TRT ŞEŞ VEYA ATEŞ DÜŞSÜN TÜRKÜN EVİNE, BÖLÜM 4
TRT ŞEŞ GÜNEYDOGU ANADOLU'DA FARKLI KATMANLARDA NASIL ALGILANDI?
Kamuoyunda yasanan atesli tartısmalar ve büyük reklamlar arasında yayına baslayan TRT'nin Kürtçe yayına baslayan kanalı TRT Ses'in Kürtçü çevreler ve bölge halkı tarafından nasıl algılandı? Sade vatandas bu konuda neler düsünüyor ve TRT Ses kimin hangi isine yarıyor? Arastırmamızın bu bölümünde bu soruların cevabı aranacaktır. Bu konu ile ilgili siyasî çevrelerin ve sokaktaki vatandasın bakıs açısı birkaç baslık altında incelenebilir.
a) AB'nin Baskıları Sonucunda Bu Adımın Atıldıgını Düsünenler
Bu görüsü savunanlara örnek olarak haftalık bir derginin görüstügü Kürt kökenli vatandaslarımızın fikirlerinin özeti-ni verebiliriz. “Kürt kökenli vatandaslar, Kürtçe TV yayını konusunda ısrarlılar. Bunun er ya da geç gerçeklesecegine inanıyorlar. Çünkü onlara göre devletin bazı kurumlarının karsı çıkması bir mana ifade etmiyor ve bu sonucu da degistirmeyecek, son sözü AB söyleyecek!”33 Anlasıldıgı üzere Güneydogu'da yasayanların bir kısmı TRT Ses'in yayına baslamasının AB'nin olusturdugu dıs dinamige baglanmaktadır.
b) PKK'nın Yürüttügü Silahlı Mücadelenin Ürünü Oldugunu Düsünenler
Siyasî Kürtçülerin önceleri özel sohbetlerde ve toplantılarda dile getirdikleri bu iddia bir süre sonra örgütün liderleri ile Türkiye'deki siyasî kanadın liderleri tarafından kamuoyu önünde açıkça dile getirilmeye baslanmıstır. Bu iddiaları
Diyarbakır Büyüksehir Belediye Baskanı Osman Baydemir'in su sözleri en iyi sekilde özetlemektedir: “Bu halkın dilini, kültürünü ve kimligini kabul etmeyenler, 20 yıldır verilen mücadele sonucu bunu kabul ettiler.
Bu mücadele böyle devam ederse, yakında bu toprakların da adını kabullenecekler.”34
Baydemir'in söz konusu beyanının özü “20 yıldır verilen PKK mücadelesi sonucu halkın dilini, kültürünü kabul ettirdik. TRT 6 Ses AKP'nin lütfü degil, bizim söke söke kabul ettirdigimiz bir kültürel haktır. Bu mücadeleyi böyle sürdürürsek yakında bu toprakların Kürdistan oldugunu da kabul edeceklerdir” anlayısına
dayanmaktadır. Bu iddia bölge halkının politize olmus kesimleri tarafından genel bir kabul görmüstür. Çünkü siz PKK terör örgütü eylemlerine bütün hızı ile devam ederken onun geçmiste dile getirdigi talepleri, ister kültürel haklar,
isterseniz de Kürt Açılımı adı altında adı ne olursa olsun, faaliyete geçirirseniz bu adımlar böyle algılanmaya mahkûmdur.
c) TRT Ses'i AKP'nin Siyasî Propagandası Olarak Düsünenler:
Bu gruptakilerin hemen hemen tamamını PKK yandasları olusturmaktadır. TRT Ses'in açıldıgı tarihin 29 Mart yerel seçimlerinin hemen öncesine rast gelmesi PKK yandaslarında “oy kaybına neden olur mu” gibi bir korku yaratmıstır.
Bu yüzden olusacak oy kaybının önünde geçebilmek için TRT Ses'in açılması “AKP'nin seçimleri almak için basvurdugu bir kandırmacadır” tezi islenmistir. Fakat gruptakiler seçim sürecinden sonra liderlerinin açıklamaları dogrultusunda
TRT Ses'i PKK'nın bir kazanımıdır diye lânse etmeye baslamıslardır. Bu durum örgüt yandaslarının TRT Ses'e ve yayınlarına olumlu baktıgı anlamına gelmemektedir, çünkü PKK Stalinist bir örgüt olarak kendi denetimi altında
olmayan hiçbir yapıya karsı hosgörülü degildir.
d) TRT Ses'i Terörle Mücadele Konseptinin Parçası Olarak Düsünenler
Bu grubu teskil edenlerin tezi su “Devlet PKK'nın Batı ülkelerindeki yürüttügü propagandanın önüne geçmek için böyle bir adımı atmıstır. Oysa Kürtlerin, Kürtçe TV diye bir ihtiyacı yok. Kürtler, bu ihtiyacı Roj TV ve türevleri aracılıgı ile zaten karsılamaktadır. Örnegin YHD Bingöl Subesi 2008 Ynsan Hakkı Yhlalleri Raporu'nda “On yıllardır Kürt dili üzerindeki baskıdan sonra yayına TRT Ses, temel insan çerçevesinden öte terörle mücadele konsepti çerçevesinde
yayına baslamıstır” görüsü savunulmustur. 35
Kürtçü hareketin teorisyenlerinden Orhan Miroglu ise “Bölgede Roj TV dahil 10 tane Kürtçe yayın yapan kanal var ve bunlar uydu aracılıgıyla izlenebiliyor.
Dolayısıyla TRT bu girisimi o kanallar kurulmadan önce yapsaydı, bir ihtiyaçtan kaynaklanarak bu hizmeti sunmus olacaktı ve daha inandırıcı olacaktı.
Gönül isterdi ki, Ses TV'nin yayın hayatına girmesini demokratik bir adım olarak degerlendirebilelim” demektedir. 36
e) TRT Ses'in Terörü Bitirecegini Savunanlar:
Bu gruptakilerin çogunlugunu AKP ve destekçisi çevreler olusturmaktadır. AKP'lilerin böyle düsünmesinin veya düsünür görünmesini nedeni TRT Ses'e karsı halktan gelebilecek tepkileri önlemektir. Bu konuda AKP Hükümetini
destekleyen basın organlarının da kamuoyu olusturmak konusunda önemli bir çaba sarf ettikleri görülmektedir. 4 Mart 2009 tarihli Sabah gazetesi “Ses Konustu, Keles Sustu” manseti ile çıkmıstır. “Kürtçe TV'nin içinde yer aldıgı
Kürt açılımları, özellikle Dogu ve Güneydogu'da AK Parti ile DTP arasında geçmesi beklenen 29 Mart seçimleri öncesinde terörü durma noktasına getirdi. Dogu ve Güneydo-gu'da özlenen huzurlu bir dönem yasanıyor” seklinde haber yapılmıstır.
PKK'nın her seçim öncesinde oldugu gibi 29 Mart yerel seçimleri öncesinde basvurdugu “saldırmazlık”, “eylemsizlik” kararı sonrası olusan kısmî huzur bile TRT Ses'e baglanarak siyasî çıkarlar için kullanılmıstır. Bunun bir diger
örnegini de zamanın AKP Genel baskan yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ve İhsan Arslan'ın açıklamalarında görebiliriz. Fırat, “TRT 6 (Ses) kuruldu, Mardin'de üniversitede Kürtçe bölüm açıldı. Niye farkında degiliz çatısma
yok kırsalda ve 3 aydır sehit gelmiyor. Bu açılımın sonucu degil mi?” 37 demistir.
Star muhabirinin “TRT Ses'in terörü doguran sebepleri ortadan kaldıracagına inanıyor musunuz?” seklindeki sorusuna Yhsan Arslan: “Evet, çok hayatî ve stratejik buluyorum” cevabını vermistir.” 38
Oysa madalyonun tersi hiç de öyle degildi çünkü Fırat'ın bahsettigi süre içerisinde PKK eylemlerine Türkiye asker ve vatandas olmak üzere toplam 15 sehit, 16 yaralı vermistir.
İstihbarat kaynaklarına göre PKK'ya katılımlarda da azalma görülmemistir. Bu üç örnek de gösteriyor ki, TRT Ses yüzünden Anadolu'da AKP'ye karsı olusabilecek tepkileri tolere etmek amaçlı faaliyetler yürütülmüstür. “Bakın TRT Ses açıldı bunun karsılıgında terör bitiyor” havası olusturmaya çalısmıslardır. Bunun hiç de öyle olmadıgının bugün gelinen noktada daha iyi anlasılıyor olması gerekir.
TRT 6 (Ses) konusunda AKP Hükümetin elini güçlendirmek için bir kısım medya grupları aracılıgı ile bir de “TRT Ses Çok Yzleniyor” kampanyası baslatılmıstır ki bunun aslında hiç de öyle olmadıgını yine kendileri itiraf etmek zorunda
kalmıslardır.
Önce basın ve yayın organlarında baslatılan “TRT Ses Çok İzleniyor” kampanyasından örnekler verelim sonra da bunun tamamen bir psikolojik harekât oldugu gösterelim:
<“Yediden yetmise birçok kisi televizyon basına geçerek TRT Ses?i izledi. Bazı gençler de yayını alkıslarla karsıladı”39
<“TRT Genel Müdürü Ybrahim Sahin: ‘Kuzey Iraklıların yüzde 60'ı TRT Ses?i seyrediyor?”40
<“Talabani: ‘Eger TRT Ses yayını böyle devam ederse, Kürdistan TV'yi, Kurd Sat TV'yi hiç vakit uzamadan sollar geçer. Program kalitesi ve içerigi ile Irak'taki Kürtler kendi kanallarını degil TRT Ses'i izlemeye baslarlar?”41
<“Kalan Müzik'in sahibi Hasan Saltık, 'Takip ettigim kadarıyla TRT Ses bana göre İran, Irak ve Suriye?de yayın yapan Kürt kanallarından ya da Roj TV?den daha kaliteli. Böyle devam ederse, oradaki Kürtlerde bir süre sonra TRT 6 Ses?i izleyecektir.” 42
Bazı basın organlarında yukarıda örneklerde gösterilen türden binlerce haber çıkmıstır. Birçok kisi de bunun etkisinde kalarak bölgede ve Irak'ın Kuzeyinde TRT Ses'in en çok izlenen kanal olduguna inanmıstır. Oysaki her ikisi de
tamamen propagandadan ibarettir.
Bu iddialar ne bilimsel verilere ne de rating arastırmalarına dayanmaktadır. İzlenilirlikle ilgili ne bir anket ne bir saha arastırması yapılmıstır. Irak'ın kuzeyinde en fazla TRT Ses izleniyor iddiasının içi bostur. Irak'ta ve Irak'ın Kuzeyinde kanalların yayın yaptıgı baslıca iki uydu vardır; bunlar Hotbird ve Nilesat uydularıdır. Bu yüzden bölge halkının evinde ya Hotbird ya da Nilesat uyduları kuruludur. TRT Ses ise Türksat uydusu üzerinden yayın yapıyor. Dolayısıyla TRT Ses'i izlemek için mevcut uydu antenlerine ek olarak üçüncü bir uydu anteni alması lâzımdır. Sadece TRT Ses seyretmek için Kuzey Iraklıların yeni bir uydu alması söz konusu degildir. Bunun en önemli ispatı hükümete yakın bir durus sergileyen Cihan Haber Ajansının su haberinde saklı: “Iraklı Kürtler, Türkiye'de Kürtçe yayın yapan TRT Ses?in yayınlarını kendi uydularından izlemek istiyor. TRT Ses yayınının sadece Türksat'ta olması bölgede kanala ilgiyi azaltıyor. Bölgede ve Ortadogu'da sadece Nilesat ile Hotbird uydularının izlenmesinden dolayı Iraklı Kürtler, TRT Ses?in kendi uyduların geçmesini istiyor. Bölgede Türksat uydusunun çok az sayıda kisinin takip ettigine dikkat çeken bölge halkı, TV yetkililerine seslenerek TRT Ses?in diger Kürt kanallarının bulundugu uydularda yayın yapmasını istediklerini dile getiriyor.
TRT Ses?in açılmasına çok sevindigini belirten Senger Aziz isimli vatandas, “Açıldıgını çok sevindim. Ama bizim evde Nilesat'ı izliyoruz. TRT Ses o uyduda yok. Bundan dolayı TRT Ses seyredemiyoruz. Bu bölgede Erbil, Süleymaniye ve Dohuk'ta herkes Nilesat uydusunu takip ediyor. TRT Ses de bizim en çok izledigimiz Nilesat gibi uydulara gelirse seviniriz.
Burada bizim bölgemizde Türksat'ı izleyen çok az.” diye konusuyor”
TRT Şeş'in Kuzey Irak'ta dogru dürüst izlenme imkânı bile yok iken, izlenme rekorları kırmasını nasıl mümkün oldugunu TRT Genel Müdürünün açıklaması çok yerinde olacaktır.
TRT Şeş'in Güneydogu Anadolu'da çok izlendigi ve Roj TV'yi gerilettigi iddialarının gerçek olmadıgını görülmektedir.
Çalısmanın ekinde verilen Diyarbakır'da Kuruçesme, Huzurevleri, Ofis ve Dicle Mahallelerinde 600 denek üzerinde gerçeklestirilen anket çalısmasının sonuçları da bu hususu ortaya koymustur. Anketin sonuçlarına göre:
“Sadece Kürtçe TV seyrediyorum” cevabını veren kisi sayısı 7,
“Günün herhangi bir saatinde Türkçe TV'nin yanında Kürtçe TV de seyrediyorum” diyen kisi sayısı 188 olarak ortaya çıkmaktadır.
Diyarbakır merkezinde “Sadece Türkçe yayın yapan kanalları tercih ediyorum” diyenlerin sayısı ise 405'tir.
“Günün herhangi bir saatinde Türkçe TV'nin yanında Kürtçe TV seyrediyorum” diyen kitlenin tercih sebeplerinin;
ideolojik, müzik ve haber yayınları oldugunu tahmin etmekteyiz. Kuzey Irak'tan yayın yapan kanallardan, Paris merkezli Kürt Enstitüsü'nün yayın organı olan Kurd 1'e kadar uzanan Kürtçe yayın yapan televizyonların yer aldıgı
listede izlenme oranında PKK yanlısı müzik kanalı MMC TV birinci sırayı almaktadır. Bu kanalın birinci gelmesinin nedeni söz konusu kanalın gün boyu müzik yayını yapmasıdır. Ankette Kürtçe TV seyrediyorum diyenler içerisinden 65 kisi MMC TV'yi, 53 kisi TRT 6 (Ses)'i, 46 kisi Roj TV'yi, 13 kisi Newroz TV'yi, 11 kisi Kurd1 TV'yi, 4 kisi Kurdistan TV'yi, 3 kisi de Kurd Sat'ı en fazla izlediklerini belirtmislerdir.
5 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder