TRT ŞEŞ VEYA ATEŞ DÜŞSÜN TÜRKÜN EVİNE, BÖLÜM 8
TRT SES SAYESİNDE KÜRTÇE SEKTÖR HALİNİ ALACAK
Turgut Özal döneminde Kürtçe sarkı, kaset, gazete, dergi vb.'nin serbest bırakılması ile hızlı bir sekilde baslayan Kürtçe furyası kısa bir süre sonra hızını keserek önemini kaybetmeye baslamıstı. Sebebi ise vatandastan az talep gelmesi ama daha da önemlisi bu is ile ugrasanların ekonomik olarak bir seyler kazanamaması idi. TRT Ses ile baslayan süreçte Kürtçe ilk defa ekonomik getirisi olan bir sektör halini almıstır.72 TV'de program yapanlar, programa çıkanlar, müzisyenler, dublaj yapanlar hatta program konuk olarak katılanlar bile bu isten para kazanmaktadırlar. Esyanın tabiatı geregi ekonomik olarak getirisi olmayana ragbet yoktur.
Kürtçenin sektör haline gelmesinin nelere yol açacagını ayrılıkçı Kürtçülerden birisinin agzından dinlemek daha isabetli olur diye düsünüyorum:
“Bu gün TRT için 'mükemmel düzeyde Kürtçe yazıp okuyabilen eleman aranıyor' ilânı, yarın mükemmel düzeyde Kürtçe yazıp okuması sart olmayan, 'Kürtçe konusabilmesi yeterli' nüfus dairesi memurları, belediye çalısanı, doktor, hemsire, hâkim, savcı aranıyor ilânı olarak karsımıza çıkarsa bu bizi sasırtmamalı. Bu talebin karsılanması için ise, devlet okullarında Kürtçe egitimin gündeme gelmesi sarttır. Kürtçe, bilincimizin bize sorumluluk olarak yükledigi ulusal mücadelenin bir parçası olarak ögrenilmesi gereken bir görev yanında, Kürtçe okuyup yazabilmemin ayrıcalık oldugu, ise girmede, ilk ve orta dereceli egitimde diploma puanına etki eden, üniversiteye girerken yerlestirme sınavında toplam puana etki eden bir avantaj olarak degerlendirildigi mecraya dogru gitmektedir.
Kürtçe konusup yazabilmenin insanların istikballerini kurmada, dilinin kamu alanında kullanılmasının deger ettigi, diger diller gibi ekonomik pazarda kullanılabilmesinden dolayı, ögrenilmesi nin gerekliligi küçümsenmeyecek bir varsayım olmasa gerek.”73
Kürtçe egitim yapan çok sayıda okulun birkaç yıllık denemenin ardından ögrencisizlikten kapanması, son derece ögretici bir baska gerçegi gün yüzüne çıkardı. Demek ki “Kürtçe ögrenmenin” gerçek hayatta bir karsılıgı bulunmamaktadır.
Kürtçe ögrenmek, kisiye pratik bir “yarar” saglamamaktadır. Bundan dolayı Kürtçe ögrenim kursları ögrenci bulamamaktadır ve kapanmak zorunda kalmakta-dır. Ortaya çıkan bir gerçektir ki Kürtçe, Türkiye'de bu saatten
sonra ancak “devlet zoruyla” ögrencilere ögretilebilir. Ve “devlet marifetiyle yaratılacak bir talebin” karsılıgı olarak gerçek hayatta kendine bir alan açabilir.74
Aynı durum Kürtçe TV yayın için de geçerlidir. Özel televizyonların Kürtçe yayın yapabilme olanagına sahip olmaması ve yeterli talebin olmamasından dolayı kendisine bir hayat alanı bulamamıstır. Bulunamayan hayat alanı devlet
eliyle TRT Ses'in açılması ile yaratılmıstır.
TRT 6 Ses'in yayına geçmesi ile birlikte Kürtçe, ekonomik olarak kazanç getiren bir hal alınca bu durum dogal olarak birçok vatandasımızın kalbiyle ve dili ile Türkiye'den uzaklasmasına öncülük edecektir. Kürtçe?nin ekonomik deger
ifade etmesinin bir baska sonucu da birilerince ileride geçilmesi düsünülen federatif yapının temel taslarının yavas yavas dösenmesi olacaktır. Çünkü böyle bir durumda Kürtçe?ye talep artacak ve sinemadan tutun da dini alana kadar
her alanda Kürtçe kullanımı yer edinmeye baslayacaktır. Söz konusu durumda üniter yapının ayakta kalması zaten mümkün olmayacaktır.
SONUÇ
1. TRT Ses'in açılması “kültürel haklar” çerçevesinde atılan bir adım olarak yansıtıldı. Burada dikkat edilmesi gereken, Kürt kültürel kimligini gelistirme özgürlügü denilen adımların, bir Avrupa normu olan ‘ayrıstırma degil, bütünlesme yönünde mi yoksa ‘ayrısma yönünde mi kullanılacagıdır. Özgürlükler ‘bütünlesme?degil, ‘ayrısma yönünde kullanılırsa bunun bir kültürel gettolasma yaratma tehlikesine dogru ilerleyecegi kaçınılmazdır.
Hâkim kültür içerisinde kendi kültürüne fazlaca baglanan etnik unsurlar sosyal, ekonomik ve kültürel yönden geri kalırlar. Nitekim bu alanda önemli çalısmalar yapmıs Birc'e göre de etnik topluluklar kültürel kimliklerine ne kadar sıkı
sarılırlarsa, ekonomik bakımdan o oranda basarısız olmakta, bu içe kapanma yüzünden kendi kültürlerini de gelistirememektedirler.75
Belirli çevrelerce dile getirilen sözde kültürel haklar bu sekilde verilmeye devam edilirse Kürt kökenli kardeslerimizi bütünlesmek söyle dursun daha da uzaklastırmaya ve ayrıstırmaya yol açacaktır. Bizce TRT Ses örnegini verdigimiz
içine kapanma, gettolasma sürecini daha da hızlandırmaktan öte bir ise yaramayacaktır.
2. TRT Ses'in, etnik soruna çare olup olmayacagına süpheli bir sekilde yaklasan Taha Akyol bu konuda su tespitlerde bulunuyor “tarih laboratuarı gösteriyor ki, etnik milliyetçi talepleri kabul etmek ve o yönde reformlar yapmak bazen bu hareketleri sakinlestirmis ama bazen de ayrısmayı, ‘kabilelesme?yi derinlestirerek büyük, kanlı felaketlere yol açmıstır.” 76“TRT 6 (Ses) adıyla Kürtçe TV yayınının baslaması, T. C. Basbakanının Kürtçe ‘Hayırlı olsun?demesi güzel gelismeler ama içimdeki korku dinmiyor; Yugoslavya olur muyuz
diye! Korkuyorum çünkü, etnik milliyetçilik tatmin edilmesi fevkalâde zor bir marazdır.” 77 Meselenin adını etnik bir mesele koyar ve ona göre hareket ederseniz bilmelisiniz ki etnik meseleler tavize doymazlar, tavizle çözülemezler.
TRT Ses'in açılması da bu yönde düsünenlerin isteklerinin yerine getirilmesi için atılan bir adım olduguna göre sunu açık yüreklilikle ifade edebiliriz ki bu adım hiçbir derde deva olmaz.
3. TRT Ses çok masumane bir sekilde atılmıs kültürel adımdan çok, ulus insa etme sürecinin önemli bir kilometretası olarak görülmektedir.
Zira çok iyi bilindigi üzere dil, ulus insasında en önemli unsurdur. Nitekim Irak'ın kuzeyinde yeni bir ulus, yeni bir devlet insa etme yolunda emin adımlarla
ilerleyen Barzani, bölgesinde Soraniceyi tek dil olarak ilân etmistir. Bölgenin egitim, resmi yazısma ve yayın dili Soranicedir. Kendi anadili olan Kurmançcayı terk ederek Soraniceyi teklestirmeye çalısan Barzani; bir lehçeden bir dil,
bir dilden bir millet yaratmanın nasıl gerçeklestirildigini gözler önüne seriyor.
4. TRT Ses hadisesi ile Türkiye'nin sosyolojik anlamda bütünlesme sürecine en agır darbelerden birisi vurulmustur.
Çünkü televizyon yayınları Güneydogu'da Türkçe-nin ögrenilmesine çok büyük araç olarak hizmet etmistir. Daha yayınla biz Kürt kimligine hizmet edecegiz”- Star Gazetesi, 4 Ocak 2009, önce belirttigimiz gibi Güney dogu'da birçok
çocugun akıcı ve aksansız bir sekilde Türkçe konusması Türkçe televizyon yayınları sayesinde olmustur.78
TRT Ses'in yayına geçmesi simdi yüz binlerce gencin elinden bu imkânı almanın ilk adımı olmustur.
Bir süre sonra Güneydogu'da evlerde özellikle Kürtçe dublajlı çizgi filmlerin seyredilmeye baslanması ile birlikte Türkçe hızla gerileme süreci içine girecektir.79
5. Dil sosyal entegrasyonun baslıca aracıdır. Bu kanalın TRT'den yayına geçmesi ile birlikte toplumun önemli bir kesimini olusturan ve sosyolojik anlamda kendini Türk olarak adlandıran kitlenin karsısında bir “öteki” olarak yerlesecektir.
Bu “ötekilestirme” süreci bir süre sonra yerini azınlık muamelesine bırakacaktır. Kısacası, birada yasamanın en önemli aracı olan dilde ayrısma saglandıktan sonra bir arada yasamak oldukça zorlasacaktır.
6. TRT Ses'in Kurmnançca lehçesinden yayın yapması bölgede yaygın olarak konusulan Zazaca, Dersimce gibi lehçelerin de bu potada eritilmesinin önünü açacak, bu kardeslerimizde “demek ki Türkiye'de bazı haklara sahip olmak
için; devlete silah çekmek, onun varlılıgını hedef almak gerekmektedir” gibi bir inancın ortaya konulmasına neden olacaktır. Nitekim kimi Zaza çevreleri bu iddiaları dile getirmeye basladılar bile...
7. Kurmançca TV yayınını savunanların kullandıgı gerekçelerden birisi de “Kürtçe yayın tekelinin” PKK'nın elinden alındıgı iddiasıdır ve bu iddia çok zayıf aynı zamanda kendilerini teselliye yönelik bir iddiadır. Katliam tekeli de PKK?nın elindedir. Piyasadaki kötü mal ile piyasaya kötü mal sürülerek mücadele edilemez.80
8. Tam gün boyunca Kürtçe yayının yapılması yanlıs oldugu gibi bu yanlısın TRT eliyle yapılması daha da vahim olmustur. Nedeni AKP Diyarbakır milletvekilinin su sözlerinden anlayabiliriz: “Kürtçe dil egitimiyle ilgili kurslar açıldı.
Bu kurslar daha sonra kapanmak zorunda kaldı. Bunun sebebi iste bunun halk tarafından sübvanse edilemeyisi veya iste finanse edilemeyisine baglandı ve dendi ki; bunlar aslında tamam verdiniz bu hakkı ama bunun devlet tarafından sübvanse edilmesi gerekiyor denmisti. Eger biz bugün Kürtçe televizyonu
da özel kanallarla baslatmıs olsaydık az önceki konuklarımızın da ifade ettigi gibi ben öyle inanıyorum ki birçok insan korkudan ki bu haliyle bile belki reklâm veremeyecek, yasam hayatına, yayın hayatına çok uzun süreli devam edemeyecek veya iste kendini gelistirip daha gelismis programlar
yapamayacaktı.” 81
9. Kürt kökenli vatandaslarımızı verilen “kültürel haklar” ile ilgili olarak bazı çevreler sık sık “kültürel zenginlik” vurgusu yapılmaktadır. Bahsedilen zenginlik bir ise yarasa idi bugün Çekoslovakya, Yugoslavya, Sovyetler Birligi gibi ülkeler dimdik ayakta olurdu. Ancak görüyoruz ki adı geçen devletler bugün paramparçadır. Bu yüzden “vahdette kesret” diye adlandırılabilecek bir uygulamaya gidilmelidir.
Önce herkes Türk kimligini kabul ederek birlesip, sonra kendi kültürel zenginligini istedigi gibi yasabilmelidir. Bu yüzden devletin resmi görevi herhangi bir etnik dille yayın yapmak degil; devletin görevi etnik diller ya da mezhepler üzerindeki baskıyı kaldırmak, onların önünü açmak, onların her türlü çalısmalarına ve kendilerini ifade etmelerine imkân tanımak olmalıdır.82
Sonuç olarak meselenin adını net bir sekilde koymadan Kürt meselesinin hiçbir zaman çözüme kavusturulamayacagını belirtmeliyiz.
Nihayetinde BDP çizgisi, Türkiye'nin Türk ve Kürt olmak üzere iki ulustan olustugu tezine dayanır. Kürtçe, PKK-DTP çizgisi için “Kürt ulus” bilincini
olusturmanın ve yaygınlastırmanın en önemli amacıdır. Bagımsız bir Kürt devleti kurmak üzere, silahla ve “ulusal kurtulusçu” bir anlayısla sahneye çıkmıs BDP konjonktürel kosullar nedeniyle, bu amaçtan vazgeçtiklerini açıklamıstır. Bunu bir erteleme olarak görmek daha gerçekçidir.83
Baslangıçta bagımsızlık olan amacın, degisen kosullarda federasyona ve/veya “demokratik cumhuriyet”e çekilmis olması, nihaî hedefin degistigi anlamına gelmez. Bu is belediye kazanmakla, bireysel, kültürel hak talebiyle sınırlı degildir.
Sorun, ulusal nitelikli bir sorundur. Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti için ulusal bütünlük, PKK-DTP çizgisindeki Kürtler için “ulusal bagımsızlık” sorunudur. Folklorik sorun degildir. Yster iktidarda ister muhalefette olsunlar, Türki-
ye'nin kurulus felsefesi ve ilkeleriyle sorunlu olmayan siyasî partilerin isin bu yönünü unutmamaları gerekir.84
Sorunun adını tam olarak koyamayanlar TRT Ses ve benzeri adımlarla çözüme ulasabilecekleri yanılgısına kapılırlar ki bugün gelinen nokta odur. TRT Ses bir buçuk yıldır faaliyette ama ne daga çıkıslarda ne de terör olaylarında azalma
görülmekte, aksine daha da artmaktadır. Türkiye?nin milli bütünlügü ve varlıgı açılım saçmalıklarına feda edilmeyecek kadar önemlidir. Bu yüzden “zararın neresinden dönülürse kardır” denilerek tekrar “milli devlet”ten yana tavır alınmalıdır.
ÖZEL RAPOR
EK: TELEVİZYON ANKETİ
1. Anadillere Göre TV Seyredilme Oranı
a) Sadece Kürtçe TV seyrediyorum ( 7 )
b) Sadece Türkçe TV seyrediyorum ( 405 )
c) Hem Kürtçe hem Türkçe seyrediyorum ( 188 )
2. Kürtçe TV'yi izleme oranları. En Çok Hangi Kürtçe TV'yi seyrediyorsunuz?
a) Kurdistan TV ( 4 )
b) Kurd Sat ( 3 )
c) Kurd 1 ( 11 )
d) Mezoptamya TV ( 65 )
e) Newroz TV ( 11 )
f) Roj TV ( 46 )
g) TRT 6 (Ses) ( 53 )
g) Diger ( -)
3. TRT 6 (Ses)'in yayınlarının dilini tam olarak anlayabiliyor musunuz?
Evet ( 373 )
Hayır ( 227 )
4. Asagıdaki Kürtçe kelimelerin Türkçe karsılıgını biliyor musunuz?
a) belavok > 36 b) fermi > 24
c) gerdun > 46 d) tenduristi > 25
e) ewlekari > 28 f) buyer > 32
g) dimen > 42 h)nakoki > 27
ı) netewe > 44 j) tekosin > 60
5. En çok seyrettiginiz Türkçe dizi hangisi?
a) Arka Sokaklar ( 92 )
b) Hanımın Çiftligi ( 54 )
c) Genis Aile ( 42 )
d) Kurtlar Vadisi ( 94 )
e) Tek Türkiye ( 103 )
f) Türk Malı ( 85 )
g) Ask-ı Memnu ( 18 )
h) Yaprak Dökümü ( 35 )
ı) Ezel ( 25 )
j) Diger ( 35 )
k) Hiç Türkçe Tv seyretmeyen ( 7 )
6) Aşagıdaki Kanallardan hangisini daha fazla izliyorsunuz?
a) Kanal D ( 102 )
b) Samanyolu tv ( 81 )
c) Haberturk ( 38 )
d) Star Tv ( 89 )
e) CNN Turk ( 23 )
f) Atv ( 62 )
g) Ntv ( 36 )
h) Kanal 7 ( 64 )
ı) Show TV ( 80 )
j) Diger ( 18 )
k) Hiç Türkçe TV Seyretmeyen ( 7 )
Yukarıdaki anket Diyarbakır'ın merkez Dicle, Huzurevleri, Kuruçesme ve Ofis semtlerinde 600 kisi üzerinde uygulanmıstır.
DİPNOTLAR;
1 Kürtçe sözlüklerde de Romi, Türk olarak geçmektedir. Bir örnek için bkz. : D. Yzoli, Ferheng, Deng Yayınları, Ystanbul 2000, s. 363'de
Rom kelimesi su sekilde açıklanmaktadır. Rom: halk dilinde Türk, türke ait, eksere romê: Türk askeri
2 Ali Rıza Özdemir, Kart-Kurt Sesleri Arasında Kaybolan Gerçek: Kürtler ve Türklük, Kripto Yayınları, Ankara, 2009, s. 115-116
3 Terör medya iliskisi konusunda iki yararlı çalısma için bknz. Güral Korkmaz, Terör-Medya İlişkisi, Ankara 1999 ; Orhan Gökçe ve Ugur Demiray(Ed.),
Terörün Görüntüleri, Görüntülerin Terörü, istanbul 2004
4 Bozkurt Zakir Avsar, Terör ve Haber Söylemi, Sayfa: 64.
5 Yonnah Aleksander, Çagdas Terörizm, Stratejik NATO semineri tebligi, naklen Bozkurt Zakir Avsar, Terör ve Haber Söylemi, Sayfa: 64.
6 Kürtçe, bilim adamlarının ve arastırmacıların ifade ettigi gibi karma bir dildir. Homojen bir yapısı yoktur ve farklı grupların konustugu dil
birbirlerine anlasılmaz gelmektedir. Bu konuda detaylı bilgi için bkz.: Ahmet Buran, “ Karma Diller Ve İki Örnek: Klasik Osmanlıca Ve
Kürtçe”, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı: 20 Yıl: 2006/1; Ali Rıza Özdemir, Kart-Kurt Sesleri Arasında Kaybolan Gerçek: Kürtler ve
Türklük, s. 149-212
7 Oysa toplam sehit olan asker sayısı 24, geçici köy korucusu sayısı 3 idi. Ayrıca bir de helikopter düsürdüklerini iddia ettiler. Görüntü de yayınladılar
ama söz konusu görüntülerde etraf yemyesildi. O tarihlerde Irak'ın kuzeyinde her taraf karlarla kaplı idi. PKK terör örgütü yıllarca gayret
göstererek olusturdugu televizyon yapılanmasının meyvelerini iste böyle yemeyi sürdürmüstür.
8 Diyarbakır, Mardin, Sanlıurfa ve Batman illerinde ögretmenler ile gerçeklestirdigimiz mülakatlar.
9Türkmen Töreli, PKK Terör Örgütü 1978-1998 (Tarihsel ve Siyasal Gelisim Süreci Bakımından Yncelenmesi) basılmamıs doktora tezi, Isparta 2002.
10 Sedat Laçiner, “Bölücü Televizyon Yayıncılıgı ve Uluslararası Baglantıları: Med TV Örnek Olayı (1994-1999)”, Avrasya Dosyası, Yaz 2000, cilt: 8,
sayı: 2, sayfa 329-371.
11 Sedat Laçiner, “Med TV'nin Etki ve Yslevleri”, Strataejik Analiz Dergisi, Sayı: 27, Sayfa:128.
12 Sedat Laçiner, Strataejik Analiz Dergisi, Sayı: 27, “Med TV'nin Etki ve İslevleri” Sayfa:129.
13 Sedat Laçiner, Strataejik Analiz Dergisi, Sayı: 27, “Med TV'nin Etki ve İslevleri” Sayfa:129.
14 Hulki Cevizoglu, Ya Sev Ya Sevr, Sayfa: 107.
15 Hulki Cevizoglu, Ya Sev, Ya Sevr, Sayfa 108-109.
16 İsmet İsmet, PKK Ayrılıkçı Siddetin 20 Yılı, Sayfa 306.
17 Sedat Ergin, “Kürtçe TV'ye Vize”, Hürriyet, 28 Kasım 2000. MYT'in bu açılımına siyasilerden dogru dürüst bir tepki gelmezken MHP'li Devlet Bakanı
Abdülhaluk Çay, ''Türkiye'de Kürtçe televizyon istemek ihanetten baska bir sey degildir diyerek, Kürtçe yayın yapmanın vatan hainligi ile
esdegerde olacagını” belirterek açıkça karsı çıkmıstır. Özgür Dogan, 11 Mart 2002,
http://ilef. ankara. edu. tr/id/yazi. php?yad=793.
18 Bu konuda kapsamlı bir çalısma için bkz.: Ümit Özdag, “Kırmançça Televizyon Yayının Siyasal Sonuçları”, 21. Yüzyıl Dergisi, sayı: 8/9,
Ocak-Haziran 2009, s. 115-137
19 TRT Ses'te program yapan Fırat Ceweri adlı Kürtçü ideoloji mensubu da bu durumu itiraf ediyor. Bakınız: Aknews, Fırat Ceweri ile röportaj,
“Cewerî, kahramanı Diyana'yı savundu”, 29 Mayıs 2010,
http://www. aknews. com/tr/aknews/9/150160.
20 TRT Ses'te yayınlanan “Buka Barane” adlı program, 13 Subat 2010
21 İhsan Aksoy, Latif Epözdemir, Fırat Ceweri gibi program hazırlayıcıları ile Federasyoncu KADEP genel baskanı Serafettin Elçi, yasadısı Kürdistan
Sosyalist Partisi(PSK) lideri Kemal Burkay, HEP eski genel baskanı Feridun Yazar, sık sık Barzani'nin yanında boy gösteren Hasim Hasimi gibi konuklar
bunlardan bazılarıdır.
22 Zaman, 9 Mart 2003.
23 Yeni Safak, 2 Ocak 2009.
24 CNN Türk Televizyonu Fikret Bila-Murat Yetkin'in ortak sundugu program, 2 Ocak 2009.
25 Devlet Bahçeli, 6 Ocak 2009 tarihli TBMM Grup Konusması.
26 http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetay&ArticleID= 923827&Date=28.02.2009&CategoryID=98
27 Sadi Somuncuoglu, “TRT-6, Etnik gruplar, Akiller ve TSK'nın Görüsü”, Yeniçag, 4 Mart 2009.
28 Sadi Somuncuoglu, “a.g.y. , Yeniçag, 4 Mart 2009.
29 Sadi Somuncuoglu, “a.g.y.” , Yeniçag, 4 Mart 2009.
30 Radikal, 10 Ocak2009, “Baydemir: Bu Toprakların Adını da Kabullenecekler”
31 Cumhuriyet, 21 Ocak 2009, Mehmet Farac, “Taviz Güzergâhında Tünel Kazmak”
32 www.lekolin.info, “Karayılan: Ykinci Ordu Büyük Bir Savasa Hazırlanıyor”, 8 Ocak 2009
33 Aksiyon, 13 Ocak 2001, Cevdet Gengörü, “Bu Tv Bizi Birinci Lige Çıkarır”
34 Radikal, 10 Ocak 2009 “Baydemir: Bu Toprakların Adını da Kabullenecekler”
35 İHD Bingöl Subesi 2008 Ynsan Hakkı Yhlalleri Raporu, ANF, 17 Ocak 2009
36 Orhan Miroglu, “Hükümetin Degil Kürtlerin Basarısı Ses TV”, 09 Ocak 2009 www.habervesaire. com/haber/1197,
37 Aksam, 4 Aralık 2009 Özlem Çelik-Dengir Mir Mehmet Fırat röportaj, “Öymen'den Allah Razı Olsun”
38 Star, 5 Ocak 2009, “20 Yıl Önce Olsaydı 30 Bin Ynsan Ölmezdi”
39 Haber7. com, 2 Ocak 2009, “Hakkâri TRT Ses`i ayakta alkısladı”
40 Bugün Gazetesi, 6 Ekim 2009
41 Cengiz Çandar, Radikal, 2 Ocak 2009
42 “TRT Ses Roj TV'nin Pabucunu Dama Attı”, 20 Ocak 2009, Zaman
43 Ali Rıza Özdemir, Kart-Kurt Sesleri Arasında Kaybolan Gerçek: Kürtler ve Türklük, s. 183
44 Sinan Sungur, “Abdülkadir Aksu TRT Ses'i Anlıyor mu?”, Odatv.com, 09 Ekim 2009
45 Sinan Sungur, “Varan 1) Bülent Arınç'ı Kim Kandırıyor?”, Odatv.com, 10 Eylül 2009
46 Sinan Sungur, “Varan 1) Bülent Arınç'ı Kim Kandırıyor?”, Odatv.com, 10 Eylül 2009
47 Stratejik Boyut, sayfa: 43-45, sayı:6, yıl: 2
48 Zaman, 22 Mart 2009
49 Sırnak ilinde yaptıgımız saha arastırmalarında Türk askerine de Romidenildigini gördük.
50 Ali Rıza Özdemir, Kart-Kurt Sesleri Arasında Kaybolan Gerçek: Kürtler ve Türklük, Kripto Yayınları, Ankara, 2009, s. 115-116
51 Aydınlık, 14 Haziran 2009, “TRT Ses Türkçeye Roj TV'den Daha Yabancı”
52 Çetin Çeko-Yhsan Aksoy röportaj, “Kürtler Eski Kürtler Degil”, , 6 Haziran 2009
53 Latif Epözdemir, “Türklestirilmis Yslam Karsısında Kürtler”, www.navkurd. net .
54 Latif Epözdemir, “Kimligin Altı da Üstü de Kürtlerin Derdine Deva Degildir”, www. navkurd. net
www.gelaewj. com
55 Latif Epözdemir, “Kimligin Altı da Üstü de Kürtlerin Derdine Deva Degildir”, www. navkurd. net
56 Latif Epözdemir, “Kimligin Altı da Üstü de Kürtlerin Derdine Deva Degildir”, www. navkurd. net
57 “Ceveri, kahramanı Diyana'yı savundu”, www. aknews. com, 29 Mayıs 2010.
58 Roşan Lezgin, “Khormekî-Xormekî Asireti ve Zazalar Türk mü?”,
http://www. haberdiyarbakir. com/news_detail. php?id=32663
59 Sedat Laçiner, Bölücü Televizyon Yayıncılıgı ve Uluslararası Baglantıları: Med Tv Örnek Olayı (1994-1999), Avrasya Dosyası,
Yaz 2000, cilt: 8, sayı: 2, sayfa329-37
60 Aksiyon, 29 Aralık 2003, “Türkçe Konus Kurban”
61 Vatan Gazetesi, 25 Temmuz 2007, Öge Demirkan-Burak Kara, “Bingöl' de oy patlaması yapan AKP, bunu nasıl basardı?”
62 Can Dündar, “Neden” Programı, NTV, 7 Ocak 2009.
63 Cihan Haber Ajansı 11 Ocak 2009
64 Mustafa Erkal, Etnik Tuzak, Sayfa 89.
65 Hasim Söylemez, “Kürtçe TV?de Siveler Belli”, Aksiyon, 25 Kasım2000.
66 Ali Rıza Özdemir, Koç Heykelli Mezarların Yzinde: Zazalar ve Türklük, Kripto Yayınları, Ankara, 2010, s. 36
67 Rafet Ballı, Kürt Dosyası, Sayfa 303. Kürtçülerin söz konusu politikalarına birçok örnek verebiliriz: Paris Kürt Enstitüsü, “Zazaca Kürtçe'nin
bir lehçesidir” diyor. Aynı kurum, Hevi adında çıkardıgı dergide Zazacanın edebiyat dili olmasına karsı çıkıyor. Sözde sürgünde Kürt parlamentosu
Zazaca'nın Kürt uluslasmasının önünde bir engel oldugunu söylüyor. (Sait Çiya, “Hedefteki Dil”, Munzur Gazetesi, Sayı: 44, Yıl: 3)
68 Benzer sekilde yıllardır Tunceli Milletvekilligi yapan CHP'li Kamer Genç, katıldıgı bir televizyon programında Kürtçe'nin homojen bir dil oldugunu
iddia eden Sırrı Sakık'a hitaben “Neresi homojen kardesim, dilleri ayrı. Ben Tunceli Kürtçesini(Zazaca'yı kast ediyor) konusuyorum sen Kurmançi dilini.
Ben sizin konustuklarınızdan bir kelime anlamıyorum, siz de bizimkini, yani Dersim lisanını anlamıyorsunuz. Farkımız yok diye milleti kandırmayın.
. Zazaca var, Sorani Kürtçesi var. Hiçbiri birbirini anlamıyor. Dolayısıyla Kürtler ve Kürtçe için bir ve birlik demek dogru ve bilimsel degil. ”( Yeniçag
Gazetesi, 5 Ocak 2009, Sebahattin Önkibar, “TRT Bir Millet Yaratıyor”)
69 Firat News Agency, “FDG ve TUDEF'in 'Dersimce' Girisimine Sert Tepki” 20 Ocak 2009.
70 “PKK'dan Alevi televizyonlara tehdit”, Ynternethaber. com, 5 Aralık 2006.
71 Yeni Özgür Politika, 28 Kasım 2006, Mehmet Zahid Ekici, “Düzgün TV Ne Kadar Düzgün?”,
72 Bu durumu bizzat TRT Ses Kordinatör müdürü Fethullah Kırsan ifade etmistir: Zaman, 25 Ocak 2009, “Kürtçe kendi sektörünü olusturuyor”
- Ayrıca TRT 6 program yapan Nilüfer Akbal'ın bir röportajda söylediklerini de belirtebiliriz: “ Zazaca bildigimden ben bile Kürtçe egitim
almaya basladım”, “ Kürtçe biliyorum deyip is bulmak bir devrim ”, “Kürtçe yayınla biz Kürt kimligine hizmet edecegiz”
- Star Gazetesi, 4 Ocak 2009, Helin Sahin-Nilüfer Akbal röportaj.
73 Çetin Çeko, “TRT'de Kürtçe Yayın Kürtlerin Kazanımıdır”, gelawej.com, 23 Aralık 2008.
74 Mehmet Bedri Gültekin, “Kürtçe Televizyon”, haberjans. com, 6 Ocak2009.
75 Mustafa Akyol, Kürt Sorununu Yeniden Düsünmek, Antony Birc, Nationalizm and Union Human Londra 1989, sayfa 55'den alıntı.
76 Taha Akyol, Milliyet, 30 Aralık 2009
77 Taha Akyol, Milliyet, 31 Aralık 2009.
78 15 yasındaki Remziye Alamut hiç okula gitmemis Türkçeyi televizyondan ögrenmistir. (Hasim Söylemez 'Kürtçe TV'nin Adı Var', Aksiyon, 06 Ekim
2008), Yine benzer bir durum asiretinin bir kısmı Irak'ın kuzeyinde yasayan Hakkâri'li bir dostumuzun anlattıklarında da görülür. Irak'ın
kuzeyine akraba ziyaretine giden dostumuz aksam evde sohbet ederken evin küçük çocuklarının Türkçe konusabildigini hayretle gözlemler. Evin
büyügüne bunun sebebini sordugunda 'çocuklar genellikle Türkiye'den yayın yapan TV'leri, özellikle de çizgi film programlarını seyrederler'
cevabını alır. Bu olay, TRT Ses üzerinden Kürtçe çizgi film yayınlama gibi saskınlıga düsen TRT yöneticilerine ders olsa gerek.
79 Ümit Özdag, Kürtçülük Sorunun Analizi ve Çözüm Politikaları, sayfa: 172
80 Ümit Özdag, “Kırmançça Televizyon Yayının Siyasal Sonuçları”, 21. Yüzyıl Dergisi, sayı: 8/9, sayfa: 134.
81 Abdurrahman Kurt, Can Dündar-Neden Programı, NTV, 7 0cak 2009.
82 Özcan Yeniçeri, Can Dündar-Neden Programı, NTV, 7 Ocak 2009.
83 Abdullah Öcalan, Kürtçe konusunda uygulanacak stratejiyi: “...Birden bire koptuk mu, çırılçıplak açıkta kalırız. Ben size gerçekleri de çok yalınkat
göstereyim. Hatta Kürtçe?yle dogru dürüst okul açamayız... Türkçe?yi uzun süre egitim dili, bilim dili olarak kullanacagız... Kaç yıl gerekebilir? Tarih de
veremem. Ne zaman Kürtçe biraz gelisir, Kürtçe ile insanlar okur, yazar, egitim görür, bilim ögrenir, kültür özümser duruma gelince Kürtçe?nin payı
artar Türkçenin payı azalır. Fakat birden bire Türkçe?nin payını kesersek Kürtler cahil kalır...” diyerek ifade etmistir. Rafet Ballı, Kürt Dosyası, Sayfa: 235,
Röportaj tarihi: Mayıs 1991.
84 Fikret Bila, “Türk Kazın Ayagının Hiç de Öyle Olmayacagını Gösterdi”, Milliyet, 25 Subat 2009
21 YY DERGİSİ ÖZEL RAPORU 2010
“21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü"
21.YYTE; Türkiye ve Dünyadaki Millî güvenlik stratejileri, ekonomi, hukuk, enerji/enerji güvenligi, nükleer enerji / nükleer silahlanma, enformasyon/bilgi iletisimi, anayasal düzen, hukuk, adalet, düsük yogunluklu çatısma(terör ve terörizm), teostratejik arastırmaları demokrasi ve sivil toplum arastırmaları gibi islevsel ana konular ile, çevre/Türk Dünyası ülkeleri ve küresel/bölgesel güçler ile uluslararası örgütlerdeki gelismeleri izlemek, bu gelismeleri Türkiyenin milli menfaatleri ve ulusal güvenlik gerekleri,dogrultusunda incelemek ve bu alanlarda ciddî çalısmalar yaparak alternatif politika, strateji,program ve projeler üretmekamacıyla 01 Aralık 2005'de kurulmustur.
21.YYTE 'de kurulma amacına uygun olarak aşagıdaki arastırma merkezleri kurulmuştur.
Milli Güvenlik Araştırmaları Merkezi
Kafkasya Araştırmaları Merkezi
Türkistan Araştırmaları Merkezi
Rusya-Avrasya Araştırmaları Merkezi
Amerika Araştırmaları Merkezi
Avrupa Birliği Araştırmaları Merkezi
Orta doğu Araştırmaları Merkezi
Balkanlar ve Kıbrıs Araştırmaları Merkezi
Asya-Pasifik Araştırmaları Merkezi
Düşük Yoğunluklu Çatışma Araştırmaları Merkezi
Politik, Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Merkezi
Karadeniz Araştırmaları Merkezi
Anayasal Düzen, Hukuk, Adalet Araştırmaları Merkezi
Teostrateji Araştırmaları Merkezi
Enerji ve Enerji Güvenligi Araştırmaları Merkezin Ekonomik Araştırmalar Merkezi GYRYS
Ekonomik Araştırmalar Merkezi
***