilerine "uzman" diyenlerin düştüğü temel hatayı tek bir karede özetliyor. 
Saldırıları kimin gerçekleştirmiş olabileceğini yorumlayanları sürekli; 
"Saldırıların niteliği bunun bir El-Kaide saldırısı olduğunu gösteriyor" tarzı cümleler kurarken görüyorsunuz. 
Bu mantık zaafı şu çok temel soruyu es geçiyor : 
Ya "El-Kaide"'nin eylemlerinin temel özelliklerini bilenler, eylemlerini "El-Kaide" tarzında yapıp, bir sis perdesi yaratıyorlarsa. 

Ya TERÖR UFO'su; bizim Cengiz Çandar gibilerinin üzerinden El-Kaide ışıklarını yakarak geçiyorsa. 
Tabi önümüzde; "gerçekte El-Kaide diye bir somut yap var mı? " gibi daha temel bir soru duruyor ama CIA'ye ilk giren Türk gazeteci olmakla övünecek kadar kıblesini kaybetmiş olan "tüccar-gazeteciler" böyle soruları akıllarına bile getiremeyeceklerini biliyorlar. 

İstihbarat örgütlerinin, küresel şebekelerin ve taşeronlarının at koşturduğu bir dünyada; 

TERÖR'ü; 

Bush'un zeka katsayısı ile değerlendirmeye devam ettiğimiz ve İYİ'ye karşı KÖTÜ söylemini terketmediğimiz noktada; 
TERÖR mistik karakterini ve propaganda niteliğini sürekli koruyacak. 
Halbuki; "Terörü teröristler yapar" şeklinde özetleyebileceğimiz  şebek 
teorilerinden  sıyrılıp; dünya tarihini; dikey ve yatay olarak birbirine eklemlenmiş ; rantsal, tarihsel, düşünsel şebekelerin şekillendirdiğini ortaya koymaya çalışan 
ŞEBEKE TEORİLERİNE daha fazla kulak vermeye başladığımız zaman; 

Teröristlerin; TERÖR'ün sadece operatif ucu olduğunu, ve çoğu zaman olay yerine bırakılan silahtan başka bir anlam taşımadığını görürüz.
Medya; kamuoyuna; olay yerinde bulunan silahın esas silah olduğunu inandırma görevini üstlenirken; esas silah çoktan eyleminin meyvelerini toplamış ve esas beyin de eylemin sonuçlarını etüd etmeye başlamış olur. 

Bu bağlamda; 

7 Temmuz saldırılarında; cinayet mahalline; medya üzerinden, El-Kaide marka silah bırakılması bazıları için yeterli kanıt olabilir 
fakat ŞEBEKE TEORİSYENLERİ; medya propagandası ile gerçekleri ayırmak konusunda çok daha seçicidir ler. 
İngilizcede, "Forensic Science" olarak adlandırılan "bilim" dalı; 
bir olay yerinin faillerini; varsayımlar üzerinden değil, olay yerindeki kanıtlar üzerinden bulmaya çalışır. 

Olay Yeri
 "City of London" ise; (burada neden Londra yerine City of London vurgulamasını yaptığımı sonraki yazılarda daha net göreceksiniz) 
Olay
 3+1 formasyonunda, 

3'ü peşpeşe; 1'i yaklaşık 1 saat sonra; 

aynen 11 Eylül gününde olduğu gibi gerçekleştiyse; 

(bu arada zihninize aykırı bir soru ekelim : Hiç Pentagon'a yapılan saldırının, ikiz kulelere yapılan saldırıların devamı değil de, cevabı olabileceğini düşündünüz mü? Keza; City of London'da , ilk üç saldırıdan yaklaşık bir saat sonra otobüste gerçekleşen saldırı, ilk üçünün devamı değil de cevabı ise?)
Olayın gerçekleştiği istasyonların isimlerinin ve tarihleri; 
 pagan geleneklerinden, okültist edebiyata ve oradan da, 

İngiltere'nin pagan geçmişine kadar geniş ve ilginç bir çağrışımlar 

yelpazesini beraberinde taşıyorsa; 
Olay sonrasında verilen fotoğrafta; 
 bir G8 zirvesi olmasına rağmen; 

Blair açıklamasını yaparken omuzbaşlarında ABD ve Fransa başkanlarının durduğu; 

ve diğer liderlerin ve özellikle Almanya'nın bu tek kare fotoğrafa sokulmadığını sadece genel resim içerisinde yeraldıği dikkatli gözlerden kaçmıyorsa; 
Bombanın patladığı otobüsün üzerinde yeralan reklamın

"The Descent" isimli bir filme ait olduğu ve bu filme dair reklam panosunda yeralan tanıtım metninin : 
"Outright Terror - Bold and Brilliant"
(Doğrudan-Düpedüz Terör - Cüretkar ve Zekice) 
olduğu gözönüne alınır; 
ve bir de bunun üzerine; 
bombalama ile aynı gün sinemalarda oynamaya başlayacak olan filmin konusunun; 
yeraltındaki(Underground - İngiltere'de metro için kullanılan isimlerden biri) karanlık yaratıklarla savaşan 6 KADIN olduğu gözönüne alınırsa
G8 zirvesinin mekanı İskoçya'nın 
 İngiltere tarihi; 
Avrupa'da Katolik-Protestan savaşları ve çekişmesi; 
Masonlar ve küresel örgütler tarihi
Roma ile Kelt(Pagan) kavimler arasındaki çekişmenin tarihi ve bütün bunların; 
yeni Dünya Düzeni'nin mimarlarının kafasındaki tarihi proje ile bağlantısı dikkate alındığında; 
Londra patlamalarında ortaya sadece cesetlerin değil; tarihsel sembol ve anlamlarının saçıldığını görürüz. Olay sonrasında kendilerine
"Secret Organisation Group of al-Qaeda [literally the base] of Jihad Organisation in Europe" ismini veren grubun olay sonrası yaptığı açıklamanın metnini ayrıntılı tahlil ettiğinizde; açıklamanın sonunda yeralan
"He who warns is excused"

(Önceden uyaran, affedilir/bağışlanır) ifadesi dikkatinizi çeker. 

Internet üzerinde 

"Castle" (Kale) isimli bir forum üzerinden bu mesajı yayınlayan

sözde "İslamcı" TERÖRİST grubun bu son cümlesi ile; 

Güney Lübnan'ı bombalamadan önce bölgedeki sivillere askeri radyo üzerinden uyarı duyuruları yayınlayan İsrail ordusunun duyurularında kullandığı son cümlenin benzerliği fazlası ile dikkat çekicidir. 

Kim...

Kimi...

Neye karşı uyarmaktadır...

Bu sorunun cevabı Cengiz Çandar seviyesinde analiz gücüne sahipseniz nettir. 
Fakat; 

Dünya dinamiklerini çok daha farklı perspektiflerden yorumlamak ve kamuoyuna aktarmanın; ticari hayatınıza, 
ve CIA/Pentagon ile ilişkilerinize bir zararı dokunmayacaksa; o zaman resim hayli karmaşık bir hal alır. 
Anlam ve kanıt katmanlarını tek tek soyarak gerçeğe ulaşmak zaman alacaktır. 
Bu köşede; 
Londra patlamalarının arkasındaki şebekeyi; 

ŞEBEKE TEORİSİ perspektifi ile anatomi masasına yatırmaya çalışacağız. 

Ülkelerimizi saran ŞEBEKE(ler) ile dünyayı saran ŞEBEKE(ler)in kesiştiği noktada kaderleri ile oynanan MİLLET(ler)'in; 

bu ŞEBEK sürüsünü çok iyi tahlil etmesi gerekiyor. 

Türkiye'de üniversitelerden, devlet kurumlarına kadar bir çok alanda ŞEBEKELEŞMİŞ etnik-narko şebeklerden; dünyada birbirlerine mesaj vererek TERÖR yaratan küresel ŞEBEKELERE kadar; önümüzde ciddi bir örümcek ağı ile karşı karşıyayız. 

Sembolik konuşacaksak; 

DÖRT BİR TARAFIMIZ sarıldığı bir dünyada; 

DÖRT'ÜN KURALINI
 öğrenmeden; 
"City of London"'ın "dört çeyreğinde"(four quarters) gerçekleştirilen TERÖR'ün gerçek niteliğini kavrayamayız. 

"El-Kaide" masalını ise dinlemek isteyenlere bırakıyoruz.
B.G.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder