21 Mart 2015 Cumartesi

KAARI Bile Hesapladı, '' Arkadaş Mağdur, İpini Kıvırıver’ dedi





KAARI  Bile Hesapladı, '' Arkadaş Mağdur, İpini Kıvırıver’ dedi




Şükrü KÜÇÜKŞAHİN

11 Şubat 2006













AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin’in ihaleyi kime vereceği konusunda yazılı not ilettiği eski Hatay Doğumevi Müdürü Yaşar Artar, "AKP ilçe binasında görüştük. ’Teşkilattan bazı arkadaşlar işsiz ve mağdur, ipini kıvırıverelim’ dedi. İpini kıvırmak, yöresel dilde yardımcı olmak anlamına geliyor" dedi. Artar, Ergin’in ihaledeki kár marjını bile hesapladığını öne sürdü. 

AKP Grup Başkanvekili ve Hatay Milletvekili Sadullah Ergin’in el yazısı ile ihaleleri kime vereceğini söylediği eski Hatay Doğumevi eski Müdürü Yaşar Artar, Hürriyet’in sorularını yanıtlarken, çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Sadullah Ergin, beni AKP Merkez İlçe binasına çağırarak görüştü. Teşkilattan bazı arkadaşlarının işsiz ve mağdur olduğunu belirterek, ’bunların ipini kıvırıverelim’ dedi. Bu yöresel dilde iplerini gevşetmek, yardımcı olmak anlamına geliyor" diyen Artar’ın açıklamaları şöyle: 

İHALE VERMEMİ İSTEDİ:Ben 1986 yılından beri Van’ın Çataki İlçesi Halk Eğitim Müdürlüğü’nden beri çoğu Doğu’da olmak üzere hep yönetici olarak görev yaptım. AKP iktidar olduktan sonra 2003’te Samandağ Devlet Hastanesi’ne müdür olarak atandım. Sadullah Bey, bu görevim sırasında da bana bazı ihaleleri yaptırmak istedi. Reddetmem üzerine ilk gerginlikler başladı. Ama benim ailem yaklaşık 5 bin seçmene hükmettiği için arasını da hep sıcak tutmak istedi. 

ORTA YOLU BUL: 

Ben ihale verilmesini kabul etmediğim halde, her seferinde, ’Orta yolu bul, anlaş’ tavsiyesinde bulundu. Mesela, İl Genel Meclisi üyesi Mustafa A. için, ’Kolaylık göster, ipini kıvırıver’ dedi. İpini kıvırıver, bizim yörede ipini gevşet, işini rahatlat anlamında kullanılır. 

KÁR MARJINI DA HESAPLADI:Bu görüşme, kendisinin telefonla çağırması üzerine, AKP Hatay Merkez ilçe binasında yapıldı. Ergin’in iddia ettiği gibi Ankara’da değil. Benden yapılması gereken işlerin listesini istedi. Ben de yazıp götürdüm. Karşılarına isimler yazdı. Yazdığı isimlerin partili, mağdur ve işsiz olduğunu söyledi. O belgedeki 40-50 milyar ibaresini de jeneratör ihalesinin yaklaşık 100 milyar liraya çıkacağı düşüncesiyle oluşacak kár olarak tahmin etti. 

DİĞER BÜROKRATLARA DA: 

Sadullah Bey, bu belgenin bir müsvedde olduğunu söylüyor; ama doğru değil. Ben bu yönteme karşı çıktığım halde, listeyi bana verdi. Müsvedde ise kendisinde kalması gerekmez miydi? Bu müsvedde değil talimattır. Kendisi atadığı diğer bürokratlara da bunu yapıyor. 

İLLA İHALE OLSUN İSTEDİ:Oysa ben daha önce de bu hastanede 100 milyar liralık bakım, onarım, tadilat işi yaptım. Hepsini de sivil toplum örgütleri ve belediyelerin desteği ile yaptım. Tek lira harcamadığımı herkes biliyor. Ben bu işleri de aynı yöntemle yaptırabileceğimi söyledim, buna karşı çıkıp, ihale açılmasında ısrar etti. ’İşleri yapalım ve bunlara verelim’ dedi. Sonuçta eski müdür de tam bu sırada mahkeme kararı ile geri döndü ve beni alıp, onu getirdiler. Sonra bir şekilde bu ihaleler yapıldı. 

Amca torunu komisyon başkanıydı

ESKİ Hatay Doğumevi Müdürü Yaşar Artar, Hassa’ya sürülmesi olayını da şöyle anlattı: "Hastanenin başhekim yardımcısı ve tüm alımlardan sorumlu olan Sadullah Bey’in amca oğlu Ali Demirli’nin bazı yapmak istediği işlere de karşı çıktım. Sanırım benimle ilgili süreci bu da hızlandırdı. Beni Hassa ilçesine sürdüler, orası hastane bile değil, sağlık ocağı. Bu bir cezalandırmaydı. Bütün bunlar olurken, benim ailemin hükmettiği seçmen kitlesi 5 bin kişiye ulaştığı için durumu da idare etmeye çalıştı. Bu nedenle de benim hakkımda, tacizci, iddiasında bulunan Sadullah Bey, geçen ağustos ayında, AKP il yöneticileri ile birlikte köyüm Maraşboğazı’na geldi. Geleneklerimiz gereği, ailem kendisine kuzu kesti. Evimde yemek yedi, kurşunları sıktık. Kendisini affettirmeye çalıştı."

Taciz iddiası üzücüydü, aklandım

ESKİ Hatay Doğumevi eski Müdürü Yaşar Artar, "Taciz iddiası çok acı ve üzücü. Bu konuda yapılan soruşturmada, hiçbir kusurum olmadığı görüldü ve ceza kesilmedi. Çünkü, benim adıma olan ama bir akrabamın kullandığı bir telefonla geçilen mesajlar var. Bu mesajlar benim değil. Bu kanıtlandı. Sağlık Bakanlığı’nın bu yöndeki kararına rağmen beni böyle karalaması, ahlaken çok yaralayıcı" dedi.

Ergin: Ivır zıvır işler için bazı isimler karalanmıştı

AKP Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, kendisiyle ilgili iddialar üzerine düzenlediği basın toplantısında şunları söylemişti: "Artar’ın kendi rızası dışında üç personel hareketi vardır. Bunun ikisi idare mahkemesi kararıyla, üçüncüsü de Hatay Valiliği’nin gayri ahlaki ilişkiler nedeniyle yaptırdığı soruşturma sonucu olmuştur. Yazıda yer alan rumuz isimlerin, hastaneden iş almadı. Bu, müsvedde olmayı geçmeyen bir belgedir. Bu yazı, ilgili müdür tarafından Ankara’ya geldiğinde önüme konulmuş. Yazıda belirtilen isimler için ’benden bu işi yapmak için yardım istiyorlar’ denmiş. Onun belirttiği isimleri not almışım. Ivır zıvır işler için bir takım isimler karalanmıştır. O da kendisinden iş talep edenlerin isimleridir.

Eraslan, TBMM’ye başvurdu:Dokunulmazlığımı kaldırın
AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin’in, ihaleye fesat karıştırmakla suçladığı DYP Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan, dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM Başkanlığı’na başvurdu. Eraslan, hakkında ihaleye fesat karıştırmaktan dolayı dava açıldığı iddiasını gündeme getiren Ergin’e yanıt verdi. Eraslan, şu görüşleri dile getirdi: "Ergin, kamu görevlisine, ihale işlerinin kimlere verileceğini kendi el yazısı ile talimatlandırdığı belgeyi kabul etmekle benim haklılığımı ortaya koymuştur. " 


http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/3918164.asp






AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ ERGİN, DYP'Lİ ERASLAN'IN İDDİALARINI YANITLADI







AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, kendisiyle ilgili iddiaların gerçek dışı olduğunu belirtti.
09 Şubat 2006 Perşembe



Parlamento'da basın toplantısı düzenleyen AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, DYP Hatay Milletvekili Mehmet Easlan'ın, Antakya Doğumevi Hastanesi'ndeki işlerin kime verileceği konusunda ''el yazısıyla'' talimat verdiği iddialarını yanıtladı.

İddiaların tamamının gerçek dışı olduğunu ve kendisinin ''hedef alındığını'' belirten Ergin, diğer Hatay milletvekillerinin bu konuda bilgisi olmadığını söyledi. İddiaların temelinde; Hatay'da hastane müdürü olan Yaşar Artar'ın, ''kendisinden talep edilen işleri ilgililere vermediği için'' küçük illere tayin edildiğinin yattığını anlatan Ergin, ''Artar'ın kendi rızası dışında üç personel hareketi vardır. Bunun ikisi idare mahkemesi kararıyla, üçüncüsü de Hatay Valiliği'nin gayrı ahlaki ilişkiler nedeniyle yaptırdığı soruşturma sonucu olmuştur'' dedi.

Yazıda yer alan rumuz isimlerin, hastaneden iş almadığını ifade eden Ergin, söz konusu işlerin su tesisat tamiri, çatı onarımı, plastik kapı yapılması gibi küçük tamirat işleri olduğunu kaydetti.

''Devlet kurumlarıyla hiçbir alışverişim olmadığı gibi, şu ana kadar hiçbir ticari faaliyetim de olmamıştır'' diyen Ergin, iddiayı ve iddia sahibini ''gayrı ciddi'' olarak tanımladı. Ergin, ''Bu şekilde mesnetsiz, dayanaksız, paçavraya dayalı isnatlarla çamur üzerinde siyaset yapma girişimi, benim siyaset anlayışıma da tarzıma da uymamaktadır. Bu konularda bir daha, bu zavallı iddiaları ve sahiplerini muhatap almayacağım'' dedi.

BELGE KİME AİT 

Ergin, Eraslan'ın düzenlediği basın toplantısında gösterdiği yazının kendisine ait olup olmadığı sorusuna, bir belge göstererek şu yanıtı verdi:

''Belge olarak ortaya konulan şu; mühür ve imza Noterden...Bu, müsvedde olmayı geçmeyen bir belgedir. Evet, bu belgedeki karalamalar bana aittir. Bu yazı, ilgili müdür tarafından Ankara'ya geldiğinde önüme konulmuş. Yazıda belirtilen isimler için 'benden bu işi yapmak için yardım istiyorlar' denmiş. Onun belirttiği isimleri not almışım. Bu belgede esas önemli işlerin karşıları boştur. Ivır-zıvır işler için bir takım isimler karalanmıştır. O da kendisinden iş talep edenlerin isimleridir.''

Ergin, kendisine günde en az 80-100 kişinin tayin, atama, terfi ve iş talebiyle geldiğini; ilgili bürokratı arayarak ''Falanca arkadaş gelecek, mevzuat çerçevesinde yardımcı olun'' şeklinde katkıda bulunduğunu söyledi. Kendisine gelen Artar'a, ''Sen bir bürokratsın, ilgili kanunlar çerçevesinde bu işleri yapacaksın, kayırma söz konusu olamaz'' dediğini bildiren Ergin, ''Bir partinin grup başkanvekili, milletvekili; bir ilçedeki hastanenin camını kim takacak, musluğunu kim onaracak; bunlarla uğraşmaz''dedi.

Belgeyi göstererek, ''Bu, bir talimat değildir, belge değildir. Bu, bir müsveddedir, karalamadan ibarettir'' diyen Ergin, hastaneden söz konusu kişilere herhangi bir alım satım olmadığını, iş temini yapılmadığını kaydetti.


Ergin, bir soru üzerine, yazıda belirtilen isimlerin o camiada çalışan kişiler olduğunu, ancak görevlerini bilmediğini söyledi. Ergin, bir başka soru üzerine, ''Hatay merkezde 550 yöneticimiz var. Bu isimleri de tanırım. Ancak bunlara iş verilmesi gibi bir talimatımız kesinlikle olmamıştır. 3.5 yıldan beri iktidarda olan bir partinin grup başkanvekili olarak, önüme çıkartılabilen en güçlü iddiabuysa, bundan gurur duyarım. Bu, gayrı ciddilikten öteye geçemeyecek bir belgedir'' diye konuştu.

Soruşturma raporlarının gereğinin yapıldığını belirten Ergin, kişinin soruşturma sonucunda bulunduğu yerden ilişiği kesilerek ilçe hastanesine atandığını kaydetti.

Ergin,''Yaşar Bey'in atamasında sizin katkınız var mı?'' sorusuna, yer değiştirmenin 2003'te olduğunu, şu anda kamuda yer değiştirmelerin tamamen siyasetçilerin talimatıyla olmadığını, böyle bir görevlendirme yapılırken karşı çıkmadığını ifade etti.

Ergin, Artar'ın, ''Hastanede görevli bir kadın personele cinsel tacizde bulunmasıyla ilgili olarak, şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda ilçe hastanesine gönderilmesini'' soran gazeteciye, olayın hukuki boyutunun Hatay Valiliği dosyasında olduğunu söyledi.

Afaki, mesnetsiz şeyler konuşmadığını, iddia sahibi ile ilgili sözlerinin belgeleri, mahkeme zabıtları ve soruşturma evrakının kendisinde bulunduğunu belirten Ergin, ''Çamur üzerinden, belden aşağı yöntemleri kullanarak siyaset yapmayı uygun bulmuyorum'' dedi.

DANIŞTAY'IN BAŞÖRTÜSÜ KARARI 

TBMM'de gazetecilerin sorusu üzerine Danıştay'ın başörtüsüyle ilgili kararını değerlendiren Ergin, ''Bana göre yargı kurumları, yargı organları mevcut yasaların uygulanmasını ve bu yasaların uygulanmasındaki tasarrufları denetler. Ama yargı organları, yasama yerine geçmemelidir'' dedi. 


http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/haber_portal.aciklama?p1=32349






..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder