İktidar Olmanın Yolu
Saadet Pesen
“Amerika’nın istemediği hiçbir siyasi güç, iktidar olamaz!”
“Önce Amerika’ya danışmak gerek!”
“Amerika istemiyorsa, iktidar bir hayaldir…”
“Kim Amerika’ya yakın duruyorsa, iktidar olacak demektir…”
Yakın zamana kadar söylenenler ya da duyduklarımız bunlardı.
Peki, gerçekliği var mıydı bu söylenenlerin?
Elbette.
Süleyman Demirel’den başlarsak, Özal, Çiller…
Devam edelim;
BOP Eşbaşkanı R T Erdoğan, milletvekili bile değilken;
- Beyaz Saray tarafından davet edilir.
- Haa, kendileri “Beni destekleyin” mesajını vermişti önceden, mektubunu yazmıştı.
- R T Erdoğan’ın Başbakan ve A Gül’ün de Dışişleri Bakanı olacağı 1995’te planlanmıştı.
- Gerçekleşti mi?
Gerçekleşti.
Hatta her iki taraf da “Yetmez” dediler ve BOP Eşbaşkanlığı konusunda anlaştılar.
Diyorlar ki; “Amerikalılar mı geliyor da oy kullanıyorlar?”
Amerikalıların ülkemize gelmelerine gerek yok! Bu işlerin, masrafsız, kolay ve
milletimizi tanıyanlarca yapılmasının en uygun yol olduğunu biliyorlar emperyalistler. Mustafa Kemal Atatürk boşuna mı; “İktidar sahipleri, şahsi çıkarlarını, düşmanların siyasi emelleriyle birleştirmiş olabilirler…” tespitini yapmış ve gençliği uyarmış?
Elbette Amerikalılar gelip oy kullanmıyorlar. İşbirlikçileri yeter!
Doğrudur, iktidar olmanın yolu Amerika’ya yakın olmaktan geçer-di!
Amerika, dünyanın süper gücüydü.
Ekonomik üstünlüğü vardı.
Dünyanın her tarafına uzanabilen eli çoook uzundu.
“Tek kutuplu dünya” tanımı yapılıyordu…
Devran döndü. “Tek kutuplu dünya” dönemi bitti.
Amerika “Süper Güç” olma özelliğini yitirdi.
Sesi soluğu çıkmaz oldu. Çıksa da duyulmaz oldu. Duyulsa da etkisiz oldu.
“Bağımsızlık”, “Kurtuluş” ve “Devrim” sesleri yükseldi. BRİCS ve Şanghay Örgütlenmeleri biçiminde birliktelikler oluştu.
Şimdi artık etken ve etkin olan; “Millet’in Sesi” oluyor.
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 24 Müslüman ülkenin sınırlarını değiştirme projesi olan BOP çöküyor. Ortadoğu halkları “ABD ülkemizden defol” diyorlar.
Amerika ve Avrupa emperyalizmine meydan okuyorlar.
“Biz bize yeteriz. Bizi bölemeyeceksiniz. Kendi kendimizi yönetebiliriz. Gölge etmeyin, başka ihsan istemeyiz…” diyorlar.
Şartlar böyle iken;
Amerika’ya sıklıkla yapılan ziyaretler,
F tipine sadakat söylemleri,
Amerika ve Avrupa sömürgenlerinin aktörleri olan bölücülerle “Seçim ittifakları”,
AKP iktidarını yıkmak bir yana, gerçekte “İktidar olmak” niyetlerinin olmaması nedeniyle, her tutum ve söylemleriyle ve âdeta AKP’ye hizmet eden politikaları,
Halka güvenmeyen, onu sadece “Oy deposu” olarak gören anlayışları, onları “İktidar” yap-ma-ya-cak-tır!
Halkına güvenen,
“Haziran eylemleri” ile ülkesine, milletine sahip çıkan,
En son milyonlarla Atatürk’üne yürüyen,
İşçinin, köylünün, esnafın, memurun-öğretmenin, öğrencinin birlikteliğiyle “Cumhuriyet değil AKP Yıkılacak” diyen ve “Hükümet İstifa” haykırışlarının sahipleri, milyonlarla buluşan siyasi irade “Atatürk’te Birleşerek” İKTİDAR o-la-cak-tır!
Tek yol budur!
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder