YENİ GLADİO NEDİR NE DEĞİLDİR?
Nurullah AYDIN
3 Haziran 2012
ANKARA
Bir dönem; NATO-ABD-İngiltere-Fransa odaklı Gladio tipi devlet gücünü kullanan gizli örgütler, çeteler, cesur siviller, savcılar ve politikacılar sayesinde Belçika, Yunanistan ve İtalya’da ortaya çıkarılmışdı.
Türkiye’de ise Gladio, dile getirilmiyor. Kafa karıştırıcı hedef şaşırtıcı kitaplar yazılıyor, açıklamalar yapılıyor. Siyasi iktidara karşı organize olan, karşı olan bazı kesimlere Ergenekon dendi. Ergenekon operasyonu, Gladio operasyonu değildir. Bu arada Türkiye’de Gladio kimlik değiştirdi, yenilendi.
Türkiye; siyasetçisiyle, gazetecisiyle, akademisyeniyle, STK’sıyla Haşhaşiler ve Ergenekon diye ikiye ayrılmış durumda. Çoğunluk ise sessizce olan biteni izliyor. ABD, bir kez daha kendisinin Türkiye ve bölgesel toplumsal olaylardaki rolünü tartışma dışı bıraktırdı.
Emekli Yarbay Talat Turhan, Özel Savaş Terör ve Kontrgerilla isimli kitabında, “Bir ülkede siyasi cinayetler işleniyor da failleri bulunamıyorsa fail, büyük bir olasılıkla istihbarat örgütleridir. Bu iç istihbarat örgütlerinden biri veya birkaçı olabileceği gibi, dış istihbarat örgütleri de olabilir. Ya da iç ve dış istihbarat örgütlerinin ortak kararıyla gerçekleşen bir eylem şeklinde de gerçekleşebilir.” diyor. (s.14, II)
Turhan’a göre; “Bir ülkede bu tür eylemlerde fail bulunmuyorsa eylemler artarak devam edecektir.”(s.III) Örgüt Türkiye’nin NATO’ya girmesinden sonra Seferberlik Tetkik Kurulu adıyla kuruldu ve sonradan Özel Harp Dairesi adını aldı. 20 yıldır terör ve istihbarat konularında yaptığı çalışmalar ve kitaplarıyla tanınan Turhan, Özel Harp Dairesi’nin talimnamesinde yer alan görevlerini şöyle sıralıyor: “Adam öldürme, bombalama, silahlı soygunculuk, işkence, kötürüm haline getirme, adam kaçırmak suretiyle tethiş ve olayları tahrik, misilleme ve rehinelerin alı konması, kundakçılık, sabotaj, propaganda ve yalan haber yayma, zorbalık, şantaj” (s.23)
Özel Harp Dairesi’nin kuruluş talimnamesi Amerika’dan alınma. “Contrgerilla Operatıon FM 31-16″ talimname, Türkçeye tercüme ediliyor. Sadece adı değişiyor: ST 31-15 Kara Kuvvetleri Sahra Talimnamesi- Gayrı nizami Kuvvetlere Karşı Harekat Bu talimname Orgeneral Ali Keskiner imzasıyla T 31-15, 25 Mayıs 1964 gün ve OPS: 1708-74-64 Mr. Ta.Krl. sayılı KKK emriyle yürürlüğe giriyor. (s.26) Bugüne kadar yetkili kişiler, bu örgüt elemanlarının vatansever(!) sivillerden oluştuğunu da açıklamışlar.” Özel Harp Dairesi’nin finansmanının ABD tarafından sağlandığı da yetkili kişiler tarafından açıklanmıştır.”(s.27)
Turhan’a Göre; Genelkurmay Başkanlığı’nda basına verilen brifingde Özel Harp Dairesi Başkanı Tuğgeneral Kemal Yılmaz şu açıklamayı yapıyor: “Özel Harp Dairesi, 7 Eylül 1952 tarihinde, şimdiki Milli Güvenlik Kurulu’nun işlevini gören Milli Savunma Yüksek Kurulu’nun 17/c sayılı kararıyla kuruldu.”…. “Özel Harp Dairesinin yer altı örgütü yasaların üstünde. Örgütler insanlardan oluşur. ÖHD de üst düzeyde görev almış kişilerin gizli bir dokunulmazlığı olduğu anlaşılıyor. Üst rütbelere ulaşan generallerin çoğunun, Özel Harp Dairesi’nde ya da MİT’te görev yapmaları bir rastlantı mıdır?”(s.30)
Orgeneral Kemal Yamak (Özel Harp Dairesi Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Özal döneminde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği görevlerinde bulunan emekli) “Gölgede Kalan İzler ve Gölgeleşen Bizler” anı kitabında; dönemin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Bülent Ecevit’in kontrgerilla iddialarına yanıt verirken bazı CHP milletvekillerinin de Özel Harpçi olduğunu açıklamışdı.
1950′li yıllarda Özel Harp Dairesi’nin, Gayri Nizami Harp bölümünün kuruluşu, böyle bir ihtiyaç dikkate alınarak gerçekleşmişti. (s.248) Tercüme olarak ordumuza giren ve daireye de görev olarak verilen terim, gayri nizami harp’tir. Gayri kanuni harp değildir. Bunun gibi, gayri nizami askeri kuvvetler tabirinde de, bazılarının maksatlı olarak yorumladığı gibi, gayri kanuni askeri kuvvetler anlamı yoktur. (s. 245)
Yamak, TBMM içinde birbirinden habersiz pek çok milletvekilinin Özel Harpçi olduğunu şöyle anlatıyor: “Birçok kimseyi ayağa kaldıracağını biliyorum ama bu noktada yazmak istiyorum. Sayın Ecevit’in inandırıcılığına dayanarak alevlenen ve Sayın Ecevit’in zaman zaman medyanın ilgisi için bizzat öne çıkarak söyledikleriyle devam eden bu iftira kampanyası sürdürülürken, bu teşkilatın içinde o zaman kendi partisinden ne kadar personelin, hatta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde birbirini hiç tanımayan kaç milletvekilinin bulunduğunu ve bunun sadece kendi partisine ait bir durum olmadığını, birisi söyleyiverseydi ne olurdu?”
Yamak, Özel Harpçi olarak eğitilenlerin nasıl ve neden seçildiklerini de şöyle açıklıyor: “Aslında onlar milletvekilliği dönemlerinde değil, daha genç yaşlarda bölgesinde güvenilir, saygın, sözü geçen ve gerektiğinde halkıyla bütünleşerek, milleti ve vatanı için yapılacak mücadelede önder olabilecek niteliklere sahip oldukları için seçilmişlerdi. Milletvekili oluşları da bu seçimin doğruluğunu göstermiyor muydu?” (s. 461-462)
İstihbarat örgütleri sivillerin denetiminden uzaktır. CIA, MI6 ve MOSSAD ile beraber çalışan militer güçler, Türkiye’de oyun oynuyor. Oysa; ABD’de CIA dahil bütün istihbarat örgütleri, meclis denetimindedir.
Yapılması gereken
Türkiye Gladio’su nicelerini kullandı. Dün milliyetçi vatanseverler, şimdi ise vatansız İslamcı etnik kimlikli kişiler, yapıda organize edildiler. Siyasette, medyada, bürokraside göreve getirilenlerin özgeçmişlerine bakıldığında bu açıkça görülür.
Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamış Sunni, alevi, Türk, Kürt, Zaza, Gürcü, Yahudi, Arap oluşturduğu Türk Millet’nin ve Türk Devleti’nin varlığı ve bekası tehdit altında tehlikededir.
Türkiye ve Türk Milleti’nin birlik ve beraberliğine odaklı milliyetçi, Müslüman, demokrat, muhafazakar, ulusalcı unsurların bu gerçekleri bilerek hareket etmeleri, tarihin yüklediği en önemli görevdir. Hiç kimse bu tarihi sorumluluktan kendini ayrı tutmamalıdır.
Türkiye’yi; ABD’nin veya Avrupa Birliğinin eyaleti yapmaya kararlı şer güçlerinin organize yapılanması karşısında; tarih, coğrafya, kültür birlikteliği olan her duyarlı vatan evladı bir ve beraber olmalıdır.
Günün Sözü: Oynanan oyun, anlaşılması, bilinmesi ve gereğine yönelmekle bozulur.
https://groups.google.com/forum/#!msg/millitepkiler/IY_BEnNMwRY/J2PRK5OwrH0J
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder