9 Aralık 2018 Pazar

TRT ŞEŞ VEYA ATEŞ DÜŞSÜN TÜRKÜN EVİNE. BÖLÜM 5

TRT ŞEŞ VEYA '' ATEŞ DÜŞSÜN TÜRK'ÜN EVİNE. BÖLÜM 5



TRT ŞEŞ'iN YAYIN İÇERİGİ

Üzerinde çok tartısma yapılan TRT Ses'in yayınlarının içerigi hakkında simdiye degin kapsamlı bir çalısma ve tartısma yapılmamıstır. 
Çalısmamızın bu asamasında TRT Ses'in yayın politikasının bazı temel ilkeleri tespit ve tahlil edilmeye çalısılmıstır. Bu ilkeleri dört baslık altında toplayabiliriz: 



a) TRT Ses bölgesel düzeyde yayın yapmakta, bölge bilinci olusturmayı hedeflemektedir, 
b)TRT Ses'in yayın dili halkın konustugu Kırmançça ve Soranice'nin birlestirilerek ortak bir Kürtçe olusturmayı hedefleyen bir dildir. 
c) TRT Ses'in yayınlarında pankürdist bir söylem ve içerik vardır. 
d) TRT Ses'te Türk Düsmanı PKK türküleri çalınmaktadır. 

Aşagıda bu Dört temel Yayın ilkesi örneklerle tahlil edilmistir. 

a) TRT 6 (Ses)'te Bölgesel Bilinç Olusturmayı Hedefleyen Bölgesel Yayıncılık Yapmaktadır 

TRT 6 Ses'in yayın formatı anadili Kürtçe olan yurttaslarımızı Türkiye'nin bütününe, hakim kültüre entegre etmekten çok uzak bir seyir izlemektedir. Kanalda yayınlanan 

“Dem u devran” (An ve Zaman) adlı belgesel program Van, Bitlis, Agrı, Urfa, Kars, Adıyaman, Mardin illerini kapsayan programlar yapmıstır. Programda söz konusu illeri tanıtıcı mahiyette bir format yürütülmüstür. 

Buna benzer sekilde 2009 Ramazan ayında Yftara Dogru programı her aksam canlı olarak, çesitli illerden yapılmıstır. Van'dan baslanan program yayını her gün bir baska Güneydogu sehrinde devam edilerek en son Sanlıurfa'da son bulmustur. Belirlenen on iki vilâyetin bazıları üç gün, iki gün, bes gün, bir gün duruma göre dolasılarak on iki vilâyetin tamamını dolasılmıs ve bu yayınlar canlı olarak yayınlanmıstır. 

 Yine Seyh Sait'in torunlarından olup AKP Diyarbakır il teskilatında yöneticilik de yapan avukat Muhammed Dara Akar tarafından Zazaca olarak hazırlanan “Xon u Kerwon” ( Han ve Kervan) adlı belgeselin çekimleri de Zaza nüfusun agırlıklı oldugu Solhan, Mutki gibi yerlerde gerçeklestirilmistir. Bu örnekleri çogaltmamız mümkündür. 

Güneydogu Anadolu'da yasayan vatandaslarımıza sadece Kürt kökenli yurttasların yasadıgı yerlesim yerlerini merkez alarak mı entegrasyon saglanacaktır, sorusunun sorulması mesrudur. Bu yurttaslarımıza bölgesel bilinci gelistirmeyi hedefleyen bir yayın ile mi yasadıgı ülkenin ortak degerleri benimsetilecektir? Söz konusu programlarda görülen formatta yapılan yayınları izleyecek vatandasımız zihninde dar bölgecilik anlayısına dayalı mikro milliyetçilik hisleri olusmayacak mıdır? 

Yayınlanan programlar aracılıgı ile vatandaslarımızın zihninde belli sınırların çizilmesi ile teröre destek verdigi için Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan DTP'nin milletvekili olan Pervin Buldan'ın 29 Mart 2009 yerel seçimlerinden hemen 
sonra “seçimlerde halkımız Kürdistan'ın sınırlarını çizdi” mealindeki sözlerinin arasında ne fark vardır ve bunların hangisi daha tehlikelidir? 

b) TRT Ses'in Yayın Dili Günlük Hayatta Kullanılan Dil Yle Alâkasız Soranca ile Kırmançça'nın Birlestirilmesini Hedefleyen Bir Dildir 

Televizyon yayıncılıgında kullanılan dil çok önemlidir. PKK ve diger ayrılıkçı uzantılar tarafından kullanılan kelimelerin bu anlamda TRT 6 Ses'te yer almaması gerekirken görülmektedir ki günlük hayatta Kürt kökenli vatandaslarımız tarafından kullanılmayan birçok kelime bu kanaldaki yayınlarda 
kullanılmaktadır. “PKK'nın yayın tekelini kıracagız” derken adeta PKK'yı taklit edercesine PKK ve diger Kürtçü unsurlar tarafından kullanılan türkü ve sarkıların benzerlerinin TRT Ses'te sıkça yayınlanmak-tadır. 

Öncelikle alfabe ile baslamalıyız. TRT Ses'te kullanılan alfabe Türk alfabesi degildir. Kürtçe alfabe olarak takdim edilen bu alfabe, Erivan'da Kürdoloji çalısmalarında Prof. A. Maragulof tarafından 1929 yılında hazırlanmıs, bazı degisik ve eklemelerden sonra 9–14 Temmuz 1934'de Erivan'da toplanan “Kürdoloji Genel Konferansı”nda kesin biçimini almıstır.43 Bütün Kürtçü çevrelerde bu alfabeyi ortak sekilde kullanmaktadırlar. 

Arastırmacı yazar Sinan Sungur'un tek dil yaratmak hususunda önemli tespitleri bulunmaktadır. Sinan Sungur söyle demektedir: “TRT-Ses'in bazı programları nın (haber, söylesi vb.) dili, bölge halkının konustugu Kürtçe degil. Halk, bu Kürtçenin ancak yarısını anlayabiliyor. Bu dil, PKK ve diger Kürtçü örgütler / kurumlarca bir “standart dil” olusturulması amacıyla kullanılmakta. TRT-Ses'te Kürtçe program yapmakla görevlendirilen Kürtçü görüslü unsurlar da hâlihazırda TRT-Ses'i bu amaca alet ediyor” 44 

S. Sungur'un tespit ettigi TRT-Ses'te kullanılan ve bölge halkının anlamını bilmedigi kelimelerden bazı örnekler asagıda verilmistir: “aram, arise, artés, asayi, asteng, belavok, buyer, çalaki, dadgeh, damezrandın, darayi, derhéner, dimen, dirok, dozger, ewleyi, ewlekari, erdnigari, éris, fermi, gerdun, giring, 
helwest, hindekar, komar, kovar, maf, merc, mijar, nakoki, navnetewi, netewe, nexse, nijad, niqas, nuçe, nujen, parézger, pejirandin, perwerde, pésesazi, péskés, pévajo, péwist, pirtuk, pispor, pizisk, raman, rayagel, rexne, réxistin, rizgari, sano, saredari, sirove, tawanbari, taybeti, tekosin, tenduristi, tékili, wéje, qedexe, zaningeh, zanyari”45 

Diyarbakır merkezinde yaptıgımız anket çalısmasında yukarıdaki kelimelerden seçtigimiz 10 tanesini 600 vatandasımıza sorduk ve aldıgımız dogru cevapların sayısı söyle: “belavok(bildiri) 36, buyer(olay) 32, dimen(görüntü) 42, 
ewlekari(güvenlik) 28, fermi(resmi) 24, gerdun(evren) 46, nakoki(çeliski)27, netewe(ulus) 44, tekosin(mücadele etmek-ugrasmak) 60, tenduristi(saglık) 25”. 600 kisi üzerinden degerlendirdigimizde dogru cevapların oranı %4 ile %10 arasında degismektedir. Peki, neden kullanılıyor bu Türkiye Kürtçesinde var olmayan kelimeler? Çünkü Türkçe ve Kürtçe/Kurmanci'de ortak kullanılan kelimelerin yerine, Erbil ve Süleymaniye'de konusulan Soranice'den kelimeler 
alınıp, Türkiye'de konusulan Kurmanci Kürtçesine dahil ediliyor ve medyada sürekli kullanılıyor. Böylece, Türkiye, Irak, Yran ve Suriye Kürtleri arasında “dil birligi” ve bir “Standart Kürtçe”nin yaratılması hedefleniyor. 

TRT-Ses'in Kürtçe yayınının bilim kurumları tarafından mercek altına alınması kimsenin aklına gelmemektedir. Nedense güvenlik ve istihbarat kurumları da Diyarbakır, Sanlıurfa, Mardin, Sırnak, Hakkâri, Van, vs. illerinde, anadilini konusan köylülere, esnaflara, dedelere, ninelere, analara, babalara, TRT-Ses'te kullanılan Kürtçeyi anlayıp anlamadıklarını sormamaktadırlar. Örnegin; her Kürt kökenli vatandasın günlük hayatta kullandıgı tarihin “dirok”, edebiyatın 
“wéje”, mektebin “dibistan”, kitabın “pirtuk”, milletin “netewe”, cumhuriyetin “komar”, avukatın “parézger”, belediyenin “saredari”, doktorun “pizisk”, sıhhatin “tenduristi” olarak TRT Ses'te neden degistirildigini düsünülmemektedir. 

Sinan Sungur, özellikle Türkçe ve Kürtçede ortak olarak kullanılan kelimelerin degistirilmesi düsün-dürücü oldugunu söyleyerek bu sekilde bir yayın politikası izleyen TRT-Ses kime ve hangi amaca hizmet ettigini sormaktadır.46 TRT-Ses bu zihniyetle yayınını sürdürdügü takdirde, PKK'nın ve diger Kürtçü örgütlerin 
bölgede Kürtçülük propagandası yapmalarına artık gerek kalmayacaktır. Zira onların yerine Kürtçülük bilinci olusturma “görevini” devletin resmi bir kurumu olan TRT-Ses fazlasıyla yapıyor. Kürtlerin “dil birligi”ni olusturma ve 
Pan-Kürdist bilincini gelistirme görevini TRT-Ses üstlenmis görünmektedir. 

c) TRT Ses yayınlarında Kuzey Irak'a Pan-Kürdist İlgi Gösterilmektedir 

TRT Ses Kuzey Irak ile çok yakından ilgili görünmektedir. Bunu en yetkili kisiden TRT Ses Kanal Koordinatörü Fethullah Kırsan da kanalın yayın amaçlarından bahsederken açıkça dile getirilmekte ve “Türkiye'nin uluslararası ülkeler ve bölgesindeki komsu ülkelerle iliskilerini gelistirmek; Türkiye'nin farklı din, dil ve kültür mozayigini göz önünde bulundurarak bölge halkının barıs ve kardeslik duygularını gelistirmek...”, “...Dısarıdaki Kürtler yönelik bir takım plânlarımız var. Oradaki edebiyatçıları, tarihçileri, dilbilimcileri programlara davet ediyoruz. ” demektedir. 47 Bu açıklama, TRT 6 (Ses)'in Yran, Irak ve Suriye'de yasayan Kürtlere yönelik Pan-Kürdist bir misyon tasıdıgının ifadesidir. Zaten program dokusu da, bu misyonun varlıgını göstermektedir. 

20 Mayıs 2010'da TRT Ses'te yayınlanan “Keskesor” (Gökkusagı) adlı programda HEP eski lideri Feridun Yazar ve Barzani'ye yakınlıgı ile bilinen Hasim Hasimi, Mustafa Barzani'nin hayatını Kürtler için neler yaptıgını, “Ölümsüz Mustafa 
Barzani” baslıgı ile anlatılmıstır. TRT Ses'in hazırladıgı bu Mustafa Barzani programı, ogul Mesut Barzani tarafından kendi kanalı olan Zagros TV'de de iki defa yayınlanmıstır. Söz konusu programın hazırlayıcısı Seyh Sait'in torunu 
Muhammed Dara Akar'dır. Avukat olan Akar, bir baska programında Barzani bölgesinden konukları ile “Kürdistan Medreseleri” konulu yayına da imza atmıstır. 

2009 Nevruz'unun TRT Ses'te kutlama programında Kuzey Irak'tan “Come Music Geviyan” adlı Kürt grup da yayına çıkmıstır. Adı geçen grubu kanala tavsiye eden kisinin Celal Talabani'nin esi Hero Ybrahim olması ise bir hayli düsündürücüdür.48 TRT Ses'in yayına baslamasının nedenleri arasında PKK'nın argümanlarının elinden alınması da vardır. PKK, Nevruz “Kürt bayramıdır” diye propaganda yapmakta iken TRT 6 Ses de Nevruz'a özel olarak Kuzey Irak'tan bir grubun getirip çıkarmakla mı PKK'nın argümanları elinden alınacaktır? 

d) TRT Şeş'ta Terörist Türküleri Yayınlanmaktadır Ya Da “Ates Düssün Türk'ün Evine” 

Kürtçe yayın yapan TRT Ses'in 1 Ocak 2009'da gerçeklesen açılıs programında, Rojin tarafından seslendirilen “Mihemedo” adlı agıt, bir söylenceye göre Kıbrıs Barıs Harekâtı'nda, baska bir aktarıma göreyse Ystiklal Harbi'nde sehit 
olan Siverekli bir askere yakılmıstır. Basında agıt, bu se-kilde haberlesti. Basın mensupları, bu iddiayı agıtta geçen “Romi” kelimesine dayandırdılar. Çünkü söz konusu agıtta “Wî de agir bikev mala van Romiyan(Ates düssün bu 
Romilerin evine)” diye bir mısra vardır. Bazı basın organları, “Romi”den kastın “Rum” oldugu sonucuna varmıs veya öyle yönlendirilmislerdir. Oysa Kürtçe bilen ya da Kürtçe ile ilgilenen herkes çok iyi bilir ki Romi'den kasıt Türk'tür. 49 Bu 
kelime, Kürtçe sözlüklerde de bu anlamıyla geçmektedir. D. İzoli, Ferheng, Deng Yayınları, İstanbul 2000, s. 363'de Rom kelimesi su sekilde açıklanmaktadır. Rom: halk dilinde Türk, türke ait, eksere romê: türk askeri (Türk ismindeki bas 
harfler sözlükte küçük yazılmıstır.) 

Hatta Musa Anter, söyle diyordu bir yerde: “Tarihte Kürdistan'ı zulümle ve devamlı ilkin isgal edenler Roma ve Bizans'tır. Topraklarımıza ailesiz ve yalnız asker olarak gelen bu adamlar, zulüm, hakaret ve namussuzluktan baska bir sey yapmamıslardır. Türkler de tıpkı Roma ve Bizans askerleri gibi, sırf erkekler ile, yani askerlerle gelip Kürtlere aynı muameleyi gösterince ve Kürt anane ve terbiyelerine riayet etmeyince, haliyle Kürtler bunlara da Romi diyorlardı.” 50 Özetle, yıllar süren Kürtçe televizyon yayını tartısmalardan sonra, TRT 6 Ses açılısını “Ates düssün Türklerin evine” diyerek yapmıstır. 

Romi kelimesinin Türk anlamına geldigini kendisi de TRT Ses'te program yapan Kürt dili uzmanı, edebiyatçı unvanlı yazar Muhsin Kızılkaya, parçada geçen “Romi” kelimesini “Türk” anlamında kullandıgını, 7 Ocak 2009'da NTV'de yayınlanan “Neden” programında ifade etmistir. Bu referanstan hareketle parçada geçen “Agir bikeve mala van Romiyan” ifadesi Türkçe'ye “Ates düssün bu Türklerin evine” seklinde tercüme edilebilecegini bir kez daha ifade edebiliriz.51 

“Mıhemedo” adlı agıtın geçtigi Siverek yöresinde, yapılan arastırmalar neticesinde hikâyenin gerçeginin su sekilde oldugu anlasılmaktadır: Siverek'in Karacadag bölgesinde yasayan insanların anlattıgı bu öyküye göre, Mehmet Emin (Zafer) kod adıyla bir terörist Karacadag-Demirli (halk arasında Dımırli) Köyü agası F. A. arasında bir olay yasanır. F. A., aldıgı korucubası olma sözü ve paralar karsılıgında Mehmet Emin adlı teröristi yemek sofrasına davet eder ve yemek yerken Salman kod adlı diger arkadasıyla birlikte Mehmet Emin'in ellerini baglayıp Jandarmaya teslim eder. Bundan sonra firar da dahil olmak üzere birçok olay yasanır ve en sonunda terörist Mehmet Emin çatısmada ölür. Sivan 
Perver'in bu sarkıyı söyledigi için hapis cezası alması ve yurt dısına kaçması da bu agıtla ilgili bulunmaktadır. 

Agıtta “Mehmet'in Karacadag'da ilerlerken askerler tarafından önünün kesildiginden” bahsedilmektedir. 
Eger iddia edildigi gibi Kıbrıs Harekâtı'nda ya da Kurtulus Savasında sehit olan birisinin önünü neden Karacadag'da askerler kessin? Agıtı yakanın yardıma çagırdıgı Siverek, Mehmet Emin'in memleketidir ve onun için yardıma 
çagırır. Zira Mehmet Emin'in bütün asireti Siverek'tedir ve yakalandıgı köydeki aga F. A. da akrabasıdır. 

Bu agıt daha önce de içeriginden dolayı mahkemelik olmustur. Adana'da yayın yapan Radyo Dünya'nın genel yayın yönetmeni Mehmet Arslan, anılan dönemde yasaklı olan Kürtçe türkü Mihemedo'yu 16 Ekim 2007'de Sivan Perver'in 
sesinden yayınlamıstır. Terörle Mücadele Sube Müdürlügü, Kürtçe türkü yayını hakkında Basın Savcılıgı'na suç duyurusunda bulunmustur. Savcı Duran Yılmaz, suç duyurusu üzerine radyocu Arslan hakkında ‘Halkı kin ve düsmanlıga 
tahrik suçundan Adana 2'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 8 Ocak 2008'de dava açtı. Savcı hazırladıgı dava iddianamesinde, radyocu Arslan'ın yayınladıgı ‘Mihemedo adlı Kürtçe türküde ‘Oy de Ates düssün o Türk'lerin evine/ diyorlar ki Mehmedimin boyunu günes önüne sermisler/ oy haber verdiler dediler/ Türk askeri iz sürüp Mehmedimi yakalamıs/ vallahi haber verin Diyarbakır'a Siverek'e/ babalara, kardeslere, Mehmedimin intikamını alsınlar sözleri ile halkı kin ve düsmanlıga tahrik ettigini belirtmistir. Ancak kaseti tercüme eden bilirkisi hazırladıgı raporunda, sarkı sözleri içinde ‘Türk askeri diye bir tabirin yer almadıgını, ‘Rumilerin askeri diye bir kelime kullanıldıgını, ayrıca ‘Mehmed'in intikamını bu kâfirlerden alsınlar seklinde sözler bulundugunu ileri sürmüstür. Ancak görüldügü gibi bilirkisinin tercümesi yanlıstır. 

Sonuç itibarı ile TRT Ses yayınına Türk askerine düsmanlık güden bir bölücü türkü ile ve bir PKK'lıya agıt ile baslamıstır. 

6 CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder