3 Kasım 2014 Pazartesi

İÇİ DIŞINA.., DIŞI İÇİNE ÇIKMIŞLARIN POLİTİKALARI..,

İÇİ DIŞINA..,  DIŞI  İÇİNE ÇIKMIŞLARIN POLİTİKALARI..,

ortadogu_harita_slayt
Amerika ve Avrupalılar artık savaşmıyor, kimseyi de düşman görmüyor! Peki, o zaman ne yapıyorlar?
Artık, düşman yok. Asiler, teröristler, başkaldıran devletler var..
Artık, savaş yok. Cezalandırma var..
Artık, başka ülkeleri işgal yok. Özgürlük getirme var..
Geçen hafta Meclis komisyonlarından biri: “ PKK düşman değil, suçludur.” kararı aldı. Amerika ve Avrupa devletlerinin meclisi sanmayın sakın; Bizim Meclis!.
“Savaş bitsin, barış gelsin.” diye bir yerlerini yırtanlar! Demek; savaşı suçlular yapmış ve barışı da, onlar sayesinde sağlayacaklar!.
Otuz yıldır milleti terör, terör diye uyutup ahmak yerine koyanlar; son birkaç ayda şambabası gibi ortaya dökülüp: “Savaş sona ersin.” diye cazgırlık yapmaya başladılar.. Bunun açık ifadesi şudur: “ Otuz yıldır savaştık ama kaybettik. Artık barış için, kiminle savaşıyorsak onunla oturup anlaşacağız.. kazanamadığımıza göre de bizimle savaşanlara istediklerini vereceğiz.”
PKK’lılar ve onların meclisteki temsilcileri şimdilik; (şimdilik lafı önemli) net ve kesin söylüyorlar: “Özerk Kürdistan” angutluğun alemi yok! Bu; Türkiye gemisinin torpillenmesidir, bir süre sonra da kayalıklara bindirecektir..
“Hacivatın tarekesi” gibi, ellerinde iki savaş tezkeresi var! Ne işe yarıyor? Irak sınırı zaten folluk gibi.. Suriye sınırı da artık, Irak sınırından farksız..Cilvegöz gümrük sahasında olanları kim? Niçin yadırgıyor ki? Suriye hükümeti aylar önce sınır hattından çekildiği için; başıbozuklar köpeksiz köyde çomaksız oynuyor..
Ondört ölü, otuz üç yaralı.Yaralıların da onüçü ağır, bunun manası açık..Suriye topraklarından havan ve topçu mermileri, uçaksavar kurşunları bizim yerleşim alanlarına yağdı, çocuklar bile öldü. Okullar kapatıldı da ne oldu? Bir de uçak düşürülmüştü değilmi? Sonuç: “Cambaza bak!” öyle olmadı mı?. Cilvegöz’ü için söylenene bakar mısınız: “Belirsizlik var. Durum aydınlansın, karşılığı verilecektir.” Ya sabır!..
Kürdistan İşçi Partisi (PKK) siyasi amaçları karşılanmadan asla ve asla, ne silah bırakır ne de eylemlerinden vazgeçer..Bunun tersini düşünenler, omuzlarının üzerine baş değil susak taşıyanlardır. Gazete köşeleri ve tv programlarında bu işleri, yazan ve konuşanlar ise en hafif tabiri ile birer hothot’dan farksızdır..Türkiye teknesini kayalıkların üzerine sürmekteki ısrarlarının ne olduğu ise, kimlere ve neyin karşılığında hizmet ettikleriyle ilgilidir.. Yazgıları da denilebilir!..
İmralı’ya kim gidecekmiş? Kim giderse gitsin..Ne fark eder ki? Bu mu mesele? Bütün bunlar tavuk ayağı gibi eşinmekten öte bir şey değil..karşı taraf tavuğun şimdilik yumurtalarını istiyor. Zamanı gelince de etini talep edecek..
Uğraştıkları şeye bak! “Şemdinli de kucaklaşanlar olmazmış!” Sen topraklarında güpegündüz saatlerce yol kestirirsen, eloğlu da yapacağını yapar..Toprakların da güvenliği sağlama, sonra kucaklaşanlara kız! Size bu millet ne zaman kızacak? Herhalde, çanak çömlek tam kırılınca .. “Vah vah şimdiki aklım olsaydı” denecek zamanı bekliyorlar herhalde..
Habur, Amerika’nındı battı.. Oslo, İngilizlerindi çöktü.. İmralı, yeniden Amerikan denemesi..Bütün motorlar devre de!. Her taraflarından istim çıkarıyorlar..memleket, bindi bir alamete gidiyor kıyamete.. Sonu mu? Tam bir fiyaskoyla bitecek. Henüz halk da işin duygular yönünde. Akıllar ve vicdan çalışacak. Ne zaman mı? Kürdistan İşçi Partisine (PKK) kendi siyasi çıkar ve kazançlarına karşılık ülkeden nelerin verildiğini gördükleri zaman..
En korktukları şey: “Aman provokasyon olmasın” niye söylüyorlar bunu, çünkü yaptıkları işin millet tarafından kabul edilemeyeceğini, en küçük bir eylem de halkın tepesinin atacağını biliyorlar..Madem öyle, niye yiyorsunuz bu hurmaları…
“Bunların dokunulmazlıkları kalkmalı.”, “İdam geri getirilebilir.” “ kucaklaşanlar adaya gitmesin.” Laflara bak, kargalar bir tarafa sığırcıklar da gülmekten dallardan düştüler…
Meclis içindeki bir kürt şövenin laflarına bakın ve yurdumuzu hangi niyet ve öfkeyle gördüğünü anlayın: “ Kafkaslardan mı, Bosna’dan mı geldiniz, burada yeriniz yok. Haddinizi bileceksiniz.”
Bu arada “Terör örgütünün propagandasını yapmak” ve “Terör örgütü üyesi olmaktan” yargılanan 98 belediye başkanı beraat ettirildi!.
AB parlamentosu genel kurulu da 6 şubat’taki özel oturumunda, İmralı ile başlatılan müzakere sürecini görüştü!.
Amerikan Büyük Elçisi: “ Uzun tutukluluklar var Türkiye’de” deyince. Vatandaşın biri hopladı! “ Haddini bil, içişlerimize karışamazsın.” Ah senin dilini sevsinler.. Şunu, K.Irak’a operasyon yaptırmayan, Suriye işlerine burnunuzu sokturmayan ABD yönetimine söylesene! Hem ABD’nin patriyotlarını al, füze kalkanı radarlarını kur.
Sonra da mahalle kabadayılığı öyle mi? Kahyanın her geçen gün sabrının taştığı artık ortada. Devam edin devam edin de, sizi getirdiği gibi götürsün.. Aman, İmralı işini iyi yapın ve Ortadoğu’da kurulacak Kürdistan yolunda Amerika’ya hizmetinizde kusur işlemeyin. O, beyzbol sopası resmi: “ Bana bak, senin kafanı kırarım, testiyi taşırma.” demekti..
Obama ilk ziyareti İsrail’e yapıyor öyle mi? Kasımdan beri Amerika’ya gitmek için çırpınıyorsunuz, size randevu vermiyorlar mı? Olur bu kadar! Herkes, her istediğinde kahyasını göremez..
“Terörle bir yere varılmaz.” diyen aymazlar.. Varıldığını gördünüz mü?
İlk anlaşma “Sınır dışına çekilme olacaktır.” Bu, şu demek: Türkiye’nin için de eli silahlı, bombalı, mayınlı PKK’lar, buraları terk edip K.Irak’a gitsinler. Şimdi soruyorum: Bunların yurtiçindeki mevcutları 1200-1500 arasını geçmez. Kış boyunca güneydoğu bölgesindeki dağların mağaralarında, dehlizlerinde ve sığınaklarında yaşıyorlar. 30 yıldır da aynı noktalardalar. Yerleri değişemez, başka noktalara da gidemezler.
Coğrafi zorunluluk bunu şart koşar.. Niye o zaman gidip de PKK’lıları bulundukları yerlerden almıyorsunuz? Neyiniz eksik? PKK kışın en zayıf ve en hassas durumda değil mi ? Yapamazsınız, çünkü sizde, bu mücadelenin zerre kadar iradesi ve becerisi yok.. Sınır dışına çıkma müzakereleri bir devlet için, işte bu nedenle, yüz kızartıcı ve utanç duyulması gereken bir durumdur..Sanki bir marifetmiş gibi, konuşulması dahi onursuzluktur..
Anayasa konusunda Meclisteki PKK’lılarla anlaşarak referanduma gideceklermiş? Yaparsınız, yaparsınız..Siyasi çıkar ve rant uğruna sizin yapmayacağınız bir şey olmaz..
“Türk” kelimesinin kaldırılması yönünden sözcülerine bakılırsa CHP ile de anlaştıkları ortada.. İmralı işine “Barış gelecekse, destek veririz” “devlet görüşmesin meclis ve akıl adamlar görüşsün” diyor zaten genel başkanları da.. Armut dibine düşer. Hayreti gerektirecek bir şey yok..
Yeni moda; hapishane ve hastane ziyaretleri. MHP’li, hapishanedeki generale AKEPE’li, hastanedeki generale! Neymiş? İnsaniymiş! Anladık da, milleti de bütünüyle aptal yerine koymanın bir derecesi olmalı muhteremler!..
Meclis lokantasındaki zengin menüye yöresel yemekler de ilave edilerek, süper menü haline getirilmiş. Son katılanlar ise şöyle: Kuzuetli şevkati bostan, zeytinyağlı rezene, yumurtalı arap saçı! Bilindiği gibi Meclis lokantasındaki yemek fiyatları, sokak simiti fiyatından ucuz…
Cilvegözü gümrük sahasındaki eylemde ölen ortaokul üçüncü sınıf öğrencisi 14 yaşındaki çocuk günde 7 lira yevmiyeyle çalışıyordu. Ölen diğer çocuk da 18 yaşında ve orada hamallık yapıyordu. İşte size Türkiye’nin kağıt üzerindeki zenginliğinin özeti..
İki yüzlülüğe prim veren, el birliği ile kendini kandırmaya çalışan ve gittikçe dilencileşen bir toplum olmaktan süratle uzaklaşamadığımız takdirde; bu yol, yol değil…
Osman PAMUKOĞLU
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı
http://hepar.org.tr/ici-disina-disi-icine-cikmislarin-politikalari.aspx

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder