MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU’DA YABANCI DEVLETLERİN FAALİYETLERİ (1918-1922) BÖLÜM 1
T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANA BİLIM DALI DOKTORA TEZİ
YÖNETEN HAZIRLAYAN
Yrd.Doç.Dr. Ergünöz AKÇORA
Yaşar ERTÜRK
ELAZIG-2007
Bu tez / / tarihinde asagıdaki jüri tarafından oybirligi / oy çoklugu ile kabul edilmistir.
Danışman Üye
Yrd.Doç.Dr. Ergünöz AKÇORA Prof.Dr.İbrahim YILMAZÇELİK
Üyeler
Prof.Dr.Mesut AYDIN Doç. Dr.Erdal AÇIKSES Yrd. Doç.Dr.Ayse ÇAGLIYAN
Yukarıdaki Jüri Üyelerinin İmzaları Tasdik Olunur.
Doç.Dr.Ahmet AKSIN
Enstitü Müdürü
ÖZET
MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DOGU VE GÜNEYDOGU ANADOLU’DA YABANCI DEVLETLERİN FAALİYETLERİ (1918-1922)
YASAR ERTÜRK – 2007,
_ Hazırlamış oldugumuz bu çalısmada, 20. yüzyılın basında tarihi misyonunu tamamlayan Osmanlı Devletinin toprakları üzerindeki emperyalist hedeflerin neler oldugu ve büyük güçlerin bölge üzerindeki emellerinin ne sekilde hayata geçirildigi bir kesit esas alınarak ortaya konmustur. 19. yüzyıl ve I. Dünya Savası’nın sonuna kadar olan dönemde Dogu ve Güneydogu Anadolu Bölgesi ile Irak’ın kuzey kesimindeki Kürt ve Ermeni isyanları hakkında bilgiler verilmistir.
Verilen bu bilgilerin ardından, Mondros Mütarekesi’nden sonraki dönemde, Musul bölgesine sahip olmak isteyen İngilizlerin, Türkleri zor durumda bırakmak
amacıyla Kürtler üzerinde yürüttükleri faaliyetler anlatılmaya çalısılmıstır. Bu kapsamda; İstanbul ve Irak’ın kuzeyinde meydana getirilmek istenen olusumlar ve bu olusumlara gösterilen tepkiler ile Yüzbası Noel’in çalısmaları üzerinde ayrıca durulmustur. Yüzbası Noel’in faaliyetleri ile ilgili olarak yeni bilgi ve kaynakların kullanılması ile bu kisinin yürüttügü propagandanın yansımaları hakkında ayrıntılı bilgiler verilmistir.
İngilizlerin tesvikleri ile olusturulmaya çalısılan Kürtçülük faaliyetlerine karsı Milli Mücadele dönemindeki Milli refleks ve alınan tedbirler konusuna çalısmamızda ayrı bir kısımda yer verilmistir. Bunun yanında Sevr Antlasması’nın imzalanması ile ilgili toplantılarda ve bu antlasmanın imzalanmasından sonraki dönemde basta İngilizler olmak üzere büyük güçlerin Kürtler ile ilgili çalısmaları ve bunun sonuçları konusunda bilgiler de verilmistir.
İÇİNDEKİLER;
ÖZET .......................................................I
ABSTRACK ...............................................II
İÇİNDEKİLER ...........................................III
ÖNSÖZ ......................................................V
KISALTMALAR ..............................................VIII
GİRİŞ .........................................................1
BİRİNCİ BÖLÜM
18. VE 19. YY. BÜYÜK DEVLETLERİN OSMANLI DEVLET ÜZERİNDEKİ EMPERYAL EMELLERİ VE I. DÜNYA SAVAŞINA KADARKİ TARİHİ SÜREÇ
I-OSMANLI DEVLETİ’NİN I. DÜNYA SAVAŞINA KADAR GENEL DURUMU ...........................................................11
II-ÇARLIK RUSYA’SININ OSMANLI DEVLETİ TOPRAKLARI ÜZERİNDEKİEMELLERİ ...........................................13
III-BÜYÜK BİRİTANYA (İNGİLTERE )’NİN OSMANLI DEVLETİ TOPRAKLARI ÜZERİNDEKİ EMELLERİ ...............15
IV-FRANSA’NIN OSMANLI DEVLETİ TOPRAKLARI ÜZERİNDEKİ EMELLERİ ......................................................19
V-İTALYA’NIN OSMANLI DEVLETİ TOPRAKLARI ÜZERİNDEK EMELLERİ ............................................................21
VI-ALMANYA’NIN OSMANLI DEVLETİ TOPRAKLARI ÜZERİNDEKİ EMELLERİ ....................................................22
İKİNCİ BÖLÜM
MONDROS MÜTAREKESİ’NE KADAR DIŞ DEVLETLERİN FAALİYETLERİ İLE KÜRT VE ERMENİ İSYANLARI
I-MONDROS MÜTAREKESİ’NE KADAR DIŞ GÜÇLERİN DOGU, GÜNEYDOGU ANADOLU VE KUZEY IRAK’TAKİ EMELLERİ İLE
KÜRTLERE YÖNELİK FAALİYETLERİ VE KÜRT-ERMENİ İLİŞKİLERİ ................27
1-Rusların Kürtlerle İliskileri ve Bölgedeki Faaliyetleri .................................28
2-İngilizlerin Kürtlerle İlişkileri ve Bölgedeki Faaliyetleri ..............................34
3-Kürt-Ermeni İlişkileri ............................................................................43
II-MONDROS MÜTAREKESİ’NE KADAR DOGU VE GÜNEYDOGU
ANADOLU İLE KUZEY IRAK BÖLGESİNDEKİ KÜRT İSYANLARI ........................50
1-Küçük Çaplı İsyanlar .............................................................................50
2-Bedirhan Bey Ayaklanması .....................................................................59
3-Seyh Ubeydullah Nehri Hareketi ..............................................................63
4-Bitlis İsyanı .........................................................................................69
III-MONDROS MÜTAREKESİ’NE KADAR DOGU VE GÜNEYDOGU ANADOLU BÖLGESİNDEKİ ERMENİ İSYANLARI .74
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
MONDROS MÜTAREKESİ'NDEN SONRA KÜRTÇÜLÜK ÇABALARI VE İNGİLİZLERİN KÜRTLERLE İLGİLİ FAALİYETLERİ
I-MONDROS MÜTAREKESİ’NDEN SONRA KÜRTÇÜLÜK ÇABALARI VE İNGİLİZLERİN KÜRTLERLE İLGİLİ FAALİYETLERİ ....79
1-Mondros Mütarekesi’nin İmzalanması ve İngilizlerin Musul ve Çevresini İşgalleri ...................................................79
2-İngilizlerin Musul İle Çevresinde Yeni İdare Kurma Çalışmaları ve Edward Charles Noel’in Süleymaniye ve Çevresindeki Faaliyetleri ....86
3-Mondros Mütarekesi’nin İmzalanmasından Sonraki Dönemde İstanbul’daki Kürt Dernek ve Teşkilatları ve Bunların Faaliyetleri ......93
3.1-Kürdistan Teali Cemiyeti’nin Kurulusu .............................................95
3.2-Kürdistan Teali Cemiyeti’nin Osmanlı İdarecileri, İngilizler ve Diger Devlet Temsilcileriyle Görüşmeleri ve Faaliyetleri ...............99
3.3-Kürdistan Teali Cemiyeti’nin Bölünmesi ve Sonu ..............................109
4-Mondros Mütarekesi’nin İmzalanmasından Sonraki Dönemde Ermeniler ve Kürtler Arasındaki Görüşmeler ve Diyalog Çalışmaları .....111
II-İNGİLİZLERİN KÜRT MESELESİNDEKİ POLİTİKALARI VE YÜZBAŞI NOEL’İN FAALİYETLERİ ......................................................118
1-İngilizlerin Kürt Meselesindeki Politikaları ve Amaçları ......................118
2-Yüzbası Noel’in Anadolu’ya İlk Gelişi, Görüşmeleri ve Faaliyetleri .......123
2.1-Yüzbaşı Noel’in Diyarbakır’daki Faaliyetleri ...................................130
2.1-Yüzbaşı Noel’in İstanbul’daki Faaliyetleri .....................................136
3-Yüzbaşı Noel’in Anadolu’ya İkinci Gelişi ve Faaliyetleri .....................141
3.1-Yüzbası Noel’in Malatya’daki Faaliyetleri ve Ali Galip Olayı .............143
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
I-KÜRTÇÜLÜK FAALİYETLERİNE KARŞI MİLLİ REFLEKSİ ..............................151
II-SEVR GÖRÜŞMELERİ SIRASINDA KÜRT MESELESİ VE SEVR ANTLAŞMASI ....160
III-SEVR SONRASI DÖNEMDE İNGİLİZLERİN KÜRTLER HAKKINDAKİ ÇALIŞMALARI ....166
SONUÇ ...........................................................................................................175 EKLER ............................................................................................................185 BİBLİYOGRAFYA ..............................................................................................195
ÖNSÖZ
Tekerrürden ibaret oldugu söylene genel tarih, yıllar yılı birbirine benzer olayların devam etmesi ile farklı dönem ve cografyalarda aynı olayların meydana geldigi bir süreç halinde devam edegelmistir. Bu süreç içerisinde, dönemler farklı olsa da, oynanmak istenen oyunlar, uygulanan sistemler hep birbirleri ile benzerlik teskil etmiş ve zaman zaman da örtüstügü görülmüstür.
19. yüzyılın sonlarından itibaren Avrupalı güçlerin dünyaya hakim olma mücadelesi kapsamında, Osmanlı Devleti toprakları üzerinde yasayan topluluklar, hakimiyet mücadeleleri için bir piyon güzüyle görülmüş ve bu yönde çalısılmıstır.
Osmanlı Devleti’nin hakim oldugu bölgeye sahip olmak isteyen Avrupalı güçler, farklı dinî ve etnik kimlige sahip olan gurupları kendi emelleri dogrultusunda kullanmak amacıyla bu gurupları, sahip oldukları farklılıkları ile öne çıkarmaya ve Osmanlı’ya karsı kıskırtmaya yönelmislerdir.
İlk dönemlerde Hıristiyan dinine mensup olanlara yönelik olarak yürütülen kıskırtma faaliyetleri, 20. yüzyıla yaklasıldıgında İslam dinine mensup olup, Türklerden farklı etnik kökene sahip olan guruplara yönelmistir. Araplar arasında baslatılan bu ayrılıkçı faaliyetler sonucu, Osmanlı topraklarında yasayan Araplar arasında Arap milliyetçiligi belirli bir yaygınlık kazanmıstır. Araplardan sonra ise sıra Kürtlere gelmistir. Yüzlerce yıl boyunca bir arada yasamış ve aynı köklere sahip olup, Türkler ile iç içe ve ortak bir geçmise sahip olan Kürtler, emperyalist Avrupalı güçlerin çesitli entrikaları sonucunda 20. yüzyılın ilk çeyreginde büyük ilgi odagı haline gelmislerdir.
Özellikle I. Dünya Savası’nın sona ermesinden sonraki dönemde, Musul ve çevresinde hâkimiyet kurmak hedefinde olan İngiliz emperyalizmi, Kürtleri kendi çıkarları için kıskırtma yoluna gitmistir. İngilizler, Musul’a hakim olma yolunda kendilerine engel çıkarabilecek en büyük güç olarak gördükleri Türkleri, yüzyıllardır ortak bir sekilde birlikte yasadıkları kardesleri Kürtleri kullanarak zor durumda bırakacak politikalar uygulamıslardır. Bu amaçla bazı Kürtleri de kullanarak “Bagımsız
Kürdistan” söylemleri gelistirmeye ve bu sayede Kürtler ile Türkleri karsı karsıya getirme yoluna gitmislerdir.
İngilizlerin bu politikası çerçevesinde, 1919 yılı büyük bir önem arz etmektedir. Bu yıl içinde, İngilizler, İstanbul ve Anadolu’da Kürtçülük hareketlerini özendirmeye ve bu yönde faaliyet yürütmeye hız vermislerdir. Bu faaliyetleri kapsamında, İngilizlerin 1919 yılında Dogu Anadolu ve Kuzey Irak bölgesine gönderdigi casuslardan en fazla öne çıkan kisi Yüzbası/Binbası Edward Charles Noel’dir. 1919 yılı içerisinde Dogu ve Güneydogu Anadolu Bölgeleri ile İstanbul’da Kürtçülük propagandası yapan ve pek çok Kürtçü ile temaslarda bulunan Noel, Sivas Kongresi’nin yapıldıgı sıralarda, Milli Mücadele’nin basarısızlıgaugratılması ve İngiliz hedeflerinin gerçeklesmesi için yogun bir çalısma içerisinde girmistir. Noel’in yürüttügü faaliyetlere karsı, Kürtlerin yasadıkları bölgelerdeki halk, büyük oranda bu faaliyetleri benimsemedigi gibi aynı zamanda karsı tepkide de bulunmustur.
Noel ve beraberindekilerin yürüttügü bu faaliyetler karsısında Mustafa Kemal Pasa’nın özel gayretleri ile milli bir refleks ortaya çıkarak, oynanmak istenen oyunlar bertaraf edilmiş ve güçlü bir karsı koyma hareketi gündeme gelmistir. Bunun yanında, Noel’in faaliyetleri sonucunda Türk-İngiliz iliskileri daha da kötülesmiş ve büyük bir yara almıstır. Buna ragmen ngilizler, daha sonraki dönemlerde de Kürtçü faaliyetleri desteklemeye ve bunlar ile iliskilerini gelistirmeye devam etmislerdir. Sevr Antlasması ile Kürtlere göstermelik bir devlet verdigini öne süren İngilizler, Lozan Antlasması ile büyük oranda Kürtlerden yüz çevirmislerdir. Lozan sonrasındaki dönemde, gelecekteki bir tarihe ertelenen Musul meselesi yüzünden Kürt guruplarına belirli bir destek saglayan İngilizler, Musul ve çevresine tam olarak hâkim olduktan sonra bu desteklerini daha da azaltmış ve Kürtçüleri kendi kaderine bırakmıslardır.
20. yüzyılın basında Türker içindeki farklılıkları kıskırtarak o günkü emellerine ulasmayı basaran İngilizler, dünya konjöktüründe meydana gelen degisim ile ABD’ye devrettikleri böl, parçala ve yönet siyasetinin yeni yansımalarını günümüzde Irak’ta görmekteyiz. Küresellesme retorigi ile 20. yüzyılın sonlarında Soguk Savas’ın sona ermesi ile birlikte Kürtler aracılıgı ile Ortadogu’da oynanmak istenen oyunlar özel bir önem kazanmaya baslamıstır. Ancak bu dönemde Kürtleri kendi amaçları için kullanma yoluna gidenler, İngiliz siyasetinin halefleri olan Amerikalılardır. Ortadogu bölgesine hâkim olmak isteyen Amerikalılar, bu istekleri dogrultusunda kendilerinin dogal müttefiki olan İsrail’e ilave olarak, Kürtleri de kendi saflarında kullanma yoluna girismislerdir. Bu amaçla Irak’ın kuzey bölgedeki Kürt guruplarını egitip teskilatlandıran Amerikalılar, burada tezahür edecek Kürt olusumu ile çevresinde bulunan İran, Suriye ve Türkiye’ye karsı önemli bir tehdit unsuru olusturma hedefindedir. Bu nedenle, 20. yüzyılın ilk çeyreginde oynanan oyunlar ve bu yönde yürütülen faaliyetlerin bilinmesi ve günümüzle nasıl örtüstügü veya devamı niteliginde oldugu özel bir önem kazanmaktadır.
Hazırlanmış oldugumuz bu çalışma ile özellikle İngilizlerin faaliyetlerine bu baglamda ısık tutmaya çalıstık. Günümüzdeki olaylar dikkate alındıgında, İngilizlerin yürüttükleri faaliyetler ile Amerikalıların faaliyetleri birbiri ile benzerlik içerisinde olup, tarihin tekerrürü seklinde gelismektedir. Bu durum ise bölgedeki gelecegin nasıl olusabilecegi ve ne sekilde sonuçlanabilecegi hususunda bizlere ipuçları verebilir.
Son olarak, bu çalısmanın hazırlanması sırasında yol göstericiligi ile yaptıgı uyarılar ve katkılarından dolayı hocam Yrd. Doç. Dr. Ergünöz AKÇORA’ya, Fırat
Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü ögretim üyelerinden Prof. Dr. İbrahim YILMAZÇEL K, Doç. Dr. Ahmet AKSIN ve Ars. Gör. Dr. Özcan TATAR’a,
çalısmam konusunda desteklerini esirgemeyen ATASE Baskanlıgının degerli personeline ve egitimim boyunca beni cesaretlendirerek çalısma ortamı saglayan esime teşekkürlerimi borç biliyorum.
İstanbul-2007
Yasar ERTÜRK
KISALTMALAR
a.g.e. :Adı geçen eser
a.g.m. :Adı geçen makale
ATASE, İSH : Genelkurmay Baskanlıgı Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Dairesi Baskanlıgı Arsivi, İstiklal Harbi Katologu
C. :Cilt
Çev. :Çeviren
S. :Sayı
s. :Sayfa no
vd. :Ve devamı
vb. :Ve benzeri
GİRİŞ
KONU VE KAYNAKLAR
I-KONU
1789 Fransız İhtilali’nden sonraki dönemde dünya üzerinde yaygın bir etkinlik kazanan milliyetçilik düsüncesi, 19. yüzyıl içerisinde büyük bir ivme kazanmıstır. İlk dönemler itibariyle Avrupa’da yasayan halklar üzerinde etkin olan bu düsünce, kısa bir süre sonra, dinî, mezhebî ve asiret bütünlügü seklinde örgütlenmiş olan Dogu toplumları üzerinde de etkisini göstermeye baslamıstır. Avrupalı ve Amerikalı güçlerin yürüttükleri basta misyonerlik faaliyetleri olmak üzere geniş çaplı propagandalar neticesinde Dogu toplumları içerisinde yer alan Hıristiyan guruplar arasında milliyetçilik düsünceleri belirmeye baslamıstır.
Osmanlı Devleti toprakları üzerinde yasayan Hıristiyanlar arasında geniş bir taban bulan Milliyetçilik düşüncesi kısa bir süre sonra çok küçük gurupları bile etkilemistir. Hıristiyan gurupların milliyetçilik düsüncesi ile Osmanlı Devleti’ne karsı ayaklanmalarından sonraki süreç içerisinde sıra Türkler dısındaki Müslümanların Osmanlı Devleti’nden ayrıstırılmasına gelmistir. Türkler dısındaki Müslüman gurupların Osmanlı Devleti’nden ayrıstırılmasına ve bu devletin zayıflatılmasına özel bir önem veren emperyalist batılı güçler, bu amaçla ilk olarak Araplara yönelmislerdir. Hıristiyan Araplar aracılıgı ile baslatılan Arap milliyetçiligi düsüncesi, kısa bir süre sonra Müslüman Araplar arasında da etkili olmaya baslamıstır.
Osmanlı Devleti ve Türklere karsı yürütülen bu faaliyetler ve propagandalar, 19. yüzyılın sonlarından itibaren küçük guruplar olarak görülen Ermeniler ve Kürtleri de kapsayacak bir hale gelmistir. Osmanlı Devleti içerisinde yasayan ve “ Millet-i sadıka ” olarak adlandırılan Ermenilerin Osmanlı aleyhtarı faaliyetler içerisine dahil edilmesinin ardından, yüzlerce yıl boyunca Türkler ile birlikte yasayan ve içi içe geçmiş bir hale gelip yek vücut bir görünüm arz eden Kürtlerin Türklerden ayrıstırılması için yeni stratejiler belirlenmistir.
İlk dönemlerde Ruslar tarafından baslatılan çalısmalar ile Kürtlerin Türklerden ayrı bir millet oldukları ortaya atılmıstır. Bu amaçla yogun bir mesai harcayan Ruslar, Kürtlerin geçmisine dair yeni faraziyeler ortaya atmaya ve bunu kendilerince ispat etmeye yönelmislerdir.
19. yüzyılın sonlarına gelindiginde, emperyalist güçlerin Kürtlere yönelmelerinin sebebi bosuna degildir. Bu dönem içerisinde, günümüzde Ortadogu olarak adlandırılan bölgenin orta kısmı olarak adlandırabilecegimiz ve özellikle Osmanlı Devleti ve ran hakimiyeti altında bulunan Musul, Süleymaniye, Diyarbakır, Urfa, Mardin, Erzurum, Urmiye ve Zagros Dagları çevresinde yasayan Kürtler, gelecege yönelik emperyalist planlar açısından kolay bir hedef olarak görülmüslerdir. Bu geniş cografya içerisinde yasayan Kürtleri kendi taraflarına kazanacak olan herhangi bir güç, bu sayede adı geçen bölgelere de kolayca hâkim olabilecek ve emperyalist emellerini gerçeklestirebilecektir.
Tarihi dönemler içerisindeki süreçte, kesin deliller ile geçmisteki varlıgı ispat edilemeyen ve bu hususta günümüz tarihçileri arasında bile bir görüş birligi bulunmayan Kürtler1, 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın baslarından itibaren yeni bir millet olarak gündeme getirilmeye ve emperyalist amaçlarla kullanılmaya çalısılmıstır. Kürtlerin tarihinin çok eskilere dayandıgı ve büyük bir millet oldugu yönünde yapılan çalısmalar sonrasında bölgesel bir terim olarak Kürdistan2 adıyla adlandırılan ve İran ile Osmanlı Devleti sınırları içerisinde yer alan bölgede bir Kürt Devleti kurulması hayalleri ortaya çıkmıstır.
19. yüzyılda Kürt olarak adlandırılan guruplar, genel olarak dini otorite olarak görülen Seyh ve Seyitlerin otoritesi altında bulunmaktaydılar. Gerçi bazı bölgelerde eski dönemden kalma Aga ve Beylerin hakim oldukları görülmekteyse de, bunların etkinlikleri dinî liderlerin yanında çok küçük bir halde bulunmaktaydı. Sünni Kürtler arasında 19. yüzyılın basından itibaren yayılmaya baslayan Halidî Naksibendilik de özel bir önem arz etmekteydi. Bunun yanında Alevi kökenli Kürtler arasında da Seyit olarak adlandırılan dinî önde gelenler büyük bir etki sahibi idiler3. Bu dinî otoritelerin toplum üzerindeki agırlıgına ragmen, genel olarak asiretler halinde guruplasan Kürtler arasında bir birliktelik bulunmadıgı gibi, birbirleri ile de mücadele içinde idiler.
1876-77 Osmanlı Rus Savası’ndan sonraki dönemde ortaya çıkan Ermeni bagımsızlıkçı hareketleri ve Ermeni Devleti kurma hedefinde olanların ortaya
çıkardıkları terör olaylarına karsı, bu dönemde Osmanlı Devleti’nin idaresini elinde bulunduran II. Abdülhamit, bölgede yasayan Kürtlerin, silahlı guruplar halinde teskilatlandırılması ve silahlı Ermeni guruplarına karsı konuslandırılarak etkin bir güç olarak kullanılması yoluna gitmistir. “Hamidiye Alayları” olarak adlandırılan bu teskilat sayesinde, saldırgan bir tutum izleyen Ruslar ve Ermenilerin faaliyetlerinin önünü almaya çalısan II. Abdülhamit, aynı zamanda Kürtler arasında devlet otoritesinin tesis edilmesini de saglamak istemistir4.
Hamidiye Alaylarının teskil edilmesine paralel olarak, Osmanlı Devleti içinde yasayan asiretlerin ileri gelenlerinin çocuklarının egitilmesi amacı ile “Asiret
Mektebleri” de açılmıstır. Açılan bu okullar aracılıgı ile basta Kürtler olmak üzere, asiret yapısı ile idare edilen gurupların gelecekteki yöneticilerinin Osmanlı Devleti’ne baglı bir konum kazanmaları amaçlanmıstır. Olusturulan bu yeni sistem ile Kürtler arasında yeni bir okur yazar gurubun ortaya çıkması saglanmıstır5. Ortaya çıkan bu durum sonrasında bazı Kürtler devlete daha baglı bir hale gelmisken6, bazıları ise edindikleri yeni düsünceler ve tanıstıkları kisiler aracılıgı ile ayrılıkçı düsünceler kazanmış ve daha sonraki dönemde Kürtçü düsüncenin önde gelenleri arasında yer almışlar dır7.
- Kürtler arasında yeni düsüncelerin ortaya çıkmaya baslaması sonucunda bazı Kürt ileri gelenleri yurtdısına kaçarak Kürtler konusunda olusturmaya gayret ettikleri mücadelelerini dısarıda yürütmeye çalısmıslardır. Yurtdısında bulunan bu Kürtler, aynı dönemde yurtdısına kaçmış bulunan Jön Türkler ile yakın temasa girmisler ve II. Abdülhamit’in idaresinin sona erdirilmesi hususunda etkin çalısmalarda bulunmuslardır 8.
Yurtdısına kaçan bu Kürtler, yurtdısında bulundukları süre içerisinde Osmanlı Devleti üzerinde emelleri olan devletlerin temsilcileri ile de görüsmelerde
bulunmuslardır. 1908 yılında II. Mesrutiyet’in ilan edilmesinin ardından yurtdısında bulunan bu Kürtler aynı dönemde Osmanlı Devleti topraklarına geri dönmüslerdir.
Geri dönen bu kisiler, II. Abdülhamit’in idaresi sırasında sürgüne gönderilen bazı Kürtlerin de sürgünden dönmeleri sonrasında ortak hareket etmeye baslamıslardır. II. Mesrutiyet’in ilanı Kürtçü düsüncelerin etkinlik kazanmasına neden oldugu gibi, Kürtlerin örgütlenmeleri ve dış güçler ile baglantılarını arttırmaları sonucunu da dogurmustur9.
II. Mesrutiyet döneminde etkinlik kazanmaya çalısan Kürtçü düsünceye sahip kisiler, Kürtlerin yasadıkları bölgelerden ziyade daha fazla İstanbul’da organize
olmuslardır. Adı geçen dönem içinde dış güçler ile irtibata geçen bu kisilerin bazıları, Osmanlı Devleti üzerinde emelleri olan devletlerin temsilcileri ile görüsmelerde bulunmuslar ve gerçeklestirmek istedikleri fikirlerinin, onlara bel baglamak suretiyle gerçeklesebilecegini düsünmeye baslamıslardır10 .
Bedirhan ailesine mensup olan Abdurrezzak Bedirhan basta olmak üzere bazı kisilerin Ruslar ile yakın iliskiler gelistirmesine ragmen, stanbul’da bulunan Kürt ileri gelenlerinin çogunlugu, Kürtlerin ileride özgür olmasının yolunun ngilizler aracılıgı ile gerçeklesecegini düsünmüslerdir. Bu düsünceleri tasıyan kisiler, özellikle I. Dünya Savası sırasında ve daha sonraki dönemde İngiliz taraftarı bir çizgi takip etmeye ve İngilizlerden yardım ve destek almaya çalısmıslardır11 .
I. Dünya Savası’nın sona ermesinden sonraki dönemde, savasın galibi olan İngilizler açısından ise, Kürtler sadece bir araç olarak görülmüslerdir. Ortadogu
bölgesindeki emellerinin gerçeklestirilmesinde en önemli engel olarak görülen Türklerin direnisi ve karsı koyma azmini kırmak amacıyla Türkler ile Kürtler arasındaki bagı koparmayı hedefleyen ngilizler, özellikle 1919 yılı içerisinde Kürtçülük faaliyetlerinin yaygınlasması ve etkinliginin artması için yogun bir faaliyete girismislerdir.
Hazırladıgımız bu çalısmada, yeni yayınlanan belge ve bilgilerin de kullanılması ile İngilizler basta olmak üzere, dış güçlerin Osmanlı Devleti’nin son dönemi ile Milli Mücadele döneminde yürütmeye çalıstıkları faaliyetler ile ilgili bilgiler verilmistir. Çalısmamız sırasında, adı geçen dönemde özellikle Kürtçülük hareketleri ve bunların yabancı güçler ile olan irtibatları ayrıntılı olarak incelenmeye çalısılmıstır.
II-KAYNAKLAR
Milli Mücadele döneminde Dogu ve Güneydogu Anadolu’da yabancı devletlerin faaliyetlerinin incelendigi bu çalısmamızda arsiv vesikaları, yayınlanmış
belgeler, basılı kaynaklar ve sanal ortamdaki bilgilerden mümkün mertebe faydalanılma yoluna gidilmistir.
1-Arsiv Belgeleri
Hazırlamış oldugumuz bu çalısmamızda Genelkurmay Baskanlıgı Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Dairesi Baskanlıgı Arsivi’ndeki bazı belgeler kullanılmıstır. Bu arsivde bulunan belge tasniflerinden stiklal Harbi Katologu (ATASE, SH) içinde yer alan belgelerden, 1919 yılında Kürtler üzerinde çalısmalarda buluna Yüzbası Noel’in faaliyetleri ile ilgili bazı belgeler kullanılmıstır12 .
2-Yayınlanmış Arsiv Belgeleri
Çalısmamız sırasında, yayınlanmış olan arsiv belgelerinden büyük ölçüde faydalanmaya çalıştık. Yayınlanmış olan arsiv belgelerini, İngiliz arsiv belgeleri ile Türk arşiv belgeleri adı altında iki gurup içerisinde degerlendirdik.
2.1-Yayınlanmıs İngiliz Arsiv Belgeleri
Çalısmamızın hazırlanmasında, yayınlanmış olan İngiliz belgeleri özellikle incelenmiş ve kullanılmaya çalısılmıstır. Bu çalısma sırasında Bilal Simsir’in, İngiliz arsivlerinde bulunan ve Atatürk ile ilgili bilgileri ihtiva eden belgeleri içeren kitabındaki 13 bazı bilgiler kullanılmıstır. Bunun yanında, Erol Ulubelen’in yine İngiliz arsivlerinde bulunan belgelerin taranması sonucunda hazırlamış oldugu ve Türkiye ile ilgili gizli İngiliz belgelerindeki bilgileri ihtiva eden çalısmasında14 yer alan belgeler çalısmamıza büyük bir katkı saglamıştır.
Bunlara ilave olarak Kürtçü bir yayınevi olan Doz Yayınları içerisinde çıkan ve yine İngiliz arsivlerinde yer alan belgelerdeki Kürtler ile ilgili bilgileri ihtiva eden
Ahmet Mesut’un kitabı15 , İngilizlerin Kürtler ile ilgili faaliyetleri ve fikirleri hakkında çok zengin bilgiler ihtiva etmektedir. Bu çalısmadan da azami derecede faydalanılmaya çalısılmıstır.
2.2-Yayınlanmış Türk Arsiv Belgeleri
Milli Mücadele dönemindeki dış güçlerin faaliyetleri hususunda Türk arsiv belgelerinden de faydalanılmıstır. Konumuz ile ilgili olarak, Musul ve çevresindeki Osmanlı dönemi olaylarına ait olan belgeleri ihtiva eden ve Basbakanlık Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü Osmanlı Arsivi Daire Baskanlıgı Yayınları arasında çıkan Musul Kerkük ile İlgili Arşiv Belgeleri (1525-1919) isimli eserde16 yer alan belgelerden konumuz ile ilgili olan bilgi ve belgeler kullanılmıstır.
Çalısmamızda yeri geldikçe kullandıgımız diger yayınlanmış arsiv belgeleri ise, Cumhuriyetimizin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün özel arsivinde yer alan ve Genelkurmay ATASE Baskanlıgı tarafından yayınlanan belgelerdir17 .
BU BÖLÜM DİPNOTLARI;
1 Kürtlerin Mensei ve tarihi hakkındaki iddialar ve bu hususta yapılan çalısmalar için su esere bakılabilir. A. Haluk Çay Her Yönüyle Kürt Dosyası, Ankara, 1996, s.33-46.
2 Ortadogu bölgesine Kürdistan terimi Selçuklular ile birlikte girmistir. XII. yüzyılda Selçuklular tarafından kurulan ve merkezi Hemedan yakınlarındaki Bahar sehri olan
“Kürdistan Eyaleti”, bu dönemde Oguz Türklerinin yogun sekilde yasadıkları bir bölgedir. Daha sonraki dönemde kurulan Eyyubi Devleti içinde olusturulan Kürdistan
Eyaleti de Batı İran ile Van Gölü’nün güneyindeki bölgeyi kapsamaktadır. Mustafa Akyol; Kürt Sorununu Yeniden Düsünmek Yanlış Giden Neydi?
Bundan Sonra Nereye?, İstanbul, 2006, s.24.
3 Mahmut Çetin; İsyancı Bedirhan Bey’in Yaramaz Çocukları ve Bir Kardeslik Poetikası Kart-Kurt Sesleri İstanbul, 2005, s.29.
4 Robert Olson; Kürt Milliyetçiliginin Kaynakları ve Seyh Said syanı, Ankara, 1992, s.27-28.
5 Mahmut Çetin; İsyancı Bedirhan Bey’in Yaramaz Çocukları ve Bir Kardeslik Poetikası Kart-Kurt Sesleri İstanbul, 2005, s.29.
6 Naci Kutlay; İttihat ve Terakki ve Kürtler, Ankara, 1992, s.25. Celile Celili isimli Kürt arastırmacısına göre, Hamidiye Alayları ve
Asiret Mektebleri, Kürt bagımsızlık hareketini zayıflatmış ve Kürtlerin daha fazla Türklerin taraftarı olmalarını saglamıstır.
Celile Celili; Kürt Aydınlanması, İstanbul, 2001, s.18.
7 Malmisanij; Kürt Milliyetçiligi ve Dr.Abdullah Cevdet, Jina Nû Yayınları, Uppsala, 1986, s.11. 13
8 Ali Rıza Seyh Attar; Kürtler Bölgesel ve Bölge Dısı Güçler, Anka Yayınları, İstanbul, 2004, s.83;
Malmisanij; Kürt Milliyetçiligi ve Dr. Abdullah Cevdet, Jina Nû Yayınları, Uppsala, 1986, s.14, 27.
9 Naci Kutlay; İttihat ve Terakki ve Kürtler, Ankara, 1992, s.81, 136; Celile Celili; Kürt Aydınlanması, İstanbul, 2001, s.58; Malmisanij; Kürt Teavün ve
Terakki Cemiyeti ve Gazetesi, Avesta Yayınları, İstanbul, 1999, s.11.
10 N.Kutlay; a.g.e., s.77.
11 C.Celili; a.g.e., s.61.
12 Genelkurmay Baskanlıgı Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Dairesi Baskanlıgı Arsivi, İstiklal Harbi Katologu (ATAŞE, İSH), Kutu No: 30, Gömlek No: 14,
Belge No: 14-1, ATAŞE, İSH, Kutu No: 85, Gömlek No: 27, Belge No: 27-2, 3, 4.
13 Bilal Şimsir; İngiliz Belgelerinde Atatürk (1919-1938), C.:1, Nisan 1919-Mart 1920, Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara, 1973.
14 Erol Ulubelen; İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye, Cumhuriyet Kitapları, İstanbul, 2005.
15 Ahmet Mesut; İngiliz Belgelerinde Kürdistan 1918-1958, Doz Yayınları, İstanbul, 1992.
16 Musul-Kerkük İle İlgili Arsiv Belgeleri (1525-1919), Basbakanlık Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü Osmanlı Arsivi Daire Baskanlıgı Yayınları, Ankara, 1993.
17 Atatürk Özel Arsivinden Seçmeler IV, Genelkurmay Atase Baskanlıgı Yayınları, Ankara, 1996.
BU YAZI DİZİSİ
2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR
MAUSLA TIKLAYIN;
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder