24 Ekim 2018 Çarşamba

Abdullah Öcalan MİT’ten kadro istiyor.,


Abdullah Öcalan MİT’ten kadro istiyor.,


24 Mart 2014 Pazartesi


Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nde BDP Milletvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan ile 14 Ekim 2013’te yaptığı görüşmenin tutanakları ortaya çıktı. İhanet süreci adlı twitter hesabından yayınlanan tutanaklarda, Öcalan ile MİT-Erdoğan görüşmelerinde AKP ile ittifaktan, Öcalan’ın serbest bırakılmasına ve siyaset yasağının kaldırılmasına kadar geniş bir adımlar listesi üzerinde mutabakat sağlandığı görülüyor. Tutanaklarda en dikkat çekici ayrıntılardan birisi, MİT Müsteşar Yardımcılarından birinin PKK’dan atanması ve Türk Ordusu içinde bir Kürt birimi oluşturma önerisinin görüşmelerde gündeme gelmiş olması. Tutanakta Öcalan, “Hükümlü”, görüşenler de “Ziyaretçi” olarak yazılmış.

İşte o tutanaktan çarpıcı bazı bölümler:

‘Ben heyeti, heyet hükümeti hazırlıyor

Öcalan: Ben heyeti çözüme ikna ediyorum, heyet de hükümeti çözüme hazırlıyor. Heyetle tartışmalarımız var, ileride bir gün yayınlanması lazım.

AKP şark kurnazlığı yapmasın. Tek taraflı paket kesinlikle olmaz. Sayın Fidan da bunu söylüyor. KCK, Ergenekon, hukuk komedisi, trajedisi ile de ilgilenebilir. Çok önemli iki şeydir. Bunları çözümlemezsek Başbakanı da götürür.

Öcalan’dan MİT’e Müsteşar Yardımcısı...

Öcalan: Heyetle her şeyi geniş bir şekilde ele alabiliyoruz. Mesela bir MİT Müsteşar Yardımcısı Kürt hareketinden olabilir mi gibi? Seçimle iş başına gelen bir köy güvenlik birimi mesela. Belediyelere bağlı trafik polisi, zabıta, bekçi gibi. Türk ordusu bünyesinde bir Kürt birimi niye olmasın. Devletle bütün bu konuları tartıştım. Belli bir uzlaşma düzeyi yakalanmış durumda. Ancak faşist iktidarların yıllardır toplumun beynini sömürmesi var. Toplumun hazır olması gerekiyor.

‘PKK yasadan yararlanıp meşrulaşacak’

Öcalan: Pratik ilerlemenin olması gereken dönemdeyiz. Bakanla görüşüp söyleyin, gerekirse 50 yasa çıkaracaklar. PKK yasadan yararlanıp meşrulaşacak. Amacımız bu yasadışılığı bitirmek. Ayrıca Beşir Bey’in bilmesi lazım. Onunla periyodik, derinlikli toplantılarınız önemle, titizlikle planlanmalı, kararlar hayata geçirilmeli. Erdoğan’ı ikinci bir Mursi’ye çevirirler. Paralel devlet devrede ama boşa çıkarabiliriz.

BDP Heyeti: Bu arada cezaevlerindeki hasta tutsaklarla ilgili gelişmeler bekliyoruz.

Öcalan: Zaten yasal çerçevesi oluşturuldu. Hasta mahkûmlarda Adalet Bakanı çok seri davransın. Kendisine selam söyle.

‘Federasyon ve özerklikten vazgeçmedim’

Öcalan: Abdulkadir Selvi, Eyüp Can gibi adamlar yalan yanlış konuşmuş. Basına yanlış şeyler yansıyor. Öcalan bağımsızlıktan, federasyondan, özerklikten vazgeçti dediler. 

Ben hiçbir şeyden vazgeçmedim.

‘Rojava’ İmralı’da planlandı

Öcalan: Beni şaşırtmayın. Tarihî çatışma sürecini sona erdirdik dediysem banş oldu demiyorum. Aşağıdaki (Kandil’i kastediyor) arkadaşların başka aktarımları oldu, Cuma ne yapıyor, yaşlanmış mı?

BDP Heyeti: Başkanım size devrimci selamlarını yolladılar. Çizginizi pratikleştirme noktasındaki kararlılıkları en üst seviyede. Suriye konusunda geniş tartışma imkânı oldu. 

Şu anda 12 bine yakın bir gücün orada bulunduğunu, bunun çok kısa bir zaman içerisinde 20 binli rakamlara doğru evrilebileceğini aktardılar.

Öcalan: Tabi tabi 50.000’e kadar çıkarmalılar. Daha önce söylemiştim. Suriye konusunda kesinlikle geç kalmasınlar. Benim geçmişte yaptıklarım üzerine bir şeyler bina edebilirler. Suriye konusunda çok geç kaldılar. Önümüzdeki günlerde Suriye’deki duruma dair heyetle de konuşacağız, bazı kararlar alacağız herhalde. Yeni oluşacak 

Suriye’de bizimkiler başat rol oynayacaklar. Orada özerk bölgeler olur, İsviçre gibi özerk bölgeler. Oradaki azınlıkların da Asuri, Nusayri, Yezidilerin desteği de sağlanmalı, onlara da temsil imkânı... Suriye’de kim demokratik özerkliğe evet diyen onula anlaşsınlar. Bakın heyete söyledim, Esad etrafını sarar sen de kapıları açıp devlet olarak yardım etmezsen Esad’la da anlaşırım. Kendimi nasıl koruyacaksam öyle korurum tabi ki. Kaldı ki Suriye ile Maliki ile ittifak durumu var. Ben de çılgınlık yapmaz diye düşünüyorum.

Apo serbest kalacak

Öcalan: Tabi ki eğer tümüyle normalleşme denen süreç yaşanacaksa büyük kongrede dışarı çıkıp yara bizzat toplayıp, silahlı mücadeleyi... Size karşı tümden bitirdik demem lazım. Yasa çıkaracaklar biz de yasanın içine dâhil olacağız. Hadi bana ve yönetime 5 yıl siyaset yasağı falan olur, bu fedakârlığı yaparız. Yarın bir gün ben gerillaya konferans yapsam ne diyeceğim, silaha gerek yok, siyaset hakkınız var demem gerekir.

BDP Heyeti: İttifak politikalarına ağırlık verme yönünde bir eğilim var.

Öcalan: İttifak da olabilir. AKP ile anlaşırsak onla da olabilir. CHP-MHP faşisttir. Kürtleri fiziken tasfiye peşinde koşup durdular. Metropollerde biz kime oy versek o kazanır. 

Çok yönlü pazarlıklar olabilir. AKP İstanbul Belediyesi’nde bize on bin kadro versin mesela.

BDP Heyeti: Mersin Akdeniz ve Toroslar da.

Öcalan: Tabi onu da. O da var. Metropollerde biz onları destekleriz. Akdeniz gibi Toroslar’da. Karşılıklı yani. İstanbul’da, Ankara’da biz...

‘Bakan kim oluyor’

BDP Heyeti: Başkanım sizinle bu defa fotoğraf çekecektik ama makine yokmuş bir dahaki sefere çekelim. Tabî bakanla falan konuştuk, sorun yok diyor.

Öcalan: Ne bakanı... Bakandan izin mi alacağız çekeriz... Bunlar normaldir. Ben heyete de söyledim.

BDP-HDP’den yalanlama

Twitter’dan yayınlanan İmralı tutanaklarına İmralı’ya BDP-HDP heyetinden yalanlama geldi. Sırrı Süreyya Önder, İdris Baluken ve Pervin Buldan imzanı açıklama metninde 
“Bugün bazı internet sitelerinde dolaşıma sokulan kaynağı belirsiz ‘İmralı tutanakları’ başlıklı haberlerin gerçekle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Psikolojik savaş amaçlı olarak servis yapılan bu tür gerçek dışı haberler dün Diyarbakır Newroz’unda bir kez daha ortaya konulan çözüm ve barış iradesinden, kararlılığından rahatsız olan odakların işidir. Heyetimizin İmralı görüşmeleri sonrası rutin olarak kamuoyuna yaptığı açıklama ve değerlendirmeler dışındaki haber ve yorumlara kamuoyu itibar etmemelidir” denildi.

Tutanağın ortaya çıkardığı gerçek

Öcalan-BDP heyetinin tutanağının ortaya çıkardığı en önemli gerçek şu: Erdoğan ve Öcalan kapalı kapılar arkasında bir yol haritası üzerinde mutabakata varmış ve bu, adım adım uygulanıyor. Yol haritasında PKK’nın yasallaşmasından Öcalan’ın serbest kalmasına ve siyaset iznine, federasyondan güneydoğudaki özerklik planının uygulamasına, hatta PKK’nın bölgede askeri güç haline getirilmesine kadar ayrıntıların karşılıklı konuşulduğu görülüyor. Yapılan kimi sert açıklamalar kamuoyu oluşturma amaçlı. Öcalan, MİT’e ve Erdoğan’a angaje olmuş durumda, kendi örgütünü de ikna etmeye çalışıyor. Diğer görüşmelerde de dönüp dönüp MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı övmesinin nedeni bu. Öcalan, fotoğraf çekilmesiyle ilgili Bakan’ın izni konusunda gösterdiği “Bakan’dan izin mi alacağız” tepkisi Bakanlardan daha yüksek bir yerden yani 

Erdoğan’dan sağlam güvence aldığını göstermek istiyor. Ayrıca Beşir Atalay ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile daha “özel” bir ilişki içinde olduğunu gösterecek ifadeler kullanması dikkat çekiyor. Atalay ile “derinlikli ve periyodik bir görüşme”den söz ediyor. Öcalan, Aralık ayında Türkiye’nin gündeminde ağırlıklı yer tutan “paralel devlet” tartışmalarıyla ilgili olarak da konuşuyor. Tayyip Erdoğan’ı savunma ve korumaya çalıştığı başka değerlendirmeleriyle de ortaya çıkan Öcalan’ın, “Erdoğan’ı ikinci bir 

Mursi’ye çevirirler. Paralel devlet devrede ama boşa çıkarabiliriz” diyor.

 Kaynak: Aydınlık Gazetesi


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder