Allah’ı Unuttu, Rüşvete Sarıldı,
Necati Doğru
“Bu kadar günahkar bir unutkanlık nasıl oldu?” diye sorarsanız cevabını “Gök Kafes” adlı gökdelenin dikilme hikayesinde bulabilirsiniz derim. Gök Kafes, İstanbul silüetini ilk bozandı.
Hikayesi şuydu:
Gök Kafes’ti adı.
Orada İTÜ binası vardı.
İTÜ binasını geçmeyecekti.
Göğü delerek yükseliyordu.
İstanbul’un Beyoğlu İlçesi’nin sınırları içinde; Beşiktaş İnönü Stadı’nın hemen arkasında, Boğaz’ın atlas renkli sularının en manzaralı kucağında ve elini uzatsan Dolmabahçe Sarayı’nı tutacak yakınlıktaydı.
O tarihte ismi bilinmiyordu.
Tayyip Erdoğan yoksuldu.
Oturacak evi bile yoktu.
Zor geçinen halktan biriydi.
Bu tarihi arazi üzerine “imar planına aykırı olarak göğe doğru yükselen Gök Kafes’in yapılmasına” yoksulların ve Allah’a inananların partisi Refah’ın Beyoğlu İlçe Başkanı Tayyip Erdoğan da karşı çıkıyordu.
İstanbul’u ise CHP yönetiyordu.
Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen, Gök Kafes’in şehir planına aykırı yapıldığını, rantçılığın İstanbul tarihini hançerlediğini mahkeme kararıyla saptayıp, yapımı durdurmuş, inşaatı mühürletmişti.
* * *
Nurettin Sözen’in rantçılığa isyan eden kararını boşa çıkartmak ve iktidara yandaş işadamına yüksek imar rantı yedirmek için İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Beyoğlu Belediyesi Ankara’dan alınan bir kararla devreden çıkarıldı. Ankara’da adı yolsuzluk, rüşvet, hortumculukla anılan ANAP iktidarı vardı.
Bir gecede karar alındı.
Bir gecede karar alındı.
600 Yıl hiçe Sayıldı.
Gök Kafes’in üstünde yükseldiği şehir arazisi Osmanlı’dan beri 600 yıl Beyoğlu toprakları sayılırken, bir gecede “Gök Kafes’in arazisi Beyoğlu’ndan alındı ve Şişli Belediyesi sınırlarına” katıldı. Şişli Belediyesi’nin başında o zaman iktidar partisi ANAP’lı belediye başkanı vardı.
Refah’lı Erdoğan çok kızdı.
Hak mı bu dedi?
Adalet mi bu?
Diye isyan etti?
Bundan ötürü açılışı kendi başbakanlığı dönemine rastlamasına rağmen nutuk söylemeye gelmedi. Gök Kafes’te yapılan hiçbir toplantıya katılmadı.
* * *
O günlerde “hak mı-adalet mi bu” diye isyan ettiği yolsuzluğu bugün kendisi yapıyor. Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Sen dedin… Ben yaptım… Yolsuzluk varsa… Sen de İçindesin…” Uyarı şamarını atarak istifa etmişti ya Gökkafes’te yapılanın Aynısı son 11 yıldır uygulanmış, “İstanbul şehri hemen tamamı rüşvet kokan Gök Kafesler Ormanına Tayyip Erdoğan döneminde” dönüşmüştü.
Ne oldu biliyorsunuz.
Gök Kafes kaya oldu.
Tayyip’in başına düştü.
Rüşvetle vidalı şüphesiyle istifa eden bakanlardan birinin oğlu Barış Güler, 6 çelik kasa ve para sayma makinesiyle aylık kirası 60 bin TL olan Gök Kafes’teki dairesinde yakalandı. Tayyip Erdoğan, tarihi unutmuş, Gök Kafes’i, Kafes dairesinde yakalanan rüşvet kasalarını görmüyor; “Bana Darbe Yapıldı” diye halka yeni narkozlar sunuyor. Soruşturmanın oğlu Bilal Erdoğan’a ulaşmasının yolunu kesmeye çalışıyor.
Gücünü rüşvetten alıyor.
AKP oylarına güveniyor.
ANAP da yüzde 50’leri geçen yüksek oy almıştı. Yolsuzluğa battı. Gücünü rüşvete dayadı.
Tabela partisi oldu.
ANAP kapandı.
Ders alınmıyorsa eğer.
Tarih tekerrür eder.
AKP tabela olmaya gider.
Yılın ilk akıl açıcı sorusu!
Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Başbakan Erdoğan’a yanıtlaması için yılın ilk akıl açıcı sorusunu sordu. Emine Ülker Tarhan, soru önergesinde; “Aksaray Valisi iken İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Selami Altınok hakkında 40 ayrı soruşturma var mıdır ve Selami Altınok’un müteahhit kardeşine usulsüz ihaleler verilmiş midir?” dedi.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder