BBC Türkçe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BBC Türkçe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Mart 2017 Cumartesi

Fırat Kalkanı'nda en Zorlu Cephe: El Bab


Fırat Kalkanı'nda en Zorlu Cephe: El Bab


Mahmut Hamsici
BBC Türkçe
22 Aralık 2016


Fırat Kalkanı Operasyonu 24 Ağustos'ta başlamıştı.



Fırat Kalkanı Operasyonu 24 Ağustos'ta başlamıştı.
Suriye'nin kuzeyinde, Türk Silahlı Kuvvetleri ve silahlı muhalif gruplar tarafından yürütülen Fırat Kalkanı Harekâtı'nda dördüncü aya giriliyor.
Harekât kapsamında Kasım ayının ortasından bu yana ise El Bab kasabasının alınması için operasyon yürütülüyor.
El Bab'dan gelen yoğun çatışma haberleri ve son olarak 16 Türk askerinin yaşamını yitirmesi, El Bab'ın harekâtın bugüne kadarki en zorlu cephesi olduğunu ortaya koyuyor.
Genelkurmay 'IŞİD videosunu' inceliyor
El Bab neden önemli?
Rusya-Türkiye ilişkileri: Karlov suikastı Suriye'de dengeleri değiştirir mi?
Esad: Fırat Kalkanı Operasyonu işgal
Askeri açıdan IŞİD'in El Bab'da nasıl bir strateji izleyeceği, siyasi olaraksa bölge ülkeleri ile Rusya gibi aktörlerin tavrı El Bab operasyonunun durumunu etkileyecek gibi görünüyor.

El Bab neden önemli?

Suriye'de Rakka'dan sonra IŞİD'in elindeki en büyük yerleşim bölgesi olan El Bab, Türkiye sınırına yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunuyor.
Kasabanın nüfusunun önemli bir kısmını Sünni Araplar oluşturuyor.


Gaziantep 

El Bab'taki çatışmalarda yaralanan askerler Gaziantep ve Kilis'teki hastanelere götürüldü.
IŞİD, Kasım 2013'te El Bab'ın kontrolünü ele geçirdi. YPG'nin ana gövdesini oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG), kuzeydoğuda bulunan Menbic'i aldıktan sonra El Bab'a ilerlemeyi planladıklarını açıklamış ancak bu operasyon gerçekleşmemişti.
Coğrafi konumu, El Bab'a çok kritik bir kavşak olarak stratejik önem kazandırıyor.
El Bab; Akdeniz kıyısındaki Lazkiye'den başlayarak, İdlib, Halep ve Menbic'ten geçerek Irak'a doğru uzanan M4 otobanının kuzeyden gelen en önemli yollardan biriyle kesişme noktasında yer alıyor. Bu nedenle, Cerablus ile birlikte burası, IŞİD'in başkent olarak ilan ettiği Rakka ve Deyr ez Zor'a giden ana yolun üzerinde bulunuyor.


Suriye Haritası

Bu hat, IŞİD'in yaklaşık 2,5 yıl boyunca kuzeyden militan getirdiği ana güzergah oldu.
Türkiye, IŞİD'i sınırından uzaklaştırmanın yanı sıra Kürt grupların bu kritik kavşağı kontrol ederek Afrin ve Kobani kantonlarını birleştirmelerine engel olmak da istiyor.
Çatışmalar neden yoğunlaştı?
Haftalardır süren El Bab operasyonunda çatışmalar yoğunlaşmış durumda.
Bunun nedeniyse TSK birlikleri ve isyancı güçlerin El Bab kasabasına dayanmış olması.
BBC Arapça'dan Mustafa Hamo, "Şimdi sokak sokak çatışma evresi başlıyor" diyor.


El Bab

El Bab'ta yoğun çatışmaların yaşandığı belirtiliyor.
Dubai merkezli, Suriyeli muhaliflerin yayın organlarından Orient News TV'nin internet sitesi, El Bab içinden kendilerine konuşan yerel kaynakların, harekatta yer alan muhaliflerin kentteki stratejik Akil tepesini ele geçirdiğini söylediğini belirtti.
Site, bu kaynakların, muhaliflerin böylelikle kasabanın tamamında kontrolü ele geçirmenin önünü açtığını, IŞİD'in de 2014'te kasabayı almadan önce bu tepelerin kontrolünü aldığını söylediğini aktardı.
IŞİD geri çekilecek mi?
IŞİD, Fırat Kalkanı Harekâtı'nın ilk aşamasında Cerablus'ta çekilmeyi tercih etmişti.
Harekâtın ilerleyen evrelerinde Dabık ve El Rai de yoğun çatışmalar yaşanmadan IŞİD'den alınmıştı.
Ancak, IŞİD açısından El Bab, bu bölgelerden daha önemli.


IŞİD,
IŞİD'in El Bab'ta nasıl bir strateji izleyeceği belirsiz ancak örgüt, operasyonun ilk günlerinde direnmeyi tercih etmiş durumda.

Londra merkezli, muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları İçin Gözlemevi'nin (SOHR) direktörü Rami Abdurrahman BBC Türkçe'ye, çatışmanın yoğunluğunun IŞİD'in tercihine bağlı olacağını söyledi:

" IŞİD eğer savaşmamaya karar verirse Rakka'ya doğru geri çekilir. Ama eğer savaşmak isterse bu yoğun bir savaş olacaktır. El Bab'ı Cerablus'taki gibi kontrol etmek kolay olmaz ".
IŞİD'e bağlı Amaq haber ajansı ve Al Bayan Radyo'yu takip eden, BBC İzleme Servisi'nden Laura Smith, örgütün yayınlarına bakarak bir sonraki savaş stratejisini bilmenin şu an için imkansız olduğunu, buna dair bir emarenin olmadığını söylüyor.

Sivillerin durumu çatışmaları etkileyebilir,

Cerablus'a yönelik kara operasyonu başladığında siviller büyük oranda kasabadan tahliye edilmişti.
Ancak El Bab'da şu anda on binlerce sivilin bulunduğu düşünülüyor.
TSK tarafından yapılan açıklamada 'Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) yönelik operasyonlarda 67 hedefin TSK'ya ait uçaklarca vurularak imha edildiği, 138 IŞİD militanının da çatışmalarda etkisiz hale getirildiği' belirtildi.


Muhalif gruplar

TSK ve muhalif grupların dayandığı El Bab'ta yoğun sivil nüfus bulunduğu bildiriliyor.
BBC İzleme Servisi'nden Laura Smith, El Bab operasyonu sırasında IŞİD'in askeri operasyonlarla ilgili açıklamalar yapmakla birlikte bunun yanında, Türk uçaklarının neden olduğu sivil ölümü iddialarıyla ilgili de sık sık açıklama yaptığını belirtiyor.
Smith, "IŞİD, iddia ettiği yıkımı gösteren kısa haberler, görüntüler ve kısa videolar yayımlıyor" diyor.
Suriye resmi haber ajansı SANA ise TSK'nın hava saldırılarında yedi sivilin öldüğünü öne sürdü.
Halep'te yaşananlar ve Ankara-Moskova-Tahran anlaşması nasıl etkileyebilir?
El Bab operasyonun nereye evrileceğini ve olası sonuçlarında, Suriye iç savaşındaki tüm tarafların özellikle de Rusya'nın tavrının önemli payı olacak gibi görünüyor.
El Bab'ın güneyinde Suriye yönetimi güçleri, batısında ise YPG'nin ana gövdesini oluşturduğu SDG bulunuyor.
SDG şu anda El Bab operasyonundan vazgeçmiş görünüyor.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi'nin Türkiye ve Ortadoğu uzmanı Aaron Stein, Rusya ve Türkiye'nin El Bab'la ilgili anlaşmaya vardığını düşündüğünü belirtiyor.
ABD gazetesi New York Times'a konuşan Stein, 'El Bab karşılığına Halep' diye tanımladığı anlaşma kapsamında, Rusya ve Suriye ordusunun Halep'i, Türkiye'nin ise birlikte hareket ettiği muhaliflerle El Bab'ı alacağını söylüyor.





















Zarif, Lavrov ve Çavuşoğlu

Dışişleri Bakanları Zarif, Lavrov ve Çavuşoğlu Rusya'daki zirvede.
SOHR'den Rami Abdurrahman, " Bize gelen teyitli bilgiye göre Rusya, Türkiye'ye El Bab'a girmesi için yeşil ışık yaktı " dedi.
BBC Türkçe'ye konuşan güvenlik uzmanı Metin Gürcan ise Rusya'nın bu konuda henüz karar vermediği görüşünde:
"El Bab'da Rusya inisyatifi almış duruyor. Esad mı El Bab'ı kontrol edecek yoksa Özgür Suriye Ordusu mu kontrol edecek? Rusya henüz bu konuda kararını vermiş değil".
Gürcan, El Bab'la ilgili durumun sahadaki gelişmelerle değil diplomatik olarak belirleneceğini belirtiyor:
"El Bab'la ilgili mevzu, sahadaki askeri gerçeklikle açıklanamaz. El Bab'ın geleceği ve kimin ele geçireceği diplomatik bir sorudur ve bunun da cevabı ve anahtarı Rusya'dadır".
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çarşamba akşamı operasyonla ilgili, "Temenni ederim ki El Bab çok daha uzamadan tamamıyla düşer ve El-Bab'ın kendi insanı, halkı kendi topraklarına yerleşme imkanını bulmuş olur" açıklamasını yaptı.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un ise El Bab'dan sonraki hedefin Menbic olduğunu söylemesi dikkat çekti:
"Türkiye El Bab operasyonunu inşallah başarıyla sonuçlandıracaktır. Arkasından daha evvel söz verildiği gibi Menbic'teki PYD unsurlarının da o bölgeden uzaklaştırılması sağlanacaktır".
Nasıl bir yoğunlukta ve ne kadar sürerse sürsün El Bab operasyonu önümüzdeki günlerde, gündemin en önemli maddelerinden biri olacak gibi görünüyor.


http://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-38398785


***

İngiltere Parlamentosu'ndan hükümete ' Türkiye'ye Tutumunu Sertleştirme ' Çağrısı



İngiltere Parlamentosu'ndan hükümete ' Türkiye'ye Tutumunu Sertleştirme ' Çağrısı


İrem Köker
BBC Türkçe, Londra,
9 Mart 2017



THERESA MAY ERDOGAN

Millet vekilleri, Başbakan May'i Türkiye Ziyaretinde  '' İnsan hakları konusunu gündeme getirmediği için eleştirdi,''


İngiltere Parlamentosu'nun Westminster Salonu'nda Perşembe günü 16 Nisan referandumu öncesinde Türkiye'deki son durumun ele alındığı 90 dakikalık bir oturum yapıldı.

Oturuma katılan 20'ye yakın milletvekili hükümete, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası insan hakları ihlallerinin arttığı gerekçesiyle "Türkiye'ye yönelik tutumunu sertleştirme" çağrısı yaptı.
Milletvekilleri ayrıca, Türkiye'deki durumun Parlamento Genel Kurulu'na taşınması girişimde bulunma kararı aldı.
Oturum, başkent Londra'nın kuzeyinde, Türk, Kürt ve Kıbrıs kökenlilerin yoğun bir şekilde yaşadığı Enfield North bölgesinin ana muhalefetteki İşçi Partisi'nden milletvekili Joan Ryan'ın girişimi ile toplandı.

Joan Ryan, oturumda yaptığı konuşmada, Başbakan Theresa May'i Ankara ziyareti sırasında silah anlaşmasına imza atarken, insan hakları ihllaleriyle ilgili iddialar  konusunda sessiz kalmakla eleştirdi.

Ryan, " Ticaret anlaşmaları asla insan haklarının yerini alamaz. Hükümet, Türkiye ile ilişkilerinde insan haklarını gündemine almıyor " dedi.
May, Ocak ayında Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede, savaş uçağı geliştirilmesi için 100 milyon sterlinlik bir savunma anlaşmasına imza atmıştı.

İki ülke arasında şu anda 16 milyar sterlin olan dış ticaret hacminin de 20 milyar sterline çıkartılması amaçlanıyor.

Merkel: Nazi benzetmeleri durmak zorunda,
5 Soruda Türkiye-Almanya gerginliği,
FT: Merkel, Türk bakanlara toplantı yasaklarında geri planda
Wilders: Türk bakanlar ' İstenmeyen kişi ' ilan edilsin
Avusturya: AB Türkiye'nin Seçim kampanyalarına engel olmalı,


Joan Ryan 
Joan Ryan, bundaki sonraki amacın Türkiye konusunu Genel Kurul gündemine taşımak olduğunu söyledi

' Arkadaşlarımın Can güvenliği yok '

Galler İşçi Partisi'nden Ann Clwyd ise Türkiye'deki hükümetin, İngiltere'den aldığı silahları " Eninde sonunda kendi halkının üzerinde kullanacağını " öne sürdü.
Ann Clwyd, " Dört Türk arkadaşım buraya sürgüne geldiler. Çünkü Erdoğan tarafından mitinglerde hedef gösterildiler ve can güvenliklerinden endişeliler. Türkiye'de birçok akademisyen, gazeteci ve yazar, sıranın kendilerine ne zaman geleceğini soruyor " dedi.

Milletvekillerinin oturumda yönelttikleri eleştirilerin odağında 15 Temmuz sonrası ilan edilen olağanüstü hal döneminde (OHAL) kapatılan medya kuruluşları, görevden alınan kamu görevlileri ve akademisyenler ile ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar yer aldı.

OHAL döneminde çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle 20 bine yakın akademisyen, ya kadro hakkını kaybetti ya ihraç edildi ya da çalıştığı üniversite kapatıldığı için işsiz kaldı.

OHAL'in Akademideki bilançosu ne?

OHAL'de ihraç edilen akademisyenler: ' Nitelik o binalarla sınırlı değil '

Yedinci ayına giren OHAL'in bilançosu ne?

Yine bu dönemde hakkında işlem yapılan şüpheli sayısı 100 bini aşarken, 40 binden fazla insan darbe girişimiyle ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle tutuklu bulunuyor. 
Kamudan ihraç edilenlerin toplam sayısı da 100 bine yakın.

' Türkiye Önemli bir NATO müttefiki '

Oturuma katılan iktidardaki Muhafazakâr Parti Milletvekili Sir Edward Garnier ise Türkiye'nin önemli bir NATO müttefiki olduğuna ve Suriyeli mültecilere kucak açtığına dikkat çekti.

Ancak Garnier de ikili ilişkilerde ticaretin, insan haklarından daha çok ön plana çıkması yönündeki eleştirilere katıldığını belirterek, "Türkiye, bir ölçüye kadar değerli bir ticari ve ekonomik ortaktır. Buradaki bir ölçüye kadar ifadesine dikkat çekmek istiyorum. Bunlar muhalefeti baskı altına almak ve hukukun üstülüğünü akamete uğratmak için bir bahane olamaz" diye konuştu.

Hükümetten eleştirilere yanıt,

Kendisinin Türkiye ile ilgili 2015 yılında yayımlanan bir raporun yazarları arasında olduğunu anımsatan Garnier, o dönem Türkiye'deki bazı basın organlarının ve yorumcularının kendisini " Fethullah Gülenci olmakla suçladığını " belirtti.

Garnier, Türkiye'de yaşananların " Komik olmaktan saçma olmaya " doğru çevrildiğini de sözlerine ekledi.

Hükümet adına söz alarak eleştirilere yanıt veren Parlamento Dış İlişkiler Komitesi Sekreter Yardımcısı Muhafazakar Parti Milletvekili Tobias Ellwood, Türkiye'nin önemli bir müttefik olduğunu belirterek, ikili ilişkilerde insan hakları da dahil uluslararası hukuktan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinin açıkça ifade edildiğini söyledi.
Oturumun sonunda yeniden söz alan İşçi Partisi'nden Ryan, hükümetin yanıtını " Hayalkırıklığı " olarak nitelendirerek, "Türkiye konusunda hükümet yeterince eleştirel değil. İleride daha sert bir tutum takınmadığı için pişman olabilir. Sesimizi yükselttiğimizde Türkiye için çok geç kalmış olabiliriz" diye konuştu.


http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-39225141


***