Amerikan Askeri Üsleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Amerikan Askeri Üsleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Haziran 2017 Pazartesi

Amerikan Askeri Üsleri, Bölüm 2


 Amerikan Askeri Üsleri, Bölüm 2





Almanya'da 

1. Piyade Tümeni, 
1. Zırhlı tümen, 
1. Personel Komutanlığı, 
5. Kolordu Destek Komutanlığı, 
5. Muhabere Komutanlığı, 
6. BölgeDestek Komutanlığı, 
7. Ordu Eğitim Komutanlığı, 
7. Kolordu Destek Grubu, 
7. İhtiyat Grup Komutanlığı, 
11. Hava Alayı, 
12. Hava Tugayı, 
16. Kolordu Destek Grup Komutanlığı, 
18. İstihkan Tugayı, 
22. Muhabere Tugayı,
26. Bölge Destek Grup Komutanlığı, 
18 Askeri Polis Tugayı, 
21. Harekat Alanı Destek Komutanlığı, 
30. Sıhhıye Tugayı, 
69. Hava Savunma Topçu Tugayı, 
69. Askeri İstihbarat Grup Komutanlığı, 
98. Bölge Destek Grup Komutanlığı, 
100. Bölge ve 104. Bölge Destek Grup Komutanlıkları,
108. Askeri İstihbarat Tugayı, 
130. İstihkam Tugayı, 
205. Askeri İstihbat Tugayı, 
222. Üs Destek Taburu, 
266. Maliye Komutanlığı, 
279, 280 ve 284. Üs Destek Taburları, Sivil İnsan Kaynakları Yönetimi Teşkilatı, 
7. Ordu Muharip Manevra Eğitim Merkezi, Birleşik Devletler Kara Kuvvetleri AvrupaBölgesi İstihkam Kolordu Komutanlığı, 

Avrupa Bölgesi Dişçilik Komutanlığı,

Avrupa Bölgesi Sağlık Komutanlığı, LandStuhl Bölgesel Sağlık Merkezi, Hanau Askeri Hizmetleri(Askeri Hizmetlerden kast edilen: Almanya'yı
tanımak, okul, iş yaşantısı gibi toplumsal birlikteiği sağlamak ve daha uyumlu bir hayat sürdürülmesini amaç edinen askeri birliklerdir.),
Grafenwöhr Askeri Tesis İşletme Garnizonu, Ansbach ve İllesheim Askeri Hizmetleri, Birleşik Devletler Kara Kuvvetleri Avrupa Toplum Sağlığı ve
Önleyici Tıp Merkezi, 
5. Kolordu, 
5. Topçu Kolordu, Birleşik Devletler Kara Kuvvetleri Sözleşmeler Komutanlığı, Birleşik Devletler Askeri Tarih Bürosu 
67. Muharip Destek Hastanesi ve 
7. Ordu. ABD, hatrı sayılır bir askeri gücünü Avrupa'da özellikle Almanya'da tutmaktadır.

Bu birliklerin Almanya'yı tercih etmelerinin sebebi 2. Dünya Sava- şında yaşanan olayların sonucunda Almanya'yı askeri olarak gelişmesini engellemenin
yanısıra buradan intikal edecek askeri birliklerde güven içinde görev yerlerini almalarını sağlamaktır. Tabi Almanya'nın tarihte yaşadığı nahoş
olaylarda ABD'nin askeri varlığına pek ses çıkaramaması, askeri üslerin Avrupa'da özellikle Almanya'da yoğunlaşmasını sağlamıştır. Zaten 2005
verilerine göre 66.148 Amerikan askerinin Almanya'da bulunmasının başka bir izahı olmasa gerek...

USPACOM: ABD'nin dokuz Birleşik Muharip Komutanlıklarından en eski ve en büyük olanıdır. Uzak Doğu Komutanlığı'nın sorumluluk alanı 1-19 Temmuz 1957'de belirlenmiştir.  Amerika Birleşik Devletleri, Pasifik Komutanlığını oluşturan USPACOM, Hawaii, Japonya ve Kore olmak üzere üç  ülkede bulunmaktadır. Japonya'da 10. Bölge Destek Grup Komutanlığı, 500. Askeri İstihbarat Grup Komutanlığı, Japonya İstihkan Kolordu Komutanlığı, 
Birleşik Devletler

Amerikan Askerî Üsleri

Ordusu Japonya Garnizonu, Birleşik Devletler Japonya Ordusu ve 9. 20 Harekat Alanı Destek Komutanlığı. 
Hawaii'de ise 9. Bölge Destek Grup Komutanlığı, 
25. Hafif Piyade Tümeni, 
29. Piyade Tugayı, 
115. Askeri İstihbarat Grup Komutanlığı, 
196. Piyade Tugayı, 
559. Ulaştırma Grup Komutanlığı, Birleşik Devletler Honolulu Bölgesi İstihkam Kolordu Komutanlığı, Birleşik Devletler Pasifik Okyanusu Tümeni İstihkam 
Kolordu Komutanlığı, Askeri Polis Tugayı, Birleşik  Devletler Merkezi Tanıtma Laboratuatı ve Pasifik Ordusu bulunmaktadır.21

Avrupa'da Almanya, nasıl bir işlev görüyorsa Pasifik Okyanusunda yer alan Güney Kore'de hemen hemen benzer bir işlev görmektedir. Birleşik
Devletlerin protestolara rağmen Pasifik bölgesinde en kalabalık askeri yapılanması Kore'de mevcuttur. 

Şöyle ki: 
1. Muhabere Tugayı, 
2. Piyade Tümeni,
6. Süvari Tugayı, 
8. Askeri Polis Tugayı, 
8. Personel Komutanlığı, 
17. Hava Tugayı, 
18.Sıhhiye Komutanlığı, 
19. Harekat Alanı Destek Komutanlığı,
35. Hava Savunma Topçu Tugayı, 
175. Maliye Komutanlığı, 
501. Kolordu Destek Komutanlığı, 
501. Askeri İstihbarat Tugayı, Bölge 1 Destek Faaliyeti, Sivil Personel Harekat Merkezi, 
8. Birleşik Devletler Kara Kuvvetleri, Bonifas, Carroll, Casey, Castle, Eagle, George, Greaves, Henry, Hovey, Jackson, Long, Market, Mobil, Nimble, Red Cloud, 
Stanley, Walker ve Yorgin Kampları ile Güney Kore'de, Kuzey Kore'den gelecek bir tehdite karşı korumaktadır.22 

USSOUTHCOM ile USNORTHCOM Amerika kıtasının güvenliğini korumakla görevlidirler.

2) Amerika Birleşik Devletleri Deniz Kuvvetleri Birleşik Devletler ordusunun, denizlerle ilgili olan askeri gücüdür. Görevi, tehcizat ve eğitim bakımından 
deniz kuvvetlerini her an savaşa hazır konuma getirmek, denizlerin güvenliğini sağlamak ve saldırılara karşı caydırıcı olmaktır. 

Şu anda Birleşik Devletler Deniz Kuvvetleri Komutanlığında 10 Nisan 2007 tarihi itibariyle 341.385 aktif görevli (51.169 subay), (285.852
gönüllü), (4.364 deniz subay adayı), şuanda 129.486 hazır ihtiyat kuvveti bulunmaktadır. Bunun 69.125'i seçme ihtiyat kuvvetini oluştururken;
60.361'i ferdi ikmal yedeklerini teşkil eder. Deniz Kuvvetlerinin sivil personel sayısı da 174.266'dır. 23

Birleşik Devletler Donanması, Avrupa Deniz Kuvvetleri Başkomutanlığı, Avrupa'daki tüm deniz kuvvetlerinin sevk ve idaresini sağlamakla yetkilidir.
Avrupa Deniz Kuvvetleri Komutanlığı müttefik devletler ile yapılacak operasyonlar için de koordinasyon işlevi görmektedir. Amerika Birleşik
Devletleri, Pasifik Filo Başkomutanlığı, yaklaşık olarak 200 gemi, 2000 savaş uçağı ve 250.000 denizci ve deniz piyade ile ABD neredeyse dünya yüzeyinin
%50'sinden daha fazla yer kaplayan 100 milyon metre karelik bir alanı Pasifik Filosu ile kontrol etmektedir.




Birleşik Devletler Deniz Kuvvetleri Deniz Aşırı Askeri Üsler:

1) Birleşik Devletler Guam Deniz Üssü: Guam adasında kurulu; neredeyse ABD kadar büyük olan Batı Pasifik bölgesini korumakla görevli bir
üsdür. Operasyonel güçlere destek vermekle görevli küçük bir Pasifik adasında kuruludur.24
2) Donanma Hava Üssü, Keflavik İzlanda: İzlanda'da yer alan büyükçe bir NATO üssüdür. Komutanlığın asli görevi, üssün faaliyetlerini devam
ettirmek ve uygulamaktır. Donanmanın uçuş birimlerine teknik destek vermektedir.25
3) Donanma Destek İstasyonu, Napoli İtalya: Akdeniz Bölgesinde görevli personelin idari işlemleri dahil olmak üzere 6. filo ve NATO'ya bağlı
Amerikan Askerî Üsleri sayısı yüzün üzerinde olan komutanlıklara lojistik destek sağlar.
4) Birleşik Devletler Donanma Üssü, Rota İspanya: Cebelitarık ve Portekiz sınırının ortasında yer almaktadır. Çok geniş kapsamlı ve çeşitli bir
görev alanı olmakla beraber öncelikli görevi Akdeniz'de faaliyet gösteren 6. Filo'ya destek sağlamaktır. Deniz filosu Akdeniz'de barışı ve istikrarı sağlamaya
çalışırken, donanma üssü ve onun kiracı kuruluşlarıda (tenant activity) da yakıt cephane ve ihtiyaç duyulan yedek parçaları operasyon bölgesine götürmekle 
yükümlüdürler. 27
5) Birleşik Devletler Filo Faaliyetleri, Sasebo Japonya: Üssün etkinliklerini gerçekleştirmek ve devam ettirmektir 6 adet savaş gemisi bulunmaktadır.
ABD'nin Pasifik Donanmasındaki muvazzaf kuvvetlerdir. Bu komutanlık ayrıca, askeri tehcizat, mühimmat, silah, cephane ve patlayıcıların
saklanması onarımı ve yenilenmesi görevlerini de üstlenmiştir. Bu üs Ambifi Grup 1'e ve 11. Amfibi Bölüğü'ne ev sahipliği yapmakta ve donanma'da
aktif görev alan çatışma bölgelerine sevk edilen amfibi bölüğünü bünyesinde barındırmaktadır. 28
6) Donanma Hava Üssü, Sigonella İtalya: Yüksek tempolu ve çok amaçlı olarak kullanılmakla birlikte kritik bir görevi vardır. 
Yüksek stratejik konumuna bağlı olarak Akdenizin tam ortasında müttefik ve kombine operasyonlara verdiği destek hayatidir.  29
7) Donanma Deniz Üssü Okinawa: Okinawa'daki ABD askeri üsleri, resmi olarak Japonya'ya aittir ve bu üsler II. Dünya Savaşı sırasında ABD'nin Japonya 
işgalinden miras kalmıştır.30  

Bu küçük adacıkta irili ufaklı bir çok Amerikan üssü bulunmakta ve Pasifikte bulunan en kalabalık Amerikan üssü olma özelliğini taşımaktadır. 
Yaklaşık 50.000 civarında askeri personelin barındığı ve ailelerde hesaplandığında 140.000 civarında bir Amerikan nüfusu adayı adeta küçük bir Amerika  haline gelmiştir.
Pasifik'te bir Sovyet Amerikan karşılaşması olmamasına rağmen 2. Dünya Savaşı ile Japon adalarının en güney ucunda bulunan Okinawa,
ABD'ye bağlanmıştır. 1970'lerin başında Okinawa'lılar adanın Vietnam Savaşı'nda bombardıman uçaklarının kullanılmasına karşı güçlü bir muhalefet
yürütmüştür. ABD bu protestolar karşısında adanın yönetimini Japonlara vermesine rağmen adada bulunan üslerin kullanımına izin verilmesi şartını
koştu. Bugün Amerikan üslerinin %75'i, Japon topraklarının sadece %1'ini teşkil eden ve ülkenin en fakir bölgesi olan bu adada bulunuyor.31 

Bu kadar yoğun bir askeri varlığın olması Okinawa'yı diğer üslerden biraz daha farklı bir konuma sokmaktadır. İlk başta ne Almanya ne de başka
bir ülke olsun Japonya'daki kadar güçlü bir şekilde Amerikan askeri üslerine karşı muha-lefet yapmamaktdır. Bunun gerekçesi şüphesiz, Amerikan
askerlerinin işlediği suçlar ve bu işlenen suçlar karşılığında ABD ordu mensupları-nın ceza almamasından kaynaklanmasıdır. 1996'da 12 yaşındaki
bir genç kızın 2 deniz piya-desi tarafından tecavüze uğraması olayı gibi yaşanan bir çok olay 1.3 milyon Okinawa'lının ya-şadığı minik adada
Amerikan askeri varlığına karşı nefreti körüklemiştir.

ABD, üs bulunan ülkelerle yaptığı anlaşma-lar ile askerlerin işlediği adî suçlardan ceza alma-masını sağlaması; hırsızlık tecavüz gibi olayların örtbas
edilmesi ve suç işle-yen askerlerin hemen başka ülkeye veya ABD'ye geri gönderilmesi haklı olarak beraberinde tepki getiren olaylardır. Ne yazık ki
benzer olayların Türki-ye'de de yaşanmış olmasına rağmen ne basın ne de medya kuruluşları bu olaylardan yeterince bahsetmemektedir. 2005 yılında
bir Türk subayı ile eşi-ne kelepçe takan ABD'li bir çavuş ülkesine gönderilirken; Türk Genelkur-mayı ise bu olayı doğrulamakla yetinmiştir.

Bu üslerin dışında Küba'da Guantanamo Garnizon Faaliyeti; Yunanistan'da Souda Koyunda Donanma Destek Faaliyeti; Bahreyn'de Donanma
Destek Faaliyeti; İngiltere'de Donanma Faaliyetleri; Kore'de Donanma Kuvvetleri; Singapur'da Batı Pasifik Lojistik Komutanlığı; yine Japonya'da
Atsugi, Misawa, Yokosuka deniz hava üsleri ile Amerikan Deniz Kuvvetleri Donanma Deniz Hastanesi Japonya'da bulunmaktadır.

3) Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri Amerikan Hava Kuvvetleri, hizmet içinde 6057 insanlı uçabilen (4374 Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri; 1313 
Ulusal Hava Muhafız Kuvvetleri ve 400 adet de İhtiyat Kuvvetlerindedir.); 160 kadar insansız uçabilen savaş aracı; 2161 adet havadan havaya fırlatılabilen 
Cruise Füzeleri; 1900 adet kıtalararası anti-balistik füze; ve 30 eylül 2005 itibariyle; 351.800 aktif görevli, 122.750 seçme ve ferdi ikmal yedek kuvvetleri ve  106.800 Ulusal Hava Muhafız Kuvvetleri ile dünyadaki en büyük ve teknolojik hava kuvvetlerine sahiptir.

1947 yılında çıkartılan Ulusal Güvenlik Yasası ile hayat bulan Hava Kuvvetlerinin görevi: Genel olarak Hava Kuvvetleri, başka türlü görevlendirilmediği
sürece hem muharip hem de yardımcı unsurlar olmak üzere hava gücünü içine alır. Eğitim ve teçhizat bakımından hava saldırı ve savunma harekâtlarını
teşvik edecek ve sürdürecek biçimde organize olmuştur. Hava Kuvvetleri Komutanlığı, savaşta başka görevler verilmediği sürece, hava gü-
cünü her türlü savaş şartlarına hazırlamak; ve müşterek stratejik konuşlandırma plânlarına bağlı olarak barış zamanında hava kuvvetlerinin savaşta ihtiyacı
olabilecek unsurları karşılamaktır.

ABD Hava Kuvvetleri Deniz Aşırı Askeri Üsleri Aviano Hava Üssü, İtalya:Yaklaşık 3100 askeri ve 800 sivil personeli ile İtalya'da bulunan tek  Amerikan Hava Üssüdür.32
Tuzla Hava Üssü, Bosna Hersek: Bu üs bölge barışın devam ettirilmesi açısından önemli rol üstlenmiştir. Balkanlardaki en yoğun hava üssüdür ve  Birleşmiş Milletlerin Kosova'da barışın sağlanması için oluşturulan üç kuvvetten birini burada barındırır. Kosova Barış Gücü (KFOR), NATO önderliğinde 16.000 asker ile uluslararası askeri güce Kosova'da ev sahipliği yapmaktadır. Çok Uluslu Kuzey Tümeni için öncelikli kargo üssüdür.33

İncirlik Hava Üssü: Bu üssün yönetimi ve denetimi Türk Silahlı Kuvvetlerine aittir. Aslen Türk Hava Kuvvetlerinin 10. Tanker Üs Komutanlığı olarak kullandığı İncirlik üssü, Türkiye'nin Adana iline 10 km uzaklıkta bulunmaktadır ve NATO'nun bölgesel bir depo üssüdür. 11 Eylül 2001 yılına kadar 1.400 Amerikan Hava Kuvvetleri personelini 670'den fazla Amerikalı ve Türk sivil çalışanı, 2.000'den fazla aile ferdi; 900'e yakın Türk bakım müteahhidi ve yaklaşık 1.700 ONW (Kuzey Irak'ı Gözetleme) için konuşlandı- rılmış personeli mevcuttur. Çöl Tilkisi Harekatından sonra Irak'ın Kuzeyini havadan kontrol ederek uçuşa yasak bir bölge oluşturulmuştur. 

Bu da Ku-zey Irak'ta otonom bir kürt yapılaşmasına ön ayak olmuştur. Kadene Hava Üssü, Okinawa Japonya: ABD ve Japonya'nın karşılıklı çıkarlarını hareket kabiliyeti yüksek, operasyonel bir askeri üs olan Kadene hava üssü sayeesinde korumaktadır.35
Kunsan Hava Üssü: Kore yarımadasının batısında, Seul'un 150 mil güneyinde yer alan Kunsan Hava Üssü 8. Filo'ya ev sahipliği yapmaktadır.
Görevi, nerede ve ne zaman olursa olsun öldürücü hava gücü sağlayarak hedefin imhasıdır. 36

Misawa Hava Üssü, Japonya: Honsyu adasının kuzeyinde yer almaktadır.

Batı Pasifik üssü birleşik ve müşterek çalışan bir askeri üs olması bakımından eşi benzeri yoktur. 37
Osan Hava Üssü, Güney Kore: Kore Cumhuryetinde bulunan Osan Üssü, 7. Hava Kuvvetleri ve 51. Avcı Filoya ev sahipliği yapmaktadır.38
Ramstein Hava Üssü, Almanya: Havadan nakil ve ikmal 86. Hava Lojistik Filosuna ev shipliği yapmaktadır. Amerikan askeri varlığını hızlı
harekât kabiliyeti ve çevik muhabere desteği sağlayarak yaşam kalitesi arttırma görevini üstlenmiştir.39
Taszar Hava Üssü, Macaristan: 406. Hava Ulaştırma Grubu'na ev sahipliği yapmaktadır. Öncelikli görevi havaalanı operasyonlarını devam ettirmek
ve havadan ulaştırma ve ikmal operasyonlarına destek vermek, ayrıca keşif uçuşları yaparak öncü harekâtlara(forge operations) destek verir.40
Yokota Hava Kuvvetleri Üssü: Japonya'nı Honshu adasında, Kanto düzlüğünde,Tokya'ya 28 mil uzaklıkta Okutama dağının eteklerinde yer almaktadır.

Üs 374.üncü hava ulaştırma ve ikmal Filosuna ev sahipliği yapmaktadır ki uzak doğudaki tek ulaştırma ve ikmal filosudur. 

Pasifikte bulunan bütün hava kuvvetleri unsurlarına ikmal ve ulaştırma hizmeti sunar. Bunların dışında Orta Doğu'da: Kuveyt'te Ahmel El Jaber ve Ali Al
Salem; Birleşik Arap Emirliklerin'de Al Dhafra ve Fujairah; Suudi Arabistan'da Eskan, Khobar, Prens Sultan, Seddah ve Dahran; Umman'da Al
Misnana, Seeb, Thumrait, Masirah; Katar'da El Udeid ve Bahreyn'de Seyh İsa Hava üsleri bulunmaktadır.

4) Amerika Birleşik Devletleri Deniz Piyadeleri Amerikan Deniz Piyadeleri, orjinal adı Marine Corps olan birlik, deniz kuvvetlerinden ayrı, kolordu seviyesinde 
askeri bir oluşumdur. Ordu, Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetlerinden farklı olarak Amerikan Başkanı'na doğrudan bağlıdırlar. 
Amerikan askeri gücünün en aktif ve vurucu güçlerinden biridir. 42

Amerikan ordusunda 2005 verilerine göre 180.029 deniz piyadesi görev almaktadır bu da ABD silahlı kuvvetlerinin %12.9'unu oluşturmaktadır. 43
Kore Savaşı, Vietnam Savaşı ve Körfez Savaşı'nda önemli rol oynamışlardır. Son olarak ise Irak'ın işgalinde de deniz piyadeleri etkin olarak görev almışlardır.

Birleşik Devletler Deniz Piyadeleri Deniz Aşırı Askeri Üsleri:

Cibuti'de Lemonier Kampı; Almanya'nın Böblingen kentinde Birleşik Devletler Deniz Piyadeleri Avrupa Komutanlığı; Japonya'da Iwakuni Deniz
Piyadeleri Hava Üssü, Okinawa'da on adet Deniz Piyadeleri askeri kampı vardır bunlar: Foster, Courtney, Gonsalves, Hansen, Kinser, Lester, Mc
Tureous, Schwab, Fuji ve Futenma kamplarıdır.

Irak'ın işgalinden sonra ise Deniz Piyadeleri Irak'ta da El Assad, Felluce, Bahariye ve Gannon'da askeri üsler kurmuştur.

Irak'taki Amerikan Üsleri




Amerika Birleşik Devletleri ordusu, dünya üzerinde 1.389.394 kadar askeriyle savaş ve emperyalizmin nasıl ayrılmaz bir ikili olduğunu ortaya koymaktadır.
Süper güçler anavatanı korumak için yapılmayan savaşları başka bir değişle kendi ülkesini savunma amacı gütmeyen savaşların kazanılmasını, stratejik 
açıdan yurtdışındaki üslere bağlamaktadır. 7 kıtaya yayılan askeri üsler 130 ülkede konuşlanarak yüksek Amerikan çıkarlarını korumak adına
uluslararası ilişkilerin en eski ve en geçerli yolunu yani askeri güç kullanmayı sürdürmektedir. Her geçen gün bir krizin yerini başka bir krize bıraktığı
dünyada, bazı askeri üslerin eskisi kadar önemi kalmasa da ABD, bu üsleri kapatma taraftarı değildir. Lâğvedilen üsler ya da bazı birimlerin bir ülkeden
başka ülkeye kaldırıldığı bir gerçektir ancak görüldüğü üzere askeri üsler azalma yerine hep artma eğilimi göstermektedir.

ABD, tartışmasız dünyanın tek süper gücüdür. 11 Eylül sonrası geliştirilen stratejiler doğrultusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına
gerek duymadan Afganistan'a yani El-Kaide terör örgütünün yuvalandığı yerlere kolayca askeri operasyon düzenleyebilmiştir. Bu da Fukuyama'ya göre “
...Hegemon ülkenin kendi çıkarları doğrultusunda gerektiğinde tek başına hareket edebilme kabiliyetidir...” Tabi Afganistan sadece Teröre
Karşı Savaş'ın ilk ayağıydı. Diğer ayağı ise teröre destek veren ülkelerin saptanması, terörün malî desteğinin kesilmesi ve bu ülkeleri tekrar pazar
ekonomisinin dünyaya açık birer üyesi olarak görmekti. Ne var ki, bu süper güç 11 Eylül 2001'den sonra başlatmış olduğu Teröre Karşı Savaş'ı (War On
Terrorism) Afganistan'ın dağlık ve çorak topraklarından alarak Irak'a kadar getirmiştir.

Birleşik Devletlerin, 11 Eylül'ün ilk aşaması olan Afganistan Savaşını kazanması uzun sürmemiş ve iktidarda bulunan Taliban, iktidardan uzaklaş-
tırılmıştır. Afganistan'da kolay elde edilen zafer Amerika'daki neocon'ları başka bir savaş için daha istekli hale getirmiştir. Irak'ın anti demokratik rejiminden
çok Taliban ile bir bağlantısı olduğu ABD tarafından söylenmeye başlanmıştı. Hele savaş öncesi Saddam Hüseyin'in sadece yakın çevresinin
bildiği bir yerde Kitle İmha Silahları barındırdığı CIA ve NSA tarafından iddia ediliyordu. 1998 yılında Irak, Birleşmiş Milletler yetkilileri ile koordinasyonu
kestiğinde Irak'ın kitle imha silahları ile ve nükleer kapasitesi hakkında başta ABD olmak üzere tüm dünya tedirgin olmuştur. Rumsfeld liderliğindeki
Savunma Bakanlığı yetkilileri, Irak'ta kitle imha silahları bulabilmek için hayli çaba harcamışlardır.

Sonunda ABD, Irak işgal plânını hazırlayıp 1 Mayıs 2003 tarihinde Irak'ı işgal etmiştir ya da Birleşik Devletlerin tabiriyle Irak'ı özgürleştirmek için
Irak'a girmiştir. İşgal için konuşulan askeri güç plânlama aşamasında 385.000'lerden 100.000'lere kadar inmiştir.
Peki neden? Bir milyonu aşkın ABD askeri dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunmasına rağmen Birleşik Devletler neden bu sayıda karar kılmıştır. İngiltere
haricinde 40 kadar ülke Irak Savaşı'na sadece sembolik destekte bulunmuştur.

Belki, Türkiye 1 Mart tezkeresinde Amerikan askerlerinin Türkiye topraklarından geçmesine izin vermiş olsaydı asker sayısı daha fazla olabilirdi.
Türkiye bir NATO üyesi ve Afganistan Savaşı'nda, Birleşik Devletler savaş uçaklarının Türk hava sahasını kullanmasına izin vermiş hatta halihazırda
NATO'nun Afganistan'daki barış gücü komutanlığını devralmıştır.44  Körfez Savaşı boyunca da Türkiye'deki üsleri kullanarak ABD'nin, Irak'a hava saldırıları 
düzenlenmesine izin vermiştir. Ancak Irak'ın kuzeyinde Körfez Savaşı sonrası oluşan otorite boşluğu Kürtlerin otonom bir yapı oluşturmasına müsaade etmiş ve 1984 yılından beri süregelen Türkiye'deki terör olaylarını 45 körüklemiştir.

Bu sebeplerden dolayı Birleşik Devletler askerleri için Türkiye güvenli bir güzergâh olarak gözükmekte; dahası Körfez Savaşı'ndan beri Irak'ın kuzeyi uçuşa yasak bölge olma özelliğini korumakta bu da herhangi bir savaş sırasında karşılaşılacak mukavemeti minimize etmektedir. Türkiye geçmişte yaşadığı acı tecrübelerden dolayı kendi güvenliği adına 6 ay boyunca 65.000 kimi kaynaklara göre ise 120.000 civarındaki ABD askeri personelinin Türkiye'de bulunmasını içeren teskereyi meclis kararı ile reddedmiştir. Türkiye'- de bulunan bu askeri personel parti parti Irak'ın kuzeyinden geçerek Bağdat'a kadar ilerleyecekti. Koalisyon güçleri, hem rejime muhalif oldukları hem de bölgenin dağlık yapısını ve araziyi iyi tanıdıkları için Kürt peşmergelerle işbirliği yapmışlardır. Hala muğlâk olan ise bu yardım karşısında peş- mergelere ödenen bedelin ne olduğudur.




Savaşın başlangıcında ABD 100.000 kadarlık bir askeri güç ile katıldı ve sayı giderek arttı. 1 Nisan 2007 tarihi itibariyle Birleşik Devletler, kara, hava,
deniz ve deniz piyadelerinden oluşan 155.000 kişilik bir askeri kuvvet Irak'ın kuzeyi, batısı ve orta bölgelerinde görev yapmaktadır. Amerikan Kongresi
bütçe dairesi 1 Şubat 2007 tarihinde 20.000 ilâve askerin Irak'ın güvenliğini sağlamak için gönderileceğini belirtmiştir. West Point Akademisi'nden bir
üst düzey bir askeri yetkili ise acemi asker eğitiminde zorlandıklarını yıllık en fazla 20.000 asker eğitebileceklerini söylemiştir. Dolayısıyla yapılan hesaplamalar daha büyük bir gücün intikalinin ABD silahlı Kuvvetlerini nicelik ve nitelik bakımından olumsuz etkileyeceğidir.

Irak savaşı başladığından beri ABD 250 milyar doları aşkın bir harcama yapmıştır ve görünen o ki bu harcamalar devam edecektir. Artan her bir
dolar ABD bütçesine ayrı bir yük getirecek ve uygulanması gereken politikaları sekteye uğratacaktır. Örnek vermek gerekirse 20.000 kadar muharip bir
gücün sadece bir yerden başka bir yere gitmesi bunun sevk ve idaresi dahil 500 milyon dolara mal olmaktadır.

Irak'ta hergün birkaç Amerikan askeri ölmektedir. Bu sayı hiç bir zaman Irak'ta ölen Irak'lılarla karşılaştırılamayacak kadar küçük olsa da; Amerikan
halkı daha fazla asker göndermenin daha fazla ceset anlamına geleceğini 46 bilmektedirler. ABD 3000'in üzerinde bir kayıpla yoğun bir kamuoyu baskısı 
ile karşı karşıyadır. 

Savaş başladığında halkın % 65'i bu savaşa destek verirken şimdi bu oran % 30'lara kadar düşmüştür.

Irak'ta inşaa edilen askeri üslere rağmen daha fazla bir askeri varlığı Irak kaldıramamaktadır. Kaldı ki, Irak ordusu gerilla savaşı vererek kollektif bir
çatışmaya girmek yerine, bubi tuzakları ile ABD güçlerine karşı koymaktadır ya da en bilinen taktik olarak intihar komandoları kendileriyle birlikte götü-
rebildikleri kadar askeri yanlarında götürmektedirler. Irak'ta askeri üslerin noksanlığı başka bir ülkeden her gün Irak'a asker taşımak hem riskli hem de
yüksek maliyetli bir iştir. Risklidir çünkü onca askerin taşınmasının                    koordinasyonu ayrı sorun onların güvenliği ayrı sorun teşkil etmektedir. Maliyet
konusunda ise Irak'ta yapılan her ekstra harcama bütçeye getirilen bir yük ya da halkın gözünde mecburî bazı harcamaları ulusal güvenliğe aktarılması
demektir.

Başka üslerden asker kaydırarak asker takviye etmeye gelince. Dünya'nın kriz doğurmaya aday hala bir çok yeri var. Kuzey Kore, nükleer faaliyetlerinden
vazgeçmiş değil. ABD, stratejik olarak Irak'a daha fazla asker göndermesi diğer bölgelerdeki etkinliğini azaltabilir. Pekala, Birleşik Devletler daha fazla asker gönderme yeteneğine sahiptir. Ancak işin maliyeti, kamuoyu baskısı, dünyanın Orta Doğu'dan ibaret olmaması ve ABD'nin de bunun farkında olması, Irak'ta verilen kayıplar ve yeterli askeri üssün olmaması ABD'yi daha fazla asker göndermekten alıkoymaktadır.

Peki bunun uzun vadede yararı ne olacaktır. Savaş uzadıkça, ABD daha fazla mı asker gönderecektir; yoksa seçimler sonrası artan baskılar sonucu
başka bir plân mı izlenecektir. Bunların cevapları ABD'nin Irak'ta nasıl bir batağa saplandığını gerçekten idrak ederek daha farklı bir strateji izlemesini
sağlayabilir ya da bu stratejisinde ısrar edip tabutlar halinde geri dönen askerleri kendi kamuoyuna açıklamaya çalışmasına neden olabilir.


DİPNOTLAR;


1 Tarihte " Soğuk Savaş" deyimi ilk kez, Haç'la-Hilâl'in çatışması için kullanılmıştı. Hem de daha 14.yüzyılda. Fakat aslen Soğuk Savaş bilinen sebebi ile 
1940'ların ortalarından 90'lı yıllara kadar süren Sovyet Amerikan mücadelesini sembolize etmektedir.
2  Chalmers Johnson, Amerikan Emperyalizminin Sonbaharı, Çeviren: Hasan Kösebalaban, Küre Yayınları, İstanbul, 2005, ss. 17
3  Prof. Mim Kemal Öke, Küresel Toplum, Ankara: Asam Yayınları, 2001, ss.34
4 Ground Zero: Dünya Ticaret Merkezinin yerle bir olması sonucu oradaki araziye verilen isimdir. Bu kavram ilk kez Japonya'ya atom bombası atılmasından 
   sonra 7 temmuz 1946 yılında kullanılmıştır. 
5 Chalmers Johnson, a.g.e, 56
6 http://origin.www.voanews.com/turkish/archive/2004-05/a-2004-05-14.cfm?renderforprint=1&textonly=1&&TEXTMODE=1&CFID=136541097&CFTOKEN=6
1130070
7 http://siadapp.dior.whs.mil/personnel/M05/m05sep05.pdf
8 http://www.bea.gov/national/xls/gdplev.xls
9 http://www.zmag.org/content/showarticle.cfm?ItemID=12181
10 http://encarta.msn.com/encyclopedia_761554065/US_Army.html
11 S.E.A.L: “Sea, Air, Land” sözcüklerinin kısaltmasıdır. Deniz, Hava ve Kara anlamına gelen 
SEAL Birleşik Devletler ordusundaki en seçkin birliklerden oluşmaktadır
12 http://encarta.msn.com/encyclopedia_761554065/US_Army.html
13 Tümen, Birleşik Devletler ordu örgüt birimi içerisinde büyük harp birimleridir. Sayıları 13.000 ile 16.000 arasında değişen asker bulundururlar. 
Her tümen, ikmal, muharebe ve diğer destek birimleri ile ordunun başka birimlerinden bağımsız olarak operasyon yapabilme kabiliyetine haizdir.
14 http://en.wikipedia.org/wiki/United_States_Army
15 http://www.army.mil/institution/organization
16 http://www.centcom.mil/sites/uscentcom2/Misc/centcom_aor.aspx
17 http://www.army.mil/institution/organization/uscentcom/
18 http://www.eucom.mil/english/Command/about.asp
19 http://www.pacom.mil/about/history.html
20 http://www.army.mil/institution/organization/uspacom/
21 http://www.army.mil/institution/organization/uspacom/
22 http://www.army.mil/institution/organization/uspacom/
23 http://www.navy.mil/navydata/navy_legacy_hr.asp?id=146
24 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
25 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
26 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
27 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
28 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
29 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
30 http://teori.org/index.php.option=com_content&task=view&id=42&Itemid=2
31 Chalmers Johnson, a.g.e, s. 157

32 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
33 www.otan.nato.int/docu/review/2004/issue4/turkish/art3.html - 31k
34 www.globalsecurity.org/military/facility/incirlik.htm - 25k
35 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
36 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
37 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
38 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
39 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
40 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
41 http://www.libsci.sc.edu/bob/class/clis734/webguides/milbase.htm
42 http://tr.wikipedia.org/wiki/Amerikan_Deniz_Piyade_Kolordusu
43 http://siadapp.dior.whs.mil/personnel/M05/m05sep05.pdf
44 Michael Gordon and General Bernard Tranior Cobra II, The Inside Story of the Invasion and Occupation of Iraq,  New York: Knopf Publishing Group, 2006 ss. 38
45 PKK terör örgütü en yoğun saldırılarını 1990'lı yıllarda gerçekleştirmiştir. Bunda da Körfez Savaşı sonrası Irak Ordusu tarafından kaderine bırakılan yüksek  miktardaki askeri mühimmat ve cephanenin PKK'nın eline geçmesi, PKK'ya önemli bir ateş gücü kazandırmıştır.
46 ABD kamuoyu, Somali'de İnsani Yardım amacıyla Clinton zamanında Delta Gücünü bölgeye yolluyor ancak bir Amerikan Ranger'ının cesedinin yerlerde 
sürüklenmesi ve bunun televizyonlarda gösterilmesi sonucu hükümeti askerlerin geri çekilmesi konusunda bir baskı yapmıştır.


http://www.21yuzyildergisi.com/assets/uploads/files/52.pdf

***


Amerikan Askeri Üsleri, Bölüm 1





Amerikan Askeri Üsleri, Bölüm 1


ABD İncelemeleri,
Amerikan Askerî Üsleri
EMİR  AYDINTAN*



*) 21 Yüz Yıl Türkiye Enstitüsü Jeopolitik ve Güvenlik Araştırmaları Bölümü Uzmanı

  ABD ordusu, Afganistan-Irak ekseninde bir kıskaca sıkıştığını ileri sürmektedir.
Özellikle Irak'ta devam eden gerilla direnişini kontrol altında almak için gereken asker sayısına sahip olmadığını, bundan dolayı Irak direnişinin sona 
erdirilemediği ni ileri sürmektedir. Bu makalenin konusu, Amerikan ordusunun kısa bir tarihi çerçevesinde, Soğuk Savaş sonrasındaki yapılanması ve 
Irak'taki Amerikan ordusunun konumunun tahlilidir.

Herşeyin başlangıcı 2. Dünya Savaşı olmuştu. 7 Aralık 1941'de Pearl Harbour'da meydana gelen Japon hava saldırısı, Amerika Birleşik Devletleri'nin
savaşa katılmasını meşru kılan; savaşa girmek için aradığı geçerli mazereti yaratan bir ortam hazırlamıştır. 50 milyonun üzerinde insanın hayatını
kaybetmesine ve bir o kadarının da sakat kalmasına yol açan bu savaşta insanoğlu her türlü aşırılığını ve acımasızlığını göstermiştir. 2. Dünya Savaşı,
başta Büyük Britanya İmparatorluğu olmak üzere Fransa, İspanya, Portekiz ve Hollanda'yı kısacası eski süper güçleri emperyal güç olamayacak ölçüde
yıpratmıştı. Bu savaşla birlikte ABD, dünyanın en zengin ve en güçlü ülkesi olarak ortaya çıktı ve çöken İngiliz İmparatorluğu'nun mirasına talip oldu.




2. Dünya Savaşı'nın akabinde özellikle kısa vadede bir barışın hayata geçirilebileceği fikri Sovyetler Birliği ile ABD'nin rakip güçler olarak farklı kutuplardayer almaları sonucu suya düşmüştür. Zaman zaman nükleer savaşların eşiğinden dönen iki süper güç; birbirleri hakkında yaptıkları istihbarat
ve dezenformasyon faaliyetleri ile tüm dünyayı âdeta bir satranç tahtasına çevirmişlerdir. Bu satranç tahtasında ülkelerde saf tutarak polarize olmuş ve
kimi devletler piyon olurken kimilerinin çok daha ciddî ve önemli görevleri olmuştur. Yandaş ve dost ülkeler edinmek için gerek legal gerekse illegal
yollara başvurarak uluslararası literatüre silahsız psikolojik bir savaş kavramı olarak kazandırmışlardır.1

ABD, Sovyetler Birliği'nin coğrafî olarak kuşatılmasını gerekli görüyordu.
Bu sebeplerden ötürü ABD, başta Avrupa ülkelerinde olmak üzere Sovyet tehdidi gördüğü alanlara askeri üsler inşaa etmeye başladı. Benzer faaliyetleri
Sovyetler Birliği de yapmaya çalışmış olsa da hiç bir zaman ABD kadar üs inşaa edememiştir.

Bu üslerin muhtemel bir Sovyet Amerikan savaşında ne kadar etkili olabileceği bir yana önemli olan komünizmi sınırları içine hapsetmekti ve ABD bir bakıma bu konuda başarılı da olmuştur. Bazen bu üslere sahip olmanın en önemli gerekçesinin Sovyet tehdidi altında yer alan ülkeleri, Sovyetler den korumak olduğu ileri sürüldü. Sonuç olarak, Stratejik Red ve hapsetme, sömürgeciliğe dayalı eski emperyalizmin yerine geçen yeni emperyalizmin bahanesi haline gelmişti. İttifaklar ve ikili güvenlik anlaşmalarıyla bir şekilde meşru görülen askeri üsler, yeni emperyalizmin kurumsal yüzünü temsil etmeye başlamıştı.2

Soğuk Savaş'ın ABD lehine sonuçlanmasıyla, Birleşik Devletler askeri varlığı azalacağı yerde yeni tehditler ışığında genişlemesini sürdüren, dünya
üzerindeki Amerikan varlığının en somut ve kalıcı göstergeleri olmuştur.

Tüm bu askeri yapılanmaya rağmen soğuk savaş sonrası dönemde ABD ne kadar hazırlıksız olduğunu göstermiş; literatürde Soğuk Savaş iki süper gücün mücadelesi şeklinde dile getirilirken; Soğuk Savaş sonrası dönem tek kutuplu bir belirsizlik dönemi olarak adlandırılmıştır. Artık tehdit Soğuk Savaş
dönemindeki gibi tek ve spesifik olmaktan çıkıp muğlâk ve çok parçalı bir yapı kazanmıştır.

1980'li yılların ortasından 11 Eylül 2001 tarihine kadar geçen süreye yeni bir “detente” denilebilir. Şöyle ki, dünyadaki savunma harcamaları, hükümetlerin 
artık büyük çapta bir savaş tehdidinin ortadan kalktığını öngörmesine bağlı olarak, ortalama % 40 oranında düştü. 1988'de 28,7 milyon olan dünyadaki toplam  silâhlı kuvvetler mevcudunda % 20 azaltma yapıldı. 1990 ile 1995 yılları arasında dünyadaki toplam tank, silâhlı araç, top, savaş uçağı ve savaş gemisi 
sayısında ortalama % 19 azalma oldu. Dünya silâh ticareti 1987'deki 82 milyar Dolarlık düzeyinden 1994'te 27 milyar Dolara indi.

1995'te bir miktar artış göstererek 32 milyar Dolara çıktı. Nükleer başlık sayısı yaklaşık 70.000'den 1996'da 40.000'e indi.

SSCB'nin çöküşü, uluslararası sisteme 22 yeni ülkeyi yeni ve istikrar yoksunu ülkeyi kazandırmıştır. Bu sırada ABD ve onun önde gelen müteffikleri
güvenlik tanımlamasında ve tehdit algılamasında sınıfta kalarak:

Ruanda, Doğu Timor, Somali, Kosova ve Haiti gibi yerlerde ard arda patlak vermeye başlayan krizlerde yeterince etkin olamamıştır. Bu noktada NATO
Washington'un denetiminde Birleşmiş Milletler'in üstlendiği role benzer bir rol üstlenmeye çalışıyor ve eski Doğu Bloğu ülkelerini de içine katan bir
genişleme süreci ile varlığını anlam kazandırmaya çalışıyor.

Ne var ki, Soğuk Savaş sonrası tek kutuplu dünyanın dikensiz gül bahçesi olacağı fikrinin gerçeği yansıtmadığı 11 Eylül 2001'de Dünya Ticaret
Merkezine yapılan saldırılarla doğrulanmıştır. ABD tarihi boyunca bu çapta bir saldırıya maruz kalmadığı gibi Amerikan halkı da “Neden Biz?”
diye sormaktan kendilerini alıkoyamamışlardır.

Bu soru ABD'nin İsrail politikasında ya da küreselleşme adı altında 3. Dünya ülkelerindeki ekonomik uçurumun giderek açılmasında oynadığı
rolde bağlanabilir ancak asıl cevap Amerikan halkının gerçekte pek de aşina olmadığı, yedi kıtaya yayılan tam 130 ülkede bulunan ve Pentagon verilerine
göre sayısı 737 olan Amerikan askeri üslerinde yatıyor. Amerikan halkı pek farkında olmasa da ABD askeri üs imparatorluğu Amerikan çıkarlarını korumaktan çok ABD'nin tek kutuplu dünya düzenini sürdürmek için oluşturulmuş durumda.



http://www.unitedforpeace.org/downloads/military_map.pdf

Amerikan Askerî Üsleri

Dünya haritasına bakıldığında beyazlarla gösterilen alan Amerikan askeri varlığının bulunmadığı belki de bulunmasına gerek duyulmayan ülkelerdir.
Pembe ile gösterilen 150 ülke ise sadece Amerikan askerlerinin varlığının bulunduğu; ancak ABD üslerinin bulunmadığı ülkeleri kapsamaktadır.
Kırmızı ile boyalı alan; yani 63 ülkeyi kapsayan bir parça ise hem Amerikan üslerinin hemde Amerikan askerlerinin bulunduğu yeri göstermektedir. Son
olarak kırmızı ve beyaz çizgili bölge ise 7 ülkede ve yeni 13 Amerikan askeri üssünün varlığını göstermektedir.

Bu yedi ülkede oluşan askeri üslerin milât tarihleri “ Sıfır Noktası ”  (Ground Zero) 4 olarak adlandırlan 11 Eylül 2001 tarihine rastlar. Yeni kurulan
askeri üslerle, bu askeri üslerin sınıflandırmasında yeni bir tanımlamaya gidlimesini gerekli gören Donald Rumsfeld, Amerikan Ordusunu nasıl daha
mobilize, daha teknolojik ve daha atak ancak daha az gizli hale getirmek istediğini vurgulamıştır. Aynı vurgu, 2003 yılında Küresel Savunma Pozisyonu
Dergisi'nde başkan George Bush tarafından da dile getirilmiştir. Bunun sonucu olarak askeri üsler üç sınıfa bölünmüştür.

1) Ana Harekat Üsleri: kalıcı muhabere kuvvetleri, kapsamlı alt yapı tesisleri, komuta kontrol merkezleri, asker ailelerinin kalacakları konutlar,
dinlenme tesisleri, hastaneler olmak üzere geniş olanaklar sunmaktadır. Bu üsler “Küçük Amerika” olarak anılmaktadır.

2) İleri Harekat Üsleri: Bu üsler büyük ancak Ana Harekat Üslerinden daha küçüktür ve bu üslerle Pentagon dikkat çekmeme
polikasını sürdürmektedir. Aileler ve asker rotasyonu hariç 6 aylık ana Harekat Üsleri gibi üç yıllık rotasyonu yoktur.

3) Birleşik Güvenlik Üsleri: Bunlar en küçük, en yalın ve su üstündeki nilüfer yaprağı olarak adlandırılırlar. Bütün gezegenin, istikararsızlıka
gelecek askeri plânlar için izole edilmiş ülkeleri kapsamaktadır. Buradaki hazırlıklar stok edilen silah ve mühimmatları içermektedir.

ABD Ordusu

1874 yılının sonunda, İç Savaş'tan çok sonra ABD'nin kalıcı ordusu 16.000 askerden ibaretti ve ordu Amerikalıların gözünde postaneden daha az önemliydi. 
Bu tarihten yüz elli yıl sonra, 480 bin karacı, 375 bin denizci, 359 bin havacı, 175 bin deniz piyadesi olmak üzere aktif askeri görevde 1.389.000 erkek ve 
kadın bulunuyor. 2003 yılında bu personelin maaşı kara kuvvetleri için 27.1 milyar dolar, donanma ve hava kuvvetleri için 22'şer milyar dolar, ve deniz 
piyadeleri içinse 8.6 milyar dolar tutarındaydı. 

Sadece personel giderleri bile büyük bir meblâğa denk gelmekte ve Birleşik Devletleri daha başka konulara odaklanarak etkin politikalar üretmesini 
engellemektedir.

Savunma harcamalarının arttırılması için eğitime ayrılan payın veya tarım sübvansiyonlarının azaltılması halkın tepkisini çekmeye ve Bush
hükümeti aleyhinde gösteriler yapılmasına neden olmaktadır.

Bush yönetimi Irak işgali sonrası artan maliyetler için temsilciler meclisinden ve senatodan ordunun giderlerini karşılamak için ek bütçe talep etmektedir.
Başkan Bush Kongre'den 2005 yılı bütçesine, Irak ve Afganistan'- daki operasyonlar için 25 milyar dolarlık ek ödenek tahsis edilmesini istedi.
Kongre'ye bir süre önce sunulan iki trilyon 400 milyar dolarlık 2005 yılı bütçe tasarısı askeri harcamaları artırıyor, buna karşılık sivil harcamalarda pek çok 
kesinti öngörüyordu.




Şöyle ki 2001 yılı itibariyle sosyal güvenliğe ayrılan pay 499.928 milyar dolar ve bu harcama miktarına en yakın olan ulusal güvenlik harcamaları
ise 351.899 milyar doları bulmaktadır. Bu oran 2006 yılına gelindiğinde sosyal güvenlik için harcanan miktar 548.549 milyar dolara yükselirken
200 milyar dolarlık bir artışla 521.840 milyar dolara ulusal güvenlik payı bütçede en çok artış gösteren birim olarak dikkat çekmektedir. 
ABD, tarihteki tüm hegemon devletler gibi süper güç olmasını devasa milli gelirlerine borçlu olduğu gibi askeri gücüne de borçludur. 
Daha doğrusu bu iki kalem birbirini olumlu olarak etkiler. OECD, üye ülkeler için hesapladığı 2006 milli gelir rakamlarına göre ABD 13 trilyon 246.6 milyar
dolar ile milli gelirde birinci sıradadır.

Savunma harcamalarının arttırılması için eğitime ayrılan payın veya tarım sübvansiyonlarının azaltılması halkın tepkisini çekmeye ve 
Bush hükümeti aleyhinde gösteriler yapılmasına neden olmaktadır.

2005 verilerine göre dünya çapındaki Amerikan askeri personeli, anavatandaki askeri personel dahil olmak üzere 1.840.062'dir ve bu askeri personel
Savunma Bakanlığı'nın 473.306 sivil çalışanı ve 203.328 yerel işçisi ile desteklenmektedir. Pentagon deniz aşırı üslerle ilgili olarak da 32.327 kışla,
hangar hastane ve diğer yapılar mevcut olup bunların 16.527'den daha fazlası kiralanmıştır.

ABD ordusunun dünya üzerindeki askeri varlığı, kendi stratejik çıkarlarını korumak, müttefik ülkelere sembolik destek vermek ve olası askeri saldırıları
caydırmaktır. Ordunun kalıcı garnizonlarında Almanya'da 65.000 ve Kore'de 40.000 civarında asker bulunmaktadır. Ordu ayrıca Irak'da, istikrar
sağlanana kadar 120.000 asker bulundurmakta ek olarak son senato kararı ile 20.000 asker daha göndermektedir. 
Bunun dışında 25. Piyade Tümeni, Afganistan'a 18.000 asker göndermektedir.

ABD ordusu bunun yanı sıra 100 ülkeye askeri eğitim ve öğretim sunmaktadır. Dünyanın herhangi bir yerinde savaşma kapasitesini arttırmak
için ABD savaş tehcizatlarını stratejik kara üslerinde tutmaktadır. Ayrıca ABD ordusu, Denizde

Önceden Konuşlanan Gemilerde(Maritime Prepositioning Ship) Basra Körfezinde ve Diego Garcia ve Hint Okyanusundaki küçük bir adadaki gibi merkezlerde 
savaş tehcizatlarını muhafaza etmektedir. Eğer çatışma ihtimali yüksek ise bu gemilerdeki ekipman hızlı 10 bir şekilde sorunlu olan bölgeye intikal ettirilir.
Geleneksel muharip güçlere ek olarak, ordu ayrıca Özel Operasyon güçlerinin çabuk intikalini de sürdürür. Özel Operasyon güçleri, silahlar konusunda
iyi eğitimli, gayri nizamî harp, yabancı dil, yabancı kültür ve ideolojiye aşina iletişim ve haberleşmede uzman seçkin askerlerden oluşur. Ordu
yüksek risk taşıyan görevler için Özel Kuvvetlerden yararlanır: düşman hattındaki düşman üslerinin bombalanması, uzun menzilli keşif, düşmanın
ileri askeri mevkilerini yok etmek gibi görevlerde kullanılırlar. Birleşik Devletler Ordusunda S.E.A.L (Deniz Kuvvetlerinin), Delta Gücü bilinen özel
ABD ordusunun dünya üzerindeki askeri varlığı, kendi stratejik çıkarlarını korumak, müttefik ülkelere sembolik destek vermek ve olası askeri 
saldırıları caydırmaktır.

Kara Kuvvetlerini % 26.1 ile Deniz Kuvvetleri, % 25.5 ile Hava Kuvvetleri ve % 12.9 ile Deniz Piyadeleri takip etmektedir.
Kalıcı Barış Operasyonları: Bu isim Birleşik Devletler hükümetinin 11 Eylül sonrası kendisine karşı gerçekleştirilen saldırıya karşı askeri bir ifade olarak 
kullanılmıştır. Bu operasyonlar çerçevesinde Afganistan'ın Mazar-i Şerif, Kandahar, Bagram, Kırgızistan'nın Almati, Özbekistan'nın Hanabad, Chirchik ve Tuzel; 
Pakistan'nın Pasni, Şemsi, Peshavar; Tacikistan'ın Duşanbe, Hujand, Jacobabad, Kulyap ve Kurgan Tyube şehirlerinde ABD barışı korumak ve sürdürmek
amacıyla askeri kuvvet bulundurmaktadır. Bu kuvvetlerin bulunduğu konuma bakıldığında akla ilk gelen Afganistan'daki El Kadiye varlığını bitirmek ve 
Orta Asya'da gelecekte olası gelişmlerde kendisine avantaj sağlamak için kullanacağını tahmin etmek çok zor olmasa gerek.

1) Amerika Birleşik Devletleri Kara Kuvvetleri 



Asli görevi, kara muharebelerini yürütmektir. 

488.579 aktif görevli, 333.177 kara kuvvetleri ulusal muhafız ve 204.134 kadar karacı yedek ihtiyat kuvveti mevcuttur.
13 Amerikan kara kuvvetleri halihazırda 10 tümenden ve bir kaç tane de bağımsız birimden oluşmaktadır. 
Her tümen'de 4 adet kara manevra tugayı(ground maneuver brigade) ve en az bir hava tugayı ve itfaiye tugayı bulunur.
14 Ek tugaylar verilen göreve göre tümene eklenebilir ya da atanabilir. ABD ordusu bunların dışında Avrupa'da Avrupa Komutanlığı
(EUCOM), Kuzey Komutanlığı (NORTHCOM), Güney Komutanlığı (SOUTHCOM), Ana Kumanda Merkezi (CENTCOM) ve Pasifik Komutanlığı (USPACOM) 
olmak üzere 5 ana komutanlık vardır. 15

CENTCOM: sorumluluk bölgesi içinde Afghanistan, Bahreyn, Cibuti, Mısır, Eritre, Etiyopya, Iran, Irak, Ürdün, Kazakistan, Kenya, Kuveyt,
Kırgızistan, Lübnan, Umman, Pakistan, Katar, Suudi Arabistan, Seyşeller, Somali, Sudan, Suriye, Tacikistan, Türkmenistan, Birleşik Arap Emirlikleri
16 ve Özbekistan olmak üzere tam 26 ülke yer almaktadır. Ana merkezi Florida'nın Tampa şehrindedir ancak Katar ve Suudi Arabistan ve Kuveyt'te de
Kara Kuvvetlerinin komuta merkezleri bulunmaktadır. Görüldüğü gibi bir çok birimden oluşan CENTCOM komutanlığı özellikle 1. Körfez Savaşından
sonra büyük önem kazanmıştır. Neredeyse tüm Orta Doğu'yu içine almaktadır. Avrasya ve Afrika'nın da bir kısmı CENTCOM'un sorumlu olduğu bölge içindedir. 

EUCOM: Merkezi Almanya'nın Stuttgart kentinde bulunan Birleşik Devletler Avrupa Komutanlığı birleşik muharip bir birimdir. Komutanlık
yapısı Kara, Hava, Deniz ve Deniz Piyadelerinin klasik askeri yapılanmasından farklıdır. Birleşik Muharip Kuvvetler, askeri kuvvetler üzerindeki komutanlık
yetkisini Savunma Bakanlığınca kendilerine atanan personel ve sağlanan hizmetler ile yerine getirirler. Operasyon zinciri başkandan,
savunma bakanına ordan da direk olarak Birleşik Muharip Kuvvetler 17 Komutanlığına gidecek şekilde işler.

Amerikan Silahlı Kuvvetlerinde 9 adet Birleşik Muharip Komutanlık vardır. Bunlardan 5 tanesi bölgesel görevler üstlenmiştir. EUCOM bölgesel muharip 
komutanlık şeklinde örgütlenmiştir. Bütün Avrupa, Afrika'nın büyük bölümü ve Orta Doğu'nun da bir kısmından sorumludur. Birleşik Devletler Avrupa Komutanlığı, ABD dışında komutanlık karargâhı ile ileride konuşlanmış (forward deployed) bulunan tek bölgesel komutanlıktır.

EUCOM'a bağlı Belçika, İtalya, Makedonya, Almanya, Bosna Hersek ve Kosova'da birlikler bulunmaktadır. Bosna Hersek'de Barış Gücü
(SFOR); Belçika'da NATO ve Benelüks Garnizon Komutanlığı; Makedonya'da Able Muhafız Kampı, İtalya'da 22. Bölge Destek Grup Komutanlığı,
173. Hava İndirme Tugayı, Bileşik Devletler Güneydoğu Avrupa Barış Gü- cü (Hava İndirme) vardır.

2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,


***