Arkanızdan Dalga Geçiyorlar Edip Paşam!
22.11.2006
Paşa odadan ayrıldıktan sonra, masa başındaki üst düzey yetkili, gülerek, eliyle "ilahi adam" der gibilerden bir hareket yaparak;
"Bu adam çok komik, sanki toprağı alıp gidecekler"
mealinde bir cümle kullanır ve odadakiler hep beraber gülerler.
Prensler Edip Paşa ile dalga geçmektedir.
Yer : Başbakanlık yeni binası...
Tayyip Erdoğan'ın İsviçre'den getirdiği prensini başına geçirdiği kalkınma ajansının bürolarının bulunduğu kat...
"PKK Koordinatörü" sıfatını taşıyan Edip Paşamız neşeli bir şekilde odasına giderken; yolu üzerindeki odalardan birine kapıdan şöyle bir uğrayıp
"Çalışın çalışın çocuklar ama aman toprak satmayın"
der.
Paşa odadan ayrıldıktan sonra, masa başındaki üst düzey yetkili, gülerek, eliyle "ilahi adam" der gibilerden bir hareket yaparak;
"Bu adam çok komik, sanki toprağı alıp gidecekler"
mealinde bir cümle kullanır ve odadakiler hep beraber gülerler.
Tayyip'in prensi Edip Paşa ile dalga geçmektedir.
Başbakanlıktaki Gözlemci arkadaşımız bu anektodu bize aktardığı günden bu yana saklıyor; zamanının gelmesini bekliyorduk.
Yerle yeksan olan karizmasını sürekli; "Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanıyım" sıfatını tekrarlayarak kazanabileceğini zanneden Batı Bey'in Can Polat'ı Tayyip Erdoğan'ın deyimi ile;
"ABD'den bir yoğurt olacağı" zanneden Edip Paşamız'la ve onun şahsı üzerinden Türk Devleti ve Milleti ile birileri ciddi anlamda dalga geçiyor.
Ve bunlar Başbakanlıkta olanlarla sınırlı değil.
Daha başından beri "PKK Koordinatörlüğü" gibi abuk subuk bir tanımlamayı taşımaktan sakınca görmeyen Edip Paşa'mız bir çok paşamızda gözlemlediğimiz dört temel konudan muzdarip:
1) İyiniyet& Güven : Karşısındakini kendi gibi zannedip; tarihinde çapulculuktan başka bir şey olmayan ABD askeri olduğunu unutup, Türk Askeri olduğunu zannetmekten kaynaklanan zaaf.
2) AB-D Cehaleti : "iç hukukunu korumak pahasına uluslararası hukuku çiğnemekten çekinmeyen" ve bu yolda binbir yalan/entrikaya bulaşan AB-D Devleti 'nin diabolik karakterini bilmeyip ; "uluslararası hukuka ve müttefiklerine sadıklık adına binlerce evladını da, iç hukukunu da feda etmekten çekinmeyen" Türk Devleti geleneğinden gelmekten kaynaklanan zaaf...
3) Refleks Eksikliği: Üniformasından, uçaklarında kullandığı uçuş cetvellerine kadar yıllardır AB-D'nin sistemine manen ve madden entegre olmanın getirdiği içselleştirmiş likle; ABD'den korkan ve onsuz bir şey yapılamayacağını zanneden algı çarpıklığından kaynaklanan zaaf...
4) Taktik/Stratekik Miyopluk : Maalesef; son süreçte çok net örnekleri ile gördüğümüz bu miyopluğu; Irak'ı fiilen bölen Çekiç Güç ve 32. Paralel uygulaması devreye sokulurken sesini çıkarmayıp, hatta peşmergelere subay eğitimi vermek gibi bir çok uygulama ile desteklerken, bugün Kuzey Irak'ta kurulan kürdistan'dan şikayet edenlerde de; AB projesine fiili destek verip, sonra ülkenin içine düştüğü durumdan şikayet edenlerden de görebilirsiniz.
Bir yanda Tayyip, öbür yandan AB-D, masaya "PKK Koordinatörü" olarak oturan Edip Paşamızın artık bu parodiye verme vakti gelip de geçmektedir.
Ankara'da; "Türkiye'nin hassasiyetlerinden dem vurup",
Irak'ın kuzeyinde "Barzani ile kolkola giren"
Ralston gibi bir Janus'la Kandil Dağı tartışmaları da;
PKK içindeki bir kanadın diğerine karşı güçlenmesinden başka bir işe yaramayan Avrupa'daki operasyonlar da(Bkz : PKK içindeki güç çarpışmalarında Suriye-Dağ-Irak ve Avrupa kadroları arasında son yıllarda artan çekişme) kimsenin karnını doyurmamaktadır Edip Paşam.
Geçenlerde okumanız için yayınladık...
Kandil Dağı eteklerinde, PEJAK isimli PKK klonunun nasıl ABD himayesinde eğitim yaptığını....
ABD'nin PKK Koordinatörlüğü'nü Türkiye'ye karşı bir "plausible deniability" tuzağı olarak nasıl kullanacağını ortaya koyduk...
ve bugün yine uyarıyoruz :
ABD'nin PKK Koordinatörlüğü'nü Türkiye'ye karşı bir "plausible deniability" tuzağı olarak nasıl kullanacağını ortaya koyduk...
ve bugün yine uyarıyoruz :
ARKANIZDAN DALGA GEÇİYORLAR PAŞAM
Ama siz gözünüzün önünde; sizin 10'a biri zekanıza sahip sıradan bir vatandaşın bile çoktan farkettiği;
ABD'nin Türk Devleti ve Milleti ile yeni bir dalga geçme mekanizmasına dönüşen bu parodide hala rol almaya devam ediyorsunuz...
İşte o noktada bizim gözümüzde bu oyunun gönülsüz ama iyiniyetli oyuncusu olmaktan çıkıp; gönüllü bir oyuncusuna dönüşeceksiniz ki o zaman bizim yukarıdaki listeyi yenilememiz gerekecek.
PKK Koordinatörlüğü'nü kimin emri altında yaptığınızı daha bir netleştirmek için
1991 yılında yayınlanan bir rapordan bir cümleyi dikkatinize sunuyorum :
“PKK terörünü kınadığımız kadar, devlet terörünü de kınamak, Devlet-PKK çatışmasında devletçi bir safta gözükmemek ve devletin ‘bölücü’, ‘terörist’, ‘ayrılıkçı’ şeklindeki eleştiri üslubunu benimsememek…”
Bu rapor kime mi ait...
İki hafta önce; Başbakanlık'ta arkanızdan sizinle dalga geçenleri istihdam eden Tayyip Erdoğan'a....
Sizi Yaşar Paşamızla birlikte PKK Koordinatörlüğü'ne atayan Tayyip Erdoğan'a...
Yaşar Paşa mı nerede?
PKK'yı alanen destekleyip besleyen ABD'ye mutad ziyaretlerinden birini gerçekleştirirken gördük geçenlerde kendisini...Ermeni konusu ile ilgili sitemlerini dile getiriyordu kendisini aşağıdaki ifadelerle...
Silahlı Kuvvetler’in bir mensubu olarak, 50 senedir ABD Silahlı Kuvvetleri ile beraber çalışmış bir insan olarak, şunu ifade etmek istiyorum: Biz böyle bir şey olursa bundan inciniriz. ABD Silahlı Kuvvetleri’nin değerli komutanlarının hepsi de bunu paylaşırlar.
Müsaade etsinler de incinelim. Saygıyla söylüyorum, ama inciriz..
Düşünüyorum da; aslında sizde haklısınız...
İncinmek için bile ABD'nin "saygıdeğer" komutanlarından saygıyla "müsaade isteyen" bir psikoloji ile;
danışmanı aracılığı ile delikten süpürülmemeyi talep eden; Devlet ile PKK'yı aynı kefeye koyan bir psikoloji arasında sıkışıp kalmışsınız...
Yeriniz dar; nereye oynayacaksınız?
B.G.
http://acikistihbarat.com/HaberGoruntule.aspx?id=6343
***