22 Kasım 2014 Cumartesi

KIRK KATIR MI İSTERSİN KIRK SATIR MI?

KIRK KATIR MI İSTERSİN KIRK SATIR MI?

simsekvekartal
KIRK KATIR MI İSTERSİN KIRK SATIR MI?
Kandırma, önce insanın kendinden başlar. Kendini kandırmayan başkasını kandıramaz..
Bu memlekette 8 aydır, gazetecisi, televizyoncusu, eğitimlisi, eğitimsizi, bileni bilmeyeni, savaş filozoflarına bile parmak ısırtacak kadar; rahat, sıradan bir şey konuşuyormuşçasına, “Savaş ve barıştan” söz ediyor..
Bu iki sözcük, sıradan, sanki yakın bir arkadaşına beş para etmez laflardan farksız bir şekilde kullanılıyor. Terör veya terörist lafları da arada bir hatırı kalmasın muamelesi görüyor. Yazının son bölümünde bu vahim “Savaş” sözcüğünün insanın dilini nasıl yaktığını açıklayacağım..
Önce, şu sıradan işlere bakalım!.
“Çözüm Süreci” ve “Demokratik Çözüm Paketi”, cin olmadan cin çarpmaya kalkışan, köy kurnazı tezgahtar tarzı davranışlardır.Madem “Savaş var” diyorsunuz, bunlarla mı zafer kazanacak ve PKK’yı yeneceğinizi sanıyorsunuz? Geç bunları!.PKK’nın “P” sinden bile habersizsiniz..
PKK nihai amacı olan, “Kürdistan” kurulmadan bu teranelerle ne silahtan, ne çarpışmadan, ne de siyasi amacından asla vazgeçmez..Eğer, herkes bunu bir çivi gibi kafasına sokmazsa, bu işin “Nasıl?” bitirilmesi gerektiğini, mümkün değil, anlayamaz..
PKK “Yol ve güç” diplomasisiyle, “Boşluk ve doluluk” stratejisi uyguluyor.
“Çözüm süreci” yutturmacası “Boşluk ve doluluk” stratejisinin taktik alanda uygulanmasıdır.
Bu taktikle hükümetteki partinin damağına zokayı geçirdi. (Çekilmeyi durdurdum buydu)
Ateş kese uyuyorum ise; “Şimdi misinayı germiyorum ama aramızdaki sözleşmeye uymazsan, misinayı toplar seni tekneye alırım” demektir.
Ve bunu yapacak..
Çünkü “Demokratik Çözüm Paketi” denilenler, PKK’yı güldürmekten öteye gitmez..
PKK “Boşluk ve doluluk” stratejisiyle neler kazandı:
1. Yaz boyunca, her zaman kuzeyden güneye; dinleme, eğitim, görevden alma, lojistik sebeplerden yüzlerce militan gelir gider. Bunu, bu kez piknik yaparak gerçekleştirdi.
2. Kırsal alan askerden arındırıldığı için, il ve ilçelerin yakınlarına sokulma, köy ve mezralardan askere alma (kendine göre), erzak, ilaç ve para toplama işlerini risksiz ve tehlikesiz bir şekilde yaptı. Düğünlere ve törenlere bile katıldı ve güvenlik sağladı! Adam kaçırma, yol kesme, iş makinesi yakmaya devam etti.
3. Kendini devlete eşdeğer kılmış göstererek devlet yanlısı aşiretleri ve hatta korucu köylerini de kendi yanına çekti, fiziksel ve psikolojik bir üstünlük sağladı.
4. Şehir örgütlenmelerinin hızlanmasını ve bu milislerin birbiri ardına devlete meydan okumalarını, sırf Güneydoğu Anadolu’dan yüzlerce kürt genci vatandaşımızın kendisine katılmasını; 30 yıllık mücadele tarihinde ilk defa bu kadar hızlı sağladı.
5. Ve PKK, “Dolaylı tutum” stratejisini de tam saha uygulayarak, bütün dünyaya; “Aşamalı da olsa siyasi amaçlarım gerçekleşmeden, kimse bana bakmasın” dedi..
2500 yıl önce yazılan, zamanın tek bir sayfasını bile eskitemediği bütün dünyadaki devlet yöneticisi, tarih öğrencileri, akademisyenler, savaş sanatını öğrenmek isteyenlerin baş ucu kitabı, Çinli general ve savaş filozofu Sun Tzu’nun “Savaş Sanatı” kitabından:
“Savaş sanatı bir devlet için yaşamsal öneme sahiptir.”
“Ölüm kalım meselesidir. Güvenliğe kavuşmanın ve yok olmanın yoludur.”
Bir AKEPE Bşk.Yrd.cısı, PKK’nın son açıklamalarından sonra; “Her türlü tedbir alınmıştır. Her türlü alternatife hazırız.” diyor.
Sanki, 30 yılda tedbir alınmamış!. Sıkıyönetim ve OHAL dahil her şey uygulanmadı mı?
Sonuç; bunların, PKK ile pazarlığı Onu, tarihinin en güçlü konumuna getirmek oldu..
Bundan sonraki PKK saldırıları eski durumları bile aratacak hale gelirse, bunun sorumlusu kim?.
Savaşı kim ister?
Aklı başında bir insan kanı sever mi?
Kim istemez bitmesini?
Suriye’ye saldıralım diye yırtınanlar kim?
Bunları, insanın yarı beline kadar su ve çamur dolu, gecenin ayazında eksi 20 derecedeki siperler de iki gün bekleteceksin. Bak bakalım; bir daha savaş lafını ağzına alabiliyor mu bu lapacılar…
Bitirilmeli, mutlaka bitmeli, bu huzursuzluk devam edemez..
Sihirli ve gizemli sözcük şudur: “Nasıl?”.
Savaş alanı silahlar elde olduğu sürece, yanmış topraklardan farksızdır..
Siyaset budur diye ortaya çıkan kendini bilmezler savaşa sebep olur ama gerçek barış sadece cephedeki başarı veya başarısızlıkla sağlanır. Buna yenilgi veya zafer denir..Sakın, kötü ve boyun eğerek bir barış yapmamalıdır. Bu, yeni ve daha büyük savaşın tohumlarını atacaktır..
Gayri nizami savaşın; diplomasisi, stratejisi, muharebe taktiklerine merak salan ve öğrenme iştiyakıyla yanıp tutuşanlar varsa, “Cehennemdere Kanyonu” kitabı bu kişilere, doğruları öğrenme yolunda kılavuzluk yapabilir..
PKK ile mücadele, duraksız uzun bir yol halini aldı ve ülke, sel önünde sürüklenerek hızla şelaleye doğru yaklaşan bir kütükten farksız durumundadır…
Osman Pamukoğlu
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı

..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder