9 Mart 2015 Pazartesi

Tayyip’in Özel Temsilcisi: DOĞU Perinçek



Tayyip’in Özel Temsilcisi: DOĞU Perinçek


Gezi ve sonrası,
Perinçek ve beraberindeki heyet, Şam’da Esad ile görüştü.
Perinçek için Şam tanıdık bir şehirdir. Hatırlarsanız daha önce de Şam’a gitmiş ve Apo ile görüşmüştü.
Şam’daki Esad görüşmesinde Perinçek, doğrudan Tayyip’in özel temsilcisi sıfatı ile bulundu.


2013 yılında Türk siyasetinde tüm temel dengeler ve saflaşmalar değişti. Bu değişimin iki temel nedeni vardı.
İlk neden Gezi’de yaşanan halk isyanıydı.
İkinci neden ise, 17-25 Aralık tarihlerindeki yolsuzluk soruşturmalarıydı.
Her iki hadisede de, temel hedefin Hükümet olduğu kuşkusuzdur.
Gezi’de isyan eden halk, hükümetin dikta eğilim ve uygulamalarına isyan ederken, bir yandan da Gezi Parkı’nda rant ekonomisine ve talanına direniyordu.
17-25 Savcılık soruşturmaları ise, halkın canını yakan rant tezgahının nasıl kurulduğunu ortaya çıkartmış, %10 sistemini gözler önüne sermişti.
Diktatördüler ve hırsızdılar.
Bu herkesin gözünde artık çok netti.
Hatta kendi yöneticilerinden oy verenlerine herkes de bunun farkındaydı.
Ama aynı zamanda yüzsüz ve arsızdılar.


PKK, AKP’nin yardımına koşuyor







Esad, Perinçek ve heyetini “Devlet Başkanı Esad” kemliği ile değil “vatandaş Esad” kimliği ile karşıladı. Daha önce Şam’da Apo’yla “gazeteci kimliği” ile görüşen Perinçek’in bu defa “Tayyip’in özel temsilcisi” kimliğini kullandığı görüldü.
Zor duruma düşen AKP’nin imdadına yetişecek kuvvetler hızlı bir şekilde devreye sokuldu ve AKP Hükümeti kurtarıldı.
Devreye ilk sokulan AKP’nin yedek kuvveti konumundaki küçük ortağı PKK oldu.
PKK Gezi olayları sırasında hem provokatörlük yaparak AKP’ye hizmet etti, hem de kendi tabanını sokaktan uzak tutarak Gezi sürecinde olayların büyümesini önledi.
Elbette ödülünü de aldı.
Daha sonra bölücü başı Apo’nun açıkladığı gibi, onlar Gezi’de hükümeti kurtardılar, hükümet de onlara tüm Güneydoğu’yu teslim etti.
Anlaşmanın temeli çok netti: Batı’da AKP Türklere dikta yasaları uygularken, Güneydoğu’yu teslim alan PKK burada tüm yasaları ortadan kaldıracak, Kürtlere her şeyi yapabilme özgürlüğü tanıyacaktı.

Perinçek-AKP anlaşması
AKP ile PKK ittifakı hemen herkes tarafından biliniyor.
Ama bilinmeyen bir ittifak daha var, o da AKP’nin tutuklu Ordu mensupları ve Perinçek ile yaptığı ittifak.
Gezi isyanı başladığı zaman sokaklarda milyonlar vardı ama bir kesim yoktu: İşçi Partililer!
Oysa daha o döneme kadar hükümeti devirmekten, duvarları yıkmaktan bahsediyorlardı. Ne olmuştu da hükümetin en zayıf anında ve üstelik ömür boyu hapis cezası almışken, Aydınlıkçılar sokaktan çekilmişti?
Çünkü tıpkı PKK gibi onlar da Hükümet’le görüşmüş ve anlaşmışlardı.
Bu anlaşmanın ne denli kirli bir ittifak olduğu daha sonra 17-25 soruşturmalarında bu grubun doğrudan Tayyip Erdoğan’ı savunması ile gün yüzüne çıkacaktı.
Gezi Ayaklanması döneminde MİT kanalı ile Silivri’de görüşmeler yapıldı. Tıpkı İmralı görüşmeleri gibi bu görüşmelerde de MİT kullanıldı. İçerdekilerle pazarlık yapıldı. Pazarlık sonucunda da Silivri boşaltıldı.
Biz Türk Solu’nda bu iğrenç pazarlığı deşifre ettik. Çünkü pazarlıkçılar, Apo’nun da salıverileceği bir sözde af sürecinin unsuru olmayı kabul etmişlerdi.

Vatan Partisi Tiyatrosu
Perinçek’e verilen ana görev CHP’yi bölmekti. 30 Mart yerel Seçimlerinde bu iş için çalıştı ama pek başarılı olamadı.
Fakat içerden çıkan adamın ne yapacağı artık netti: Temel hedefi CHP ve MHP’ydi.
Özellikle CHP içindeki bazı milletvekillerini kafakola alma girişimleri başlattı.
MHP için ise, MHP dışında kalmış eski MHP’li vekil ve bakanlarla temaslara girişti.
Bu temasların sonucunda Vatan Partisi ortaya çıktı.
Vatan Partisi, bu bakımdan AKP’nin yandaş partisidir.
Aklı başında, vicdanı temiz her insan bunu zaten açık seçik görmektedir.

Perinçek’in Türk düşmanı misyonu
Ama Vatan Partisi, şefi Perinçek şahsında çok daha karanlık bir misyonu temsil etmektedir.
Bu misyon nedir?
Misyon, Cemaat karşıtlığı ve laiklik adı altında gizlenmiş bir Türk düşmanlığıdır.
Nitekim Rusya’dan Çin’e, Orta Asya’dan Afrika’ya Türk karşıtı her faaliyet Perinçek tarafından kışkırtılmakta ve desteklenmektedir.
Doğu Türkistanlı Türklerin mücadelesi bölücülük diye suçlanmakta, Rusya’da Ermenileri ve PKK’yı açıktan destekleyen Putin yönetimine destek verilmektedir.
Bu Türk düşmanı yönelimin bir diğer ayağı da Suriye’de devem etmektedir.


Suriye dostumuz mu?
Türkiye, Orta Doğu’daki üç komşusu olan Irak, İran ve Suriye ile çok uzun yıllardır kavgalıdır. Kavganın temel nedeni, emperyalizmdir. Çünkü bu bölgeyi Türk hakimiyetinden kopartan İngiliz ve Fransız sömürgeciliğinin çizdiği sınırlar Türklerin aleyhinedir.
Kaldı ki Irak, Suriye ve İran, her üçü de, tam 80 yıldır Türk Cumhuriyeti’ni yıkmak için hem emperyalist devletlerle açık işbirliği yapmışlardır hem de Türk düşmanı Kürt ve Ermeni teröristleri desteklemişlerdir.
Suriye, Türkiye için en baş düşmanlardan biridir çünkü PKK, bizzat baba Esad tarafından kurulmuş bir terör örgütüdür. Kaldı ki Asala da aynı şekilde kurulmuştur.
Suriye’nin PKK’ya desteği sözde bitmiştir ama PKK’nın Suriye kolu PYD, yine Esad tarafından desteklenmenin ötesinde, bizzat Esad’ın komutanları tarafından yönetilmektedir.
Türkiye’nin bu Suriye ile, iyi dost olmasını beklemek ancak Türk düşmanı olmakla açıklanabilir.
Elbette Türkiye’nin hiçbir komşusu ile savaşmasını istemeyiz ama komşularımız bizim çıkarlarımıza yönelik faaliyetlerini durdurmalıdır.

Şam’daki oyun





































Kamuoyunu uyardığımız kapaklarımız

MİT ile Perinçek arasında Silivri’de yapılan görüşmede, Perinçek’in Tayyip’e Suriye’de Esad’la arabuluculuk önerdiğini yazmıştık. 20 Nisan 2014 tarihli başyazımızda bu öngörümüzü okuyabilirsiniz.
Silivri’den çıkartılan Perinçek’in son Suriye ziyareti bu çerçevede ele alınmalıdır.
Perinçek ve beraberindeki heyet, Şam’da Esad ile görüştü.
Perinçek için Şam tanıdık bir şehirdir. Hatırlarsanız daha önce de Şam’a gitmiş ve Apo ile görüşmüştü.
Şam’daki Esad görüşmesinde Perinçek, doğrudan Tayyip’in özel temsilcisi sıfatı ile bulundu.
Esad’a teklif edilen, Tayyip Erdoğan’ın artık uzlaşma istediği, aralarını bozan gücün Cemaat olduğu iletildi.
Kısacası Tayyip’in tüm suçlarından ve pisliklerinden kurtulmak için icat ettiği sihirli iksir yine masadaydı: Tüm suçu Cemaat’e at ve kurtul!
Ancak Esad, akıllı bir adamdır.

İyi bir İstihbaratçıdır.

Perinçek bu konuda Esad’la aşık atamaz!
Esad, Tayyip rejiminin sonuna yaklaştığını görmektedir. Sadece Rusya ile değil Amerika ile de anlaşmış durumdadır. Bu nedenle Tayyip’le barışma seçeneği onun için öncelikli değildir.
Nitekim Esad, Perinçek’i devlet başkanı sıfatı ile merasimi ile karşılamamıştır. Perinçek’e alınan bu tavır, aslında Tayyip’e mesajdır. Çünkü Esad için Tayyip Türk devletini temsil etmemektedir ki Tayyip’in özel temsilcisi etsin.

CHP’ye kurulan tuzak
Suriye görüşmesinin uluslararası önemi yoktur. Ancak Türkiye için önemli bir tuzak kurulmuştur.
Tuzak elbette CHP’yedir.
Bilindiği gibi Tayyip’in ana düşmanı hep “Cehape zihniyeti”dir.
Tayyip ne kadar vursa da, CHP’nin oyları %25’in altına çekilememektedir. Oysa bu oyların düşürülmesi gerekmektedir.
Perinçek’e verilen görev de budur.
Perinçek sürekli CHP’ye vuracaktır, CHP’nin artık Atatürk’ün partisi olmadığını propaganda edecektir. CHP’nin sadık seçmeninin kafasını bulandıracak, CHP’den soğutacaktır.
Peki CHP’den soğuyan seçmen ne yapar?
Elbette Perinçek’e oy vermez. Çünkü Perinçek’i 40 yıldır bu millet iyi tanır ona asla da oy vermemeştir.
Ama CHP’den soğuyan seçmen sandığa gitmez, ki AKP’nin işine en çok gelen de budur, çünkü sandığa gitmeyen seçmen AKP’nin oylarını şişiren ana etmendir.


Perinçek’e itibar operasyonu
Planın ikinci aşaması ise AKP-Perinçek atışması tezgahıdır.
Tayyip ve diğer AKP’liler dönem dönem çıkıp Perinçek’e saldıracaktır.
Böylelikle Perinçek muhatap yerine konulacaktır. Pek çok CHP seçmeni, Perinçek’in bir adam olduğunu sanacaktır.
Klasik bir algı operasyonu yürütülecektir yani.
CHP itibarsızlaştırılırken Perinçek itibarlılaştırılacaktır.
Şaka gibi değil mi?
Bunun imkanı sizce var mı?

http://www.turksolu.com.tr/483/gokcefirat483.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder