12 Haziran 2016 Pazar

GERİ KABUL ANLAŞMASI (GKA) ANLAŞMANIN İÇERIĞİ BÖLÜM 1


GERİ KABUL ANLAŞMASI (GKA)  ANLAŞMANIN İÇERİĞİ 



TÜRKİYE - AB GERİKABULANLAŞMASI VE VİZEDİYALOĞU

ANLAŞMANIN İÇERIĞI


Türkiye ile AB arasında imzalanan GKA,22 temel olarak, Türkiye’den bir AB üyesi ülkeye ya da AB üyesi bir ülkeden Türkiye’ye giriş yapan ve burada yasal statüde bulunmayan kişilerin karşı tarafa iade edilmesini öngörmektedir. Anlaşmaya göre AB ülkeleri, sınırlarına yasa dışı yollarla girmiş veya burada bulunmak için yasal koşulları sağlamayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, vatansızların ve üçüncü ülke vatandaşlarının Türkiye’ye iadesini isteyebilecektir. Mütekabiliyet esası uyarınca, AB ülkeleri de Türkiye’de kanunsuz olarak bulunan vatandaşlarını ve kendi toprakları üzerinden Türkiye’ye geçmiş olan düzensiz göçmenleri geri kabul etmek zorunda olacaklardır. Fakat şimdiye kadar bu yönde kayda değer bir göç dalgası mevcut olmadığından, GKA esasen Türkiye’ye geri kabul yükümlülüğü getiren bir anlaşma olarak yorumlanabilir.

AB üyesi bir ülkenin, Türkiye’den bir kişinin geri kabulünü talep etmek için kişinin AB’ye Türkiye üzerinden geçmiş olduğunu ve kendisine Türkiye
makamlarınca vize ya da ikamet izni düzenlemiş olduğunu belgelemesi gerekmektedir (madde 4/1). Eğer şahsın geçerli bir pasaportu ve Türkiye’ye girmesi için gereken vize, ikamet izni gibi belgeler varsa yazılı bir geri gönderim talebi olmaksızın doğrudan geri gönderilebilecek tir (madde 7/3). 
Gerçek veya sahte bir belge üzerine Türkiye makamlarınca vurulmuş giriş/çıkış damgası, Türkiye’de düzenlenmiş fatura, kredi kartı fişi,  makbuz, bilet, kira sözleşmesi gibi belgeler de geri gönderim için yeterli delil sayılacaktır (Ek 3). 

22. Anlaşmanın esas metni için bkz. 
 < http://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A22014A0507

(01). Metnin Türkçe tercümesi raporun sonuna eklenmiştir.

TÜRKİYE - AB GERİKABULANLAŞMASI VE VİZEDİYALOĞU


Bu tür delillerin mevcut olmadığı durumlar için ise, talep eden devlet tarafından düzensiz göçmenin sınırı yasa dışı biçimde geçtikten hemen sonra yakalandığına dair beyanları, kişinin kimliği hakkında üçüncü kişilerin vereceği bilgiler ve kişinin kendi beyanları da “ kesin olmayan karineler ” olarak belirtilmektedir (Ek

4). Düzensiz göçmenin Türkiye’den AB topraklarına geçtiği yazılı olarak belgelendirilemediğinde bu tür beyan ve ifadeler de kişinin Türkiye’ye geri gönderilmesi için temel teşkil edebilecektir. Türkiye makamlarının buna itirazı ise, anlaşmada öngörülen süre içerisinde aksi yönde delil göstermek yoluyla mümkün olabilecektir.

AB’ye Türkiye yoluyla geçmiş oldukları ancak “ Kesin olmayan Karineler ” ile tespit edilebilen üçüncü ülke vatandaşları ve vatansızların Türkiye’ye iadeleri için
beş yıllık bir zaman aşımı süresi mevcuttur. Dolayısıyla bu kişilerden Türkiye’yi beş yıl ve daha fazla süre önce terk etmiş olanlar için geri kabul talebinde bulunulmayacaktır. Türkiye’den geçtikleri belgelendirile bilenler için ise herhangi bir zaman aşımı söz konusu değildir (madde 2/3). 

Üçüncü ülke vatandaşları ve vatansızlardan geri kabul için koşulları haiz kişinin tespiti üzerine geri gönderim yapmak isteyen ülkenin  Türkiye makamlarına altı ay içerisinde başvuruda bulunacak, Türkiye makamları bu başvuruya 5 ila 60 gün içinde cevap verecektir (madde 11). Talebin uygun bulunmasını müteakip, şahsın geri gönderimi üç ay içinde tamamlanacaktır. Öte yandan sınırı yasal olmayan yollarla geçtikten hemen sonra yakalananlar üç günlük hızlandırılmış bir prosedürle geri gönderilebilecek tir (madde 7/4).

GKA’ya göre aşağıdaki şartları taşıyan kişiler Türkiye’ye iade edilmeyecektir (madde 4/2):

• Türkiye vizesi bulunmayıp Türkiye yolunu yalnızca hava alanı transferi için kullananlar
• AB üyesi bir ülkeden vize veya ikamet izni almış olanlar
• Kendileri için vize şartı bulunmayan bir AB ülkesine girmiş olanlar Anlaşma çerçevesinde Türkiye’ye gönderileceklerin Türkiye sınırına  kadarki ulaşım masraflarını talep eden devlet karşılayacaktır. 

Bu kişilerin Türkiye’de barındırılmaları ve şayet Üçüncü ülke vatandaşları iseler - Ülkelerine gönderilmeleri için Gereken Masrafları ise  Türkiye üstlenecektir (madde 16).

Türkiye ile AB arasında imzalanan GKA, özgürlük, güvenlik ve adalet alanlarında Lizbon Anlaşması’nın dışında kalmayı tercih eden Birleşik Krallık, İrlanda ve Danimarka ile AB üyesi olmayan Schengen bölgesi ülkelerini (İzlanda, Norveç, İsviçre ve Lihtenştayn) kapsamamaktadır. 

Türkiye, vize yol haritasına koyduğu meşruhatlarda, söz konusu ülkeler Türkiye vatandaşlarına vize muafiyeti uyguladıkları takdirde GKA’yı bu ülkelere yönelik de uygulayacağını belirtmiştir.


GERİKABULANLAŞMASI  ( GKA )

UYGULAMALAR VE BEKLENTILER


GKA, AB ve Türkiye açısından farklı anlamlar taşımaktadır. AB açısından bakıldığında GKA, 2000’lerin başlarından beri birçok ülkeyle müzakere edilmiş, rutin içerikli bir anlaşma olmakla beraber bugün ciddi boyutlara ulaşmış durumdaki mülteci krizinin kontrol altına alınması için kritik bir mekanizma olarak görülmektedir.
Türkiye için ise anlaşmanın başlıca iki önemi vardır.

Birincisi, anlaşmanın sınır ve göç yönetimine ilişkin yasal ve kurumsal reformların hızlanması ve uygulamaların uluslararası standartlarda verimli hale getirilmesi için hızlandırıcı bir etkisi bulunmaktadır.

İkincisi GKA’nın vize diyaloğu ile birlikte yürütülmesinden dolayı Türkiye’nin
anlaşmayı yürürlüğe koyması sonucunda, AB’nin Türk vatandaşlarına uyguladığı
turistik vizelerin kaldırılması mümkün olacaktır. Türkiye’nin bu yöndeki beklentisi, GKA’nın sürat ve ciddiyetle uygulanması için bir teşvik kaynağı olmuştur.

Türkiye, henüz GKA üzerindeki müzakereler devam etmekteyken 11 Nisan
2013 tarihinde 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nu
kabul etmiştir. Türkiye’deki göçmen ve mültecilerin durumunu düzenleyen bu
Kanun’la İçişleri Bakanlığı bünyesinde Göç İdaresi Genel Müdürlüğü (GİGM)
kurulmuş, böylece göç yönetiminin tek bir kurumsal çatı altında birleştirilmesi
için önemli bir adım atılmıştır. GKA’nın imzalanmasının ardından, 16 Nisan
2014 tarihli ve 2014/6 sayılı Başbakanlık genelgesiyle, ilgili bütün kamu kurum
ve kuruluşlarından GİGM’e anlaşmanın uygulamaya konması için her türlü
desteği vermeleri istenmiştir.23 Çeşitli kurumlara bağlı birimlerin GİGM’e devriyle müdürlüğün merkez ve taşra teşkilatı tamamlanmış, yurt dışı teşkilatının da kurulması için çalışmalar başlatılmıştır. Müdürlüğün yasal, idari ve teknik kapasitesinin artırılmasında ve geri gönderme merkezlerinin uluslararası standartlarda yapılandırılmasında Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ve yabancı fonlardan da destek alınmıştır.

GKA imzalandığında Türkiye’deki kabul ve barınma merkezlerinin toplam
kapasitesi, 2 binden az sayıdaki göçmenin azami 12 ay barındırılmasına
imkan vermekteydi. Burada kalanlar bu süre sonunda geçici ikamet vermek
suretiyle barınma merkezinden dışarı çıkarılıyordu. Anlaşmanın imzalanmasının
ardından hükümet, barınma merkezlerinin artırılması yönünde çalışmalara
başlamıştır. 31 Aralık 2013 tarihinde yedi ilde yeni merkezler kurulması
için 16,5 milyon liralık ödenek tahsis edilmiştir. Önceden Emniyet Genel
Müdürlüğüne (EGM) bağlı olan müstakil kabul ve geri gönderme merkezleri
GİGM tarafından devralınmıştır. 

Yine EGM döneminde başlatılmış olan ve katılım öncesi fonlarıyla (IPA) desteklenen yeni kabul ve geri gönderme  merkezi inşa projeleri de GİGM tarafından yürütülmektedir. 

23. Genelgenin metni için bkz. 

< http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/04/20140416-10.htm  >  

(Erişim Tarihi: 2 Mayıs 2016).



Bu kapsamda tamamlanan beş adet kabul merkezi geri gönderme merkezine dönüştürülecektir.

Türkiye’nin halen 3 bin civarında olan geri gönderme kapasitesinin 1 Haziran 2016 itibarıyla 13 binin üzerine çıkarılması hedeflenmektedir. 

Bu kapasite artışı, yeni merkezlerin inşasının yanında geçici merkezlerin kurulması veya gerektiğinde kiralanması yoluyla sağlanacaktır.24

Türkiye’nin artan geri kabul kapasitesinin GKA kapsamında geri gönderilecek kişileri ne kadar karşılayabileceğini sağlıklı biçimde kestirmek henüz kolay
değildir. Vatansızların iadesine anlaşmanın yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2014 tarihinde başlanmış olmakla beraber, Türkiye’ye geri gönderilecek kişilerin büyük çoğunluğunu iadelerine henüz başlanmamış olan üçüncü ülke vatandaşlarının oluşturması beklenmektedir. Zira Türkiye’den AB ülkelerine kaçak olarak gidip yerleşmiş vatansızların ve AB’de kanunsuz olarak bulunmakta olan Türk vatandaşlarının sayısı oldukça sınırlı iken çeşitli Afrika ve Asya ülkelerine mensup çok sayıda kişinin Türkiye üzerinden kara, deniz ve hava yoluyla AB ülkelerine kaçak olarak geçtiği bilinmektedir. Bundan dolayı, GKA’nın üçüncü ülke vatandaşlarına uygulanması sonucunda Türkiye’nin çok sayıda göçmeni kabul etmek durumunda kalacağına ve bunun da büyük bir yük getireceğine ilişkin görüşler ortaya atılmaktadır.25

Türkiye’nin GKA kapsamında Avrupa’dan geri gönderilecek kişileri geldikleri ülkelere iade edebilmesi için o ülkelerle arasında ikili geri kabul anlaşmalarının
bulunması gerekmektedir. 

Türkiye bugüne kadar yalnızca 13 Ülkeyle (Suriye, Yunanistan, Kırgızistan, Romanya, Ukrayna, Pakistan, Rusya, Nijerya, Yemen, Moldova, Bosna-Hersek, Belarus ve Karadağ) geri kabul düzenlemeleri  imzalamıştır. 

Bunlardan Nijerya, Yemen, Karadağ ile olan anlaşmalar henüz onaylanmamış olup diğerleri resmen yürürlüktedir.26 Türkiye’nin AB ile GKA imzalamasının ardından özellikle kendi üzerinden Avrupa’ya göç veren ülkelerle ikili GKA’lar imzalaması beklenmekteydi. Fakat Aralık 2013’ten bu yana Türkiye yalnızca iki ülkeyle (Belarus ve Karadağ) GKA imzalamıştır.

Bu ülkeler ise Türkiye üzerinden Avrupa’ya giden göç güzergahlarının üzerinde yer almamaktadır.

Gelecekte karşılaşılabilecek riskleri önceden önlemek adına Türkiye’nin özellikle AB ile ikili GKA’sı bulunmayan Asya ve Doğu Afrika ülkeleriyle GKA’lar imzalamasında büyük yarar bulunmaktadır. Türkiye, AB ile vize diyaloğunun hızlandırıldığı 2016 yılı başlarında 14 Asya ve Afrika ülkesi ne (Afganistan, Bangladeş, Cezayir, Eritre, Fas, Gana, Irak, İran, Kamerun, Kongo, Myanmar, Somali, Sudan ve Tunus) GKA’lar önermiştir.27 

24. Göç İdaresi Genel Müdürlüğünden (GİGM) yetkililerle mülakat.
25. Cenk Aygül, “Visa Regimes as Power: The Cases of the EU and Turkey”, Alternatives, Cilt: 38, Sayı: 4, (2013), s. 330.
26. Suriye ile olan GKA, ülkedeki mevcut durum nedeniyle fiilen askıdadır. Bu yüzden Türkiye ile AB arasındaki GKA’nın yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2014 tarihinde Suriye uyrukluların Türkiye’ye iade edilmelerine başlanmamıştır.
27. “Türkiye’nin AB’ye Sunduğu Paketin Detayları”, Habertürk, 12 Mart 2016.


Ne var ki bu ülkelerin çoğu, siyasi veya ekonomik zorluklar yüzünden GKA imzalamaya isteksizdir. Kaynak veya transit ülkelerle ikili anlaşmanın olmaması
durumunda, AB’den GKA kapsamında Türkiye’ye geri gönderilecek üçüncü ülke vatandaşları ancak gönüllü geri dönüşü teşvik yoluyla anavatanlarına
geri gönderilebilirler.

Resmi rakamlara göre 2015 yılında Türkiye’de 146.485 düzensiz göçmen yakalanmış olup bunların yüzde 83’ten fazlası Suriye, Afganistan, Irak
ve Myanmar uyrukludur. Bir önceki yılın istatistiklerine göre de Türkiye’de yakalanan düzensiz göçmenlerin yüzde 75’inden fazlasını geri kabul uygulamalarının bugün fiilen mümkün olmadığı bu dört ülkenin vatandaşları oluşturmuştur (bkz. Tablo 2). Türkiye ve Suriye arasında bir GKA bulunmaktaysa da bunun ancak savaşın sona ermesi ve iki ülke ilişkilerinin normale dönmesiyle uygulanabileceği açıktır. Türkiye’nin Afganistan ve Myanmar ile geri kabul anlaşmaları bulunmadığı gibi, bu ülkelerin vatandaşı olan düzensiz göçmenlerin Türkiye’ye girmiş olabileceği İran ve Irak ile de henüz bir
GKA imzalanmış değildir. Bu durumda bu ülke vatandaşlarının Türkiye’ye geri gönderilmeleri durumunda Türkiye’nin bu kişileri ülkelerine veya Türkiye’ye
girdiği ülkeye iade edinceye kadar geri gönderme merkezlerinde barındırması gerekecektir.


9 Eylül 2015 tarihinde yayınlanan AB İade El Kitabı’na göre, aşağıdaki şartları taşıyan yabancı uyruklular, AB topraklarında yasa dışı olarak  bulunmaktadır lar: 28

• Oturma izni veya vizelerinin süresi geçmiş olanlar
• Oturma izni veya vizeleri geri alınmış olanlar
• Sığınma başvuruları reddedilenler
• Ülkede bulunma sürelerinin sona erdiği kendilerine bildirilen sığınmacılar
• AB’ye girişleri reddedilecek nitelikte olanlar
• Sınırdan düzensiz giriş yaparken yakalananlar
• Üye devlet topraklarında yakalanan düzensiz göçmenler
• Bir üye devlette kalış izinleri olduğu halde kalış izinleri bulunmayan bir diğer üye devlette yakalananlar
• AB’de kalış izinleri olmayıp AB topraklarından kendi imkanlarıyla ayrılma sürecinde olanlar
• Geri gönderimleri ertelenmiş olanlar


28. Bkz. 

<  http://ec.europa.eu/dgs/home-affairs/what-we-do/policies/european-agenda-migration/proposal-implementation-
package/docs/return_handbook_en.pdf   >  SAYFA 7-8. AB İade El Kitabı henüz taslak aşamasında olduğundan tavsiye niteliğindedir.


Çoğu son birkaç yılda olmak üzere Türkiye üzerinden Avrupa’ya yüzbinlerce düzensiz göçmen geçmiştir. 

Bu göçmen hareketi iki ana güzergahtan gerçekleşmiştir. Deniz yoluyla İtalya limanlarına ulaşan güzergah, geniş bir alanı kapsayan “Orta Akdeniz güzergahı”nın bir parçasıdır. Türkiye’den deniz ve kara yoluyla Bulgaristan, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) sınırlarına ulaşan
güzergah ise “Doğu Akdeniz güzergahı” olarak adlandırılmaktadır. Mesafenin uzun oluşu dolayısıyla Orta Akdeniz güzergahını kullananların ancak küçük
bir bölümü Türkiye’den yola çıkmakta, geçişler çoğunlukla Kuzey Afrika üzerinden olmaktadır.29 Bununla beraber özellikle Suriye’deki iç savaşın şiddetine bağlı olarak Türkiye’den kaçak geçişlerde zaman zaman ani artışlar kaydedilebilmektedir.

Doğu Akdeniz güzergahından kaçak geçişler ise 2016 yılının ilk aylarına değin yoğun olarak devam etmiştir. Ocak-Aralık 2015 tarihleri arasında 880.820
kişi bu yoldan Avrupa’ya geçerken yakalanmıştır. 

Bunlardan 

494.103’ü Suriye,
212.721’i Afganistan, 
90.917’si ise Irak uyrukludur.

30 2015 yılında AB’ye en çok sığınma talebi yine bu üç ülkenin vatandaşlarından gelmiştir (bkz. Tablo 3). 

Yunanistan Sahil Güvenlik teşkilatından yapılan açıklamaya göre de 1 Ocak-21 Aralık 2015 tarihleri arasında Yunanistan’a giriş yapan 804.465 düzensiz göçmenden 729.451’inin Suriye, Afganistan ve Irak vatandaşı olduğu tespit edilmiştir.31


TABLO 2. 

TÜRKIYE’DE 2014 VE 2015 YILLARINDA TESPIT EDILEN DÜZENSIZ GÖÇMENLER: İLK 10 ÜLKE

Sıra 2014 2015

Ülke Kişi Yüzde Ülke Kişi Yüzde

1 Suriye 24.984 42,6 Suriye 73.422 50,1
2 Afganistan 12.248 20,9 Afganistan 35.921 24,5
3 Myanmar 6.425 11,0 Irak 7.247 4,9
4 Eritre 2.380 4,1 Myanmar 5.464 3,7
5 Pakistan 2.350 4,0 Pakistan 3.792 2,6
6 Irak 1.728 2,9 Gürcistan 2.857 2,0
7 Gürcistan 1.519 2,6 İran 1.978 1,4
8 Türkmenistan 817 1,4 Eritre 1.445 1,0
9 Azerbaycan 766 1,3 Özbekistan 1.393 1,0
10 İran 626 1,1 Türkmenistan 1.241 0,8
TOPLAM 58.647 100 TOPLAM 146.485 100
29. Frontex, FRAN Quarterly, Quarter 1, (Ocak-Mart 2015), s. 22.
30. Bkz. “Migratory Routes Map”, Frontex, http://frontex.europa.eu/trends-and-routes/migratory-routes-map,
(Erişim tarihi: 9 Mayıs 2016).
31. “????? 804.465 ?? µ????????? ??? ??????? ???? ?????? ? ?? ???? ??? ??”, real.gr, 24 Aralık 2015.
Kaynak: Göç İdaresi Genel Müdürlüğü.,

GERİ  KABULANLAŞMASI ( G K A )
KAYNAK ALINTI;


http://file.setav.org/Files/Pdf/20160521180027_turkiye-ab-geri-kabul-anlasmasi-ve-vize-diyalogu-pdf.pdf


2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR




..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder