5 Kasım 2017 Pazar

İncirlik ve ABD’nin Alternatif Arayışları BÖLÜM 1

İncirlik ve ABD’nin Alternatif Arayışları , BÖLÜM 1



Hazırlayan:
(E) Tuğg.Doç.Dr. Oktay BİNGÖL
Rapor–02224.06.2017

Bu inceleme,ABD’nin İncirlik Üssü’ne alternatif arayışları hakkında bilgi sunmak maksadıyla hazırlanmıştır.

MSE, ulusal, bölgesel, küresel barış ve güvenlik ile kurumsal yapılanma, risk analizi ve strateji geliştirme konularında eğitim ve danışmanlık hizmeti veren akademik bir danışmanlık ve düşünce kuruluşudur.

MSE benimsediği ilkeler çerçevesinde kapsadığı konularda özgün ve nitelikli bilgiyi üretmeyi ve bunu geniş kitlelerle paylaşmayı temel amaç edinmiştir.  
Bu maksatla, ilgi alanındaki konular hakkında analizler yapar, stratejiler geliştirir ve akademik eğitim faaliyetlerinde bulunur. 

MSE’nin ilkelerini, insanlığın barış ve güvenliğini esas alan temel amacı belirler. Bilimsel etik ve tarafsızlık kuruluşumuzun temel ilkesidir.

Ne kadar saygın olursa olsun MSE, hiçbir politik gücü veya inancı desteklemez.

Amaç:

Merkez Strateji Enstitüsü (MSE):
Bu belgede yer alan hususların tüm sorumluluğu yazar/lara ait olup MSE’ ve üyelerini bağlamaz.
Bu belgenin her hakkı,5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu esasları çerçevesinde MSE’ye aittir.

Alıntılarda http://merkezstrateji.com/ uzantısının verilmesi, belgenin tamamına ulaşılabilmesi için zorunlu tutulmuştur. 
Merkez Strateji Enstitüsü (MSE)




İÇİNDEKİLER 


1. Giriş | 1 

2. İncirlik’in Türkiye-ABD ilişkilerindeki Yeri | 1 

3. Günümüzde Türkiye’de Bulunan ABD’nin Askerî Kapasitesi | 3 

4. Orta Doğu’da ABD, Koalisyon ve NATO Ülkelerinin Kullandığı Üsler/Tesisler | 5 

5. İncirlik’e Alternatif Üsler ve Tesisler | 7 

6. ABD’nin Muhtemel Hal Tarzları | 9 

7. Sonuç | 11 




İncirlik ve ABD’nin Alternatif Arayışları 

1. Giriş 

Türkiye-ABD ve Türkiye-NATO ilişkilerinin temel boyutunu oluşturan, Soğuk Savaş süresince ve sonrasında Afganistan ve Irak krizlerinde önemini koruyan İncirlik, günümüzde ikili ilişkilerde artan bir şekilde kırılma potansiyeli taşımaktadır. Türkiye’de siyasi-askerî karar vericilerin ve kamuoyunun dikkate değer bir bölümü, İncirlik’in ABD için hala hayati öneme sahip olduğunu kabul 
ederek, ABD’nin PYD/YPG’ye desteğinin kesilmesi, FETÖ elebaşının iadesi vb. sorunlu alanlarda koz olarak kullanılması, hatta bu kapsamda Üssün ABD kullanımına tamamen kapatılması gerektiğine inanmaktadır. Bu raporda; ilk olarak İncirlik’in Türkiye-ABD ilişkilerindeki tarihsel konumu irdelenmekte, günümüzde ABD için değeri sorgulanmakta ve ABD’nin alternatif arayışları  değerlendirilmektedir. 

2. İncirlik’in Türkiye-ABD ilişkilerindeki Yeri 

ABD ile Türkiye arasında kapsamlı güvenlik anlaşması 1951 yılında görüşmeleri tamamlanan Ortak Güvenlik Anlaşmasıdır.1 Bu anlaşma sonrası Türkiye ABD’nin isteği üzerine ABD askerlerinin Türkiye’de yargı muafiyetini içeren NATO Kuvvetlerin Statüsü Anlaşmasını (Status of Forces Agreement (SOFA) da 1952’de imzalamıştır. Her iki anlaşma 1954’de TBMM’de onaylanmıştır. Aynı yıl ABD-Türkiye Tesisler Anlaşması imzalanarak ABD’nin Türkiye’de askerî ve sivil tesisler kurmasına izin verilmiştir. ABD, Tesisler Anlaşmasına dayanarak zaman içerisinde Türkiye’de 90’ın üzerinde askerî ve sivil tesis kurmuştur. Bu tarihten sonra ABD Ordusunun Türkiye topraklarındaki varlığı ve faaliyetleri yoğunlaşmıştır. Aynı yıl ABD tarafından inşa edilen İncirlik Üssü'nün Türk Hava Kuvvetleri tarafından da kullanılmasını, komuta kontrol ve lojistik boyutlarını öngören anlaşma imzalanarak, ABD ve Türk askerleri aynı üssü paylaşmaya başlamıştır.2 Sonraki dönemde ABD, 
İncirlik’e hava üs birliği konuşlandırmış ve Üs 1958’de İncirlik Üssü olarak adlandırılmıştır. 

ABD, 1959 yılında Türkiye’ye nükleer silahlar konuşlandırmıştır. Türkiye’deki nükleer silah atma vasıtaları; Honest John roketleri, Jüpiter balistik füzeleri, uçaklardan atılan serbest düşümlü bombalar, nükleer topçu mühimmatı idi. ABD, Sovyetler Birliği ile arasındaki Küba krizinin (1962) ardından 1963’de Türkiye’deki Jüpiter füzelerini kaldırmıştır. Türkiye’de taktik nükleer silahlar olarak adlandırılan nükleer silahlar kalmıştır. Taktik nükleer silahların kullanım konsepti ise Türkiye’ye yönelik büyük çaplı bir Sovyet işgalinde NATO takviyeleri ulaşana kadar zaman kazanmaktı3 (Bu söz konusu nükleer silahların Türkiye toprakları dahilinde kullanılması anlamına geliyordu). Diğer taraftan Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle ABD, Avrupa’da nükleer silahlarını azaltmış; Almanya, 
Belçika, Hollanda, İtalya ve Türkiye’de sınırlı sayıda B-61 nükleer bombalar bırakmıştır.4 Açık kaynaklarda Türkiye’de İncirlik’te 50 civarında B-61 bulunduğu ifade edilmektedir. Bu bombaların ABD uçakları tarafından atılması planlanmıştır. Ancak günümüzde bu tür uçakları kullanmak için eğitilmiş ABD pilotlarının İncirlik’te daimi olarak bulunmadığı, bir zamanlar sertifikalı Türk pilotlarının artık mevcut olmadığı iddia edilmektedir.5 

ABD, Soğuk Savaş’ın şiddetli döneminde Sovyet toprakları üzerinde keşif uçuşları yapmak için U-2 uçaklarını İncirlik’e konuşlandırmıştır. U-2’lerle çok sayıda keşif uçuşu icra edilmiş, ancak 1 Mayıs 1960’da bir U-2’nin Sovyetler tarafından düşürülmesiyle çıkan krizin ardından İncirlik’ten U-2 keşif uçuşları sonlandırılmıştır. 

Aynı dönemde ABD İncirlik’e rotasyonel bazda av bombardıman filoları konuşlandırmış, 1958 Lübnan krizi esnasında İncirlik’ten kalkan ABD uçakları kuvvet gösterisi yapmış, keşif görevleri icra etmiş ve propaganda amaçlı broşürler atmıştır.6 Bu tür faaliyetlerde Türkiye’den izin alınmamıştır. Bu dönemde ayrıca 5.000 Amerikan deniz piyadesi İncirlik’te konuşlandırılmıştır. 

1969 yılında, daha önce yapılan Türkiye-ABD ikili anlaşmaları tek bir anlaşma içerisinde birleştirilerek Türkiye-ABD Ortak Savunma İşbirliği Anlaşması imzalanmış; İncirlik’in kullanımı NATO amaçları ve görevleriyle sınırlandırılmıştır.7 

1970 yılında ABD Hava kuvvetleri Konya’daki eğitim tesislerinden faydalanmaya başlamıştır.8 

Türkiye, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası ABD’nin uyguladığı ambargoya misilleme olarak 1975’te Ortak Savunma İşbirliği Anlaşmasını feshetmiş, Türkiye’deki Amerikan üs ve tesislerinin faaliyetini durdurmuştur. ABD Ambargosu 1976 yılından itibaren kaldırılma sürecine girerken iki ülke yeni bir anlaşma üzerinde uzlaşmış, bu anlaşma 1980’de Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması.SEİA (Defense and Economic Cooperation Agreement.DECA) olarak yürürlüğe girmiştir. 1980 SEİA, günümüzde yürürlükte olan ve ikili ilişkilere temel teşkil eden anlaşmadır. Anlaşma görüşmeleri esnasında ABD’nin öncelikli amacı; 1974 öncesi koşullardan daha iyi şartlarla Türkiye’deki askerî üslere, istihbarat ve haberleşme tesislerine erişim sağlamak, askerî varlık bulundurmayı garanti altına almaktı. 

SEİA ABD’nin askerî tesislerini kullanmasını NATO amaçlarıyla sınırlamakla birlikte bu durum ABD tarafından tatminkâr bulunmuştur.9 SEİA, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasını desteklemeyi amaçlayan çerçeve bir anlaşma olup, üç ek anlaşmadan oluşmaktadır: 
1) Savunma desteği, 
2) Savunma sanayi işbirliği ve 
3) Tesisler anlaşması.10 

Anlaşma İncirlik’i iki ülke arasında müşterek savunma tedbirleri için hava operasyon ve destek üssü olarak tanımlamaktadır. ABD uçakları NATO savunma planlarına destek kapsamında İncirlik’te konuşlanmaya yetkilidir.11 
Anlaşma ABD’ye kendi amaçları için askerî varlık bulundurmaya izni vermediği gibi Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine NATO maksatları için ABD’nin üssü kullanıp kullanamayacağını belirleme yetkisi vermektedir. Diğer taraftan Türkiye üç gün ikaz süresi vererek ABD’nin üssü kullanmasını engelleyebilmektedir.12 

Savunma desteği kapsamında ABD, TSK’nın muharebe gücünün modernize edilmesine teçhizat ve eğitim desteği sağlama taahhüdünde bulunmaktadır. Bu maksatla ABD-Türkiye Müşterek Savunma Destek Komisyonu kurulmuştur. Savunma sanayi işbirliği kapsamında ABD ve Türkiye’nin müşterek üretimi ve teknoloji transferi amaçlanmıştır. Tesisler anlaşmasında ise ABD’ye hava alanları, deniz limanları ve Türkiye’nin dört bir tarafında istihbarat/haberleşme merkezi olarak 27 tesis açma izni verilmiştir.13 

İncirlik, Soğuk Savaş sonrasında da ABD tarafından yoğun olarak kullanılmaya devam edilmiştir. 1991 Körfez Savaşı’nda, NATO harekâtı olmamasına karşın, Türkiye ABD’ye İncirlik Üssü'nü Irak kuvvetlerine saldırı için kullanma izni vermiştir.14 Körfez Savaşı’ndan sonra, Irak’ta icra edilen Huzur Harekâtı (Operation Provide Comfort) ve sonrasında Kuzey’den Keşif Harekâtı’nda 
(Operation Northern Wach) ABD İncirlik’i kullanmıştır.15 ABD’nin 2003’de Irak’ı işgalinde Türkiye 1 Mart 2003’de TBMM tezkeresi ile ABD kuvvetlerinin Türkiye topraklarını kullanmasına izin vermemekle birlikte sonrasında İncirlik’ten lojistik amaçlarla faydalanmasına müsaade etmiştir.16 2008 yılına kadar ABD’nin Irak’a lojistik nakliyatının yüzde 74’ü İncirlik’ten yapılmış ve bu imkân ABD’ye 
yıllık 160 milyon dolar tasarruf sağlamıştır.17 ABD 2011’de Irak’tan çekilirken ve Afganistan Harekâtı esnasında da İncirlik’i kullanmıştır. 

3. Günümüzde Türkiye’de Bulunan ABD’nin Askerî Kapasitesi 

Günümüzde Türkiye’deki ABD askerî varlığı; İzmir’de NATO Karargâhı, İstanbul’da NATO Kolordusu, İncirlik’te ABD askerî personel ve askerî kapasitesi ile Ankara’daki Savunma İşbirliği Ofisi (ODC) personeli ve Malatya/Kürecik’teki NATO Füze Savunma Sistemi radar ve personelinden oluşmaktadır. Ayrıca, 2012’den itibaren Türkiye’ye NATO hava savunma desteği kapsamında ABD, 
İtalya, Hollanda, Belçika, Almanya ve İspanya rotasyonal bazda Patriot ve ASTER SAMP/T füze sistemleri konuşlandırmıştır.18 Temmuz 2016’dan sonra sadece İspanya ve İtalya hava savunma sistemleri Türkiye’de bulunmaktadır.19 Diğer taraftan ABD, Mayıs 2016’da yüksek hareket yeteneğine sahip HIMARS roket sistemlerini IŞİD ile mücadele için Türkiye’de sınır bölgesine konuşlandırmıştır.20 NATO Füze Savunma Sistemi kapsamında Malatya Kürecik’te bulunan ABD radarı 30-40 ABD personeli ile çalıştırılmaktadır. 

ABD, 2014 Ağustos ayında IŞİD’e karşı hava harekâtına başladığında İncirlik’i bu maksatla kullanmak istemiştir. Türkiye başlangıçta sadece üç silahsız insansız hava aracının istihbarat, gözetleme ve keşif maksatlarıyla kullanımına izin verirken Mart 2015’de iki ABD silahlı İHA’sının kullanımına yeşil ışık yakmıştır.21 Bu tür bir sınırlamanın ABD’nin ve Koalisyonun IŞİD operasyonlarını sekteye uğrattığı sıklıkla dile getirilmiştir.22 Türkiye, IŞİD saldırılarının kendisine yönelmeye başlaması üzerine ABD uçaklarının İncirlik’ten hava saldırıları düzenlemesine 2015 Temmuz ayından sonra müsaade etmiştir.23 Rusya ile 2015 Ekim ayında Rus uçağının düşürülmesiyle başlayan krizin de etkisiyle İncirlik’in kullanımında daha esnek yaklaşım sergilenmiş ve ilerleyen dönemde İngiltere, Almanya, Danimarka, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri de İncirlik’i kullanmaya başlamıştır. İncirlik’in artan oranda kullanılmasıyla birlikte Üssün Suriye’de IŞİD hedeflerine yakın olması nedeniyle ABD ve Koalisyon ülkelerinin IŞİD’e karşı icra ettiği hava harekâtı yüzde 30 oranında artmıştır.24 Diğer taraftan İncirlik’teki ABD asker sayısı da değişmiş ve 2015 başlarında 1.300 iken 2016 Temmuz ayında 3.000 civarına ulaşmıştır.25 

 Ancak ABD’nin İncirlik’in kullanımında Ağustos 2014’den Temmuz 2015’e kadar yaşadığı kıstlamalar resmi yetkililer ve çeşitli araştırma kuruluşlarının raporlarına yansımış ve Obama döneminde dillendirilen İncirlik’e alternatif arayışları hız kazanmıştır. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde İncirlik’teki Türkiye’nin uçaklarının kullanılması, ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin darbenin arkasında olduğu yönünde Türk yetkililerinin beyanları ile ABD yetkililerinin darbe girişimine yönelik çelişkili ve bir anlamda destekleyici açıklamaları ikili ilişkileri biraz daha kötüleştirmiştir. FETÖ elebaşı Gülen’in Türkiye’ye iadesi ile ABD’de gözaltına alınması taleplerinin olumlu bir karşılık görmemesi, Rıza Zarrab’ın tutuklanması ve yürütülen davanın Türk yetkililerle ilişkilendirdiği iddiaları da 
kötüleşmeye katkı yapmıştır. 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişimini takip eden günlerde İncirlik’in kullanımına yönelik sınırlamalar tekrar gündeme gelmiş, Üssün önünde ABD karşıtı gösteriler de güven krizini derinleştirmiştir. 

Bunlarla birlikte ve daha önemlisi ABD’nin Türkiye’nin ısrarla karşı çıkmasını dikkate almaksızın Suriye’de PYD/YPG ile ilişkisine devam etmesi ve bu örgütü IŞİD’e karşı mücadelede Türkiye’ye tercih etmesidir. Suriye’de Rakka’ya yönelik operasyonda Türkiye’nin tüm çabalarına karşın ABD tercihini değiştirmemiş ve PYD/YPG’ye ağır silahlar vermeye başlamıştır. ABD ayrıca Rusya ile uzlaşarak PYD/YPG’yi Türkiye’nin kara ve hava harekâtına karşı koruma altına almış, her iki ülke de Türkiye sınırı güneyinde PYD/YPG kontrolündeki Afrin ve Münbiç’te kendi askerlerini konuşlandırmıştır. PYD/YPG kontrolündeki Afrin ile Fırat ve Dicle arasındaki Kobani-Kamışlı hattı Türkiye'nin hilafına bir çeşit de facto güvenli bölge yapılmıştır. 

Bu gelişmelere karşı Türkiye’nin önemli kozu olarak kabul edilen İncirlik’in ABD kullanımına tamamen kapatılması konuşulurken ABD, alternatif üs arayışlarına hız vermiştir. 

İncirlik’in kullanımıyla ilgili gelişmeler sadece ABD ile sınırlı değildir. Son bir yıldır, Almanya’nın milletvekillerinin İncirlik’teki askerlerini ziyaretlerine Türkiye tarafından izin verilmesinde kısıtlamalar varken iki ülke ilişkileri 2017’de bozuldukça İncirlik’in kullanımına yansımaları artmıştır. Mayıs 2017’de Alman vekillere izin verilmemesiyle Almanya hükümeti İncirlik’e 
alternatif arayışlarını açıklamış ve askeri kapasitesini Ürdün’e taşımaya karar vermiştir. 


4. Orta Doğu’da ABD, Koalisyon ve NATO Ülkelerinin Kullandığı Üsler/Tesisler 

Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı yürütülen ABD liderliğindeki harekâta katılan ülkelerin kullandığı üsler ve tesisler Tablo-1’de sıralanmaktadır. 



Tablo-1: IŞİD’e Karşı Harekatta ABD, Koalisyon ve NATO ülkelerince Kullanılan Üsler/Tesisler 





Kaynaklar: bipartisanpolicy.or, “Alternatives to Incirlik”, https://bipartisanpolicy.org/incirlik-alternative-airbase/; John 
Cappello, Patrick Megahan, John Hannah, Jonathan Schanzer, “Covering the Bases Reassessing U.S. Military Deployments in Turkey After the July 2016 Attempted Coup d’État”, Foundation for Defence 
of Democracies, Ağustos 2016, s.22. 


2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR;


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder