1 KOYUP 3 ALDIK MI.?
Turgut Özal, ABD ile birlikte Irak'a girmeyi savunmuş, " Bir Koyup Üç Alacağız " demişti. Türkiye'nin kaçın kaçını aldığı, kısa sürede anlaşıldı. Daha vahimi, ABD gelip sınır komşumuz oldu. Her seferinde TBMM'den geçen tezkere ile görev süresi uzatılan Çekiç Güç himayesinde PKK gelişti. Irak'ın kuzeyinde Kürdistan'ın temelleri atıldı. Barzani hızla güçlendi. Kürt Özerk Bölgesi'nin altyapısı o dönemde kuruldu.
Ve gelinen noktada bu bölgede şöyle bir tablo çıktı ortaya:
Irak'taki Kürt bölgesi, özerklikten öte bağımsızlığa doğru koşar adım gidiyor. Barzani yakınlarına bağımsızlık ilanı için 2014'ü beklediğini söylüyor. Türkiye, Barzani'nin bağımsızlığını tanımak için yeni anayasayı ve başkanlık sistemini bekliyor. Bu amaçla idari, siyasi, iktisadi, askeri, hukuki, psikolojik, toplumsal, kültürel altyapı büyük ölçüde hazırlandı. Buna direnecek güçlerin kolu kanadı kırıldı. Önemli bölümü düzmece davalarla hapse atıldı. Suriye'de de bir Kürt özerk bölgesi senaryosu dillendiriliyor. ABD diplomasisinde önemli bir mesaj verme biçimi olan, görüşme yapılan liderle birlikte fotoğraf çektirmek, yani verilen değeri göstermek, (Birlikte fotoğraf verilmezse ilişkilerde sorun var demektir) Barzani için defalarca uygulandı. Eş başkana ise Obama, elindeki beyzbol sopalı fotoğrafla mesaj verdi.
Ve gelinen noktada bu bölgede şöyle bir tablo çıktı ortaya:
Irak'taki Kürt bölgesi, özerklikten öte bağımsızlığa doğru koşar adım gidiyor. Barzani yakınlarına bağımsızlık ilanı için 2014'ü beklediğini söylüyor. Türkiye, Barzani'nin bağımsızlığını tanımak için yeni anayasayı ve başkanlık sistemini bekliyor. Bu amaçla idari, siyasi, iktisadi, askeri, hukuki, psikolojik, toplumsal, kültürel altyapı büyük ölçüde hazırlandı. Buna direnecek güçlerin kolu kanadı kırıldı. Önemli bölümü düzmece davalarla hapse atıldı. Suriye'de de bir Kürt özerk bölgesi senaryosu dillendiriliyor. ABD diplomasisinde önemli bir mesaj verme biçimi olan, görüşme yapılan liderle birlikte fotoğraf çektirmek, yani verilen değeri göstermek, (Birlikte fotoğraf verilmezse ilişkilerde sorun var demektir) Barzani için defalarca uygulandı. Eş başkana ise Obama, elindeki beyzbol sopalı fotoğrafla mesaj verdi.
TURGUT ÖZAL CUMHUR OLABİLMEK ADINA NE YAPTI İSE..!!!!
BUGÜN AYNISI Nİ DİĞER AKTÖRLER YAPTI. ( ORTADOĞU HALA YANIYOR..)
Turgut Özal'dan Saddam'a Tehdit.,
Irak, silah için Batı’ya 20 yılda 320 milyar DOLAR ödemiş.
Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu'nun Kanaltürk'te yayınlanan Ceviz Kabuğu programında bu hafta Saddam Hüseyin'in idamı ve bölgedeki gelişmeler tartışıldı. | |
Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren önemli analizlerin yapıldığı programın konuğu "Körfez Savaşı" döneminin Başbakanı Yıldırım Akbulut oldu.
Avrupa ve ABD, yıllarca iktidarda tutduğu Saddam Hüseyin'e başta kimyasal ve biyolojik olmak üzere milyarlarca dolarlık silah satmış.SADDAM’IN İŞBİRLİKÇİLERİNİN İPLİĞİ CEVİZ KABUĞU’NDA PAZARA ÇIKTI,
Irak, silah için Batı’ya 20 yılda 320 milyar DOLAR ödemiş
“AB’nin başkenti sayılan Belçika’nın bir şirketi Saddam’a kimyasal silah fabrikası kurmuş, İsviçre’nin 12 şirketi Irak’a füze tasarımları yapmış ve malzemeler satmış”
“Alman şirketleri Bağdat’a patlayıcı üretiminde büyük destek sağlamış, İtalya, İngiltere ve Hollanda firmaları her türlü silah konusunda yardımcı olmuş”
Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun Kanaltürk’te yayınlanan Ceviz Kabuğu programında bu hafta Saddam Hüseyin’in idamı ve bölgedeki gelişmeler tartışıldı. Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren önemli analizlerin yapıldığı programın konuğu “Körfez Savaşı” döneminin Başbakanı Yıldırım Akbulut oldu. Konuşmasına Saddam’ın idamını onaylamadığını belirterek başlayan Akbulut, “Dünya kamuoyunu tatmin edecek haklı bir gerekçeleri yok” diye konuştu. Cevizoğlu programda, “Saddam kimin adamı idi?” ve “Hangi ülkeler Saddam’ı kullandı?” sorularına ışık tutan bilgileri açıkladı. Vaktiyle Saddam Hüseyin’le ortak çalışmalar yapan, ona kimyasal ve biyolojik silahlar satarak katliam yapmasına destek olan, tevşik eden ABD ve AB ülkelerini Fransız raporlarına dayanarak açıkladı. Sakınca görmemişler,
Bu bilgilere göre; AB’nin başkenti sayılan Belçika’nın bir şirketi Saddam’a kimyasal silah fabrikası kurmuş, kendisini demokrasinin beşiği olarak gören İsviçre’nin 12 şirketi Irak’a füze tasarımları yapmış ve malzemeler satmış, Alman şirketleri Saddam’a patlayıcı üretiminde büyük yardımlar sağlamış, İtalya, İngiltere ve Hollanda şirketleri Saddam’a her türlü silah konusunda yardımcı olmuş, malzeme vermiş ve fabrika kurmuş. Cevizoğlu ayrıca, kimyasal silah bulundurduğu gerekçesiyle Irak’a müdahalede bulunan Amerika iken, Bağdat’a füzeler için bilgi ve biyolojik silah satan şirketlerin de Amerikan şirketi olduğunu açıkladı ve sordu; “O zaman diktatörün ve sivil insanları öldürenin işbirlikçisi kim oluyor?” Akbulut Cevizoğlu’nun sorusuna karşılık, “Saydığınız ülkelerin diktatöre karşı oldukları işlerine geldiği sürece söylenemez” dedi. Bu ülkelerin Irak’ın petrol gelirlerinden çıkar elde ettikleri sürece bu yardımları yapmada sakınca görmeyeceklerini de belirten Akbulut şöyle konuştu: “Senelerce uğraştığımız, mücadele ettiğimiz PKK’ya silahları kim temin ediyor? ” Programa ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Dış Politika Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı telefonla katılarak konuyla ilgili şunları söyledi: “Dünya üzerinde silah satışı yapan ilk 10 şirketin 8’i Amerika menşei, 2’si de Batı menşeidir... 20 yıllık süreçte Irak’ın silah için Batı’ya verdiği para 320 milyar dolardır.”
Saddam’ı devirme fikri Turgut Özal’dan
https://www.youtube.com/watch?v=ME_sE1a2Sew
Programa telefonla katılan bir diğer isim 8. dönem Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal oldu. Özal, babası Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanlığı sırasında dönemin Irak Başbakanı Taha Yasin Ramazan’ın Çankaya köşkünü ziyaret ettiğini ve ziyareti sırasında Özal’ı tehdit etmeye çalıştığını anlattı. Ahmet Özal, bu tehdit üzerine Turgut Özal’ın Ramazan’a, “Türkiye Cumhuriyeti topraklarına herhangi bir saldırı olursa, gelirim Bağdat’a seni de, Saddamı’da asarım!” cevabını verdiğini anlattı. PKK terörünün Özal döneminde başladığını hatırlatan Cevizoğlu Ahmet Özal’a, “Turgut Özal neden Suriye Devlet Başkanı Hafız Esat’a ’seni de, Öcalan’ı da asarım’demedi?” diye sordu. Akbulut, Başbakanlığı döneminde Kuzey Irak’a müdahale konusunda o sırada Cumhurbaşkanı olan Özal ile fikir ayrılığına düştüklerini açıkladı. “Bir gereklilik yokken ne diye Kuzey Irak’a girecektik?... Kim bizden bunu istedi?... Amerika istese düşünürdük” diye konuşan Akbulut, o dönemde Amerika’nın Saddam’ı düşürmek gibi bir düşüncesi olmadığını söyledi ve James Baker’ın “Saddam’ı düşürürsek orada kaos olur, baş edemeyiz” şeklinde yaptığı açıklamaları hatırlattı. “Ben Irak’a girseydim Musul’u mu işgal edecektim, Halep’i mi alacaktım, Saddam’ı mı devirecektim?” diye konuşan Akbulut, istifa eden Genel Kurmay Başkanı Toruntay ile Kuzey Irak’a girmeme konusunda hem fikir olduklarını, fakat dönemin Cumhurbaşkanı Özal ile ters düştüklerini ifade etti.
Türkiye müdahil olmalı
Irak Cumhurbaşkanlığı Divanı Türkmenlerden Sorumlu Müsteşarı Muzaffer Arslan programa telefonla katıldı. “Aşiret havasında bir idam manzarasıyla karşı karşıya kalındı” diyen Arslan, Saddam’ın bugünkü durumuna acımanın doğru olmadığını fakat uygulama şeklinin yanlış olduğunu söyledi. Irak’ta vatan, millet ve insanlık mefrumu yok olmuştur “ diye konuşan Arslan, Irak’taki Türkmen soydaşlarımızın durumuna da değindi. Irak’ta 2,5-3 milyon civarına Türkmen bulunduğunu belirten Arslan, ” Güçlü bir Türkiye olsa, Irak’taki Türkmenlerde güçlü olacaktır “ dedi. Güçlü bir Türkiye’ye sığınmanın kendilerine güç katacaklarını ifade eden Arslan, bölgelerinin Kürt istilasında olduğunu belirtti ve ” Türk Devleti’nin müdahil olması gerektiğine inanıyoruz “ diye konuştu.
Pimi çekilmiş bomba atıltı
Programa telefonla katılan Emekli Kurmay Albay Ömer Taşçıoğlu ilginç açıklamalarda bulundu. Amerika’nın asıl amacının Saddam’ı Kuveyt’ten çıkarmak ya da cezalandırmak olmadığını söyleyen Taşçıoğlu, asıl hedeflenenin Müslüman bir ülkenin elindeki gücü ve teknolojik alt yapıyı, İsrail’e tehdit teşkil etmesi nedeniyle yok etmek olduğunu belirtti. Yine telefonla programı arayan Celal Bayar Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr Mehmet Çelik ise önemli bir tehlikeye dikkat çekti: ” Amerika tarafından bilinçli olarak İslam dünyasının bilinçaltı tetiklendi... Saddam, pimi çekilmiş bir bomba olarak Suniler ve Şiiler arasına bırakıldı. Terör, siyasi projenin bir ayağını, Öcalan’ın İmralı’da bulunması da bu projenin ikinci ayağını oluşturuyor. Öcalan, ayrılıkçı bir Kürt siyasal bilincinin oluşması için Türkiye’ye teslim edildi. Etnik çatışma çıkarılmaya çalışıldığı anda Apo’yu Türkiye’ye teslim eden güç, onu asın diyecektir. Öcalan, ilk Türkiye’ye verildiğinde ’halledilmesi’gerekiyordu. Ama hata yapıldı. Bundan sonra Öcalan’ı asmak, ikinci hata olacaktır. Dışarıdaki güç bunu istiyor. Yakında bu oyunu oynayacaktır.
Kaynak: www.yenicaggazetesi.com.tr
Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren önemli analizlerin yapıldığı programın konuğu "Körfez Savaşı" döneminin Başbakanı Yıldırım Akbulut oldu.
Avrupa ve ABD, yıllarca iktidarda tutduğu Saddam Hüseyin'e başta kimyasal ve biyolojik olmak üzere milyarlarca dolarlık silah satmış.SADDAM’IN İŞBİRLİKÇİLERİNİN İPLİĞİ CEVİZ KABUĞU’NDA PAZARA ÇIKTI,
Irak, silah için Batı’ya 20 yılda 320 milyar DOLAR ödemiş
“AB’nin başkenti sayılan Belçika’nın bir şirketi Saddam’a kimyasal silah fabrikası kurmuş, İsviçre’nin 12 şirketi Irak’a füze tasarımları yapmış ve malzemeler satmış”
“Alman şirketleri Bağdat’a patlayıcı üretiminde büyük destek sağlamış, İtalya, İngiltere ve Hollanda firmaları her türlü silah konusunda yardımcı olmuş”
Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun Kanaltürk’te yayınlanan Ceviz Kabuğu programında bu hafta Saddam Hüseyin’in idamı ve bölgedeki gelişmeler tartışıldı. Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren önemli analizlerin yapıldığı programın konuğu “Körfez Savaşı” döneminin Başbakanı Yıldırım Akbulut oldu. Konuşmasına Saddam’ın idamını onaylamadığını belirterek başlayan Akbulut, “Dünya kamuoyunu tatmin edecek haklı bir gerekçeleri yok” diye konuştu. Cevizoğlu programda, “Saddam kimin adamı idi?” ve “Hangi ülkeler Saddam’ı kullandı?” sorularına ışık tutan bilgileri açıkladı. Vaktiyle Saddam Hüseyin’le ortak çalışmalar yapan, ona kimyasal ve biyolojik silahlar satarak katliam yapmasına destek olan, tevşik eden ABD ve AB ülkelerini Fransız raporlarına dayanarak açıkladı. Sakınca görmemişler,
Bu bilgilere göre; AB’nin başkenti sayılan Belçika’nın bir şirketi Saddam’a kimyasal silah fabrikası kurmuş, kendisini demokrasinin beşiği olarak gören İsviçre’nin 12 şirketi Irak’a füze tasarımları yapmış ve malzemeler satmış, Alman şirketleri Saddam’a patlayıcı üretiminde büyük yardımlar sağlamış, İtalya, İngiltere ve Hollanda şirketleri Saddam’a her türlü silah konusunda yardımcı olmuş, malzeme vermiş ve fabrika kurmuş. Cevizoğlu ayrıca, kimyasal silah bulundurduğu gerekçesiyle Irak’a müdahalede bulunan Amerika iken, Bağdat’a füzeler için bilgi ve biyolojik silah satan şirketlerin de Amerikan şirketi olduğunu açıkladı ve sordu; “O zaman diktatörün ve sivil insanları öldürenin işbirlikçisi kim oluyor?” Akbulut Cevizoğlu’nun sorusuna karşılık, “Saydığınız ülkelerin diktatöre karşı oldukları işlerine geldiği sürece söylenemez” dedi. Bu ülkelerin Irak’ın petrol gelirlerinden çıkar elde ettikleri sürece bu yardımları yapmada sakınca görmeyeceklerini de belirten Akbulut şöyle konuştu: “Senelerce uğraştığımız, mücadele ettiğimiz PKK’ya silahları kim temin ediyor? ” Programa ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Dış Politika Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı telefonla katılarak konuyla ilgili şunları söyledi: “Dünya üzerinde silah satışı yapan ilk 10 şirketin 8’i Amerika menşei, 2’si de Batı menşeidir... 20 yıllık süreçte Irak’ın silah için Batı’ya verdiği para 320 milyar dolardır.”
Saddam’ı devirme fikri Turgut Özal’dan
Programa telefonla katılan bir diğer isim 8. dönem Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal oldu. Özal, babası Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanlığı sırasında dönemin Irak Başbakanı Taha Yasin Ramazan’ın Çankaya köşkünü ziyaret ettiğini ve ziyareti sırasında Özal’ı tehdit etmeye çalıştığını anlattı. Ahmet Özal, bu tehdit üzerine Turgut Özal’ın Ramazan’a, “Türkiye Cumhuriyeti topraklarına herhangi bir saldırı olursa, gelirim Bağdat’a seni de, Saddamı’da asarım!” cevabını verdiğini anlattı. PKK terörünün Özal döneminde başladığını hatırlatan Cevizoğlu Ahmet Özal’a, “Turgut Özal neden Suriye Devlet Başkanı Hafız Esat’a ’seni de, Öcalan’ı da asarım’demedi?” diye sordu. Akbulut, Başbakanlığı döneminde Kuzey Irak’a müdahale konusunda o sırada Cumhurbaşkanı olan Özal ile fikir ayrılığına düştüklerini açıkladı. “Bir gereklilik yokken ne diye Kuzey Irak’a girecektik?... Kim bizden bunu istedi?... Amerika istese düşünürdük” diye konuşan Akbulut, o dönemde Amerika’nın Saddam’ı düşürmek gibi bir düşüncesi olmadığını söyledi ve James Baker’ın “Saddam’ı düşürürsek orada kaos olur, baş edemeyiz” şeklinde yaptığı açıklamaları hatırlattı. “Ben Irak’a girseydim Musul’u mu işgal edecektim, Halep’i mi alacaktım, Saddam’ı mı devirecektim?” diye konuşan Akbulut, istifa eden Genel Kurmay Başkanı Toruntay ile Kuzey Irak’a girmeme konusunda hem fikir olduklarını, fakat dönemin Cumhurbaşkanı Özal ile ters düştüklerini ifade etti.
Türkiye müdahil olmalı
Irak Cumhurbaşkanlığı Divanı Türkmenlerden Sorumlu Müsteşarı Muzaffer Arslan programa telefonla katıldı. “Aşiret havasında bir idam manzarasıyla karşı karşıya kalındı” diyen Arslan, Saddam’ın bugünkü durumuna acımanın doğru olmadığını fakat uygulama şeklinin yanlış olduğunu söyledi. Irak’ta vatan, millet ve insanlık mefrumu yok olmuştur “ diye konuşan Arslan, Irak’taki Türkmen soydaşlarımızın durumuna da değindi. Irak’ta 2,5-3 milyon civarına Türkmen bulunduğunu belirten Arslan, ” Güçlü bir Türkiye olsa, Irak’taki Türkmenlerde güçlü olacaktır “ dedi. Güçlü bir Türkiye’ye sığınmanın kendilerine güç katacaklarını ifade eden Arslan, bölgelerinin Kürt istilasında olduğunu belirtti ve ” Türk Devleti’nin müdahil olması gerektiğine inanıyoruz “ diye konuştu.
Pimi çekilmiş bomba atıltı
Programa telefonla katılan Emekli Kurmay Albay Ömer Taşçıoğlu ilginç açıklamalarda bulundu. Amerika’nın asıl amacının Saddam’ı Kuveyt’ten çıkarmak ya da cezalandırmak olmadığını söyleyen Taşçıoğlu, asıl hedeflenenin Müslüman bir ülkenin elindeki gücü ve teknolojik alt yapıyı, İsrail’e tehdit teşkil etmesi nedeniyle yok etmek olduğunu belirtti. Yine telefonla programı arayan Celal Bayar Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr Mehmet Çelik ise önemli bir tehlikeye dikkat çekti: ” Amerika tarafından bilinçli olarak İslam dünyasının bilinçaltı tetiklendi... Saddam, pimi çekilmiş bir bomba olarak Suniler ve Şiiler arasına bırakıldı. Terör, siyasi projenin bir ayağını, Öcalan’ın İmralı’da bulunması da bu projenin ikinci ayağını oluşturuyor. Öcalan, ayrılıkçı bir Kürt siyasal bilincinin oluşması için Türkiye’ye teslim edildi. Etnik çatışma çıkarılmaya çalışıldığı anda Apo’yu Türkiye’ye teslim eden güç, onu asın diyecektir. Öcalan, ilk Türkiye’ye verildiğinde ’halledilmesi’gerekiyordu. Ama hata yapıldı. Bundan sonra Öcalan’ı asmak, ikinci hata olacaktır. Dışarıdaki güç bunu istiyor. Yakında bu oyunu oynayacaktır.
Kaynak: www.yenicaggazetesi.com.tr
ÖZEL NOTUMDUR;
SONUÇ? = 1 KOYUP 3 ALDIK MI? YİNE BİRİLERİ PETROL İÇİN.., BİZİM SİYASETÇİLERİ EVİRDİ ÇEVİR Dİ PETROL ÇIKARLARI İÇİN KULLANDI.. 24 SENE GEÇTİ HALA ORTADOĞU YANIYOR.. BU YANGIN BİZE DE SIÇRADIĞIN DA ANLAYACAĞIZ ALDIK MI? VERDİK Mİ.?
SONUÇ? = 1 KOYUP 3 ALDIK MI? YİNE BİRİLERİ PETROL İÇİN.., BİZİM SİYASETÇİLERİ EVİRDİ ÇEVİR Dİ PETROL ÇIKARLARI İÇİN KULLANDI.. 24 SENE GEÇTİ HALA ORTADOĞU YANIYOR.. BU YANGIN BİZE DE SIÇRADIĞIN DA ANLAYACAĞIZ ALDIK MI? VERDİK Mİ.?
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder