Hükümet Programı ve Yeni Anayasa
05 Aralık 2015 Cumartesi
Cem Duran Uzun
Hükümet programında yeni anayasanın toplumun tüm kesimlerinin katkılarıyla, mümkün olan en geniş mutabakatla ve demokratik bir yöntemle hazırlanması ve geniş toplumsal kesimlerce sahiplenilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
1 Kasım seçimi sonucu oluşan siyasi tabloyla yeni anayasa umutları tekrar canlandı. AK Parti'nin seçim beyannamesinde olduğu gibi hükümet programında da yeni anayasaya en önde ve güçlü bir vurgu yapması, bu umutların karşılıksız kalmayacağını göstermektedir. Programda hükümetin önceliğinin; Türkiye'nin katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü, demokratik ve sivil bir anayasa ile yönetilmesini sağlamak olduğu ve bu değerler üzerine inşa edilecek yeni anayasal düzenin en temel ilkesi, ahlaki referansı ve ruhunun "insan onuru" olacağı belirtilmiştir.
İçerik açısından yeni anayasanın, insan onuru ve bireysel özgürlüklere dayanan, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayan kurumsal güvenceleri içeren, vesayet izlerini silen ve siyasi sistemin işleyişindeki belirsizlikleri ortadan kaldıran nitelikleri öne çıkarılmıştır. Ayrıca, kültürel ve toplumsal çeşitliliği esas alan etnik ve dini vurgusu olmayan bir vatandaşlık tanımı yapılması ile ideolojik tercihten uzak siyasal yönden tarafsız bir anayasa hazırlanması önerilmektedir. Hükümet programında yeni anayasanın içeriği yanında yapılış yöntemi konusunda da önemli ifadeler yer almaktadır. Bir anayasanın demokratik olarak nitelenmesini sağlayan, içeriği kadar hazırlanış yöntemidir. İçeriği ne kadar demokratik olursa olsun, hazırlanışı toplumsal müzakere ve uzlaşmaya dayanmayan bir anayasa, devamlı bir meşruiyet sorunu ile karşılaşacaktır. Hükümet programında yeni anayasanın toplumun tüm kesimlerinin katkılarıyla, mümkün olan en geniş mutabakatla ve demokratik bir yöntemle hazırlanması ve geniş toplumsal kesimlerce sahiplenilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, daha önce yapılan anayasa değişikliklerinin ve Uzlaşma Komisyonu birikiminin yeni anayasa yapımında temel kabul edileceği söylenmiştir. Bütün bunlar hükümetin yeni anayasa yapımında yapıcı bir yol izleyeceği izlenimini vermektedir. Son olarak, anayasanın hazırlanmasında partilerin kırmızı çizgiler belirleyerek ısrarcı olmak yerine, karşılıklı tavizler vererek birbirlerine yaklaşmaları süreci daha da kolaylaştıracak ve tarihimizdeki ilk katılımcı, sivil ve demokratik anayasanın hazırlanmasını sağlayacaktır.
Sabah, Perspektif,
5 Aralık 2015
Cem Duran Uzun
Direktör, Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmaları
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder