6 Mart 2015 Cuma

Tayyip Erdoğan artık PKK Eşbaşkanı





Tayyip Erdoğan artık PKK Eşbaşkanı



Gökçe Fırat

Demokrasi değil bölücülük paketi

Başbakan beklenen “demokrasi paketi”ni açıkladı.
Elbette içinde demokrasiye ilişkin bir şey yok.
Yani tam Tayyip Erdoğan’dan beklendiği gibi.
Din der, dinle imanla ilgisi yoktur.
Vatan, millet der, hiç ilgisi yoktur.
Demokrasi dediğinde demokrasi ile hiç ilgisi olmayacak bir şey çıkacağı zaten belliydi.
Çünkü Tayyip Erdoğan’ın demokrasiyle hayatı boyunca en ufak bir ilişkisi olmamıştı, olamazdı da.
Ama bu paketin Türkiye için önemi çok büyük.
Ülkemizi demokratikleştirmeyecek ama bölecek, parçalayacak bir paket.
Adeta bombalı bir paket.

Tayyip Erdoğan’ın T.C. düşmanlığı

Paketin ana özelliği, T.C.’ye düşman olması.
Bu ülkenin kuruluş amacına, ilkelerine, sınırlarına, diline, halkına yani her şeyine düşman bir anlayışın ürünü.
Tayyip Erdoğan’ın T.C. düşmanlığı zaten herkesin bildiği bir şey.
Ama bu defa düşmanlıkta daha ileri bir adım atmış oluyor.
T.C. nasıl bir devlettir?
Üniterdir.
Laiktir.
Ama bu paket ile T.C.’nin üniterlik ve laiklik nitelikleri paramparça ediliyor.
Üniter devlet, tek dili, tek milleti olan devlettir.
Üniter bir devlette iki dil olmaz.
İki millet olmaz.
İki bayrak olmaz.
Ama eğer üniterlikten taviz verecekseniz, iki dil olur, siz de federal bir devlet olursunuz.
Dil meselesi bir demokrasi ve kültür meselesi değildir, tam olarak bir kimlik meselesidir.
Eğer iki dil varsa iki millet vardır, bu bir.
Ama daha tehlikelisi, eğer bir dili konuşanlar bir alanda yoğunlaşmışsa, o zaman sadece iki millet değil, iki bölge var demektir.
Siz bu bölgeye önce özerklik istersiniz.
Sonra da bu bölge aslında bir bölge değil ülke der ve devlet istersiniz.
Dilden bölgeye bölgeden devlete geçilir; sosyal bir yasadır bu.
Önce ayrı okul isterler.
Sonra ayrı bir valilik.
Sonra ayrı bir polis gücü.
En sonunda da ayrı bir ordu.
Bir üniter devlette iki ordu olmaz, hatta federal bir devlette bile olmaz!

Kürdistan’ın ilanı

Bu nedenle kültürel bir demokratikleşme düzenlemesi değil, etnik bir parçalama planı ile karşı karşıyayız.
Örneğin köylere eski adlarını geri vereceğiz deniliyor.
Kulağa da hoş geliyor değil mi?
Siz eğed Tunceli’ye Dersim, Diyarbakır’a Amed diyecekseniz,Güneydoğu’ya da Kürdistan demenin önünü açmış olursunuz.
Kimse köyünün Kürtçe adının peşinde değil.
Adamlar zaten oraya Kürdistan diyor.
Anlaşılan Tayyip Erdoğan’ın da gözünde orası Kürdistan.
Şimdilik köy isimleri ile il isimleri ile başladı.
Tepkiler olacak ve dinecek.
Ondan sonra da diyecek ki, bakın Kürtçe isim verdik ama bölünmedik!
Adam bizim zekamızla dalga geçiyor.
En sonunda Kürdistan ismini verecek ve diyecek ki, bakın bölündük, fena mı oldu!
O nedenle bu paket, gizli bir şekilde Kürdistan’ı ilan etmiştir.
Kürdistan’ın kuruluş belgesi gibi tarihe geçecektir.

AKP-PKK arasında danışıklı dövüş

Anadilde eğitimi devlet vermeyecekmiş, özel okullar verecekmiş!
Gördünüz mü siz Tayyip Erdoğan’ın milli tavrını!
Ve BDP’liler de buradan yüklenecek Hükümet’e.
Yani tam bir danışıklı dövüş.
Bakmayın siz PKK’nın paketle ilgili “içi boş kabak” benzetmesine.
Doğru onlar kabaktan da patlıcandan da iyi anlarlar.
Ama biz de PKK’lıdan iyi anlarız.
Onların taktiklerini biliriz.
Tayyip Erdoğan’ın da T.C. düşmanlığını ve Kürtçülüğünü biliriz.
Bize yutturamazlar.
Açın bebek katili it Apo’nun programlarını.
Apo ne diyorsa Tayyip Erdoğan onu demiştir!
Arada fark yoktur.

Kürde para Türk’e hapis!

Apo ile Tayyip Erdoğan’ın ortak paketidir bu.
Emperyalizmin Sevr projesidir bu.
Türkiye’yi etnik ve dini temelde bölmenin planıdır bu.
Kürde devlet kurma hakkı.
PKK’ya devlet yardımı.
Süryanilere arazi.
Çingenelere enstitü.
Türklere ne var peki?
Hapis!
Nefret suçunun kapsamı genişletiliyor, düşünceniz suç sayılacak ve hapse atılacaksınız.
PKK’lılar parayla beslenirken Türkler hapse atılacak.

Apo’ya siyaset yolu

Paketin en önemli yanı PKK’ya ilişkin özel düzenlemeler.
Örgütlenme özgürlüğü diye takdim ettiklerine bakmayın.
Artık bir terör örgütü üyesi iseniz aynı zamanda yasal siyaset yapabileceksiniz.
Oy kullanabilirsiniz, aday olabilirsiniz.
Yani Apo bile, artık BDP’ye üye olabilir.
Üye olan elbette milletvekili de olur.
Hatta başbakan bile olur.
Şimdi AKP’liler bunların olmayacağını açıklayacaklar ama bu on yılda olmaz denilenlerin nasıl da olduğunu görmedik mi!
Apo için, özel yasa çıkartmaktadır Tayyip Erdoğan.

Eşbaşkanlık

Ama aynı zamanda kendisi için de özel bir yasa hazırlamıştır.
Artık partilerde eş başkanlık olabilecekmiş.
Komediye bakın, zaten BDP’nin eşbaşkanlığı var.
Yasa dışı mı yani?
Eğer yasa dışı ise niye engel olmadınız?
Yok eğer yasalsa, şimdiki kanun ne oluyor bir açıklayın.
Ya da siz değil biz açıklayalım.
Şimdi eşbaşkanlığı AKP mi uygulayacak?
Kolay mı öyle Tayyip Erdoğan herhangi bir AKP’liye kendine eş veya denk görebilir mi!
Olacak şey mi.
Aynı zamanda Tayyip Erdoğan’ın AKP’de son seçimi olduğunu biliyoruz.
İyi de olacak bu Tayyip Erdoğan’ın sonu diyenlere açıklayalım.
Tayyip Erdoğan, PKK’nın eşbaşkanı olacak!
Başbakan olamayacağına göre.
Cumhurbaşkanlığını kaptırdığına göre.
Başkanlığı artık kazanamayacağına göre.
Tayyip Erdoğan’a kala kala PKK eşbaşkanlığı kalıyor geriye.
Böylelikle Apo’nun tek liderliği betecek!
PKK da demokratikleşecek!
PKK’yı birlikte yönetecekler.
Tayyip Erdoğan’ın yükü biraz azalacak, on yıldır Apo’suz yürütüyor Kürtçülüğü, tek başına kolay değil tabi.
Şimdi Apo kardeşi ile birlikte yönetecekler PKK’yı.


İşte Apo ve Tayyip’in ortak paketi

Yüzde 3’ü aşanlara yardım
Türkçesi: PKK’ya para yardımı

Siyasi haklar alanında siyasi partilere devlet yardımının kapsamını genişletiyoruz. Siyasi Partiler Kanunu’nun ek birinci maddesini değiştiriyor, devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı yüzde 3’e çekiyoruz. Yani seçime katılan partilerden yüzde 3’ü aşanlara toplam kaynak içinden devlet yardımı yapılacaktır.

Eş genel başkanlık
Türkçesi: PKK’ya eşbaşkanlık

Siyasi partilerde eş genel başkanlığın önünü açıyoruz. Seçim Kanunu’nun 15. Maddesi’ne bir ek yapıyor tüzüklerinde yer almak ve iki kişiden fazla olmamak kaydıyla partilere eş genel başkanı sistemini uygulama imkanını getiriyoruz.

Partilere üye olmak kolaylaşıyor
Türkçesi: Apo’ya siyaset hakkı

Siyasi Partiler Kanunu’nun 11. Maddesi’nde yapacağımız değişiklikle siyasi partilere üye olmayı kısıtlayan bazı engelleri ortadan kaldırıyoruz. Seçim Kanunu hükümlerine göre oy verme hakkına sahip olan herkesin siyasi partilere de üye olabilmesinin önünü açıyoruz. Bu amaçla 11. Madde’nin B bendindeki 6 kısıtlayıcı engeli ortadan kaldırıyoruz.

Farklı dilde propaganda
Türkçesi: PKK’ya propaganda özgürlüğü

Farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda imkanını getiriyoruz. 298 Sayılı Kanun’un ilgili maddesini değiştirerek siyasi parti ve adaylar tarafından yapılacak her türlü propaganda da Türkçenin yanında farklı dil ve lehçelerinde kullanılabilmesini mümkün hale getiriyoruz.

Nefret suçuna üç yıla kadar ceza
Türkçesi: Türk’e hapis

Nefret saikıyla işlenmesi durumunda belirli suçların cezalarını daha da artırıyoruz. Belirli suçlar; kişinin dili, ırkı, milliyeti, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse cezası daha da ağırlaşacak.
Kişinin inançlarının gereğini yerine getirmesi dolayısıyla belli haklarını kullanmasını engelleyenleri ceza kapsamına alıyoruz. Bu sebeple işlene suçun cezasını da 1 yıldan 3 yıla kadar arttırıyoruz.

Klavyelere özgürlük getiriyoruz
Türkçesi: Kürt alfabesini yaratıyoruz

TCK’da belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeyyideyi kaldırıyoruz. Böylece fiili uygulama alanı kalmayan ihlalleri ceza kanunumuzdan çıkarıyor, bir nevi klavyelere özgürlük getiriyoruz.

Gösteri süresi uzatıldı
Türkçesi: PKK’lılara uzun gösteri hakkı

2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkındaki Kanun’da önemli değişiklikler yapıyoruz. Bu kapsamda toplantı yer ve güzergahının belirlenmesinde katılımcılığı sağlıyoruz. Mülki amir, ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşlerini almak suretiyle nihai kararını verecek.
Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin sürelerini de bu arada uzatıyoruz. Açık yerlerde güneşin batışından bir saat önceye kadar süren toplantılar güneş batmadan dağılacak şekilde, kapalı yerlerde saat 23.00’e kadar süren toplantılarda saat 24.00’e kadar yapılabilecek.

Hükümet komiserine son
Türkçesi: Bütün iktidar PKK’ya 

Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde hükümet komiseri uygulamasına son veriyoruz. Mevcut durumda hükümet komiser tarafından üstlenen yükümlülükle artık düzenleme kurulları tarafından yerine getirilecek. Kurul, toplantının amacının dışına çıktığı veya düzen içinde gerçekleşmesinin imkansız olduğunu gördüğü durumda dağılma kararı alacak ve durumu kolluk amirine bildirecek.

Farklı dilde eğitim
Türkçesi: İki dile geçtik

Yasal değişikliklerle özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Ülkemizde Türkçe dışındaki dillerde eğitim ve öğretim konusu 2923 Sayılı Kanun ile düzenlenmiştir.
Bu kanuna yapacağımız ekle, Özel Eğitim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere farklı dil ve lehçelerde özel öğretim kurumu açılabilecek.

Eski köy isimlerine dönüş
Türkçesi: Kürdistan’ı kurduk

Köy isimlerinin değiştirilmesinin önündeki yasal engeli kaldırıyoruz. 1949 tarihli il idaresi Kanunu’nun 2. Maddesi’nde yer alan ve dayatma içeren ibareyi kaldırarak, köylerin 1980’lere kadar kullandıkları tarihi isimlerini yeniden almasını mümkün hale getiriyoruz. Köy isimlerinin değiştirilmesi İçişleri Bakanlığımızın tasvibiyle olacak.
İl ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi için mevcut kanun hükmünce yasal düzenleme gerekiyor. İl ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi yönündeki talepleri hükümet olarak her zaman dikkate alacağımızı burada belirtmek isterim.

Öğrenci andı kalktı
Türkçesi: Türk olmak artık yasak!

İlkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırıyoruz. 1933 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir genelge yayınlanmış, ilk ve orta dereceli okullarda andımız uygulaması başlatılmıştı.
Bu uygulama zaman zaman kaldırıldı, metin değişikliğe uğradı. 12 Mart ve 12 Eylül’de bireysel girişimler neticesinde bu uygulama devam etti. Bu uygulamayı geçen yıl ortaokullarda kaldırmıştık, şimdi de ilkokullarda kaldırıyoruz.



..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder