4 Ekim 2018 Perşembe

APOYU ABD NİYE PAKETLEDİ !?

APOYU.,   ABD NİYE PAKETLEDİ !?


Kategori: Siyaset
2004-08-16


Bunların en önemlisi  6 Ekim’de, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in Ankara ziyaretidir. Öncesinden bana telefon etti, ‘ Yanınıza gelmek istiyorum ’ dedi; ‘Buyurun gelin’ dedik. Geldi. ‘ Bu nedir, ne anlama geliyor?’ diye sordu. Buraya gelmeden önce Şam’a uğramıştı, biliyorduk. 

Kendisine ‘ This is serious-Bu ciddidir ’ dedik. ‘ Türkiye öfkeli ’ dedik. ‘ Ben Esad ile konuştum, ‘Yok’ diyor’ dedi. Şam’daki görüşmemi anlattım. Adam hâlâ orada oturuyor, hâlâ adam öldürülüyor. ‘Kusura bakmayın’ dedik; ‘Hiçbir şey değişmezse, ne gerekiyorsa, onu yapacağız.’ 

‘Bir bakalım ne yapabiliriz’ dedi. Kendisini yolcu etmek için birlikte helikoptere bindik Çankaya’dan, gidiyoruz. Pursaklar üzerindeydik. ‘ Ben yarın Dışişleri Bakanı Amr Musa’yı Şam’a göndermeyi planlıyordum ’ dedi; ‘Ama şimdi düşünüyorum da, belki benim gitmem daha iyi olacak’. ‘Çok iyi edersin’ dedim. Fark ettim ki, hadisenin gerçekten ciddi olduğunu anladı. Mübarek ile, Mısır ile hep iyi bir diyaloğumuz oldu. Bu diyaloglar çok önemlidir, faydalıdır. Esenboğa’ya gittik, orada Şam ile temasa geçti. ‘Buyursun, gelsin’ demişler. Uçuş planını orada değiştirdi. Şam’a gidip, oradan Kahire’ye döndü. İki gün sonra Amr Musa’yı yeniden Ankara’ya gönderdi. 

Bir de İran heyeti gelmişti, onlar ne istedi? 

Dışişleri Bakanı Harrazi geldi. Hem Dışişleri ile görüştü, hem de bana geldi. Onlar da aynı şe-yi soruyordu: ‘Neler oluyor, biz bir şeyler yapabilir miyiz?’ O da Şam’a gitmiş, oradan geliyordu. 

‘Elinizden geliyorsa yapın’ dedik. O da kalktı Şam’a gitti. 3-5 gün sonra Suriye’den çıkardılar. 

Sonra Rusya’ya gitti. 

Moskova’ya gitti. Biliyorduk. Ruslara dedik ki, ‘Bu size yakışmaz’. Ruslar bize söz verdi, Moskova’dan çıkacak ve bir daha gelmeyecek diye. Ben yanımdakilere dedim ki, ‘Ruslar bir sözü iki defa söylemez. Dediklerini yapacaklardır’. Bu iş bir on gün sürdü, oradan çıkardılar. İtalya’ya gitti. 

Yakalanması nasıl oldu? Amerikalılar nasıl bir rol oynadı? 

Bir gün MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun geldi. Başbakan’la da konuşmuşlar. Dedi ki, ‘Amerikalılar Apo’yu bize teslim etmek istiyor’. 

Başbakan Bülent Ecevit ve Genelkurmay Başkanı’nı çağırdım. Zaten bu süreçte gizliliğe çok önem verdik. Daha önce olan birtakım hadiselerin, bilgilerin gizli kalmamasından meydana geldiğinden yola çıkarak, her şey üç kişi arasında kaldı. MİT Müsteşarı bilgiyi verip çıkardı. Üçümüz gayet iyi çalıştık. ‘Beyler, haber bu’ dedim; ‘Bunu gizli tutalım’. Çünkü bize nasıl verecekler, nerede teslim edecekler, bu konuda henüz haber yoktu. MİT Müsteşarı’na ‘Ne oldu?’ diye sorum. ‘ Efendim bir Afrika ülkesi olacak. Batı Afrika’da Senegal’den bahsediliyor ya da Doğu Afrika’da Kenya’dan’ dedi. 

  Birkaç gün sonra da ‘Kenya’da’ diye haber geldi. Hazırlıklara başladılar. 

Yine Üçlü toplantıda ‘ Gelince nerede tutacağız ’ diye konuştuk. Sonra güvenlik açısından en iyisinin İmralı olduğuna karar verdik. Hadise şudur. Biz bunu izliyorduk, hep izledik. Ama yakalamadık. Bunu Amerikalılar bize teslim etti. Yunanlıların kolunu büken de Amerikalılar. Zaten Kenya’da Yunan Büyükelçiliği’nde işin patlaması bir nevi deşifredir, itiraftır. ‘Şikar baştan alınır’ diye bir laf vardır. Kuşu vuracaksanız, başından vuracaksınız. Başı koparılmalıydı, koparıldı. 

ABD, Öcalan’ın yakalanmasına yardımcı olmak ve söylediğiniz gibi teslim etme kararını nasıl aldı sizce? 

Ne etkili oldu? 

Amerika’ya çok bastırdık. Bizim bir şey çıkaracağımızdan emin oldular. Başka çare kalmamıştı, bir yerlere bir şeyler yapmak zorundaydık. Ve yapacaktık. Suriye olmazsa Yunanistan, o olmazsa İtalya, ama mutlaka olacaktı. Bunu anladılar. 

Öcalan İtalya’dayken Amerikalılara ‘ Biz operasyon yapacağız, siz İtalyanları tutun ’ haberi gönderildiğine dair bir bilgi var bende. Doğru mu bu? 

İtalya Operasyonu için MİT teklif getirdi. Başbakan, biz biliyorduk. Bu konularda 95’ten sonra merkezi karar olmadı. Ama haberimiz vardı. 

Amerikalılar Türkiye’nin dediğiniz gibi ‘bir şeyler yapacağını’ anladıktan sonra, bölge ülkeleri arasında, NATO Müttefikleri arasında sıcak çatışma çıkmasın diye devreye girmiş olabilirler mi? 

Bizim o dönem Amerikalılarla münasebetlerimiz çok iyi durumdaydı. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı çok önemliydi. Amerika olması için çok destek veriyordu. Bu proje tam yoluna giriyordu. Ama 1 Ekim öncesinde bıçak kemiğe dayanmıştı. 
  Çaresizlik içinde kıvranıyorduk. Yöntem değiştirmek mecburiyetindeydik. 
Bunu yapmak da, bir nevi sağa sola saldırmak demekti. Böyle bir belayla bir devlet kolay kolay karşılaşmaz. ‘Mesele çözülsün ama, komşularla sıkıntı çıkmasın’ noktasını aşmıştık. Çünkü sıkıntı zaten çıkmış gözüküyordu. Bir yerde devletin morali çökecekti. Bunu yapamazdık. Daha fazla bekleyemezdik. Bunu yaparsak, sonra daha kötü olacaktı. 

Apo’nun Yakalandığını size kim duyurdu? 

MİT Müsteşarı aradı. ‘Devraldık’ dedi. ‘ Harika, Allah kolaylık versin ’ dedim. 

Radikal.,

http://acikistihbarat.com/Haberler/6-Haberler-Apo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder